Küçük yaşta babasının tacizlerine uğrayan Elizabeth evden kaçar ve bir tarikata katılır. Düzenli olarak eve mektuplar yollayan Elizabeth'in yerini kimse bilmiyordur, çünkü o aslında bambaşka bir yerdedir.

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

13 - Elisabeth Fritzl: 55m2

Ben Sezgi Aksu, burası Karanlık Dosyalar. Bugün sizler için Elizabeth Fritzl davasını seçtim. Ne dersiniz? Hazırsanız başlayalım mı? Josef Fritzl, 1935 yılında Nazi Almanyası döneminde doğmuştu. Josef'in babası daha o henüz 4 yaşındayken ailesini terk etti. Daha sonra da savaşta ölmüş olduğu öğrenildi. Annesi tarafından dövülerek yetiştirilen Josef, çok katı ve disiplinli bir hayat sürmeye başladı. Teknik liseden elektrik mühendisi olarak mezun oldu ve Avusturya'da bir çelik fabrikasında çalışmaya başladı. 21 yaşında, henüz 17 yaşında olan Rosemary ile evlendi. Joseph sık sık tek başına Tayland'ın seks turizmi ile bilinen Pattaya Adası'na tatile giderdi. Daha önce de başı polisle epey derde girmişti ama anlaşılan Rosemary, Joseph'in geçmişinin ya da hayat tarzının onunla evlenmek için bir sorun olmadığını düşünmüştü. Elisabeth Wetzel 1966 yılında Avusturya'da Josef Wetzel ve Rosemary'nin çocuğu olarak dünyaya geldi. 3 erkek ve 3 kız kardeşi olmak üzere 6 kardeşi vardı. Ailecek, Amstetten, Avusturya'da yaşıyorlardı. Elisabeth 11 yaşındayken, Josef ona cinsel tacizde bulunmaya başlamıştı. Bu tacizler uzun süre devam etti. Ocak 1983'te babasını tacizlerinden yılmış olan Elisabeth evden kaçtı ve işten bir arkadaşıyla birlikte Viyana'da saklandı. 3 hafta içinde polis tarafından bulundular ve Amstetten'deki ailesine geri götürüldüler. Bunun ardından garsonluk kursuna tekrar katıldı, 1984'ün ortalarında kursu bitirdi ve yakınlardaki Lenniz'de bir işte çalışmaya başladı. Ancak bir süre sonra Elizabeth tekrardan ortadan kayboldu. Elizabeth'in ortadan kaybolmasından sonra annesi Rosemary onun kayıp olduğunu bildirdi. Neredeyse bir ay sonra Josef Fretzel polise bir mektup verdi. Branagh'dan yazılmış mektupta Elizabeth ailesiyle birlikte yaşamaktan bıktığını ve bir arkadaşıyla kaldığını söylüyordu. Anne babasını onu aramamaları için uyarıyordu. Aksi takdirde ülkeyi terk edecekti. Babası Josef Fritzl, polise kızının büyük ihtimalle bir tarikata katıldığını söyledi. Ama aslında olaylar şu şekilde gerçekleşmişti. 1984 yılında Josef Fritzl, evlerinin bodrum katındaki bir kapıyı tamir etmesine yardım etmesi için Elizabeth'i çağırdı. Elizabeth, babasına yardım etmek için merdivenlerden indi. Tam yukarıya çıkmak üzereyken, etere batırılmış küçük bir bez parçasıyla ağzı ve burnu kapatıldı. Elizabeth bilincini kaybetti. Elizabeth'in kendi babasının onun hakkında yaptığı şeytani planına yardım ettiğine dair hiçbir fikri yoktu. Joseph Ritzel yıllarca bir yeraltı hapishane hücresi inşa etmeyi planlamıştı ve 1970'lerin sonlarında belediye yetkililerinden de resmi izin bile almıştı. Soğuk Savaş'ın o günlerinde evlerin bodrum katına nükleer sığınaklar inşa etmek oldukça normaldi. Bu yüzden Joseph için izin almak zor olmamıştı. Hatta Yosef'e bina maliyetleri için yerel konsey tarafından 2000 sterlinlik bir hibe sağlandı. Elizabeth'i burada tutsak edecekti. Gizli mahzenin 5 metre uzunluğunda bir koridoru, bir depolama alanı ve dar geçitlerle birbirine bağlanan 3 küçük açık hücresi, temel bir yemek pişirme alanı, banyosu