Ayvalık Film Festivali diye başladım ama onu bir sonraki bölümde anlatacağım. 






Tüm bölümler ve daha fazlası için ⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠'u ziyaret et!

----- Podbee Sunar -------
Bu podcast reklam içermektedir.

yeni rezilliğimi anlatıyorum

Geçen hafta Ayvalık Film Festivali'ndeydim. Orada bir sürü film izledim. Değişik ortamlara girdim, böyle festival ortamlarına. Ve komik şeyler yaşadım. Bugün Ayvalık Film Festivali'ni anlatıyorum. Ama önce geçen bölümle ilgili küçük bir şeyler daha söyleyeceğim. Geçen bölümde Charlie Kirk'ın ölümünü konuşmuştum. Amerika'nın en popüler aşırı sağcı politik yorumcularından biri. Ve sadece bu da değil, Trump'la doğrudan bağlantısı olan, Trump'ın yardımcısı J.D. Wenz'le arkadaş olan biri. Ve Trump'ın kabinesindeki bir sürü insanı da atanmasına sebep olan kişilerden biri. Gerçekten güçlü bir politik figür ve Amerika'da bir sürü genç insanı da sağcı olmaya yönlendiren insanlardan biriydi Charlie Kirk. Ve öldükten sonra Charlie Kirk, Elon Musk, Trump falan hepsi aşırı solcuları suçladı ve aşırı solcuların bu şiddetini artık dur diyeceğiz falan gibi şeyler söyledi. Ama sonra katil ortaya çıktı ve hani katil bir göçmen olsa veya siyahi biri olsa sürekli katille alakalı konuşurlardı ama katil böyle aşırı solcu biri de çıkmadı. Aşırı aşırı sağcı biri de çıkmadı. Ailesi böyle sağ partiyi destekleyen, daha çok Trump'ı destekleyen bir aileden geliyor. Ama böyle çok politika konuşan, aşırı uç görüşleri olan biri de değil. Ve biraz gamer biri. Kurşunlara böyle şey, oyun esprileri falan yazmış. Oyun göndermeleri falan yazmış. Ve o yüzden o zamandan beri katil çok fazla konuşulmuyor. Çünkü beyaz erkek yani. Ama hala Trump Elon Musk falan böyle aşırı solcular yüzünden böyle oldu diyor. Hatta Charlie Kirk'ün anma töreninde Trump'la Elon Musk çok uzun süre sonra tekrar bir araya geldi. Hatırlarsınız Elon Musk Trump'ı pedofili olmakla suçlamıştı ve bundan sonra tekrar bir araya geliyorlar birinin cenazesi için. Ve böyle Amerika'da da sağcılar buna çok sevindi. Tabii çok sevdikleri iki insan tekrar bir araya gelince böyle boşanmış anne ve babaları tekrar geri gelmiş gibi oldu da yani geri gelmezler daha iyi birbirlerini bu kadar suçladıktan sonra diye düşünmüyor kimse. Bu da gerçekten çok ilginç. Ve yine komik bir şey oldu. Jimmy Kimmel diye bir tane talk show sunucusu var. İşte Amerika'da talk showlar bu arada Trump'ın gelmesinin en büyük sebeplerinden biri sayılır mı emin değilim. Ama çok uzatmadan anlatmak gerekirse Trump 2016'da ilk defa başkan adayı olduğunda çok ciddiye alınan biri değildi ve o sırada öbür başkan adayı da sözde Solcu Parti'nin, ki Solcu da değil Hillary Clinton. Hillary Clinton da Solcu Parti'nin adayı da aynı. Kesin hani Clinton kazanacak gibi görüyorlardı. O yüzden böyle Trump bir sürü talk show'a çıkıyordu. SNL diye bir böyle hani çok güzel hareketler bunların. Çok güzel hareketler bunlar. Hani SNL'e benziyor. SNL böyle 40 yıllık bir program. Aynen. SNL'e çıktı Trump. Orada skeçler yaptı. Kendiyle dalga geçti. Çünkü Trump gerçekten iyi bir entertainer. Yani iyi derken gerçekten dikkatleri çekebilen bir televizyon kişiliği. Ve ultra narsisist. ve kendiyle dalga geçirmesini de bir yere kadar kabul edebilen biri yani. O dalgayı alıp hani negatif bir şekilde değil de pozitif bir şekilde kullanan biri ve bu sırada Trump da bir sürü talk showda çıktı. İşte Jimmy Fallon'un talk showunda Jimmy Fallon'la skeç falan yaptılar. O da Jimmy Fallon'da başka talk showculardan, en popüler talk showculardan. Neyse geçen şey oldu, Jimmy Kimmel kendi talk showunda Charlie Kirk'un katiline Trumpçı bir katil çıktı. Kimse bunu konuşmuyor tarzı bir şey dedi. Sonra bir anda bu Amerika'da böyle şey oldu, sağcılar... Sağcılar da değil, bir tane Amerika'da FTC diye bir şey var sanırım. Rütük değil de televizyonları lisanslayan bir şirket. O kurumun başı mı ne dedi ki, Jimmy Kimmel böyle şeyler söylemiş, Charlie Kirk ile ilgili çok ayıp etti, nasıl böyle bir şey der. Kimmel'in kanalı ABC'nin lisansını kaldırabiliriz belki dedi. Sonra başka böyle bir şeyler oldu falan sonra bir anda ABC kanalı Jimmy Kimmel'in programını kalıcı bir şekilde durdurduğunu duyurdu. ve bu arada Jimmy Kimmel'in söylediği de doğru değil yani şey yanlış Charlie Kirk'ü öldüren adam aşırı sağcı biri değil ama yanlış bir şey söyledi yani Charlie Kirk'te dalga da geçmiyor bu arada ya da ölmesini de bir şekilde yani politik şiddeti de bir şekilde savunmuyor sonra Jimmy Kimmel kaldırıldı ve bir anda Jimmy Kimmel şey bir figür haline geldi işte yani Konuşurken sıkıldım bu arada çünkü Jimmy Kimmel gerçekten bir anda Amerika politikasında önemli bir figürmüş. Sanki böyle aşırı muhalif biriymiş gibi oldu ve programı kaldırıldı. Yani ama adam yani o kadar muhalif de değil. En basit muhaliflerden biri. Filistin hakkında falan konuşan biri olduğunu zannetmiyorum. Şimdi yanlış bir şey söylemeyeyim de. Konuştuğunu hiç duymadım yani. Ama böyle olunca bütün Amerika ayağa kalktı. Amerika dediğim solcular falan, Kim'in nasıl şey oldu falan diye. Sevinenler de oldu, Trump çok iyi oldu falan bir şeyler dedi. Ve insanlar, bu ABC kanalının sahibi Disney, Disney'e boykot edelim falan dediler. Ve şimdi bugün de ben bunu kaydederken Jimmy Kimmel'in geri döneceği duyuruldu. Artık ne oldu orada bilmiyorum ama kanalla Kimmel konuşmuş ve Kimmel şimdi geri dönecek. Bakalım ilk bölüm yani geri döndüğü bölüm herhalde baya bir izlenir. Buna şu yüzden değinmek istedim. Yani şimdi ne olacak belli değil açıkçası tam Amerika'da. Yani Jimmy Kimmel'de de Amerika'da. dünyada da. Buna birkaç sebepten dolayı denemek istedim. Birincisi kapitalist sistemde yaşadığımız için ve şirketlerin hepsi sadece parayı düşündüğü için gerçekten neredeyse hepsi sadece parayı düşünüyor. O yüzden böyle ülkelerin başında diktatörler olduğunda diktatörler devlet kuruluşlarını kullanarak medyayı susturabileceği bazı kanalları kapatabileceği için kanallar medya hemen böyle ne isterse yapıyorlar o diktatörler. Bunu başka yerlerde de görüyoruz. İşte vergi cezası geliyor, başka cezalar geliyor ve kanallar da bir şekilde kimlik değiştiriyorlar. Gerçekten haber yapmak ve gerçekten