Windows 1, 2, 3.1 ve 95'i hatırlıyor musunuz? Bu bölümde, bir zamanlar masaüstü bilgisayarın kralı olan Windows'un yükselişine ve evrimine tanık oluyoruz. Bir yandan da, benim bu bölüm hakkında araştırma yaparken hakkında gereğinden fazla şey öğrendiğim pencereler hakkında konuşuyoruz. Başlık kötü bir şaka değil yani. Eğer 56k modemin ikonik bağlantı sesi, Rolling Stones veya vasistastan herhangi birini seviyorsanız, hele üçünü birden seviyorsanız, bu bölümü kaçırmayın.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Windows 1, 2, 3.1 ve 95'i hatırlıyor musunuz? Bu bölümde, bir zamanlar masaüstü bilgisayarın kralı olan Windows'un yükselişine ve evrimine tanık oluyoruz. Bir yandan da, benim bu bölüm hakkında araştırma yaparken hakkında gereğinden fazla şey öğrendiğim pencereler hakkında konuşuyoruz. Başlık kötü bir şaka değil yani. Eğer 56k modemin ikonik bağlantı sesi, Rolling Stones veya vasistastan herhangi birini seviyorsanız, hele üçünü birden seviyorsanız, bu bölümü kaçırmayın.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Windows & Pimapen |Lvl.9|