ve her biri 2 yatakla donatılmış 2 uyku alanı vardı. Yaklaşık 55 metrekarelik bir alanı kaplıyordu. Hücrenin iki erişim noktası vardı. Bunlardan biri, ağırlığı nedeniyle yıllar içinde kullanılamaz hale geldiği düşünülen 500 kg ağırlığındaki menteşeli kapı ve diğeri ise 300 kg ağırlığında, 1 metre yüksekliğinde ve 60 cm genişliğinde olan beton ve çelik raylar üzerinde güçlendirilmiş metal bir kapıydı. Kapılar Fritzl'ın Bodrum katı atölyesindeki bir rafın arkasında bulunuyordu. Ralph bir uzaktan kumanda ünitesiyle korunuyordu ve sadece elektronik bir kodla açılıyordu. Bu kapıya ulaşmak için kilitli 5 bodrum odasının geçilmesi gerekiyordu. Elizabeth'in tutulduğu alana ulaşmak içinse toplam 8 kapının kilidinin açılması gerekiyordu ve bunlardan ikisi elektronik kilitleme cihazlarıyla ek olarak korunmaktaydı. İlk başta babası onu demir bir zincirle bağladı. Öyle ki yatağın iki yanında yarım metre bile zar zor hareket edebiliyordu. Elizabeth zifiri karanlıkta kalsın diye günlerce Bodrum'a giden güç kaynağını kapatırdı. Ardından zinciri beline takarak ona daha fazla hareket özgürlüğü verdi. Zincir cinsel aktivite sırasında sorun çıkardığı için birkaç ay sonra onu tamamen çıkardı. Ona her gün tecavüz ediyordu. Öyle ki 25 yıl içerisinde Elizabeth'in babasından 7 tane çocuğu olmuştu. Çocuklardan biri doğumdan kısa bir süre sonra öldü ve üçü Lisa, Monica ve Alexander bebekken odadan Yosef tarafından eve çıkarıldılar. Yosef karısına ve yetkililere bu üç çocuğun torunları olduğunu ve bir gün gizemli şekilde kapısında belirdiklerini söyledi. Artık üç çocuk Yosef ve Rosemary ile yaşayacaktı. Sosyal hizmetler aileyi düzenli bir şekilde ziyaret etti ama buna rağmen şüphelenilecek hiçbir şey olmadığı kararına vardılar. Fritzl, Elisabeth'e iyi olduğunu ancak çocuklara bakamayacağını belirten mektuplar yazdırırdı. Daha sonra kilometrelerce yol gidip oradan mektupları karısına gönderirdi. Elisabeth mahvolmuştu ama en azından üç çocuğunun aşağıda yaşayanlardan daha iyi bir hayat yaşadığını düşünerek kendini teselli etmeye çalışıyordu. Josef, Elisabeth'i dövüyor ve tekmeliyordu. şiddet içeren pornografik filmlerden sahneleri yeniden canlandırmaya zorluyordu. Tüm bunlar Elizabeth'i sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da yaraladı. İlk beş yılını yapayalnız geçirmişti. Bebekler gelmeye başladığında bu onun için gerçekten bir dehşete dönüştü. İntihar etmeye çalıştı ama daha sonra çocuklarına bakarak vazgeçti. Uzun yıllar yalnız kaldıktan sonra artık yaşamak için bir amacı olduğunu düşünüyordu. Neredeyse 12 yıl boyunca hiçbir tıbbi yardım almadan tüm bebekleri doğurdu. Yosef ona dezenfektan, kirli bir makas ve doğumla ilgili bir kitap vermişti. Elizabeth'i ve çocukları birçok şeyle tehdit ediyordu. 1994 yılında dördüncü çocuğun doğumunun ardından Fritzel, hapishanenin 35 m²'den 55 m²'ye genişletilmesine izin vererek Elizabeth ve çocuklarını yıllarca çıplak elleriyle toprağa kazmak için çalıştırdı. Hücrenin bir televizyonu, bir radyosu ve bir video kaset oynatıcısı vardı. Yiyecekler buzdolabında saklanabiliyor ve sıcak tabaklarda pişirilebiliyor veya ısıtılabiliyordu. Elizabeth çocuklarını okumayı ve yazmayı öğretti. Fritzl zaman zaman ışıklarını kapatarak veya günlerce yiyecek getirmeyi reddederek aileyi cezalandırıyordu. Fritzl her sabah saat 9'da görünüşte imalat firmalarına sattığı makinelerin planlarını çizmek için Bodrum'a iniyordu. Sık sık geceyi orada geçirir ve karısının kendisine kahve getirmesine bile izin vermezdi. Rosemary bununla alakalı hiçbir zaman soru sormadı. 