karşı gelmek yerine. Bu sene de Trump bir tane kanala dava açmıştı böyle 40 milyon dolar mı ne? Bir haber de bir şeyi farklı kesti. çok uzun hikaye neyse yani saçma bir sebepten dava açmışlar ve davayı kazanmayacakları belli ama işte birkaç yıl dava sürebilir ama bu kanalın sahibi de paramount diye bir şirket başka bir şirket tarafından satın alınacak falan hani bunlar da böyle biz dava mava açmayalım şimdi biz bizi bir şirket satın alacak devlet bu birleşmeye satın alınmayacak izin vermez falan deyip Trump'a istediği paranın hepsini verip sonra da o programı bir de durdurdular galiba. Yani daha adalet bir şey yapmadan kendileri kapitalist oldukları için, herkes öyle olduğu için hemen böyle tamam falan diyorlar. O yüzden gerçekten şey medyanın zaten reklamlarla çalışması ve reklamları da en büyük şirketlerin vermesi ayrı bir sıkıntı. Yani izlediğimiz haber kanalları, yani diktatörlük dışında da yani reklamlarla bir şey yürürken zor oluyor. Çünkü konuşabileceğiniz şeyler kısıtlanıyor. O yüzden böyle sadece seyircisinin parasıyla sürdürülen haber, böyle bağımsız haber siteleri falan. Amerika'da mesela Democracy Now diye bir sayfa var YouTube'da. Her gün böyle bir saatlik haber videoları yapıyorlar, röportajlar yapıyorlar ve tamamen bağımsızlar. Hiç reklam almıyorlar, çok iyiler. Öyle. Bir de ikinci çıkarımın bu olaylarla ilgili şu. Amerika şu an ekonomik olarak iyi değil. Dünyanın en zengin insanları orada ve o yüzden dünyanın en zengin ülkesi Amerika. Ama çok fakir insan da çok var ve daha çok var kesinlikle. ve çok iyi hayatlar sürdürmüyorlar ve şu anda da Trump bu insanların daha iyi hayatlar sürdürebilmesi için bir şey yapmıyor. Ama ırkçılık şu şekilde işliyor yani, bu insanlar kötü hayatlar yaşıyorlar ve sonra Trump bunlara gelip diyor ki siz göçmenler yüzünden kötü hayat yaşıyorsunuz ama aslında sömürüldükleri için kötü hayatlar yaşıyorlar yani dünyanın en zengin insanları zaten Amerika'da yaşayan insanlar tarafından sömürüldükleri için ya da yani Amerika'daki en zenginler hani gidiyor başka fakir ülkelerde işçi çalıştırıyor Amerika'da çalıştıracaklarına çünkü Amerika'da daha yüksek ücretler ödemeleri gerekiyor ve böylece Amerika'dakiler de işsiz kalıyor ve burada şey demiyorum yani düzensiz göçmen alındığında o ülkedeki insanlar kötü etkilenmiyor demiyorum ama yani Amerika'nın her probleminin göçmen olması gibi bir yalan sunuyorlar veya işte göçmenlerin çok suç işlediği ile ilgili ama aslında o sırada Amerika'da Amerikalılar daha çok suç işliyor yani ve bunun dışında da şey en çok kullanılıyor işte kültür savaşları Mesela Kimmel'in kovulması. Siz diyelim yani zor bir şekilde yaşıyorsunuz ve böyle bu zengin elitlerden ve kendini çok akıllı zanneden işte solcu gözüken insanları sistemlerden nefret ediyorsunuz veya onlara sinir oluyorsunuz. Çünkü gerçekten sinir olabilecek yanları da var yani. zamanı geldiğinde sadece solcuları savunuyorlar ama gerçekten bir sınıf ayrımı bunu konuşmuyorlar yani çünkü sınıf ayrımı her gün her saniye var ama Trump geldiğinde sadece laf ediyorlar politikacılara ve evet yani Jimmy Kimmel kovuluyor ve böylece sanki evinde internette gezinen hiçbir şey yapmayan insanlar Hep sanki bir şey kazanmış gibi hissediyorlar. Yani sanatçıların bu şekilde bastırılması, onlara soruşturma açılması da bu şekilde kullanılıyor. Bunları başka ülkelerde de görüyor olabilirsiniz. Evet, yani gündem varken insanlara konuşabilecekleri ve iyi hissedebilecekleri bir şey veriyorlar ve bu işe yarıyor maalesef. O yüzden böyle şeylere kanmayın lütfen. Çünkü sizin böyle açıklarınızı biliyorlar ve çok iyi kullanıyorlar. Ama gerçek açık Amerika'daki ekonomi, Amerika'nın şu an bir soykırımı doğrudan desteklemesi, İsrail'i doğrudan desteklemesi, Amerika İsrail'i desteklemesi, şu an böyle bir şey olmayacak hiçbir şekilde. Zenginler zenginleşiyor falan filan. Evet böyle değinmek istedim. Kısaca değineceğim dedim ama biraz konuştum. O zaman şimdi Ayvalık Film Festivali'ne gelelim. Ben Ayvalık Film Festivali'ne, Ayvalık Film Festivali otobüsüyle gittim. İstanbul'dan bizi aldılar. Bir sürü eleştirmen, yapımcı, yönetmen, hepimiz bir otobüste gittik festivale. Ve festivale gittiğimde, böyle açılış gününde insanlarla, daha önce festivale gitmiş insanlarla konuşurken, hani nasıl bir ortam, ne oluyor, ne bitiyor diye konuşurken genelde insanlar şey diyordu. Bu festivalde ödül töreni yok. En iyi erkek oyuncu, en iyi film... Bir tane ödül var, o da en iyi yeni film. Bir yarışma yok bu festivalde ve o çok iyi diyorlar. Çünkü Türkiye'de böyle festivallerde bir şeyler olduğunda, böyle ödüller olduğunda insanlar kafayı sıyırıyor galiba. Benim annem, babam da tiyatrocu ve onlar da işte Sadri Alışık ödül töreni var. Bir ödül töreni daha vardı. Adını unuttum. Ha, Afife Jale. Orada da mesela insanlar yani hani... işte birbirlerini kıskanıyorlarmış, o niye aldı, bunu niye aldı, şunu şöyle yaptı, bu böyle yaptı, böyle aşırı sıkıcı bir dedikodu ortamı oluyormuş. Yani ülkenin sanatçılarının da hani kendilerini anlatmak isteyen, sanatlarıyla anlatmak isteyen sanatçılarının da bu şekilde olması üzücü gerçekten. Yine ben arkadaşlar çok saçma bir şey yaşadım ve yani çok kötü oldu. Ve bunu da Ayvalık Film Festivali'nin açılışında şöyle oldu, tamam mı? Şimdi, Tolga Karaçelik diye bir yönetmen var. Büyük ihtimalle biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız da şu an büyük ihtimalle biliyorsunuzdur dediğim için gerildiniz. Çünkü acaba neden ben bilmiyorum, ben ne yaptım diye düşünüyor. Hayır hayır, öyle bir şey düşünmeyin. Ya da öyle bir şey düşünmüyordunuz yani, bana ne falan diyordunuz. Bilmiyorum. Neyse, Tolga Kareçelik'in böyle Sarmaşık diye bir filmi var, Gişe Memuru var, Kelebekler var, güzel filmleri var yani. Ve kendisi geçen Amerika'da bir film çekti ve filmin adı çok uzun ama Psikoterapi Tolga Kareçelik yazarsanız filmi bulabilirsiniz. Hatta haftaya vizyona girecek tekrar. Ve bu filmi New York'ta çekti ve Amerikalı oyuncularla çekti. İşte Past Lives diye bir film var. Orada bir tane adam vardı. Ana karakterin kocasını oynayan o var. Severance'da bir tane kız var ya böyle, kadın. Böyle çok iyi yürüyüş yapıyor koridorlarda. Belki