Oyunlar falanlar bir şeyler yani Doom,Maus,Dark Souls,Anakart,Sims Mims yani anladınız işte genel olarak oyunlar. Yeraltından Botlar Evet, bir haftalık boşluktan sonra geri döndüm. Daha hızlı, daha öfkeli ve daha yorgunum. Aslında öfkeli de değilim pek. Bir hafta geciktirdim bölümü. Hızlı da değilim yani. Kısaca yorgunum. Ama sözümü tuttum ve Windows'un Windows 95 ile işletim sistemi pazarını ele geçirmesini size anlatmak için geri geldim. Bu arada bölümün içinde yer yer pencerelerden de bahsedeceğim çünkü hızımı alamayıp pencereleri de araştırdım. Ya nasıl olsa İngilizce falan da biliyorum, yabancı kaynakları da araştırdım diye artistlik yaparken kendi kendime uzun süre yanlış şeyi araştırmışım. Bölümde bu yüzden gecikti zaten. Windows diye pencereler hakkında master yapmış buldum. Biraz da o yordu zaten. Ama sıkıntı yok, ben bu saçmalıkları biliyorsam bir şekilde size de aktaracağım. Bu bölümden çıkarken hem Windows hakkında hem de pencereler hakkında bir miktar bilgi sahibi olacaksınız. Genel kültürdür zaten en nihayetinde. Şimdi, Microsoft'un bu işletim sistemi işine nasıl girdiğinden kısaca bahsetmiştik. Hatırlarsanız MS-DOS'u zorunluluktan yapmışlardı ama bir şekilde norm olmuştu sektörde. E doğal olarak Microsoft havalanıyor. 85 yılında güç bela, erteliğe erteliğe ilk Windows olan Windows 1'i çıkarıyor. Çok da sallayan olmuyor tabii ki bu işletim sistemini. Çünkü devrimsel nitelikle değil. Microsoft'un 2-3 yıl boyunca kesintisiz milleti hype'ladı ve ha çık daha çıkacak derken yıllarca erteleyip insanların nefretini çeken bir ürün oluyor zaten gün sonunda. Ki zaten yeni bir işletim sistemi de değil aslında. MS-DOS'un üstüne grafik yerleştirilmiş hali gibi bir şey. Dönemin çoğu bilgisayarını da optimize değil. Doğal olarak çok satmıyor ama bir kitle yaratıyor kendini. Bill Gates de burada damar bulduk kazıyalım kardeşim diyerek bütün şirketi işletim sistemi üretimine geçiriyor bunun sonunda. 87 yılının sonunda da Windows 2 geliyor. Çok büyük bir değişim yok burada Windows 1'e göre. Ama büyük bir olay var akılları çıkartan, ekranda birden fazla pencere açabiliyorsunuz. Hafif Mac'lerden esinti var ki zaten Bill Gates seviyor Apple ürünlerini. Ama Windows 1'e göre daha optimize, o yüzden kullanan sayısı daha fazla oluyor. Ama maksimum limitle bir hane daha fazla gibi bir önceki Windows'a göre. Zaten o dönemlerde Windows dediğimiz şey Lamenta 10, Sarıyer'de 3, Maltepe'de sahile doğru aşağı inerken bu Oba Market'in hemen üstündeki 3 haneyi hedefleyerek yapıldığı için büyük bir başarı olarak görülüyor bu. Mesela Mustafa abinin World'e ilk girişini hiç unutamıyorum. Başka kimsede yok zaten World'e giren o ara. 90 yılında Windows 3.0 ve 92 yılında Windows 3.1 ile devam ediyoruz. Pek bir olay yok. Word falan artık içine gömülü gelmeye başlamış Windows'un. Mustafa abi çok keyifli. Üff nasıl mutlu. Mayın tarlası var. Soliter var oyun olarak. Kaliteli oyunlardır. Keyiflidir. Paint biraz daha şeklenbildiğimiz Paint'e benzemeye başlamış. İçine renk doldurabiliyorsun. O kadar. Ama satış grafiği daha iyi bunların. Hatta özellikle Windows 3.1'in çünkü şirketler işleri için aktif olarak Windows ürünleri kullanmaya başlamışlar. Yani kısaca Şişli'de 15 hane daha eklenmiş hedef kitleye. Baya büyük başarı. Ayrıca Windows 3.1 benim de ilk kullandığım Windows olmuştur. Halamın iş yerinde kullandığı Thinkpad'in de kullanıyordum. Ortasında böyle kırmızı toplar vardı. Thinkpad'lerin hani. Ondan işte. İçinde Commander Key'in vardı. Commander Key'ini açmak için Windows'dan çıkmak gerekiyordu. Ne günlerdi be. Gördüğünüz gibi Microsoft ufak adımlarla işletim sistemi sektöründe kendine yer etmeye başlamış ama Apple hala Microsoft'a göre çok daha başarılı. Apple neden bu dönemde daha başarılı diye binlerce şey söyleyebiliriz ama o dönemin Windows ve Mac'lerinin yan yana getirdiğinizde birçok şey belli oluyor. Windows'un bir duruşu yok. Yani o zamanlar için. Mac'in yaptıklarını değiştirip kopyalayan, hiç yeni şeyler denemeyen, dümdüz amaç odaklı bir tasarımla üretilmiş programlar Windows'lar. Tabi bunlar olurken Windows yeni bir ürün üzerinde çalışmaya devam ediyor. 94 yılının sonlarına doğru da reklamları başlıyor bu ürünün. Derken 23 Ağustos 1995 gecesi ise binlerce insan bilgisayarcıların önünde sıraya girip 24 Ağustos 1995 günü saat gece 12'de satışa sunulacak Windows 95'i heyecanla bekliyorlar. Saat 12 olduğunda insanlar mutlulukla ellerinde Windows 95 CD'leriyle ağlayarak kameralara poz veriyorlar. Peki ne değişti bu 3 yılda da Windows 3.1 3 milyon adet satarken Windows 95 sadece ilk 4 günde dünyada 1 milyon satışa fırladı? Burada bir pauslayalım, ondan sonra tekrar devam ederiz kaldığımız yerden. Fakat aslında çok ilginçtir. Günümüzde bildiğimiz anlamıyla cam pencereler aslında 17. yüzyılda kullanılmaya başlayan bir şey. Bu demek değil ki cam üretilmiyor öncesinde. Üretiliyor ama zor. O yüzden ilk başta pencereler bomboş kullanılıyor. Yani boş, hiçbir şey yok içinde. Sonrasında kağıt ve çok ince kesilmiş mermer falan kullanmışlar. Onlar böyle güneşi daha fazla geçiriyor diye. Orta çağda orada hayvanların boynuzlarını kesip, dövüp incelterek pencerelere montelemiş