19 Nisan 2008'de Fritzl, Elizabeth'in en büyük kızı Kirsten'in bilincini kaybetmesini ardından tıbbi yardımı kabul etti. Elizabeth, onun Kirsten'i odanın dışına taşımasına yardım etti ve 24 yıl sonra ilk kez dış dünyayı gördü. Fritzl onu hemen odasına dövmeye zorladı. Ambulansla yerel bir hastaneye götürülen Kirsten, hayati tehlike arz eden böbrek yetmezliğiyle mücadele ediyordu. Hemşireler Kirsten'i muayene için hazırlarken cebinden düşen ve annesi tarafından yazılmış bir notla karşılaştılar ve bu notu derhal Dr. Albert Reiter'a verdiler. Reiter bu notu okuduktan sonra Josef Fritzl'ı Kirsten'in durumunu da konuşmak üzere hastaneye çağırdı. Ancak nottan bahsettiğinde, Yosef bu notta yazanları inkar ederek durumu açıklamaya çalıştı. Sağlık personeli Fritzl'ın hikayesinin bazı yönlerini kafa karıştırıcı buldu ve 21 Nisan'da polise alarma geçirdi. Polis kayıp annenin öne çıkması ve Kirsten'in tıbbi geçmişi hakkında bilgi vermesi için medyada bir çağrı yayınladı. Polis, Elizabeth'in kaybolmasıyla ilgili dava dosyasını yeniden açtı. Fritzl, Elizabeth'in bir tarikat üyesi olduğu ile ilgili hikayesini tekrarladı ve ondan gelen en son mektup olduğunu iddia ettiği, Ocak 2008 tarihli ve Kemalten kasabasından gönderilen mektubu öne sürdü. Polis, Fritzl'ın tarif ettiği grubun varlığı hakkında şüpheler uyandıran bir kilise memuru ve tarikat uzmanı Manfred Wolfhard ile temasa geçti. Manfred, Elisabeth'in mektuplarının dikte edilmiş ve garip bir şekilde yazılmış gibi göründüğünü fark etmişti. Elisabeth iki oğluyla birlikte bodrumlarındaki televizyondan polis çağrılarını gördü. Daha sonra babasından onu bırakmasını istedi. Yaşlanmış olan Josef Fritzl'ın artık pek gücü kalmamıştı ve iki aileye birden bakmakta zorlanıyordu. Elisabeth, Josef'e kendisini hastaneye götürmesi için yalvardı. 26 Nisan'da Fritzl, oğulları Stefan ve Felix'le birlikte Mahzen'den onu serbest bırakarak onları yukarı çıkardı. O ve Elizabeth, 26 Nisan 2008'de Kirsten'in tedavi görmekte olduğu hastaneye gittiler. Dr. Reiter, Fritzl ve Elizabeth'in hastanede olduğuna dair polise ihbarda bulundu. Bunun ardından polis ekipleri onları hastanede gözaltına aldı ve sorgulanmak üzere bir karakola götürdü. Elisabeth iki saat boyunca başına gelenleri polislere anlattı. Gece yarısından kısa bir süre sonra polis memurları soruşturmayı tamamladı. 73 yaşındaki Fritzl, aile üyelerine karşı ciddi suçlar işlediği şüphesiyle 26 Nisan'da tutuklandı. 27 Nisan gecesi Elisabeth, çocukları ve annesi Rosemary tedaviye alındı. Fritzl, müfettişlere gizli bir anahtarsız giriş koduyla açılan küçük bir gizli kapıdan bodrum odasına nasıl girileceğini söylemişti. Rosemary bunca zaman boyunca Elizabeth'e olanlardan bir haberdi. Joseph'in uydurduğu hikayeye inanmış, kızının onları terk ettiğini ve ortadan kaybolduğunu düşünmüştü. 