görmüşsünüzdür. Herkes TikTok'da onun videosunu falan yapıyor. O da bayağı bir oyuncu. Brits miydi kadın adı? Unuttum. O var. Ve efsanevi bir oyuncu var gerçekten. böyle Tarantino'yla çalışmış, Coen kardeşlerle çalışmış, Martin Scorsese'yle çalışmış, dünyadaki herkesle çalışmış, Adam Sandler'la bayağı çalışmış. Komedi ve drama. Steve Buscemi var bu filmde. Ben de Steve Buscemi'yle röportaj yapacaktım ve işte bu psikoterapi daha bağımsız bir film tabii ki. Amerika'da çekilmiş ama hani böyle 20 milyon, 30 milyon dolara işte Warner Bros. yapımcılığıyla çekilmemiş yani. O yüzden şöyle bir şey oldu. Normalde röportaj kayıtlarını şirketler yapıyor. Diyelim ben Netflix'in bir oyuncusuyla röportaj yapacağım. Ben sadece Zoom'a giriyorum. Onlar kaydedip sonra bana görüntüyü yolluyorlar. Ama burada benim kaydetmem gerekiyordu ve ben işte bir tane kaydetme sitesi şey yaptım. Sonra Steve Buscemi ile röportaj yapacağız. Ama ilk bizim Steve Buscemi ile buluşmamız için bir tane Google toplantı linki vermiş. Ben de dedim ki tamam ben bu Google toplantısına girerim. Sonra Steve Buscemi'ye linki atarım. İşte kaydetmesi için röportajı. Yani benim kaydetmem için röportajı. Oradan da kaydederim falan filan dedim. Sonra girdik Google Meet'e Steve Buscemi ile. Sonra ben attım linki. Sonra link açılmıyor dedi. Ben sonra yeni link attım. Link açılmıyor dedi. O sırada Steve Buscemi'nin PR'cisi de işte o Google toplantısındaydı. Dedi ki hani çok da vaktimiz yok. Kaydetmiyorsa kaydetmiyor. Başlayalım. Ve böylece ben böyle inanılmaz bir oyuncu ile konuştum. Hani böyle ekranı screenshot bile almadım. Sadece Steve Buscemi'nin konuştuklarını böyle Google Notelara yazdım. Yani şey, bildiğiniz bilgisayardan not aldım adam konuşurken ki hani ne dediğini hatırlayayım. Ve normalde Google toplantıları sanırım kaydedilebiliyor ama bu toplantı linkini ben oluşturmamıştım. Başkası oluşturmuştu. O yüzden hani hiçbir şekilde kaydedemedik. Çok komik oldu yani. Ve sonra Ayvalık Film Festivali'nin açılışında da işte Tolga Karaçelik'le karşılaştık. O da biliyordu sanırım röportaj yapacağımı. Ve nasıl geçti falan dedi. Ben böyle... biraz mahcup bir şekilde olanları anlattım ve yani şeyi de hala anlamadım Steve, bu şey mi kendimi açamadı linki? Hani belki de tabletten falan giriyordu ve o yüzden bilgisayardan açması gereken bir şey de olmadı ya da ben mi yanlış linki yolladım? Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz ama PRcısı iyi bir röportaj oldu demiş yani. O yüzden... Evet böyle şeyler oldu yani. Bu arada bir şey daha söyleyeceğim. Çok alakasız bir şey aklıma geldi ama Ayvalık'tayken Instagram'da şey gördüm. Türkiye'den uzak doğuya giden bir sürü insan var. Bunlardan en popülerlerinden biri de Bali. Ve işte Bali'de emlakçılar falan var. Şu kadar ucuz evler, yemekler şu kadar ucuz, şu kadar ucuza şunu yapabiliyorsunuz falan diye bir sürü şey paylaşılıyor. Ve yani tabii ki kapitalist bir dünyada yaşıyoruz ve daha ucuz bir yere gidilebiliyorsa yani bir yerin bir yerden daha ucuz olduğunu, bu bilgiyi bence tabii ki başkalarıyla paylaşabiliriz. Ama yani bir yerin neden ucuz olduğunu da unutmamamız lazım. Hani Endonezya'da, Bali'de sömürülen bir yer ve yani çok orada yaşayan insanların çok fazla parası yok ve dünyada böyle birçok ülke var yani. Ülkede yaşayan insanlar hiçbir şekilde geçinemiyor ve sonra oraya turistler gidip paylaşımlar yapıyor. İşte burası şöyle ucuz, burası böyle ucuz falan diye. O sırada orada çalışan adam günlük 1 euro kazanıyor falan yani. Ve mesela Türkiye'ye de bir sürü zengin insan geliyor ve hani videolar çekiyorlar işte. şöyle ucuz, böyle ucuz diye kendilerine göre. Ve mesela siz bu insanlara belki de sinir oluyorsunuz. Çünkü buraya gelip fiyatları yükseltiyorlar. Mesela İstanbul'da genç bir öğrenci ev kiralayacaksa başkaları ev alarak vatandaşlık alıyor yüksek paralara. ya da işte şirketler evlerin kiralarını yüksek tutuyor ya da yabancılar aldığı için kiralar yüksek oluyor ve böylece insanların yaşaması zorlanıyor. Bu İspanya'da da var yani. Barcelona'da şu an turistlere sürekli git diyorlar çünkü Barcelona'daki tüm evler işte Airbnb olmuş. Hepsi turistler için kiralanıyor ve orada yaşayan insanların kolay yaşayabilecek bir ortamı olmuyor. Tabii ki şey de diyebilirsiniz yani turizm de oradaki insanlara iyi geliyor da diyebilirsiniz. Yani ekonomiyi kalkındırıyor bir tık diyebilirsiniz. Ama aynı zamanda orada doğmuş büyümüş ve turizmle uğraşmak istemeyen insanların hayatını da bir o kadar zorlaştırıyor yani. O yüzden tabii ki turizm kullanılabilir ülkeler tarafından. İşte yani Bali'ye gitmek yanlış bir şeydir demiyorum. Ama Bali'nin ucuzluğunu böyle çok şeymiş gibi göstermek aşırı hoş gelmiyor bana. ve yani böyle uzak doğuya ucuz ucuz diye giden insanların bazıları, bazıları gerçekten eğleniyor ve oradaki lokal insanlarla da yani oranın yerli insanlarıyla da takılabiliyor, iletişim kurabiliyor, bazen dili biraz öğreniyorlar ama Bali'de özellikle şey de var gibi geliyor, sadece orada öyle takılan insanlar yani kendileri gibi böyle biraz parası olan böyle biraz hayatında ne olduğunu sorgulayan ve böyle kaybolmuş insanlar hepsi bir arada takılıyor gibi ve bunlar genelde işte beyaz İngilizce bilen orta üst sınıf ya da üst sınıf insanlar oluyor ve bilmiyorum gerçekten hani şey gibi biraz kapitalizm hepimizi boğuyor insanlar bir yere kaçmaya çalışıyor ama kaçtıkları yerde de yani kapitalizmi hiçbir şekilde değiştirmeden ve yani Kimseyi du... Evet, bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Bu arada şimdi Ayvalık Film Festivali'nde ben 6-7 film falan izledim. Ve şu an baya alakasız şeyler konuştum. Acaba Ayvalık Film Festivali'nden sonraki bölümü bahsetsem. İzlediklerimi falan anlatırım teker teker. Öyle yapabilirim sanırım. Evet. O zaman bu böyle kısa ama çok değişik konulardan bahsettiğim bir bölüm olmuş olsun. Geri geliyorum. Evet, birkaç haftadır haftalık bölüm tam olarak koymadım. Yani biraz takvim böyle bir garip oldu. O yüzden özür dilerim. Ama her hafta salı olursa büyük ihtimalle. Normalde salı çıkıyor bölümler. Tekrar o takvime geri dönmeye çalışacağım ve büyük ihtimalle de döneceğim. O yüzden öpüyorum. Kendinize iyi bakın. Görüşürüz.