insanları. Ne kadar ilginç değil mi? Bilgecemi verdim bu bilgilere ben. Ağabey ne yapıyorsun ya? Windows'dan bahseder misin? Eee tamam pardon önce Windows bitireyim ben o zaman. Neden Windows 95 bu kadar başarılı oldu? Neden kültürümüzde bu kadar yeri olan ikonik bir ürün işletim sistemi? İlk olarak reklam kampanyasından bahsedelim. Çünkü bu kadar aklımızda ve kültürümüzde yerinin olmasının sebebi Rolling Stones'un muhteşem şarkısı Start Me Up'la beraber reklam yapması ve reklamında ürünle ilgili bilgi vermektense gerçek hayatta kullanım yerlerini, eğlenceliliği, kullanım kolayladığını öne çıkarması. Şu anda bu reklama dönüp bakınca aşırı eskidini görüyoruz. En basitinden yanlış görmediysem 54. saniyesinde reklamın ikiz kuleler var. Bu bile ne kadar eski bir video olduğunu başlı başına kanıtlıyor. Ama reklamdaki en dikkat çekici şey inatla başlat butonuna yapılan vurgu. Windows artık hem Apple'dan farklılaşmış hem ruhunu bulmuş hem de eğlenceli bir şey olmuş gibi gözüküyor. Ayrıca Start Me Up'ın klibinde Rolling Stones'un basçısının bütün grup koparken işine verdiği önem de gözlerimi yaşarttı. Böyle şaklabanlıklara pabuç bırakmamış kral ekmeğinin peşinden koşmuş. Helal olsun. Diyeceksiniz ki sevgili dinleyici, eyvallah da Windows 95'in asıl olayı özellikleriydi. Millet o yüzden kullandı bu ürünü. Ne saçmalıyorsun sen? Bak sen, bir hafta yoktuk hemen ağzını bozmuşsun. Öncelikle vefa artık bir semt adıymış İstanbul'da, onu öğrendik. Bu dediğinden bunu anladım sevgili dinleyici ben. İkinci olarak, asıl sen saçmalıyorsun ve sana bazı laflar hazırladım. Hangi özelliklermiş onlar? Dosya isimlerinin uzunluğunun 255 karakter olmasını. İlk önce Apple yaptı. Tabii 255 karakter değildi onlarınki, 31 karakterdi açık konuşalım. Gerçekten dosya isimlerinin 255 karakter olması bir başarı mı? O kadar uzun dosya ismi yazacaksan git şiiri yaz kardeşim. Ayrıca Windows 95'in kullanıcı ara yüzü grafikleri de Apple'ınkilere aşırı benziyordu. Bir dakika, bu kadar mı Mac'in eleştirileri? Oha, hakikaten bu kadarmış. Saçmalamışlar ya açık ara. Ben de elle tutulur bir eleştiri var zannetmiştim. Kusura bakma sevgili dinleyici. Ulan Mac'ciler yaktınız beni. Bu arada şaka bir yana Windows 95'in özellikleri hakikaten inanılmaz dönemine göre. Reklamlarda üzerine basa basa gösterdikleri başlat menüsü uygulama organizasyonu açısına Apple'dan fersah fersah öndeydi. Bilgisayarın içindeki her şeye, ayarlara, uygulamalara falan tek bir yerde ulaşıyorduk. Tabii ki Mac'ciler buna da laf etti, Apple menüsünün aynısı diye ama Apple menüsünü kullanmak hala bile büyük işkence. Dosyayı yükle, menünün içine at falan. Alışınca kolay ve verimli eyvallah da o dönem kimse bilgisayar kullanmayı bilmiyor. Apple aslında bayağı kompleks bir şey istiyor kullanıcılarından. Başlat menüsü ise uygulamalar direkt yüklendiği gibi program dizinine ekstra bir klasör daha açıyor. Bitti gitti. Kulanım kolaylığı dediğimiz de budur zaten. Ayrıca ekranın sol altında başlat yazıyor. Kimsenin bu menüyü kaçırma olasılığı yok. Aynısını Apple menüsü için söyleyemeyeceğim çünkü millet o dönemde logo zannetip bilgisayar ekranına mal gibi bakıyormuş bir sürü emeklerin önünde. Bunun dışında görev çubuğunda açık olan bütün uygulamaları göstermesi ve aralarında geçiş yapmanın aşırı kolay olması da Windows 95'in hanesine artı olarak geçiyor. Bitmedi. Artık günümüzde tam potansiyeline ulaşmış olan Plug and Play özelliği ilk defa Windows 95'e tanıtıldı. Tabii ki tam çalışmıyordu o dönemde ama çoğu zaman bağladığınız herhangi bir yazıcıya veya CD-ROM'u tak diye tanıyıp driverlarını yüklemeye gerek kalmadan kullanabiliyordunuz. Yine kullanıcılar için çok büyük kolaylık. Çalışmadığında da inatla Windows 95 CD'sini takmanızı istiyordu ve tabii ki Windows 95 interneti destekliyordu. Gerçi o dönemde birçok işletim sistemi destekliyordu. Ama Windows hem kullanması kolay olduğu için... ...hem de reklamlarında internet bağlantısını falan da gösterdiği için... ...sanki tek destekleyen işletim sistemiymiş gibi davranıldı. Microsoft da bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek için herhangi bir çaba harcamadı. Bill Gates'in keyfi yerindeydi. O yüzden Cesar'ın hakkında Cesar haberi gelmedi. Neyse kızmayın adama. Windows Vista ve Windows 8 ile yeterince keyfi kaçtı. Uğraşmayın zavallıcıkla. 110 milyar dolarlık serveti olan aşı tüccarı zavallıcık Bill Gates mi deseydim ya da... Neyse bu başka bir bölümün konusu. 16. yüzyılda Katolik Kilisesi'nin desenli cam ittirmesiyle başlayan cam kullanma dönemi, o sıralarda cam üretmek aşırı pahalıya mahal olduğu için anca 17. yüzyıla doğru halk tarafından kullanılmaya başlandı. Hatta o dönemde kalelerinde camları olan soylular pencerelerinden camları çıkartıp kale dışına çıkıyormuş çünkü camlarının kırılması, kaledeki eşyaların çalınmasından daha pahalıya geliyormuş. Nasıl bir dakika abi bırakıp ona anlatmam gerekiyor okudum ben bunların hepsini. Bak bak, oyunlardan bahsedince aklıma ne geldi? FIFA! Monitor! Jeton! LOL! Başka da bir şey gelmedi galiba. Tamam o zaman şey yapalım, ben biraz daha düşüneyim. Bir dahaki bölümde görüşürüz. Siz de düşünün. Olmadı, orada şey yaparız, karşılaştırırız.

