Karanlık Dosyalar’ın bu bölümünde Jesse Valencia davasını inceliyoruz. Hakkını aramaya çalışan Jesse, kendini tehlikeli bir anlaşmanın içinde bulur. Bu anlaşma Jesse'nin hayatını cehenneme çevirecektir.

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

6 - Jesse Valencia: Küçük Bir Sır

Katille mücadele ederken tırnaklarını onun derisine geçirmiş olması muhtemeldi. Jesse'nin tırnağında bulunan deri parçalarından DNA testi yapıldı. Ancak testin sonucu daha fazla soru doğurdu. Prezervatifte bulunduğu gibi Jesse ve McDavid'in DNA'sının izleri vardı. Ama aynı zamanda üçüncü, bilinmeyen bir kişi de saptanmıştı. Bunun üzerine dedektifler üçüncü kişiyi bulabilmek için Jesse'nin arkadaşlarını sorgulamaya başladılar. cinayet gecesiyle ilgili bilgisi olan herkesten yardımcı olmasını istediler. Andy Schermerhorn adında bir genç adam paylaşacağı çok önemli bilgiler olduğunu söyledi. Ben Sezgi Aksu. Burası Karanlık Dosyalar. Bugün sizler için Jesse Valencia davasını seçtim. Ne dersiniz? Hazırsanız başlayalım mı? 5 Haziran 2004. Güneşin doğmasına daha birkaç saat var. Missouri Üniversitesi'ndeki öğrencilerin çoğu partileme ile geçen klasik bir cuma gecesinin ardından evlerine geri dönüyorlardı. Burası tam bir üniversite şehriydi. Öğrenciler sabahları okula, akşamları eğlenmeye giderlerdi. Şiddet içeren suçlar nadiren yaşanırdı. Polise yapılan aramaların çoğu, gürültü şikayetleri veya sarhoş ve düzensiz davranışlar gibi üniversite kampüslerinde sık sık yaşanan sorunları bildirmek içindi. Ancak söz konusu sabahın ilerleyen saatlerinde, Kolumbiya Polis Departmanı'na çok daha korkutucu bir suçla ilgili çağrılar yapılacaktı. Abi şey, biraz daha yavaş yürüyelim mi? Midem çok bulanıyor. Sana mideni daha da bulandıracak bir şey söyleyeyim mi peki? Hayır. Yarına istatistik kuiz olduğunu hatırladım. Of! Nasıl? Yarın yarın mı, bugün yarın mı? Nasıl yani? Şey, bugün işte. Hatta birkaç saat sonra olan gibi. İnanmıyorum. Bu kadar partilememiz mi gerekiyor gerçekten? Şuna baksanıza. Başkalarının bu kadar partilememesi lazım. Baksana şu çocuğa. Abi neden mavi donu var sahnede? Nasıl yani? Nasıl? Görüyor musun? Hayır, hayır kanlı o. Kanlı var her yerinde. Polisi arayın, polisi arayın. Tamam, ben polisi arayacağım. Polis çağırıldı ve kısa sürede olay yerine geldi. İlk başta bunun trajik bir kaza olabileceğini düşündüler. Cesedin iki bina arasındaki konumu göz önüne alındığında kişinin sarhoş olduğu ve binanın çatısından diğerine atlamaya çalışırken düştüğünü tahmin ettiler. Ancak yaptıklarını inceleme sonucunda kaza teorisini mümkün olamayacağını anladılar. 20'li yaşlarında bir gence ait olan ceset üstündeki mavi boxer şort dışında çıplaktı. Vücudundan etrafa yayılan kanın kaynağı boynundaki derin bıçak yarasıydı. Yara o kadar derindi ki omurgasına kadar iniyordu. Kısa süre içinde cesedin hukuk okuyan 23 yaşındaki Jesse Valencia'ya ait olduğu belirlendi. Peki Jesse kimdi? Jesse, 22 Şubat 1981'de Kentucky, Danville'de doğdu. Arkadaşları ve ailesine göre Jesse tutkulu, hayatı seven, öğrenmeye hevesli ve her zaman ihtiyacı olan birinin yanında olan biriydi. Üniversite hayatı ise Jessie için çok iyi gidiyordu. Bir sürü arkadaşı vardı, derslerinde başarılıydı ve yerel bir motelde çalışarak fazladan para kazanıyordu. Klas denilebilecek bir yakışıklılığa sahipti. Çok çekici olduğu için romantik partnerler bulmakta hiç zorluk çekmezdi. Jesse 4 Haziran akşamında motelde çalışıyordu. Vardiyası bittiğinde kampüste verilen bir partiye gitti. Birçok arkadaşı da bu partiye katılmıştı. Birlikte içtiler, dans ettiler, oyunlar oynadılar. Gecenin sonundaysa Jesse oldukça sarhoştu. Jesse'nin cep telefonu kayıtlarına bakıldığında, o gece Ed McDevitt adlı bir öğrenciyle saat 3.13'te 2 dakika 40 saniye süren bir konuşma da dahil olmak üzere birkaç konuşma yaptığı ortaya çıktı. Dedektifler ilk şüpheliği bulmuşlardı. Hemen Ed McDevitt'i bulup sorguya aldılar. Ed ara ara sevişmek için görüştüklerini söyledi. En son Jesse'de kaldığı tarih ise onun öldürülmesinden iki gün önceydi. Kendisinin cinayetle bir alakası olmadığını, o gece ev arkadaşıyla birlikte evde olduklarını söyledi. Bunun üzerine dedektifler Ed'in ev arkadaşını sorguladılar ve o da aynı şeyi anlattı. Ed o gece Jessie'nin yanında değildi. Adli tabip yapılan otopsi sonucu, Jessie'nin gün doğumundan bir süre önce cesedin bulunduğu yerde öldürüldüğünü ileri sürdü. Boğazını kesmek için kullanılan bıçağın keskin kısmı tırtıklı olmalıydı. Ancak Jesse'nin ellerinde bir bıçaklı saldırıya özgü savunma yaraları yoktu. Bu dedektifler için şaşırtıcıydı. Böyle durumlarda kurban çoğu zaman kendini savunurdu ve bu da avuçlarda, parmak aralarında ve kollarda bıçak yaralarına sebep olurdu. Jesse'nin boynunda boğulduğunu gösteren izler vardı. Parçalar yerine oturmaya başlamıştı. Fail boğazını kesmeden önce Jesse'yi boğmuştu ve bilincini