Geçen hafta Ayvalık Film Festivali'ndeydim. Orada bir sürü film izledim. Değişik ortamlara girdim, böyle festival ortamlarına. Ve komik şeyler yaşadım. Bugün Ayvalık Film Festivali'ni anlatıyorum.

Ama önce geçen bölümle ilgili küçük bir şeyler daha söyleyeceğim. Geçen bölümde Charlie Kirk'ın ölümünü konuşmuştum. Amerika'nın en popüler aşırı sağcı politik yorumcularından biri. Ve sadece bu da değil, Trump'la doğrudan bağlantısı olan, Trump'ın yardımcısı J.D. Wenz'le arkadaş olan biri. Ve Trump'ın kabinesindeki bir sürü insanı da atanmasına sebep olan kişilerden biri. Gerçekten güçlü bir politik figür ve Amerika'da bir sürü genç insanı da sağcı olmaya yönlendiren insanlardan biriydi Charlie Kirk.

Ve öldükten sonra Charlie Kirk, Elon Musk, Trump falan hepsi aşırı solcuları suçladı ve aşırı solcuların bu şiddetini artık dur diyeceğiz falan gibi şeyler söyledi. Ama sonra katil ortaya çıktı ve hani katil bir göçmen olsa veya siyahi biri olsa sürekli katille alakalı konuşurlardı ama katil böyle aşırı solcu biri de çıkmadı. Aşırı aşırı sağcı biri de çıkmadı.