29 Nisan'da DNA kanıtının Fritzl'ın kızının çocuklarının biyolojik babası olduğunu doğruladığı açıklandı. Savunma avukatı DNA testinin ensest olduğunu kanıtlamasına rağmen tecavüz ve köleleştirme iddiaları için daha fazla kanıta ihtiyaç olduğunu söyledi. Avusturya polisi, 1 Mayıs'ta düzenlediği günlük basın toplantısında, Fritzl'ın önceki yıl Elizabeth'i ve çocukları serbest bırakmayı planladığını söyledi. Elizabeth'i bir mektup daha yazmaya zorlamıştı. Mektupta eve gelmek istediğini ama henüz mümkün olmadığını söylüyordu. Polise göre Fritzl daha sonra kızını bir tarikattan kurtarmış gibi yapmayı planlıyordu. Ayrıca son 24 yıl içinde Fritzl apartmanında kiracı olarak yaşayan en az 100 kişiyle görüşeceklerini de belirttiler. Soruşturmayla birlikte Fritzl'ın daha önce işlediği suçlar da ortaya çıkarıldı. 1967'de Fritzl, 24 yaşındaki bir hemşirenin evine girmiş ve boğazına bıçak dayayarak ona tecavüz etmişti. çığlık atarsa onu öldüreceğini söylemişti. 1967 yılına ait yıllık bir rapora ve aynı yılın basın açıklamasına göre, 21 yaşındaki bir kadına tecavüz girişiminde de şüpheli olarak yer almıştı ve uygunsuz teşhircilikle tanınırdı. Fritzl bu olayların ardından tutuklanmış ve 12 ay hapis yatmıştı. Ancak Avusturya yasalarına göre sabıka kaydı 15 yıl sonra silinirdi. Sonuç olarak 25 yıldan fazla bir süre sonra Elizabeth'in çocuklarına evlat edinmek için başvurduğunda yerel sosyal hizmet yetkilileri onun suç geçmişini keşfetmemişlerdi. Tutuklanmasının ardından Fritzl, kızına yönelik davranışını tecavüz teşkil etmediğini, Rıza'ya dayalı olduğunu iddia etti. Fritzl şunları söyledi. 24 yıl boyunca yaptığım şeyin doğru olmadığını, böyle bir şey yapmak için deli olmam gerektiğini her zaman biliyordum. Ama evimin bodrumunda ikinci bir hayat sürmek artık normal bir olay haline gelmişti. Ben medyanın beni gösterdiği gibi bir canavar değilim. Elizabeth ve çocuklar o sığınaktayken ben onlara çiçekler alırdım, oyuncaklar ve kitaplar getirirdim. Birlikte televizyon izlerdik ve yemek yerdik. Elizabeth ergenlik dönemindeyken çok asiydi. Hiçbir kurala uymuyordu. Bu yüzden onu hapsetme kararını aldım. Gerekirse zorla dış dünyadan uzak tutup koruyacaktım onu. 10 yaşıma kadar Nazi döneminde büyüdüm ve disipline çok önem verilirdi. Sanırım bu yüzden terbiye ve iyi ahlak konusundaki düşüncelerim böyle bozuk bir hale geldi. Annem dünyanın en iyi kadınıydı. Gerektiği zaman katı olurdu. Ama beni yerde kanlar içinde yatana kadar döverdi. Bu beni tamamen aşağılanmış ve zayıf hissettiriyordu. Annem hizmetçiydi ve hep çok çalışırdı. Beni hiç öpmedi, bana hiç sarılmadı. Bazen ona şeytan, suçlu ya da hayırsız diye seslenirdim. Ama tek istediğim bana iyi davranmasıydı. 1959'da evlenip kendime ev satın aldım ve annem de yanımıza taşındı. Zamanla roller değişti ve annem benden korkar oldu. Sonra onu evimizin tavan arasında kilitledim. Komşulara öldüğünü söyledim ve penceresini de tuğlalarla kapattım. 1980 yılında öldü ve ölene kadar da tavan arasında kilitli kaldı. Kötü yanımı kontrol altına alabilmek için Elizabeth'i de hapsetmeye karar verdim. Ben tecavüz etmek için doğmuştum. Ve nispeten uzun bir süre kendimi tuttum. Ama kızımı oraya kilitlemeseydim çok daha kötü suçlar işleyebilirdim. Adli psikiyatrist, Fritzl'a borderline, şizotipal ve şizoid tipleri içeren ağır kombine kişilik bozukluğu ve cinsel bir bozukluk teşhisi koydu ve Fritzl'ın hayatının geri kalanında psikiyatrik tedavi görmesini önerdi. Frizzle doğumdan kısa bir süre sonra ölen bebek Michael'ı öldürmekten yargılandı ve bunun için 10 yıl ile ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca tecavüz, ensest, adam kaçırma ve kölelikten en fazla 20 yıl hapis