kaybetmesine neden olmuştu. Bıçak saldırısı daha sonra gerçekleşmişti. Jesse'nin dairesi ise cesedin bulunduğu yerden bir blok ötedeydi. Dedektifler daireye geldiğinde kapının açık olduğunu gördüler. Ancak içeride herhangi bir kargaşa yaşanmış gibi gözükmüyordu. Yerde duran bir giysi yığını vardı. Bu yığının altında kullanılmış bir prezervatif bulundu ve DNA testi yapılması için laboratuvara gönderildi. Testin sonucu şaşırtıcı değildi. İki kişinin profili saptanmıştı. Jesse ve Ed McDevitt. Katille mücadele ederken tırnaklarını onun derisine geçirmiş olması muhtemeldi. Jesse'nin tırnağında bulunan deri parçalarından DNA testi yapıldı. Ancak testin sonucu daha fazla soru doğurdu. Prezervatifte bulunduğu gibi Jesse ve McDavid'in DNA'sının izleri vardı. Ama aynı zamanda üçüncü, bilinmeyen bir kişi de saptanmıştı. Bunun üzerine dedektifler üçüncü kişiyi bulabilmek için Jesse'nin arkadaşlarını sorgulamaya başladılar. Cinayet gecesiyle ilgili bilgisi olan herkesten yardımcı olmasını istediler. Andy Schermerhorn adında bir genç adam paylaşacağı çok önemli bilgiler olduğunu söyledi. Andy ve Jessie'nin ilişkisi biraz vakit geçirmek ve sonrasında sevişmekten ibaretti. Birkaç ay önce tanışmışlardı. Buluşmalarının birinde Andy'nin unutamayacağı bir şey yaşanmıştı. Gece yarısıydı ve kapı çaldığında yataktaydılar. Kim bu? Biri mi gelecekti? Jessie ne oluyor şu anda? Siz devam edin lütfen. Rahatsız etmek istemem. Andy, korkmana gerek yok. Hatta memur bey de bize katılmak istiyor. Hey sen! Bundan kimseye bahsetmeyeceksin tamam mı? Andy'ye bunun gizli olduğunu ve kimseye söylememesi gerektiğini söyledikten sonra hızlıca ortadan kayboldu. Andy başının belaya girmesinden korktuğu için kimseye bir şey anlatmamaya karar verdi. Hikayeyi duyan dedektifler ve polis memurları şaşırmış ve paniklemişti. Jesse'nin cinayetinden sorumlu olan kişinin, katilin artık içlerinden biri olma ihtimali vardı. Jesse annesi Linda ile polisle olan ilişkisi hakkında konuşmuştu ama ona adını hiç söylememişti. Aslında Jesse bile onun gerçek adını bilmiyor olabilirdi. Jesse annesine memurun kendisini sürekli takip ettiğini, artık adamdan şüphelenmeye başladığını çünkü kim olduğu hakkında hiçbir fikri olmadığını söylemişti. Verdiği bilgilerin ardından Andy Schermerhorn'dan karakola gelmesi ve o gece Jesse'nin dairesinde bulunan memurun kimliğinin belirlenmesine yardımcı olması istendi. Polis merkezinin koridorlarında yürürlerken yanlarından bir polis memuru geçti. Andy çok korkmuştu. Ağzından kelimeleri çıkaramamıştı. Kolumbiya Polis Departmanı'nın yıllık fotoğraflarına bakması gereken odaya vardıkları anda ona eşlik eden dedektife döndü. Birkaç saniye önce koridorda yanlarından geçen adamın o gece birlikte oldukları adam olduğunu söyledi. Bu kişi Stephen Rios'tu. Stephen Rios, Kolumbiya Polis Teşkilatı'nda 3 yıldır görev yapan 27 yaşında bir devriye polisiydi. Evliydi ve yeni doğmuş bir bebekleri vardı. Meslektaşlarına göre polis teşkilatının çok sevilen ve saygı duyulan bir üyesiydi. Üstleri onun yeteneklerine çok güvenirdi ve büyük başarılara doğru ilerlediğinden herkes emindi. Rios hırslıydı, kurallara uyma konusunda çok katı bir disipline sahipti. Kolumbiya Polis Teşkilatı'ndaki meslektaşları, Rios'un Jesse ile ilişkisi olduğunu öğrenince şok oldular. Umutsuzca onun cinayette herhangi bir rol oynamadığına, masum olduğuna inanmak istediler. Peki her şey nasıl başlamıştı? Jesse ve Rios cinayetten yaklaşık iki ay önce Jesse'nin katıldığı bir partide tanışmışlardı. Parti çok gürültülüydü ve çığırımdan çıkmıştı. Bunun üzerine birileri partiyi bitirip herkesi evlerine göndermek için polisi çağırdı. Ancak polisle tartışma çıktı. İyi bir tartışmacı olduğu bilinen Jesse, polis memurlarına karşı çıktı ve hakkını savunmaya başladı. Bunun sonucunda Rios tarafından tutuklandı. Kendisinin tutuklanması için yasal bir sebep olduğuna inanmayan Jessie, bu konuda Rios'u sorgulamaya başladı. O da hükümet operasyonunu engellemek şeklinde bir sebep öne sürdü ve bunun ardından Jessie belediye mahkemesine çağrıldı. Bu, öğrenci ve polis memuru arasındaki garip ilişkinin başlangıcı olacaktı. Rios, Jesse'yi karakola götürürken yolda ona bir dizi kişisel soru sormaya başlamıştı. Partiden sonraki günse, daha fazla sorusu olduğunu söyleyerek haber vermeden ve davet edilmeden Jesse'nin dairesine geldi. Peşinde olduğu şey ise seksti. Sonraki birkaç ay boyunca Rios haber vermeden Jesse'nin dairesine gelmeye devam etti. Jesse'nin arkadaşı John Sheridan'a göre Jesse, Rios'la ilişkisini düşününce parti gecesindeki suçlamanın kaldırılmamasını saçma buluyordu. Ya senin bu gizemli polisle ne oldu? Devam mı hala? Evet. Geliyor arada. Suçunu falan sildi mi bari? Ya da silecek miymiş? Saçma bir durum. Hayır daha değil. Bunca zamandır öyle yapacağını söyleyip beni kandırdı. Benden faydalandı hep. Ay adam polis