Ailesi böyle sağ partiyi destekleyen, daha çok Trump'ı destekleyen bir aileden geliyor. Ama böyle çok politika konuşan, aşırı uç görüşleri olan biri de değil. Ve biraz gamer biri. Kurşunlara böyle şey, oyun esprileri falan yazmış. Oyun göndermeleri falan yazmış. Ve o yüzden o zamandan beri katil çok fazla konuşulmuyor. Çünkü beyaz erkek yani. Ama hala Trump Elon Musk falan böyle aşırı solcular yüzünden böyle oldu diyor. Hatta Charlie Kirk'ün anma töreninde Trump'la Elon Musk çok uzun süre sonra tekrar bir araya geldi. Hatırlarsınız Elon Musk Trump'ı pedofili olmakla suçlamıştı ve bundan sonra tekrar bir araya geliyorlar birinin cenazesi için. Ve böyle Amerika'da da sağcılar buna çok sevindi. Tabii çok sevdikleri iki insan tekrar bir araya gelince böyle boşanmış anne ve babaları tekrar geri gelmiş gibi oldu da yani geri gelmezler daha iyi birbirlerini bu kadar suçladıktan sonra diye düşünmüyor kimse. Bu da gerçekten çok ilginç.

Ve yine komik bir şey oldu. Jimmy Kimmel diye bir tane talk show sunucusu var. İşte Amerika'da talk showlar bu arada Trump'ın gelmesinin en büyük sebeplerinden biri sayılır mı emin değilim. Ama çok uzatmadan anlatmak gerekirse Trump 2016'da ilk defa başkan adayı olduğunda çok ciddiye alınan biri değildi ve o sırada öbür başkan adayı da sözde Solcu Parti'nin, ki Solcu da değil Hillary Clinton. Hillary Clinton da Solcu Parti'nin adayı da aynı. Kesin hani Clinton kazanacak gibi görüyorlardı. O yüzden böyle Trump bir sürü talk show'a çıkıyordu. SNL diye bir böyle hani çok güzel hareketler bunların. Çok güzel hareketler bunlar. Hani SNL'e benziyor. SNL böyle 40 yıllık bir program. Aynen. SNL'e çıktı Trump. Orada skeçler yaptı. Kendiyle dalga geçti. Çünkü Trump gerçekten iyi bir entertainer. Yani iyi derken gerçekten dikkatleri çekebilen bir televizyon kişiliği. Ve ultra narsisist. ve kendiyle dalga geçirmesini de bir yere kadar kabul edebilen biri yani. O dalgayı alıp hani negatif bir şekilde değil de pozitif bir şekilde kullanan biri ve bu sırada Trump da bir sürü talk showda çıktı. İşte Jimmy Fallon'un talk showunda Jimmy Fallon'la skeç falan yaptılar. O da Jimmy Fallon'da başka talk showculardan, en popüler talk showculardan. Neyse geçen şey oldu, Jimmy Kimmel kendi talk showunda Charlie Kirk'un katiline Trumpçı bir katil çıktı. Kimse bunu konuşmuyor tarzı bir şey dedi. Sonra bir anda bu Amerika'da böyle şey oldu, sağcılar... Sağcılar da değil, bir tane Amerika'da FTC diye bir şey var sanırım.

Rütük değil de televizyonları lisanslayan bir şirket. O kurumun başı mı ne dedi ki, Jimmy Kimmel böyle şeyler söylemiş, Charlie Kirk ile ilgili çok ayıp etti, nasıl böyle bir şey der. Kimmel'in kanalı ABC'nin lisansını kaldırabiliriz belki dedi. Sonra başka böyle bir şeyler oldu falan sonra bir anda ABC kanalı Jimmy Kimmel'in programını kalıcı bir şekilde durdurduğunu duyurdu.

ve bu arada Jimmy Kimmel'in söylediği de doğru değil yani şey yanlış Charlie Kirk'ü öldüren adam aşırı sağcı biri değil ama yanlış bir şey söyledi yani Charlie Kirk'te dalga da geçmiyor bu arada ya da ölmesini de bir şekilde yani politik şiddeti de bir şekilde savunmuyor sonra Jimmy Kimmel kaldırıldı ve bir anda Jimmy Kimmel şey bir figür haline geldi işte yani

Konuşurken sıkıldım bu arada çünkü Jimmy Kimmel gerçekten bir anda Amerika politikasında önemli bir figürmüş. Sanki böyle aşırı muhalif biriymiş gibi oldu ve programı kaldırıldı. Yani ama adam yani o kadar muhalif de değil. En basit muhaliflerden biri. Filistin hakkında falan konuşan biri olduğunu zannetmiyorum. Şimdi yanlış bir şey söylemeyeyim de. Konuştuğunu hiç duymadım yani. Ama böyle olunca bütün Amerika ayağa kalktı. Amerika dediğim solcular falan, Kim'in nasıl şey oldu falan diye. Sevinenler de oldu, Trump çok iyi oldu falan bir şeyler dedi. Ve insanlar, bu ABC kanalının sahibi Disney, Disney'e boykot edelim falan dediler. Ve şimdi bugün de ben bunu kaydederken Jimmy Kimmel'in geri döneceği duyuruldu. Artık ne oldu orada bilmiyorum ama kanalla Kimmel konuşmuş ve Kimmel şimdi geri dönecek. Bakalım ilk bölüm yani geri döndüğü bölüm herhalde baya bir izlenir. Buna şu yüzden değinmek istedim. Yani şimdi ne olacak belli değil açıkçası tam Amerika'da. Yani Jimmy Kimmel'de de Amerika'da.

dünyada da. Buna birkaç sebepten dolayı denemek istedim. Birincisi kapitalist sistemde yaşadığımız için ve şirketlerin hepsi sadece parayı düşündüğü için gerçekten neredeyse hepsi sadece parayı düşünüyor. O yüzden böyle ülkelerin başında diktatörler olduğunda diktatörler devlet kuruluşlarını kullanarak medyayı susturabileceği bazı kanalları kapatabileceği için kanallar medya hemen böyle ne isterse yapıyorlar o diktatörler. Bunu başka yerlerde de görüyoruz. İşte vergi cezası geliyor, başka cezalar geliyor ve kanallar da bir şekilde kimlik değiştiriyorlar. Gerçekten haber yapmak ve gerçekten karşı gelmek yerine. Bu sene de Trump bir tane kanala dava açmıştı böyle 40 milyon dolar mı ne? Bir haber de bir şeyi farklı kesti.