cezasına çarptırılması bekleniyordu. Fritzl, tutsaklarına itaatsizlik etmeleri halinde gaz vermekle tehdit, cinayet ve ağır saldırı dışında tüm suçlamaları kabul etti. Christian Berkheiser adlı savcı, Fritzl'ın suçlu deliller için bir kurumda ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Mahkeme salonunun kapısına 174 cm'de bir işaret yaparak zindandaki tavanın alçaklığını ve oradan alınan bir kutu küflü nesneyi de jüri üyelerine gösterdi. Nemli ve küflü hücrede Elizabeth ve çocukların ne kadar ağır şartlarda olduklarına dikkat çekti. Bu eşyaların kokusuna jüri üyeleri bile dayanamayıp irkildiler. Tanıklığın ilk gününde jüri üyeleri Elizabeth'in Temmuz 2008'de polis ve psikologlarla yaptığı oturumlarda kaydettiği 11 saatlik ifadeyi izlediler. Kaset o kadar üzücüydü ki 8 jüri üyesi de 2 saatten fazla izlemeye dayanamamıştı. 4 yedek jüri üyesi daha fazla kanıt duymaya dayanamamaları durumunda normal jüri üyelerinden herhangi birinin yerini almak için hazırda bekletiliyordu. Frithl daha sonra tüm iddialardan suçlu olduğunu kabul etti. 19 Mart 2009'da Frithl, şartlı tahliye imkanı olmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cezayı kabul ettiğini ve itiraz etmeyeceğini söyledi. Fritzl şu anda cezasını yukarı Avusturya'da hapishaneye dönüştürülmüş eski bir manastır olan Garsten Manastırı'nda çekiyor. Elizabeth, hayatta kalan 6 çocuğu ve annesi yerel bir kliniğe yerleştirildiler. Burada dış çevreden korundular ve tıbbi ve psikolojik tedavi gördüler. Elizabeth ve çocuklarının tedavi gördüğü kliniğin başkanı, Elizabeth ve Mahzen'de esir tutulan üç çocuğun yarı karanlıkta geçen yıllar sonra aydınlığa uyum sağlamalarına yardımcı olmak için daha fazla tedaviye ihtiyaç duyduklarını söyledi. Ayrıca içinde hareket edebilecekleri tüm ekstra alanla başa çıkmalarına yardımcı olacak bir tedaviye de ihtiyaçları vardı. Elizabeth ve çocuklarının daha önce düşünülenden daha fazla travmatize olduğu ortaya çıktı. Tutsaklık sırasında, Kirstie'nin saçlarını avuçlar halinde yolduğu ve elbiselerini parçalayıp tuvalete doldurduğu öğrenildi. Stefan, 1 metre 73 santim boyunda olduğu için ve hücrenin tavanında hep eğilmek zorunda kaldığı için düzgün yürüyemiyordu. Işıkların karartılması veya kapıların kapanması gibi günlük olağan olayların, Kirsten ve Stefan'ı kaygı ve panik ataklara sürüklediği de ortaya çıktı. Elisabeth'in Joseph tarafından yetiştirilen diğer üç çocuğu da öfke tedavisi görmekte. Elisabeth'in, Fritzl'ın Elisabeth'in bir tarikata katılmasıyla ilgili hikayesini kabul eden ve konuyu daha fazla takip etmeyen annesine kırgın olduğu söylenmekteydi. Ancak 2010 yılından raporlara göre zamanla annesiyle ilişkileri düzelmişti. Elisabeth ve çocuklar normal hayata uyum sağlamakta her geçen gün daha iyi bir hale geliyorlardı. Ve sonunda hayatlarından keyif alabiliyorlardı. 2019 yılından bir rapora göre Josef Fritzl'ın sağlığı gitgide daha da kötüleşiyordu. Ve bu naklıktan muzdaripti. Kendisi şu an 87 yaşında. Akıl hastası mahkumların tedavisi için oluşturulmuş yüksek korumalı hapishaneden normal bir hapishaneye geçmesine hala izin verilmedi. Bu izin verilmediği sürece şartlı tahliyeden yararlanması da mümkün olmayacak. Evet, bugün sizler için seçtiğim karanlık dosyasını ziyaret ettik. Bir sonraki karanlık dosyada görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın. Yavrum.