bir de gerçekten. Ama ben ona ne yapacağımı biliyorum. Bir sonraki gelişinde ona polis şefinin bilmek isteyebileceği küçük bir sırrım olduğunu söyleyeceğim. Bakalım o zaman da savukamı sildirmemeye devam edebilecek mi? Memur Rios sorguya alındı. Önce Jesse ile cinsel ilişkiye girdiğini inkar etti. Ancak Andy'nin görgü tanığı ifadesiyle karşı karşıya kaldığında kabul etmek zorunda kaldı. Ancak cinayete gelince o gece evde karısıyla yatakta olduğunu söyleyerek kesinlikle bu olayla bir ilgisinin olmadığını söyledi. Hatta Rios, Jesse'nin tırnaklarının altında bulunan DNA ile karşılaştırılması için bir DNA örneği vermeyi de kabul etti. Bu, bilinmeyen üçüncü bireyin kimliğini resmen tanımlayan bir eşleşme olacaktı. Ancak bu, Rios'un cinayete karıştığını net olarak kanıtlamaya yetmiyordu. Sonuçta Rios ve Jessie arasındaki ilişki yasa dışı da değildi. Bundan dolayı dedektiflerin sorgusunun ardından Rios serbest bırakıldı. Adli tabip, Jessie'nin vücudunu tekrar incelerken göğsünde ve kürek kemiklerinin arasında belirgi morluklar olduğunu fark etti. Morarma, Jesse'nin üzerinde lateral vasküler boyun kısıtlaması tekniğinin kullanıldığını gösteriyordu. Bu, tutulan kişinin birkaç saniye içinde bilincini kaybetmesine neden olan bir boyun kilidi tekniğine verilen isimdi. Genellikle polis memurlarına eğitim sırasında bu teknik öğretilirdi. Bir kolluk kuvveti eğitimini Jesse'nin moruklarını inceledi ve bunların bu tür bir boyun kilidinin sonucu olabileceğini söyledi. Morlukların sebebi tekniğin gerektiği gibi uygulanmamış olması ve Jesse'nin onu boğmaya çalışan kişiyle mücadele etmesi olabilirdi. Dedektifler ardından Rios'un polis dosyasına baktı ve eğitimi sırasında savunma taktikleri dersinde başarısız olduğunu tespit etti. Bu, Rios'un aleyhindeki kanıtları daha da artırmıştı. Morlukların yanı sıra cansız bedenin boynunda Jesse'ye ait olmayan birkaç küçük koyu renkli kıl bulundu. Bunların muhtemelen onu boğmaya teşebbüs eden failin kılları olduğu ortaya çıktı. Bazı tüylerin kökü hala bağlıydı. Bu da DNA için test edilebilecekleri anlamına geliyordu. Laboratuvardan gelen sonuç her şeyi daha da netleştirmişti. Bu kıllar Stephen Rios'a aitti. Rios buna rağmen Jesse'nin cinayetiyle herhangi bir ilgisi olmadığını ve evde olduğunu iddia etmeye devam etti. O gece dışarı çıktığı 45 dakikalık bir süre vardı ve kimse onun nerede olduğunu açıklayamadı. Birinci derece cinayetle suçlanan Rios suçsuz olduğunu iddia etmeye devam etti ve dava başladı. Başından beri bu dava üzerinde çalışan özel savcı Morley Swingle, jüriye Jesse'nin öldürüldüğü gece, Rios'un sık sık yaptığı gibi Jesse'nin dairesine haber vermeden geldiğini ileri sürdü. Rios'u çıldırtan şey ise Jesse'nin bu ilişkiyi bitirmek istemesiydi. Jesse, Rios'un evli ve bir çocuk babası olduğunu öğrenmişti. Başından beri bu ilişki konusunda zaten endişeliydi. Ancak bu yeni bilgiyle kararı kesinleşmişti. Bu ilişki devam edemezdi. Kendisini rahat bırakmazsa, Jesse Rios'un üstlerine her şeyi bir bir anlatacaktı. İlişkilerinin bitmesi ve ailesinin ya da meslektaşlarının bunu öğrenmesi ihtimali Rios'u fazlasıyla öfkelendirmişti. Rios, Jesse'ye karşı hızla saldırganlaştı ve bu Jesse'nin ondan kaçmak için dışarı çıkmasına neden oldu. Ama Rios peşinden geldi. Onu arkadan yakaladı ve boyun kilidini aldı. İkili bir süre mücadele etti ama Jesse sonunda bilincini kaybetti. Başladığı işi bitirmek isteyen Rios, Jesse'nin boğazını kesip olay yerinden kaçtı. Savcı Swingle duruşma sırasında Rios'un polislik rozetini kötü amaçlar için kullandığını ve ardından bıçağını da gizli sevgilisinin ağzını sonsuza kadar kapatmak için kullandığını söyledi. Rios'un avukatı ise müvekkilini savunmak için Jesse'nin karakterini karalamaya çalıştı. Onu uçucu bir kişiliğe sahip yüksek sesle konuşan dengesiz biri olarak anlattı. müvekkilinden daha iyi şüpheliler olabilecek birçok sevgilisi olduğunu savundu. Jüri ise onun çürük ve ahlakçı argümanlarına ikna olmadı. Mayıs 2005'te Rios'un davasındaki jüri onu birinci derece cinayetten suçlu buldu. Rios şartlı tahliye imkanı olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi. İlk mahkumiyeti mahkemede kabul edilemez olduğuna karar verilen kulaktan dolma açıklamalar nedeniyle Missouri Batı Bölgesi Temyiz Mahkemesi tarafından bozuldu. 2008 yılında yeni bir dava açıldı ve bunun sonucunda ikinci derece cinayet ve silahlı suç eyleminden suçlu bulundu. Ömür boyu hapis ve ekstra 23 yıl daha hapis cezasına çarptırıldı. Bu haftanın sizler için seçtiğim karanlık dosyasını ziyaret ettik. Daha fazla dava dosyası incelemek isterseniz sizleri YouTube'daki Sezgi Aksu adlı kanalıma beklerim. Podcast'ı ve beni daha yakından takip edebilmek için Instagram'da podb.media ve Sezgi Aksu hesaplarına göz atmayı unutmayın. Bir sonraki karanlık dosyada görüşmek üzere. Güvende kalın, hoşçakalın. Müzik çalıyor.