Oyunlar falanlar bir şeyler yani Doom,Maus,Dark Souls,Anakart,Sims Mims yani anladınız işte genel olarak oyunlar. Yeraltından Botlar

Evet, bir haftalık boşluktan sonra geri döndüm. Daha hızlı, daha öfkeli ve daha yorgunum. Aslında öfkeli de değilim pek. Bir hafta geciktirdim bölümü. Hızlı da değilim yani. Kısaca yorgunum. Ama sözümü tuttum ve Windows'un Windows 95 ile işletim sistemi pazarını ele geçirmesini size anlatmak için geri geldim.

Bu arada bölümün içinde yer yer pencerelerden de bahsedeceğim çünkü hızımı alamayıp pencereleri de araştırdım. Ya nasıl olsa İngilizce falan da biliyorum, yabancı kaynakları da araştırdım diye artistlik yaparken kendi kendime uzun süre yanlış şeyi araştırmışım. Bölümde bu yüzden gecikti zaten. Windows diye pencereler hakkında master yapmış buldum. Biraz da o yordu zaten. Ama sıkıntı yok, ben bu saçmalıkları biliyorsam bir şekilde size de aktaracağım. Bu bölümden çıkarken hem Windows hakkında hem de pencereler hakkında bir miktar bilgi sahibi olacaksınız. Genel kültürdür zaten en nihayetinde.

Şimdi, Microsoft'un bu işletim sistemi işine nasıl girdiğinden kısaca bahsetmiştik. Hatırlarsanız MS-DOS'u zorunluluktan yapmışlardı ama bir şekilde norm olmuştu sektörde. E doğal olarak Microsoft havalanıyor. 85 yılında güç bela, erteliğe erteliğe ilk Windows olan Windows 1'i çıkarıyor. Çok da sallayan olmuyor tabii ki bu işletim sistemini. Çünkü devrimsel nitelikle değil. Microsoft'un 2-3 yıl boyunca kesintisiz milleti hype'ladı ve ha çık daha çıkacak derken yıllarca erteleyip insanların nefretini çeken bir ürün oluyor zaten gün sonunda. Ki zaten yeni bir işletim sistemi de değil aslında.

MS-DOS'un üstüne grafik yerleştirilmiş hali gibi bir şey. Dönemin çoğu bilgisayarını da optimize değil. Doğal olarak çok satmıyor ama bir kitle yaratıyor kendini. Bill Gates de burada damar bulduk kazıyalım kardeşim diyerek bütün şirketi işletim sistemi üretimine geçiriyor bunun sonunda.

87 yılının sonunda da Windows 2 geliyor. Çok büyük bir değişim yok burada Windows 1'e göre. Ama büyük bir olay var akılları çıkartan, ekranda birden fazla pencere açabiliyorsunuz. Hafif Mac'lerden esinti var ki zaten Bill Gates seviyor Apple ürünlerini. Ama Windows 1'e göre daha optimize, o yüzden kullanan sayısı daha fazla oluyor. Ama maksimum limitle bir hane daha fazla gibi bir önceki Windows'a göre.

Zaten o dönemlerde Windows dediğimiz şey Lamenta 10, Sarıyer'de 3, Maltepe'de sahile doğru aşağı inerken bu Oba Market'in hemen üstündeki 3 haneyi hedefleyerek yapıldığı için büyük bir başarı olarak görülüyor bu. Mesela Mustafa abinin World'e ilk girişini hiç unutamıyorum. Başka kimsede yok zaten World'e giren o ara.

90 yılında Windows 3.0 ve 92 yılında Windows 3.1 ile devam ediyoruz. Pek bir olay yok. Word falan artık içine gömülü gelmeye başlamış Windows'un. Mustafa abi çok keyifli. Üff nasıl mutlu. Mayın tarlası var. Soliter var oyun olarak. Kaliteli oyunlardır. Keyiflidir. Paint biraz daha şeklenbildiğimiz Paint'e benzemeye başlamış. İçine renk doldurabiliyorsun. O kadar. Ama satış grafiği daha iyi bunların. Hatta özellikle Windows 3.1'in çünkü şirketler işleri için aktif olarak Windows ürünleri kullanmaya başlamışlar.