çok uzun hikaye neyse yani saçma bir sebepten dava açmışlar ve davayı kazanmayacakları belli ama işte birkaç yıl dava sürebilir ama bu kanalın sahibi de paramount diye bir şirket başka bir şirket tarafından satın alınacak falan hani bunlar da böyle biz dava mava açmayalım şimdi biz bizi bir şirket satın alacak devlet bu birleşmeye satın alınmayacak izin vermez falan deyip Trump'a istediği paranın hepsini verip sonra da o programı bir de durdurdular galiba. Yani daha adalet bir şey yapmadan kendileri kapitalist oldukları için, herkes öyle olduğu için hemen böyle tamam falan diyorlar. O yüzden gerçekten şey medyanın zaten reklamlarla çalışması ve reklamları da en büyük şirketlerin vermesi ayrı bir sıkıntı. Yani izlediğimiz haber kanalları, yani diktatörlük dışında da yani reklamlarla bir şey yürürken zor oluyor. Çünkü konuşabileceğiniz şeyler kısıtlanıyor. O yüzden böyle sadece seyircisinin parasıyla sürdürülen haber, böyle bağımsız haber siteleri falan. Amerika'da mesela Democracy Now diye bir sayfa var YouTube'da. Her gün böyle bir saatlik haber videoları yapıyorlar, röportajlar yapıyorlar ve tamamen bağımsızlar. Hiç reklam almıyorlar, çok iyiler. Öyle. Bir de ikinci çıkarımın bu olaylarla ilgili şu. Amerika şu an ekonomik olarak iyi değil. Dünyanın en zengin insanları orada ve o yüzden dünyanın en zengin ülkesi Amerika. Ama çok fakir insan da çok var ve daha çok var kesinlikle. ve çok iyi hayatlar sürdürmüyorlar ve şu anda da Trump bu insanların daha iyi hayatlar sürdürebilmesi için bir şey yapmıyor. Ama ırkçılık şu şekilde işliyor yani, bu insanlar kötü hayatlar yaşıyorlar ve sonra Trump bunlara gelip diyor ki siz göçmenler yüzünden kötü hayat yaşıyorsunuz ama aslında sömürüldükleri için kötü hayatlar yaşıyorlar yani dünyanın en zengin insanları zaten Amerika'da yaşayan insanlar tarafından sömürüldükleri için ya da yani Amerika'daki en zenginler hani gidiyor başka fakir ülkelerde

işçi çalıştırıyor Amerika'da çalıştıracaklarına çünkü Amerika'da daha yüksek ücretler ödemeleri gerekiyor ve böylece Amerika'dakiler de işsiz kalıyor ve burada şey demiyorum yani düzensiz göçmen alındığında o ülkedeki insanlar kötü etkilenmiyor demiyorum ama yani Amerika'nın her probleminin göçmen olması gibi bir yalan sunuyorlar veya işte göçmenlerin çok suç işlediği ile ilgili ama aslında o sırada Amerika'da Amerikalılar daha çok suç işliyor yani ve bunun dışında da şey en çok kullanılıyor işte kültür savaşları

Mesela Kimmel'in kovulması. Siz diyelim yani zor bir şekilde yaşıyorsunuz ve böyle bu zengin elitlerden ve kendini çok akıllı zanneden işte solcu gözüken insanları sistemlerden nefret ediyorsunuz veya onlara sinir oluyorsunuz. Çünkü gerçekten sinir olabilecek yanları da var yani. zamanı geldiğinde sadece solcuları savunuyorlar ama gerçekten bir sınıf ayrımı bunu konuşmuyorlar yani çünkü sınıf ayrımı her gün her saniye var ama Trump geldiğinde sadece laf ediyorlar politikacılara ve evet yani Jimmy Kimmel kovuluyor ve böylece sanki evinde internette gezinen hiçbir şey yapmayan insanlar

Hep sanki bir şey kazanmış gibi hissediyorlar. Yani sanatçıların bu şekilde bastırılması, onlara soruşturma açılması da bu şekilde kullanılıyor. Bunları başka ülkelerde de görüyor olabilirsiniz. Evet, yani gündem varken insanlara konuşabilecekleri ve iyi hissedebilecekleri bir şey veriyorlar ve bu işe yarıyor maalesef. O yüzden böyle şeylere kanmayın lütfen. Çünkü sizin böyle açıklarınızı biliyorlar ve çok iyi kullanıyorlar. Ama gerçek açık Amerika'daki ekonomi, Amerika'nın şu an bir soykırımı doğrudan desteklemesi, İsrail'i doğrudan desteklemesi, Amerika İsrail'i desteklemesi, şu an böyle bir şey olmayacak hiçbir şekilde. Zenginler zenginleşiyor falan filan. Evet böyle değinmek istedim. Kısaca değineceğim dedim ama biraz konuştum.

O zaman şimdi Ayvalık Film Festivali'ne gelelim. Ben Ayvalık Film Festivali'ne, Ayvalık Film Festivali otobüsüyle gittim. İstanbul'dan bizi aldılar. Bir sürü eleştirmen, yapımcı, yönetmen, hepimiz bir otobüste gittik festivale. Ve festivale gittiğimde, böyle açılış gününde insanlarla, daha önce festivale gitmiş insanlarla konuşurken, hani nasıl bir ortam, ne oluyor, ne bitiyor diye konuşurken genelde insanlar şey diyordu. Bu festivalde ödül töreni yok. En iyi erkek oyuncu, en iyi film... Bir tane ödül var, o da en iyi yeni film. Bir yarışma yok bu festivalde ve o çok iyi diyorlar. Çünkü Türkiye'de böyle festivallerde bir şeyler olduğunda, böyle ödüller olduğunda insanlar kafayı sıyırıyor galiba. Benim annem, babam da tiyatrocu ve onlar da işte Sadri Alışık ödül töreni var. Bir ödül töreni daha vardı. Adını unuttum. Ha, Afife Jale. Orada da mesela insanlar yani hani... işte birbirlerini kıskanıyorlarmış, o niye aldı, bunu niye aldı, şunu şöyle yaptı, bu böyle yaptı, böyle aşırı sıkıcı bir dedikodu ortamı oluyormuş. Yani ülkenin sanatçılarının da hani kendilerini anlatmak isteyen, sanatlarıyla anlatmak isteyen sanatçılarının da bu şekilde olması üzücü gerçekten. Yine ben arkadaşlar çok saçma bir şey yaşadım ve yani çok kötü oldu. Ve bunu da Ayvalık Film Festivali'nin açılışında şöyle oldu, tamam mı? Şimdi, Tolga Karaçelik diye bir yönetmen var. Büyük ihtimalle biliyorsunuzdur. Bilmiyorsanız da şu an büyük ihtimalle biliyorsunuzdur dediğim için gerildiniz. Çünkü acaba neden ben bilmiyorum, ben ne yaptım diye düşünüyor. Hayır hayır, öyle bir şey düşünmeyin. Ya da öyle bir şey düşünmüyordunuz yani, bana ne falan diyordunuz. Bilmiyorum. Neyse, Tolga Kareçelik'in böyle Sarmaşık diye bir filmi var, Gişe Memuru var, Kelebekler var, güzel filmleri var yani. Ve kendisi geçen Amerika'da bir film çekti ve filmin adı çok uzun ama Psikoterapi Tolga Kareçelik yazarsanız filmi bulabilirsiniz. Hatta haftaya vizyona girecek tekrar. Ve bu filmi New York'ta çekti ve Amerikalı oyuncularla çekti. İşte Past Lives diye bir film var. Orada bir tane adam vardı. Ana karakterin kocasını oynayan o var. Severance'da bir tane kız var ya böyle, kadın. Böyle çok iyi yürüyüş yapıyor koridorlarda. Belki görmüşsünüzdür. Herkes TikTok'da onun videosunu falan yapıyor. O da bayağı bir oyuncu. Brits miydi kadın adı? Unuttum. O var. Ve efsanevi bir oyuncu var gerçekten.