Katille mücadele ederken tırnaklarını onun derisine geçirmiş olması muhtemeldi. Jesse'nin tırnağında bulunan deri parçalarından DNA testi yapıldı. Ancak testin sonucu daha fazla soru doğurdu. Prezervatifte bulunduğu gibi Jesse ve McDavid'in DNA'sının izleri vardı. Ama aynı zamanda üçüncü, bilinmeyen bir kişi de saptanmıştı. Bunun üzerine dedektifler üçüncü kişiyi bulabilmek için Jesse'nin arkadaşlarını sorgulamaya başladılar.

cinayet gecesiyle ilgili bilgisi olan herkesten yardımcı olmasını istediler. Andy Schermerhorn adında bir genç adam paylaşacağı çok önemli bilgiler olduğunu söyledi.

Ben Sezgi Aksu. Burası Karanlık Dosyalar. Bugün sizler için Jesse Valencia davasını seçtim. Ne dersiniz? Hazırsanız başlayalım mı?

5 Haziran 2004. Güneşin doğmasına daha birkaç saat var. Missouri Üniversitesi'ndeki öğrencilerin çoğu partileme ile geçen klasik bir cuma gecesinin ardından evlerine geri dönüyorlardı. Burası tam bir üniversite şehriydi. Öğrenciler sabahları okula, akşamları eğlenmeye giderlerdi. Şiddet içeren suçlar nadiren yaşanırdı.

Polise yapılan aramaların çoğu, gürültü şikayetleri veya sarhoş ve düzensiz davranışlar gibi üniversite kampüslerinde sık sık yaşanan sorunları bildirmek içindi. Ancak söz konusu sabahın ilerleyen saatlerinde, Kolumbiya Polis Departmanı'na çok daha korkutucu bir suçla ilgili çağrılar yapılacaktı.

şey, biraz daha yavaş yürüyelim mi? Midem çok bulanıyor. Sana mideni daha da bulandıracak bir şey söyleyeyim mi peki? Hayır. Yarına istatistik kuiz olduğunu hatırladım. Of! Nasıl? Yarın yarın mı, bugün yarın mı? Nasıl yani? Şey, bugün işte. Hatta birkaç saat sonra olan gibi.

İnanmıyorum. Bu kadar partilememiz mi gerekiyor gerçekten? Şuna baksanıza. Başkalarının bu kadar partilememesi lazım. Baksana şu çocuğa. Abi neden mavi donu var sahnede? Nasıl yani? Nasıl? Görüyor musun? Hayır, hayır kanlı o. Kanlı var her yerinde. Polisi

arayın, polisi arayın. Tamam, ben polisi arayacağım.

Polis çağırıldı ve kısa sürede olay yerine geldi. İlk başta bunun trajik bir kaza olabileceğini düşündüler. Cesedin iki bina arasındaki konumu göz önüne alındığında kişinin sarhoş olduğu ve binanın çatısından diğerine atlamaya çalışırken düştüğünü tahmin ettiler.

Ancak yaptıklarını inceleme sonucunda kaza teorisini mümkün olamayacağını anladılar. 20'li yaşlarında bir gence ait olan ceset üstündeki mavi boxer şort dışında çıplaktı. Vücudundan etrafa yayılan kanın kaynağı boynundaki derin bıçak yarasıydı. Yara o kadar derindi ki omurgasına kadar iniyordu. Kısa süre içinde cesedin hukuk okuyan 23 yaşındaki Jesse Valencia'ya ait olduğu belirlendi. Peki Jesse kimdi?