Yani kısaca Şişli'de 15 hane daha eklenmiş hedef kitleye. Baya büyük başarı. Ayrıca Windows 3.1 benim de ilk kullandığım Windows olmuştur. Halamın iş yerinde kullandığı Thinkpad'in de kullanıyordum. Ortasında böyle kırmızı toplar vardı. Thinkpad'lerin hani. Ondan işte. İçinde Commander Key'in vardı. Commander Key'ini açmak için Windows'dan çıkmak gerekiyordu. Ne günlerdi be.

Gördüğünüz gibi Microsoft ufak adımlarla işletim sistemi sektöründe kendine yer etmeye başlamış ama Apple hala Microsoft'a göre çok daha başarılı. Apple neden bu dönemde daha başarılı diye binlerce şey söyleyebiliriz ama o dönemin Windows ve Mac'lerinin yan yana getirdiğinizde birçok şey belli oluyor. Windows'un bir duruşu yok. Yani o zamanlar için. Mac'in yaptıklarını değiştirip kopyalayan, hiç yeni şeyler denemeyen, dümdüz amaç odaklı bir tasarımla üretilmiş programlar Windows'lar. Tabi bunlar olurken Windows yeni bir ürün üzerinde çalışmaya devam ediyor. 94 yılının sonlarına doğru da reklamları başlıyor bu ürünün. Derken

23 Ağustos 1995 gecesi ise binlerce insan bilgisayarcıların önünde sıraya girip 24 Ağustos 1995 günü saat gece 12'de satışa sunulacak Windows 95'i heyecanla bekliyorlar. Saat 12 olduğunda insanlar mutlulukla ellerinde Windows 95 CD'leriyle ağlayarak kameralara poz veriyorlar.

ne değişti bu 3 yılda da Windows 3.1 3 milyon adet satarken Windows 95 sadece ilk 4 günde dünyada 1 milyon satışa fırladı? Burada bir pauslayalım, ondan sonra tekrar devam ederiz kaldığımız yerden.

Fakat aslında çok ilginçtir. Günümüzde bildiğimiz anlamıyla cam pencereler aslında 17. yüzyılda kullanılmaya başlayan bir şey. Bu demek değil ki cam üretilmiyor öncesinde. Üretiliyor ama zor. O yüzden ilk başta pencereler bomboş kullanılıyor. Yani boş, hiçbir şey yok içinde. Sonrasında kağıt ve çok ince kesilmiş mermer falan kullanmışlar. Onlar böyle güneşi daha fazla geçiriyor diye. Orta çağda orada hayvanların boynuzlarını kesip, dövüp incelterek pencerelere montelemiş insanları. Ne kadar ilginç değil mi? Bilgecemi verdim bu bilgilere ben. Ağabey ne yapıyorsun ya? Windows'dan bahseder misin?

Eee tamam pardon önce Windows bitireyim ben o zaman. Neden Windows 95 bu kadar başarılı oldu? Neden kültürümüzde bu kadar yeri olan ikonik bir ürün işletim sistemi?

İlk olarak reklam kampanyasından bahsedelim. Çünkü bu kadar aklımızda ve kültürümüzde yerinin olmasının sebebi Rolling Stones'un muhteşem şarkısı Start Me Up'la beraber reklam yapması ve reklamında ürünle ilgili bilgi vermektense gerçek hayatta kullanım yerlerini, eğlenceliliği, kullanım kolayladığını öne çıkarması. Şu anda bu reklama dönüp bakınca aşırı eskidini görüyoruz. En basitinden yanlış görmediysem 54. saniyesinde reklamın ikiz kuleler var.

Bu bile ne kadar eski bir video olduğunu başlı başına kanıtlıyor. Ama reklamdaki en dikkat çekici şey inatla başlat butonuna yapılan vurgu. Windows artık hem Apple'dan farklılaşmış hem ruhunu bulmuş hem de eğlenceli bir şey olmuş gibi gözüküyor. Ayrıca Start Me Up'ın klibinde Rolling Stones'un basçısının bütün grup koparken işine verdiği önem de gözlerimi yaşarttı. Böyle şaklabanlıklara pabuç bırakmamış kral ekmeğinin peşinden koşmuş. Helal olsun. Diyeceksiniz ki sevgili dinleyici, eyvallah da Windows 95'in asıl olayı özellikleriydi. Millet o yüzden kullandı bu ürünü. Ne saçmalıyorsun sen? Bak sen, bir hafta yoktuk hemen ağzını bozmuşsun. Öncelikle vefa artık bir semt adıymış İstanbul'da, onu öğrendik. Bu dediğinden bunu anladım sevgili dinleyici ben. İkinci olarak, asıl sen saçmalıyorsun ve sana bazı laflar hazırladım. Hangi özelliklermiş onlar? Dosya isimlerinin uzunluğunun 255 karakter olmasını. İlk önce Apple yaptı. Tabii 255 karakter değildi onlarınki, 31 karakterdi açık konuşalım. Gerçekten dosya isimlerinin 255 karakter olması bir başarı mı? O kadar uzun dosya ismi yazacaksan git şiiri yaz kardeşim. Ayrıca Windows 95'in kullanıcı ara yüzü grafikleri de Apple'ınkilere aşırı benziyordu. Bir dakika, bu kadar mı Mac'in eleştirileri? Oha, hakikaten bu kadarmış. Saçmalamışlar ya açık ara. Ben de elle tutulur bir eleştiri var zannetmiştim. Kusura bakma sevgili dinleyici. Ulan Mac'ciler yaktınız beni.