böyle Tarantino'yla çalışmış, Coen kardeşlerle çalışmış, Martin Scorsese'yle çalışmış, dünyadaki herkesle çalışmış, Adam Sandler'la bayağı çalışmış. Komedi ve drama. Steve Buscemi var bu filmde. Ben de Steve Buscemi'yle röportaj yapacaktım ve işte bu psikoterapi daha bağımsız bir film tabii ki. Amerika'da çekilmiş ama hani böyle 20 milyon, 30 milyon dolara işte Warner Bros. yapımcılığıyla çekilmemiş yani.

O yüzden şöyle bir şey oldu. Normalde röportaj kayıtlarını şirketler yapıyor. Diyelim ben Netflix'in bir oyuncusuyla röportaj yapacağım. Ben sadece Zoom'a giriyorum. Onlar kaydedip sonra bana görüntüyü yolluyorlar. Ama burada benim kaydetmem gerekiyordu ve ben işte bir tane kaydetme sitesi şey yaptım. Sonra Steve Buscemi ile röportaj yapacağız. Ama ilk bizim Steve Buscemi ile buluşmamız için bir tane Google toplantı linki vermiş.

Ben de dedim ki tamam ben bu Google toplantısına girerim. Sonra Steve Buscemi'ye linki atarım. İşte kaydetmesi için röportajı. Yani benim kaydetmem için röportajı. Oradan da kaydederim falan filan dedim. Sonra girdik Google Meet'e Steve Buscemi ile. Sonra ben attım linki. Sonra link açılmıyor dedi. Ben sonra yeni link attım. Link açılmıyor dedi. O sırada Steve Buscemi'nin PR'cisi de işte o Google toplantısındaydı. Dedi ki hani çok da vaktimiz yok. Kaydetmiyorsa kaydetmiyor. Başlayalım. Ve böylece ben böyle inanılmaz bir oyuncu ile konuştum.

Hani böyle ekranı screenshot bile almadım. Sadece Steve Buscemi'nin konuştuklarını böyle Google Notelara yazdım. Yani şey, bildiğiniz bilgisayardan not aldım adam konuşurken ki hani ne dediğini hatırlayayım. Ve normalde Google toplantıları sanırım kaydedilebiliyor ama bu toplantı linkini ben oluşturmamıştım. Başkası oluşturmuştu. O yüzden hani hiçbir şekilde kaydedemedik. Çok komik oldu yani. Ve sonra Ayvalık Film Festivali'nin açılışında da işte Tolga Karaçelik'le karşılaştık. O da biliyordu sanırım röportaj yapacağımı. Ve nasıl geçti falan dedi. Ben böyle...

biraz mahcup bir şekilde olanları anlattım ve yani şeyi de hala anlamadım Steve, bu şey mi kendimi açamadı linki? Hani belki de tabletten falan giriyordu ve o yüzden bilgisayardan açması gereken bir şey de olmadı ya da ben mi yanlış linki yolladım? Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz ama PRcısı iyi bir röportaj oldu demiş yani.

O yüzden... Evet böyle şeyler oldu yani. Bu arada bir şey daha söyleyeceğim. Çok alakasız bir şey aklıma geldi ama Ayvalık'tayken Instagram'da şey gördüm. Türkiye'den uzak doğuya giden bir sürü insan var. Bunlardan en popülerlerinden biri de Bali. Ve işte Bali'de emlakçılar falan var. Şu kadar ucuz evler, yemekler şu kadar ucuz, şu kadar ucuza şunu yapabiliyorsunuz falan diye bir sürü şey paylaşılıyor. Ve yani tabii ki kapitalist bir dünyada yaşıyoruz ve daha ucuz bir yere gidilebiliyorsa yani bir yerin bir yerden daha ucuz olduğunu, bu bilgiyi bence tabii ki başkalarıyla paylaşabiliriz. Ama yani bir yerin neden ucuz olduğunu da unutmamamız lazım. Hani Endonezya'da, Bali'de sömürülen bir yer ve yani çok orada yaşayan insanların çok fazla parası yok ve dünyada böyle birçok ülke var yani. Ülkede yaşayan insanlar hiçbir şekilde geçinemiyor ve sonra oraya turistler gidip paylaşımlar yapıyor. İşte burası şöyle ucuz, burası böyle ucuz falan diye. O sırada orada çalışan adam günlük 1 euro kazanıyor falan yani. Ve mesela Türkiye'ye de bir sürü zengin insan geliyor ve hani videolar çekiyorlar işte. şöyle ucuz, böyle ucuz diye kendilerine göre. Ve mesela siz bu insanlara belki de sinir oluyorsunuz. Çünkü buraya gelip fiyatları yükseltiyorlar. Mesela İstanbul'da genç bir öğrenci ev kiralayacaksa başkaları ev alarak vatandaşlık alıyor yüksek paralara. ya da işte şirketler evlerin kiralarını yüksek tutuyor ya da yabancılar aldığı için kiralar yüksek oluyor ve böylece insanların yaşaması zorlanıyor. Bu İspanya'da da var yani. Barcelona'da şu an turistlere sürekli git diyorlar çünkü Barcelona'daki tüm evler işte Airbnb olmuş. Hepsi turistler için kiralanıyor ve orada yaşayan insanların kolay yaşayabilecek bir