Jesse, 22 Şubat 1981'de Kentucky, Danville'de doğdu. Arkadaşları ve ailesine göre Jesse tutkulu, hayatı seven, öğrenmeye hevesli ve her zaman ihtiyacı olan birinin yanında olan biriydi.

Üniversite hayatı ise Jessie için çok iyi gidiyordu. Bir sürü arkadaşı vardı, derslerinde başarılıydı ve yerel bir motelde çalışarak fazladan para kazanıyordu. Klas denilebilecek bir yakışıklılığa sahipti. Çok çekici olduğu için romantik partnerler bulmakta hiç zorluk çekmezdi. Jesse 4 Haziran akşamında motelde çalışıyordu. Vardiyası bittiğinde kampüste verilen bir partiye gitti. Birçok arkadaşı da bu partiye katılmıştı. Birlikte içtiler, dans ettiler, oyunlar oynadılar. Gecenin sonundaysa Jesse oldukça sarhoştu.

Jesse'nin cep telefonu kayıtlarına bakıldığında, o gece Ed McDevitt adlı bir öğrenciyle saat 3.13'te 2 dakika 40 saniye süren bir konuşma da dahil olmak üzere birkaç konuşma yaptığı ortaya çıktı. Dedektifler ilk şüpheliği bulmuşlardı. Hemen Ed McDevitt'i bulup sorguya aldılar. Ed ara ara sevişmek için görüştüklerini söyledi. En son Jesse'de kaldığı tarih ise onun öldürülmesinden iki gün önceydi.

Kendisinin cinayetle bir alakası olmadığını, o gece ev arkadaşıyla birlikte evde olduklarını söyledi. Bunun üzerine dedektifler Ed'in ev arkadaşını sorguladılar ve o da aynı şeyi anlattı. Ed o gece Jessie'nin yanında değildi. Adli tabip yapılan otopsi sonucu, Jessie'nin gün doğumundan bir süre önce cesedin bulunduğu yerde öldürüldüğünü ileri sürdü. Boğazını kesmek için kullanılan bıçağın keskin kısmı tırtıklı olmalıydı.

Ancak Jesse'nin ellerinde bir bıçaklı saldırıya özgü savunma yaraları yoktu. Bu dedektifler için şaşırtıcıydı. Böyle durumlarda kurban çoğu zaman kendini savunurdu ve bu da avuçlarda, parmak aralarında ve kollarda bıçak yaralarına sebep olurdu. Jesse'nin boynunda boğulduğunu gösteren izler vardı.

Parçalar yerine oturmaya başlamıştı. Fail boğazını kesmeden önce Jesse'yi boğmuştu ve bilincini kaybetmesine neden olmuştu. Bıçak saldırısı daha sonra gerçekleşmişti. Jesse'nin dairesi ise cesedin bulunduğu yerden bir blok ötedeydi. Dedektifler daireye geldiğinde kapının açık olduğunu gördüler. Ancak içeride herhangi bir kargaşa yaşanmış gibi gözükmüyordu.

Yerde duran bir giysi yığını vardı. Bu yığının altında kullanılmış bir prezervatif bulundu ve DNA testi yapılması için laboratuvara gönderildi. Testin sonucu şaşırtıcı değildi. İki kişinin profili saptanmıştı. Jesse ve Ed McDevitt. Katille mücadele ederken tırnaklarını onun derisine geçirmiş olması muhtemeldi. Jesse'nin tırnağında bulunan deri parçalarından DNA testi yapıldı.

Ancak testin sonucu daha fazla soru doğurdu. Prezervatifte bulunduğu gibi Jesse ve McDavid'in DNA'sının izleri vardı. Ama aynı zamanda üçüncü, bilinmeyen bir kişi de saptanmıştı. Bunun üzerine dedektifler üçüncü kişiyi bulabilmek için Jesse'nin arkadaşlarını sorgulamaya başladılar. Cinayet gecesiyle ilgili bilgisi olan herkesten yardımcı olmasını istediler. Andy Schermerhorn adında bir genç adam paylaşacağı çok önemli bilgiler olduğunu söyledi.

Andy ve Jessie'nin ilişkisi biraz vakit geçirmek ve sonrasında sevişmekten ibaretti. Birkaç ay önce tanışmışlardı. Buluşmalarının birinde Andy'nin unutamayacağı bir şey yaşanmıştı. Gece yarısıydı ve kapı çaldığında yataktaydılar. Kim bu? Biri mi gelecekti? Jessie ne oluyor şu anda? Siz devam edin lütfen. Rahatsız etmek istemem. Andy, korkmana gerek yok.

Hatta memur bey de bize katılmak istiyor. Hey sen! Bundan kimseye bahsetmeyeceksin tamam mı?

Andy'ye bunun gizli olduğunu ve kimseye söylememesi gerektiğini söyledikten sonra hızlıca ortadan kayboldu. Andy başının belaya girmesinden korktuğu için kimseye bir şey anlatmamaya karar verdi. Hikayeyi duyan dedektifler ve polis memurları şaşırmış ve paniklemişti. Jesse'nin cinayetinden sorumlu olan kişinin, katilin artık içlerinden biri olma ihtimali vardı.

Jesse annesi Linda ile polisle olan ilişkisi hakkında konuşmuştu ama ona adını hiç söylememişti. Aslında Jesse bile onun gerçek adını bilmiyor olabilirdi. Jesse annesine memurun kendisini sürekli takip ettiğini, artık adamdan şüphelenmeye başladığını çünkü kim olduğu hakkında hiçbir fikri olmadığını söylemişti.

Verdiği bilgilerin ardından Andy Schermerhorn'dan karakola gelmesi ve o gece Jesse'nin dairesinde bulunan memurun kimliğinin belirlenmesine yardımcı olması istendi.