Bu arada şaka bir yana Windows 95'in özellikleri hakikaten inanılmaz dönemine göre. Reklamlarda üzerine basa basa gösterdikleri başlat menüsü uygulama organizasyonu açısına Apple'dan fersah fersah öndeydi. Bilgisayarın içindeki her şeye, ayarlara, uygulamalara falan tek bir yerde ulaşıyorduk. Tabii ki Mac'ciler buna da laf etti, Apple menüsünün aynısı diye ama Apple menüsünü kullanmak hala bile büyük işkence. Dosyayı yükle, menünün içine at falan. Alışınca kolay ve verimli eyvallah da o dönem kimse bilgisayar kullanmayı bilmiyor. Apple aslında bayağı kompleks bir şey istiyor kullanıcılarından. Başlat menüsü ise uygulamalar direkt yüklendiği gibi program dizinine ekstra bir klasör daha açıyor. Bitti gitti. Kulanım kolaylığı dediğimiz de budur zaten. Ayrıca ekranın sol altında başlat yazıyor. Kimsenin bu menüyü kaçırma olasılığı yok. Aynısını Apple menüsü için söyleyemeyeceğim çünkü millet o dönemde logo zannetip bilgisayar ekranına mal gibi bakıyormuş bir sürü emeklerin önünde. Bunun dışında görev çubuğunda açık olan bütün uygulamaları göstermesi ve aralarında geçiş yapmanın aşırı kolay olması da Windows 95'in hanesine artı olarak geçiyor. Bitmedi.

Artık günümüzde tam potansiyeline ulaşmış olan Plug and Play özelliği ilk defa Windows 95'e tanıtıldı. Tabii ki tam çalışmıyordu o dönemde ama çoğu zaman bağladığınız herhangi bir yazıcıya veya CD-ROM'u tak diye tanıyıp driverlarını yüklemeye gerek kalmadan kullanabiliyordunuz. Yine kullanıcılar için çok büyük kolaylık. Çalışmadığında da inatla Windows 95 CD'sini takmanızı istiyordu ve tabii ki Windows 95 interneti destekliyordu.

Gerçi o dönemde birçok işletim sistemi destekliyordu. Ama Windows hem kullanması kolay olduğu için... ...hem de reklamlarında internet bağlantısını falan da gösterdiği için... ...sanki tek destekleyen işletim sistemiymiş gibi davranıldı. Microsoft da bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek için herhangi bir çaba harcamadı. Bill Gates'in keyfi yerindeydi. O yüzden Cesar'ın hakkında Cesar haberi gelmedi. Neyse kızmayın adama. Windows Vista ve Windows 8 ile yeterince keyfi kaçtı. Uğraşmayın zavallıcıkla. 110 milyar dolarlık serveti olan aşı tüccarı zavallıcık Bill Gates mi deseydim ya da... Neyse bu başka bir bölümün konusu.

16. yüzyılda Katolik Kilisesi'nin desenli cam ittirmesiyle başlayan cam kullanma dönemi, o sıralarda cam üretmek aşırı pahalıya mahal olduğu için anca 17. yüzyıla doğru halk tarafından kullanılmaya başlandı. Hatta o dönemde kalelerinde camları olan soylular pencerelerinden camları çıkartıp kale dışına çıkıyormuş çünkü camlarının kırılması, kaledeki eşyaların çalınmasından daha pahalıya geliyormuş. Nasıl bir dakika abi bırakıp ona anlatmam gerekiyor okudum ben bunların hepsini. Bak bak, oyunlardan bahsedince aklıma ne geldi? FIFA! Monitor! Jeton! LOL! Başka da bir şey gelmedi galiba. Tamam o zaman şey yapalım, ben biraz daha düşüneyim. Bir dahaki bölümde görüşürüz. Siz de düşünün. Olmadı, orada şey yaparız, karşılaştırırız.