ortamı olmuyor. Tabii ki şey de diyebilirsiniz yani turizm de oradaki insanlara iyi geliyor da diyebilirsiniz. Yani ekonomiyi kalkındırıyor bir tık diyebilirsiniz. Ama aynı zamanda orada doğmuş büyümüş ve turizmle uğraşmak istemeyen insanların hayatını da bir o kadar zorlaştırıyor yani. O yüzden tabii ki turizm kullanılabilir ülkeler tarafından. İşte yani Bali'ye gitmek yanlış bir şeydir demiyorum. Ama Bali'nin ucuzluğunu böyle çok şeymiş gibi göstermek aşırı hoş gelmiyor bana. ve yani böyle uzak doğuya ucuz ucuz diye giden insanların bazıları, bazıları gerçekten eğleniyor ve oradaki lokal insanlarla da yani oranın yerli insanlarıyla da takılabiliyor, iletişim kurabiliyor, bazen dili biraz öğreniyorlar ama Bali'de özellikle şey de var gibi geliyor, sadece orada öyle takılan insanlar yani kendileri gibi böyle biraz parası olan

böyle biraz hayatında ne olduğunu sorgulayan ve böyle kaybolmuş insanlar hepsi bir arada takılıyor gibi ve bunlar genelde işte beyaz İngilizce bilen orta üst sınıf ya da üst sınıf insanlar oluyor ve bilmiyorum gerçekten hani şey gibi biraz kapitalizm hepimizi boğuyor insanlar bir yere kaçmaya çalışıyor ama kaçtıkları yerde de yani kapitalizmi hiçbir şekilde değiştirmeden ve yani

Kimseyi du... Evet, bilmiyorum. Gerçekten bilmiyorum. Bu arada şimdi Ayvalık Film Festivali'nde ben 6-7 film falan izledim. Ve şu an baya alakasız şeyler konuştum. Acaba Ayvalık Film Festivali'nden sonraki bölümü bahsetsem. İzlediklerimi falan anlatırım teker teker. Öyle yapabilirim sanırım. Evet. O zaman bu böyle kısa ama çok değişik konulardan bahsettiğim bir bölüm olmuş olsun. Geri geliyorum. Evet, birkaç haftadır haftalık bölüm tam olarak koymadım. Yani biraz takvim böyle bir garip oldu. O yüzden özür dilerim. Ama her hafta salı olursa büyük ihtimalle. Normalde salı çıkıyor bölümler. Tekrar o takvime geri dönmeye çalışacağım ve büyük ihtimalle de döneceğim. O yüzden öpüyorum. Kendinize iyi bakın. Görüşürüz.

Şişhane-Karaköy arasındaki bir kitapçıdan bulduğum Fanzin'in önsözünden çıkan bir bölüm.  



Bölümde Bahsi Geçenler

ghosting yazısı (türkçe) https://substack.com/home/post/p-170350895

ayrılık sonrası sessizlik yazısı (ingilizce) https://personalscriptures.substack.com/p/the-intimacy-of-never-talking-again 

sarhoş ice agent tutuklanma videosu 

https://www.youtube.com/watch?v=3ZtVUG6l780

bahsettiğim standup: Marc Maron Panicked (hbo max'te) 





Tüm bölümler ve daha fazlası için ⁠podbeemedia.com⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

önemli soruları hayatımızla cevaplamak

Performatif erkek mi yoksa dallama mı? Biraz astroloji, biraz female gaze, male gaze, RIP Jane Goodall ve alakasız bir şeyler daha. Bu arada her şey bir şekilde performans değil mi? (Bu açıklama Cem'in bilinç akışını dinlerken bilinç akışı şekilde yazılmıştır.)  



Bölümde Bahsi Geçen: 

Easy Rider



Tüm bölümler ve daha fazlası için ⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠'u ziyaret et!



----- Podbee Sunar -------



Bu podcast reklam içermektedir.

performatif erkekler (evet her şey performans)

Konuştuğum filmler (yazmayı unuttuğum bir şey varsa instagramdan dm atabilirsiniz hatırlatmak için, eklerim)



Zamanın Kıyısında Sınav

Eddington

Life of Chuck

It Was Just an Accident

Sirat



Bu podcast reklam içermektedir.

ayvalık film festivali'nde izlediklerim

Politik yorumcu Charlie Kirk 10 Eylül 2025'te vurularak öldürüldü. Bugün olayın detaylarını ve Charlie Kirk'ün nasıl biri olduğunu konuşuyorum. İnternette olayın videosuna denk gelirseniz lütfen izlemeyin.  



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

charlie kirk cinayeti (amerika'da ne oluyor?)

Sosyal medya kapansa gerçekten üzülür müyüz? Bu bölüm Evrim Ağacı'dan Çağrı Mert Bakırcı'yla uzun zamandır yapmak istediğim sohbetin bir kısmından oluşuyor. 





Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

sosyal medya net pozitif mi? Evrim Ağacı'dan Çağrı Mert Bakırcı'yla Sohbet

William Stoner hayatın karşısına çıkardıklarına donup kalıyordu. Neyseki benzemiyoruz. 




Tüm bölümler ve daha fazlası için ⁠podbeemedia.com⁠'u ziyaret et!

----- Podbee Sunar -------
Bu podcast reklam içermektedir.

beni en çok etkileyen kitaplardan Stoner

Bu bölümde yazdığım şiirleri okudum, kitap okumak ve bir şeyler yazmakla ilgili konuştum.





Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

yazdığım şiirleri okuyorum 

Bu bölüm 2 Ağustos 2025 cumartesi günü yaşadıklarımı tüm detaylarıyla anlatıyorum







Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

her günün hayatımız olduğunu hatırlamak (2 Ağustos 2025’te yaşadıklarım)

Bu bölüm yola çıkmanın üstüne çok derin konuşacağız. Çünkü hayat zaten bir yolculuk değil midir? 

Bölümde Bahsi Geçen Filmler:The Straight StoryLittle Miss SunshineEasy Rider 





Bu bölüm Opet Fasty reklamı içermektedir. 



Opet’te Lezzetlerin Enfesti!

Şehirler arası yolculukta ya da şehir içi kaçamakta, Opet istasyonlarında sizi Fasty’nin lezzetli ürünleri bekliyor. Opet Fasty'i ⁠keşfet!




Tüm bölümler ve daha fazlası için ⁠podbeemedia.com⁠'u ziyaret et!

bir yere giderken kavga etmek ve yol filmleri

Merhaba ben Cem, 27 yaşındayım ve ses haklarımı Podbee’ye sattım. Onlar da yapay zeka sesimi kullanarak böyle bir podcast yapmaya karar verdi. Maceraya hoşgeldin. (Gerçekten uzaya çıktığımı düşünmüyorsundur herhalde.)

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

sadece film izlemiyorum

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!