Polis merkezinin koridorlarında yürürlerken yanlarından bir polis memuru geçti. Andy çok korkmuştu. Ağzından kelimeleri çıkaramamıştı. Kolumbiya Polis Departmanı'nın yıllık fotoğraflarına bakması gereken odaya vardıkları anda ona eşlik eden dedektife döndü. Birkaç saniye önce koridorda yanlarından geçen adamın o gece birlikte oldukları adam olduğunu söyledi. Bu kişi Stephen Rios'tu.

Stephen Rios, Kolumbiya Polis Teşkilatı'nda 3 yıldır görev yapan 27 yaşında bir devriye polisiydi. Evliydi ve yeni doğmuş bir bebekleri vardı. Meslektaşlarına göre polis teşkilatının çok sevilen ve saygı duyulan bir üyesiydi. Üstleri onun yeteneklerine çok güvenirdi ve büyük başarılara doğru ilerlediğinden herkes emindi.

Rios hırslıydı, kurallara uyma konusunda çok katı bir disipline sahipti. Kolumbiya Polis Teşkilatı'ndaki meslektaşları, Rios'un Jesse ile ilişkisi olduğunu öğrenince şok oldular. Umutsuzca onun cinayette herhangi bir rol oynamadığına, masum olduğuna inanmak istediler. Peki her şey nasıl başlamıştı?

Jesse ve Rios cinayetten yaklaşık iki ay önce Jesse'nin katıldığı bir partide tanışmışlardı. Parti çok gürültülüydü ve çığırımdan çıkmıştı. Bunun üzerine birileri partiyi bitirip herkesi evlerine göndermek için polisi çağırdı. Ancak polisle tartışma çıktı. İyi bir tartışmacı olduğu bilinen Jesse, polis memurlarına karşı çıktı ve hakkını savunmaya başladı. Bunun sonucunda Rios tarafından tutuklandı.

Kendisinin tutuklanması için yasal bir sebep olduğuna inanmayan Jessie, bu konuda Rios'u sorgulamaya başladı. O da hükümet operasyonunu engellemek şeklinde bir sebep öne sürdü ve bunun ardından Jessie belediye mahkemesine çağrıldı.

Bu, öğrenci ve polis memuru arasındaki garip ilişkinin başlangıcı olacaktı. Rios, Jesse'yi karakola götürürken yolda ona bir dizi kişisel soru sormaya başlamıştı. Partiden sonraki günse, daha fazla sorusu olduğunu söyleyerek haber vermeden ve davet edilmeden Jesse'nin dairesine geldi.

Peşinde olduğu şey ise seksti. Sonraki birkaç ay boyunca Rios haber vermeden Jesse'nin dairesine gelmeye devam etti. Jesse'nin arkadaşı John Sheridan'a göre Jesse, Rios'la ilişkisini düşününce parti gecesindeki suçlamanın kaldırılmamasını saçma buluyordu. Ya senin bu gizemli polisle ne oldu? Devam mı hala? Evet. Geliyor arada. Suçunu falan sildi mi bari? Ya da silecek miymiş? Saçma bir durum. Hayır daha değil.

Bunca zamandır öyle yapacağını söyleyip beni kandırdı. Benden faydalandı hep. Ay adam polis bir de gerçekten. Ama ben ona ne yapacağımı biliyorum. Bir sonraki gelişinde ona polis şefinin bilmek isteyebileceği küçük bir sırrım olduğunu söyleyeceğim. Bakalım o zaman da savukamı sildirmemeye devam edebilecek mi?

Memur Rios sorguya alındı. Önce Jesse ile cinsel ilişkiye girdiğini inkar etti. Ancak Andy'nin görgü tanığı ifadesiyle karşı karşıya kaldığında kabul etmek zorunda kaldı. Ancak cinayete gelince o gece evde karısıyla yatakta olduğunu söyleyerek kesinlikle bu olayla bir ilgisinin olmadığını söyledi. Hatta Rios, Jesse'nin tırnaklarının altında bulunan DNA ile karşılaştırılması için bir DNA örneği vermeyi de kabul etti.

Bu, bilinmeyen üçüncü bireyin kimliğini resmen tanımlayan bir eşleşme olacaktı. Ancak bu, Rios'un cinayete karıştığını net olarak kanıtlamaya yetmiyordu. Sonuçta Rios ve Jessie arasındaki ilişki yasa dışı da değildi. Bundan dolayı dedektiflerin sorgusunun ardından Rios serbest bırakıldı. Adli tabip, Jessie'nin vücudunu tekrar incelerken göğsünde ve kürek kemiklerinin arasında belirgi morluklar olduğunu fark etti.

Morarma, Jesse'nin üzerinde lateral vasküler boyun kısıtlaması tekniğinin kullanıldığını gösteriyordu. Bu, tutulan kişinin birkaç saniye içinde bilincini kaybetmesine neden olan bir boyun kilidi tekniğine verilen isimdi. Genellikle polis memurlarına eğitim sırasında bu teknik öğretilirdi. Bir kolluk kuvveti eğitimini Jesse'nin moruklarını inceledi ve bunların bu tür bir boyun kilidinin sonucu olabileceğini söyledi.

Morlukların sebebi tekniğin gerektiği gibi uygulanmamış olması ve Jesse'nin onu boğmaya çalışan kişiyle mücadele etmesi olabilirdi.

Dedektifler ardından Rios'un polis dosyasına baktı ve eğitimi sırasında savunma taktikleri dersinde başarısız olduğunu tespit etti. Bu, Rios'un aleyhindeki kanıtları daha da artırmıştı. Morlukların yanı sıra cansız bedenin boynunda Jesse'ye ait olmayan birkaç küçük koyu renkli kıl bulundu.