Bu aralar sürekli VR hakkında konuşmak istiyorum. "O kadar güzel bir şey ki anlatamam" falan diyordum, sonra "madem podcast şovum var, hem de oyunlarla ilgili bir şov, orada anlatabilirim VR'ı" diye düşündüm. Yeraltından Botlar'ın bu bölümünde; "Gelecek, gözlük formunda mı gelecek?" sorusuna yanıt arıyoruz.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu aralar sürekli VR hakkında konuşmak istiyorum. "O kadar güzel bir şey ki anlatamam" falan diyordum, sonra "madem podcast şovum var, hem de oyunlarla ilgili bir şov, orada anlatabilirim VR'ı" diye düşündüm. Yeraltından Botlar'ın bu bölümünde; "Gelecek, gözlük formunda mı gelecek?" sorusuna yanıt arıyoruz.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

VR the Future mı? |Lvl. 12|

Aşırı sürpriz konuğumuz Boğaç Soydemir ile bizi büyüten oyunları konuşuyoruz. Hep bilikte çocukluğumuza dönüyoruz ve o yıllarda oynadığımız oyunları, bizi biz yapan detayları anlatıyoruz. Bizi Büyüten Oyunlar serimizin ilk bölümü sizlerle.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Aşırı sürpriz konuğumuz Boğaç Soydemir ile bizi büyüten oyunları konuşuyoruz. Hep bilikte çocukluğumuza dönüyoruz ve o yıllarda oynadığımız oyunları, bizi biz yapan detayları anlatıyoruz. Bizi Büyüten Oyunlar serimizin ilk bölümü sizlerle.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bizi Büyüten Oyunlar | Level Boss: Boğaç Soydemir |Lvl. 11|

Bu bölümde, oyunlar tarihinde füze sistemlerini hacklemekten tutun da, korsan oyun ticaretine kadar yasadışı birçok eylem ile adı anılan Playstation 2 hakkında konuşuyoruz. Tarihin hala en çok satan konsolu olma rekorunu elinde bulunduran bu efsane, 2000'lerin ortasında neredeyse her evde vardı. Hatta bazen sadece bir DVD Player olarak...











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu bölümde, oyunlar tarihinde füze sistemlerini hacklemekten tutun da, korsan oyun ticaretine kadar yasadışı birçok eylem ile adı anılan Playstation 2 hakkında konuşuyoruz. Tarihin hala en çok satan konsolu olma rekorunu elinde bulunduran bu efsane, 2000'lerin ortasında neredeyse her evde vardı. Hatta bazen sadece bir DVD Player olarak...

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bir Rekor Canavarı: Playstation 2 |Lvl.10|

Bu bölümde, babamın bilgisayarımın çalıştırmadığı oyun problemini nasıl kahramanca çözdüğünü ve ilk 3D ekran kartlarını anlatıyorum. E adam baba sonuçta.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu bölümde, babamın bilgisayarımın çalıştırmadığı oyun problemini nasıl kahramanca çözdüğünü ve ilk 3D ekran kartlarını anlatıyorum. E adam baba sonuçta.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Ekran Kartları |Lvl.8|

Yıl 1995, Nintendo hala Nintendo 64'ü geliştiriyor. Yapılması gereken çok şey var ve Nintendo 64, bir sene daha çıkmayacak. Bir dakika, yani bu 1995 yılı boş geçecek anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır! Neyse ki tarihin en başarılı konsollarından birini geliştirmiş olan Gunpei Yokoi var. Arkanıza yaslanın ve işi Gunpei'ye bırakın. O, sizin adınıza tarihe geçecek bir şeyler ayarlar mutlaka.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Aşırı Kötü Konsol: Nintendo Virtual Boy |Lvl.7|

Günümüzdeki haline gelene kadar bilgisayar oyunları öyle evrelerden geçti ki sevgili dinleyici. Aşırı gerçekçi oyun diye satılan oyunları bir görseniz yani... Neyse yorum yok. O dönemde herkesin aklını kaçırdığı şeylerdi bunlar. Oyun dünyasının tarihini anlattığımız mini serimizde, adım adım günümüze yaklaşıyoruz. Artık "oyun bilgisayarı" diye bir şey var.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bilgisayar Oyunları & Oyun Bilgisayarları |Lvl.6|

Bu bölümde, günümüzde dünyadaki neredeyse her şeyi yöneten, gelecekte de dünyayı ele geçirip, insanlığı köleleştirip köleleştirmeyeceklerinden bir türlü emin olamadığımız, en yakın dostlarımız olan bilgisayarlar hakkında konuşuyoruz. Şu anda oyunlar, yapay zeka, kripto, metaverse, e-spor gibi şeyleri konuşabiliyorsak, bunların hepsi bu bölümde anlatılanlar sayesinde. Hadi gelin, bilgisayar oyunlarının dünyasına açılan kapıyı birlikte aralayalım.
Canım bilgisayarım, seni çok çok seviyorum ben. Gelecekte bunu hep hatırla olur mu?