Ben Sezgi Aksu, burası Karanlık Dosyalar. Bugün sizler için Elizabeth Fritzl davasını seçtim. Ne dersiniz? Hazırsanız başlayalım mı?

Josef Fritzl, 1935 yılında Nazi Almanyası döneminde doğmuştu. Josef'in babası daha o henüz 4 yaşındayken ailesini terk etti. Daha sonra da savaşta ölmüş olduğu öğrenildi. Annesi tarafından dövülerek yetiştirilen Josef, çok katı ve disiplinli bir hayat sürmeye başladı. Teknik liseden elektrik mühendisi olarak mezun oldu ve Avusturya'da bir çelik fabrikasında çalışmaya başladı.

21 yaşında, henüz 17 yaşında olan Rosemary ile evlendi. Joseph sık sık tek başına Tayland'ın seks turizmi ile bilinen Pattaya Adası'na tatile giderdi. Daha önce de başı polisle epey derde girmişti ama anlaşılan Rosemary, Joseph'in geçmişinin ya da hayat tarzının onunla evlenmek için bir sorun olmadığını düşünmüştü.

Elisabeth Wetzel 1966 yılında Avusturya'da Josef Wetzel ve Rosemary'nin çocuğu olarak dünyaya geldi. 3 erkek ve 3 kız kardeşi olmak üzere 6 kardeşi vardı.

Ailecek, Amstetten, Avusturya'da yaşıyorlardı. Elisabeth 11 yaşındayken, Josef ona cinsel tacizde bulunmaya başlamıştı. Bu tacizler uzun süre devam etti. Ocak 1983'te babasını tacizlerinden yılmış olan Elisabeth evden kaçtı ve işten bir arkadaşıyla birlikte Viyana'da saklandı. 3 hafta içinde polis tarafından bulundular ve Amstetten'deki ailesine geri götürüldüler.

Bunun ardından garsonluk kursuna tekrar katıldı, 1984'ün ortalarında kursu bitirdi ve yakınlardaki Lenniz'de bir işte çalışmaya başladı. Ancak bir süre sonra Elizabeth tekrardan ortadan kayboldu. Elizabeth'in ortadan kaybolmasından sonra annesi Rosemary onun kayıp olduğunu bildirdi.

Neredeyse bir ay sonra Josef Fretzel polise bir mektup verdi. Branagh'dan yazılmış mektupta Elizabeth ailesiyle birlikte yaşamaktan bıktığını ve bir arkadaşıyla kaldığını söylüyordu. Anne babasını onu aramamaları için uyarıyordu. Aksi takdirde ülkeyi terk edecekti.