Bunların muhtemelen onu boğmaya teşebbüs eden failin kılları olduğu ortaya çıktı. Bazı tüylerin kökü hala bağlıydı. Bu da DNA için test edilebilecekleri anlamına geliyordu. Laboratuvardan gelen sonuç her şeyi daha da netleştirmişti. Bu kıllar Stephen Rios'a aitti.

Rios buna rağmen Jesse'nin cinayetiyle herhangi bir ilgisi olmadığını ve evde olduğunu iddia etmeye devam etti. O gece dışarı çıktığı 45 dakikalık bir süre vardı ve kimse onun nerede olduğunu açıklayamadı. Birinci derece cinayetle suçlanan Rios suçsuz olduğunu iddia etmeye devam etti ve dava başladı.

Başından beri bu dava üzerinde çalışan özel savcı Morley Swingle, jüriye Jesse'nin öldürüldüğü gece, Rios'un sık sık yaptığı gibi Jesse'nin dairesine haber vermeden geldiğini ileri sürdü.

Rios'u çıldırtan şey ise Jesse'nin bu ilişkiyi bitirmek istemesiydi. Jesse, Rios'un evli ve bir çocuk babası olduğunu öğrenmişti. Başından beri bu ilişki konusunda zaten endişeliydi. Ancak bu yeni bilgiyle kararı kesinleşmişti. Bu ilişki devam edemezdi.

Kendisini rahat bırakmazsa, Jesse Rios'un üstlerine her şeyi bir bir anlatacaktı. İlişkilerinin bitmesi ve ailesinin ya da meslektaşlarının bunu öğrenmesi ihtimali Rios'u fazlasıyla öfkelendirmişti. Rios, Jesse'ye karşı hızla saldırganlaştı ve bu Jesse'nin ondan kaçmak için dışarı çıkmasına neden oldu.

Ama Rios peşinden geldi. Onu arkadan yakaladı ve boyun kilidini aldı. İkili bir süre mücadele etti ama Jesse sonunda bilincini kaybetti. Başladığı işi bitirmek isteyen Rios, Jesse'nin boğazını kesip olay yerinden kaçtı.

Savcı Swingle duruşma sırasında Rios'un polislik rozetini kötü amaçlar için kullandığını ve ardından bıçağını da gizli sevgilisinin ağzını sonsuza kadar kapatmak için kullandığını söyledi. Rios'un avukatı ise müvekkilini savunmak için Jesse'nin karakterini karalamaya çalıştı. Onu uçucu bir kişiliğe sahip yüksek sesle konuşan dengesiz biri olarak anlattı.

müvekkilinden daha iyi şüpheliler olabilecek birçok sevgilisi olduğunu savundu. Jüri ise onun çürük ve ahlakçı argümanlarına ikna olmadı.

Mayıs 2005'te Rios'un davasındaki jüri onu birinci derece cinayetten suçlu buldu. Rios şartlı tahliye imkanı olmaksızın ömür boyu hapse mahkum edildi. İlk mahkumiyeti mahkemede kabul edilemez olduğuna karar verilen kulaktan dolma açıklamalar nedeniyle Missouri Batı Bölgesi Temyiz Mahkemesi tarafından bozuldu. 2008 yılında yeni bir dava açıldı ve bunun sonucunda ikinci derece cinayet ve silahlı suç eyleminden suçlu bulundu.

Ömür boyu hapis ve ekstra 23 yıl daha hapis cezasına çarptırıldı. Bu haftanın sizler için seçtiğim karanlık dosyasını ziyaret ettik. Daha fazla dava dosyası incelemek isterseniz sizleri YouTube'daki Sezgi Aksu adlı kanalıma beklerim. Podcast'ı ve beni daha yakından takip edebilmek için Instagram'da podb.media ve Sezgi Aksu hesaplarına göz atmayı unutmayın. Bir sonraki karanlık dosyada görüşmek üzere. Güvende kalın, hoşçakalın.

Yeme bozukluğuyla olan mücadelesini kazanan Molly, artık hayatına bir kişiyi almaya hazırdı. Fakat Tinder'da eşleştiği kişi, onun için çok daha büyük bir tehlikeye dönüşecekti. 



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Sezgi Aksu, Gülşah Dim

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Joshua: Batın Şahin

Molly: Gülşah Dim

Alexandra: Şevval Balkan

Leah: Hazal Beril Çam



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

179- Ölümcül Tinder Eşleşmesi: Molly McLaren 

15 yaşındaki Timothy Vander Ark, Michigan’daki küçük bir kasabada ölmüştü. Annesi Shanda, onun sadece hasta olduğunu söylüyordu. Fakat evin içinde ortaya çıkan izler bambaşka bir gerçeği anlatacaktı. 

Sunan: Sezgi Aksu

 Hazırlayan: Şeyma Orak 

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Shanda: Gülşah Dim

Eric: Özgür Yılgür

Öğretmen: Aslı Candaş

Paul: Adar Yılmaz 

Polis: Metin Bozkurt



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et! ------ Podbee Sunar ------- Bu podcast reklam içermektedir.

178-Canavar Anne: Shanda Vander Ark

Eric ve Kouri Richins çiftinin 3 çocukları ve kusursuz bir hayatları vardı. Fakat bir sabah 39 yaşındaki Eric Richins yatağında ölü bulundu. Hiçbir boğuşma ya da darp izine rastlanmamıştı. Peki son derece sağlıklı olduğu bilinen bu adamın beklenmedik ölümünün ardında nasıl bir sır gizliydi?