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bu bölümde, günümüzde dünyadaki neredeyse her şeyi yöneten, gelecekte de dünyayı ele geçirip, insanlığı köleleştirip köleleştirmeyeceklerinden bir türlü emin olamadığımız, en yakın dostlarımız olan bilgisayarlar hakkında konuşuyoruz. Şu anda oyunlar, yapay zeka, kripto, metaverse, e-spor gibi şeyleri konuşabiliyorsak, bunların hepsi bu bölümde anlatılanlar sayesinde. Hadi gelin, bilgisayar oyunlarının dünyasına açılan kapıyı birlikte aralayalım.
Canım bilgisayarım, seni çok çok seviyorum ben. Gelecekte bunu hep hatırla olur mu?

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Personel Kompüter |Lvl.5|

1991 年... ソニーは、わずか 2 ブロック先にある隣人の任天堂のドアをノックしました。 言う; 「一緒にプロジェクトに乗り出しましょう。フィリップスという会社があり、私たちも彼らと呼んでいます。このトリオは非常に強力です。」 プロジェクトの名前は「The Play Station」です。はい、Playstation ですが、スペースがあります。 「とても良いアイデアです。やりましょう」と任天堂は言います。 しかし、翌日、彼はフィリップスを自分の側に引き寄せ、ソニーを排除しようとします。 でも心配はいりません。ソニーの久夛木健氏は自作のサウンドチップを持っています...
1991 yılı... Sony, hemen iki sokak ötedeki komşusu Nintendo'nun kapısını çalıyor. Diyor ki; "Gelin birlikte bir projeye girişelim. Philips diye bir şirket var, onları da çağırırız. Bu üçlü çok güçlü." Projenin adı da "The Play Station" evet o Playstation ama boşluklu. Nintendo, "Çok iyi fikir, hadi yapalım" diyor. Ancak, hemen ertesi gün Philips'i kendi tarafına çekip Sony'i saf dışı etmeye çalışıyor. Ama telaşa mahal yok, Sony'de çalışan Ken Kutaragi'nin elinde kendi yaptığı bir ses çipi var...


------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

1991 年... ソニーは、わずか 2 ブロック先にある隣人の任天堂のドアをノックしました。 言う; 「一緒にプロジェクトに乗り出しましょう。フィリップスという会社があり、私たちも彼らと呼んでいます。このトリオは非常に強力です。」 プロジェクトの名前は「The Play Station」です。はい、Playstation ですが、スペースがあります。 「とても良いアイデアです。やりましょう」と任天堂は言います。 しかし、翌日、彼はフィリップスを自分の側に引き寄せ、ソニーを排除しようとします。 でも心配はいりません。ソニーの久夛木健氏は自作のサウンドチップを持っています...
1991 yılı... Sony, hemen iki sokak ötedeki komşusu Nintendo'nun kapısını çalıyor. Diyor ki; "Gelin birlikte bir projeye girişelim. Philips diye bir şirket var, onları da çağırırız. Bu üçlü çok güçlü." Projenin adı da "The Play Station" evet o Playstation ama boşluklu. Nintendo, "Çok iyi fikir, hadi yapalım" diyor. Ancak, hemen ertesi gün Philips'i kendi tarafına çekip Sony'i saf dışı etmeye çalışıyor. Ama telaşa mahal yok, Sony'de çalışan Ken Kutaragi'nin elinde kendi yaptığı bir ses çipi var...


------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Sony vs. Nintendo |Lvl.4|

Şu efsaneyi daha önce duydunuz mu? Atari, E.T. oyunu çok kötü olup satmayınca kalan bütün E.T. oyunlarını piyasadan toplattı ve New Mexico’da bir yere gömdü. Bu nedenle de 1983’te oyun sektörü çöktü. Düşünsenize, o kadar kötü bir oyun ki bütün oyun sektörünü çökertiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Söylersem spoiler olur, siz en iyisi bölümü dinleyin.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Şu efsaneyi daha önce duydunuz mu? Atari, E.T. oyunu çok kötü olup satmayınca kalan bütün E.T. oyunlarını piyasadan toplattı ve New Mexico’da bir yere gömdü. Bu nedenle de 1983’te oyun sektörü çöktü. Düşünsenize, o kadar kötü bir oyun ki bütün oyun sektörünü çökertiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Söylersem spoiler olur, siz en iyisi bölümü dinleyin.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Oyun Sektörünün Çöküşü |Lvl.3|

Oyunlar falanlar bir şeyler… Doom, Mouse, Dark Souls, Anakart, Sims Mims. Anladınız işte. Genel olarak oyunlar.

Yeraltından Botlar’da genel olarak konuşurken milyarlarca dolarlık bir sektör olan oyun sektörü hakkında birçok hikayeyi anlatacağız. Hep birlikte oyun dünyasına kule altı dalacağız. GL HF!

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Yeraltından Botlar

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!