Babası Josef Fritzl, polise kızının büyük ihtimalle bir tarikata katıldığını söyledi. Ama aslında olaylar şu şekilde gerçekleşmişti. 1984 yılında Josef Fritzl, evlerinin bodrum katındaki bir kapıyı tamir etmesine yardım etmesi için Elizabeth'i çağırdı. Elizabeth, babasına yardım etmek için merdivenlerden indi. Tam yukarıya çıkmak üzereyken, etere batırılmış küçük bir bez parçasıyla ağzı ve burnu kapatıldı. Elizabeth bilincini kaybetti.

Elizabeth'in kendi babasının onun hakkında yaptığı şeytani planına yardım ettiğine dair hiçbir fikri yoktu. Joseph Ritzel yıllarca bir yeraltı hapishane hücresi inşa etmeyi planlamıştı ve 1970'lerin sonlarında belediye yetkililerinden de resmi izin bile almıştı. Soğuk Savaş'ın o günlerinde evlerin bodrum katına nükleer sığınaklar inşa etmek oldukça normaldi. Bu yüzden Joseph için izin almak zor olmamıştı.

Hatta Yosef'e bina maliyetleri için yerel konsey tarafından 2000 sterlinlik bir hibe sağlandı. Elizabeth'i burada tutsak edecekti. Gizli mahzenin 5 metre uzunluğunda bir koridoru, bir depolama alanı ve dar geçitlerle birbirine bağlanan 3 küçük açık hücresi, temel bir yemek pişirme alanı, banyosu ve her biri 2 yatakla donatılmış 2 uyku alanı vardı. Yaklaşık 55 metrekarelik bir alanı kaplıyordu.

Hücrenin iki erişim noktası vardı. Bunlardan biri, ağırlığı nedeniyle yıllar içinde kullanılamaz hale geldiği düşünülen 500 kg ağırlığındaki menteşeli kapı ve diğeri ise 300 kg ağırlığında, 1 metre yüksekliğinde ve 60 cm genişliğinde olan beton ve çelik raylar üzerinde güçlendirilmiş metal bir kapıydı. Kapılar Fritzl'ın Bodrum katı atölyesindeki bir rafın arkasında bulunuyordu.

Ralph bir uzaktan kumanda ünitesiyle korunuyordu ve sadece elektronik bir kodla açılıyordu. Bu kapıya ulaşmak için kilitli 5 bodrum odasının geçilmesi gerekiyordu. Elizabeth'in tutulduğu alana ulaşmak içinse toplam 8 kapının kilidinin açılması gerekiyordu ve bunlardan ikisi elektronik kilitleme cihazlarıyla ek olarak korunmaktaydı. İlk başta babası onu demir bir zincirle bağladı. Öyle ki yatağın iki yanında yarım metre bile zar zor hareket edebiliyordu.

Elizabeth zifiri karanlıkta kalsın diye günlerce Bodrum'a giden güç kaynağını kapatırdı. Ardından zinciri beline takarak ona daha fazla hareket özgürlüğü verdi. Zincir cinsel aktivite sırasında sorun çıkardığı için birkaç ay sonra onu tamamen çıkardı. Ona her gün tecavüz ediyordu. Öyle ki 25 yıl içerisinde Elizabeth'in babasından 7 tane çocuğu olmuştu.

Çocuklardan biri doğumdan kısa bir süre sonra öldü ve üçü Lisa, Monica ve Alexander bebekken odadan Yosef tarafından eve çıkarıldılar. Yosef karısına ve yetkililere bu üç çocuğun torunları olduğunu ve bir gün gizemli şekilde kapısında belirdiklerini söyledi. Artık üç çocuk Yosef ve Rosemary ile yaşayacaktı. Sosyal hizmetler aileyi düzenli bir şekilde ziyaret etti ama buna rağmen şüphelenilecek hiçbir şey olmadığı kararına vardılar.

Fritzl, Elisabeth'e iyi olduğunu ancak çocuklara bakamayacağını belirten mektuplar yazdırırdı. Daha sonra kilometrelerce yol gidip oradan mektupları karısına gönderirdi. Elisabeth mahvolmuştu ama en azından üç çocuğunun aşağıda yaşayanlardan daha iyi bir hayat yaşadığını düşünerek kendini teselli etmeye çalışıyordu. Josef, Elisabeth'i dövüyor ve tekmeliyordu.