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Kevser Yağcı Biçici, Sezgi Aksu

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Eric Richins: Ada Kanbur

Kouri Richins: Hazal Beril Çam

Polis: Umut Güloğlu



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

177- Sonumuz Böyle mi Olacaktı: Eric Richins Dosyası

Bir palyaço maskesinin ardına gizlenmiş onlarca cinayet... Herkes tarafından sevilen ve yardımsever bir iş insanı olan "Katil Palyaço", Amerika’nın en ürkütücü seri katillerinden biriydi. 





Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Aslı Candaş

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

John Wayne Gacy: Metin Bozkurt

Polis: Gülşah Dim

Donald: Ada Kanbur

Timothy: Umut Coşkun

Çocuk: Özgür Yılgür



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

176- Katil Palyaço: John Wayne Gacy 

Kaliforniya’da sevilen bir polis, evinin banyosunda ölü bulundu. Başlangıçta bir suikast ihtimali üzerinde duruluyordu ama soruşturma ilerledikçe çok daha başka bir gerçek gün yüzüne çıkacaktı.



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Şeyma Orak

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Daniel Green: Ada Kanbur

Erika Sandoval: Kevser Yağcı Biçici

Polis: Umut Coşkun





Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!


------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

175- Tek İstediği Mutlu Olmaktı: Daniel Green Dosyası

Jody, yeni başladığı karate kursuna büyük bir ilgiyle devam ediyordu. Ta ki dersler kabusa dönüşünceye kadar... Bu bölümde, adaleti mağdur olan taraf sağlıyor. 



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Gülşah Dim

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Gary: Metin Bozkurt


Polis: Ada Kanbur


Anne: Gülşah Dim


Arkadaş: Hazal Beril Çam



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!


------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

174- Bir Babanın İntikamı: Jody Plauche

April Holt’un ölümü polis raporlarına “intihar” olarak geçti. Ama yakınları bunun doğru olmadığını biliyordu. Yıllar süren mücadele, yalanların arasındaki gerçeği gün yüzüne çıkardı.



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Şeyma Orak

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Donovan: Ada Kanbur

Jamie: Gülşah Dim 

Polis: Metin Bozkurt

April: Hazal Beril Çam


Operatör: Kevser Biçici



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!


------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

173- Gerçeğin Peşinde: April Holt Dosyası

21 Ağustos 2017 sabahı Michigan'daki bir malikane korkunç bir çığlıkla sarsıldı. 14 yaşındaki Aya Altanawi okula gitmek üzere hazırlanmış ve annesi Nada’yı beklemeye başlamıştı. Ancak evden çıkma saati gelmesine rağmen Nada’dan ses yoktu. Evin içinde annesini aramaya başlayan Aya, Nada'yı hiç beklemediği bir yerde, hiç beklemediği bir şekilde bulacaktı. 





Sunan: Sezgi Aksu 

Hazırlayan: Sezgi Aksu, Kevser Yağcı Biçici

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Aya Altantawi: Şevval Balkan

Polis: Gülşah Dim

Bassel Altantawi: Umut Güloğlu

Muhammad Altantawi: Özgür Yılgür



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

172- Görünmeyen Düşman: Nada Huranieh Dosyası

Kaybolan kadınlar, sokaklara düşen korku ve susturulamayan bir fısıltı… İngiltere tarihine damga vuran bu dosya, yıllarca gizemini korudu. Her yeni kurban, katilin gölgesini büyütüyordu. Peki katil, nasıl iz bırakmadan senelerce görünmez kalmayı başarabilmişti?



Sunan: Sezgi Aksu 

Hazırlayan: Aslı Candaş

Ses Tasarımı ve Kurgu: Metin Bozkurt

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Peter Sutcliffe: Zafer Toker

Trevor: Umut Coşkun

Grace O’Connor: Şevval Balkan

Polis: Umut Güloğlu

Marcella: Hazal Beril Çam

Anons: Kevser Biçici

Hakim: Ada Kanbur

Sokaktaki Kadınlar: Ceyda Aslan, Hazal Beril Çam, Şevval Balkan, Kevser Biçici, Rabia Altundal



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

171- İngiltere’yi Sarsan Seri Katil: Yorkshire Ripper

Macera dolu bir balayı, büyük bir trajediyle sonlandı. Çiçeği burunda evli çift Tina ve Gabe Watson'ın bu yaşadığı talihsiz bir kaza gibi gözükse de, denizin derinliklerinde çok daha karanlık bir hikâye gizliydi. 


Sunan: Sezgi Aksu 

Hazırlayan: Özgür Yılgür

Ses Tasarımı ve Kurgu: Metin Bozkurt

Yapımcı: Podbee Media



Tina Watson: Kevser Yağcı Biçici

Gabe Watson: Metin Bozkurt

Dalış Eğitmeni: Ada Kanbur



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

170- Suyun Derinliklerindeki Şüphe: Tina Watson

Bu bölümde sonuçlanması yirmi altı yıl süren Christy Mirack davasını inceliyoruz. Öğrencilerine aldığı hediyeleri paketleyen Christy, Noel tatili için ailesinin yanına gitmeye hazırdır. Ne ailesi ne öğrencileri için, 1992 Noel'i bekledikleri gibi olmayacaktır.

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

7 - Christy Mirack: Noel Vahşeti

Karanlık Dosyalar, tüm dünyadaki çözülmüş ve çözülmeyi bekleyen cinayet ve kayıp vakalarını incelerken dinleyici olarak sizleri davanın içine bir üçüncü şahıs olarak yerleştiriyor. Meraklısını fazlasıyla doyuracak, daha önce deneyimlememiş olanlar için de bağımlılık yaratacak.

Karanlık Dosyalar

Bu bölümde Sarah Payne davasını inceliyoruz. Küçük Sarah’nın başına gelenler önlenebilir miydi?

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Karanlık Dosyalar

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!