şiddet içeren pornografik filmlerden sahneleri yeniden canlandırmaya zorluyordu. Tüm bunlar Elizabeth'i sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da yaraladı. İlk beş yılını yapayalnız geçirmişti. Bebekler gelmeye başladığında bu onun için gerçekten bir dehşete dönüştü. İntihar etmeye çalıştı ama daha sonra çocuklarına bakarak vazgeçti.

Uzun yıllar yalnız kaldıktan sonra artık yaşamak için bir amacı olduğunu düşünüyordu. Neredeyse 12 yıl boyunca hiçbir tıbbi yardım almadan tüm bebekleri doğurdu. Yosef ona dezenfektan, kirli bir makas ve doğumla ilgili bir kitap vermişti. Elizabeth'i ve çocukları birçok şeyle tehdit ediyordu.

1994 yılında dördüncü çocuğun doğumunun ardından Fritzel, hapishanenin 35 m²'den 55 m²'ye genişletilmesine izin vererek Elizabeth ve çocuklarını yıllarca çıplak elleriyle toprağa kazmak için çalıştırdı. Hücrenin bir televizyonu, bir radyosu ve bir video kaset oynatıcısı vardı. Yiyecekler buzdolabında saklanabiliyor ve sıcak tabaklarda pişirilebiliyor veya ısıtılabiliyordu. Elizabeth çocuklarını okumayı ve yazmayı öğretti.

Fritzl zaman zaman ışıklarını kapatarak veya günlerce yiyecek getirmeyi reddederek aileyi cezalandırıyordu. Fritzl her sabah saat 9'da görünüşte imalat firmalarına sattığı makinelerin planlarını çizmek için Bodrum'a iniyordu. Sık sık geceyi orada geçirir ve karısının kendisine kahve getirmesine bile izin vermezdi. Rosemary bununla alakalı hiçbir zaman soru sormadı.

19 Nisan 2008'de Fritzl, Elizabeth'in en büyük kızı Kirsten'in bilincini kaybetmesini ardından tıbbi yardımı kabul etti. Elizabeth, onun Kirsten'i odanın dışına taşımasına yardım etti ve 24 yıl sonra ilk kez dış dünyayı gördü. Fritzl onu hemen odasına dövmeye zorladı. Ambulansla yerel bir hastaneye götürülen Kirsten, hayati tehlike arz eden böbrek yetmezliğiyle mücadele ediyordu.

Hemşireler Kirsten'i muayene için hazırlarken cebinden düşen ve annesi tarafından yazılmış bir notla karşılaştılar ve bu notu derhal Dr. Albert Reiter'a verdiler. Reiter bu notu okuduktan sonra Josef Fritzl'ı Kirsten'in durumunu da konuşmak üzere hastaneye çağırdı.

Ancak nottan bahsettiğinde, Yosef bu notta yazanları inkar ederek durumu açıklamaya çalıştı. Sağlık personeli Fritzl'ın hikayesinin bazı yönlerini kafa karıştırıcı buldu ve 21 Nisan'da polise alarma geçirdi. Polis kayıp annenin öne çıkması ve Kirsten'in tıbbi geçmişi hakkında bilgi vermesi için medyada bir çağrı yayınladı.

Polis, Elizabeth'in kaybolmasıyla ilgili dava dosyasını yeniden açtı. Fritzl, Elizabeth'in bir tarikat üyesi olduğu ile ilgili hikayesini tekrarladı ve ondan gelen en son mektup olduğunu iddia ettiği, Ocak 2008 tarihli ve Kemalten kasabasından gönderilen mektubu öne sürdü. Polis, Fritzl'ın tarif ettiği grubun varlığı hakkında şüpheler uyandıran bir kilise memuru ve tarikat uzmanı Manfred Wolfhard ile temasa geçti.

Manfred, Elisabeth'in mektuplarının dikte edilmiş ve garip bir şekilde yazılmış gibi göründüğünü fark etmişti. Elisabeth iki oğluyla birlikte bodrumlarındaki televizyondan polis çağrılarını gördü. Daha sonra babasından onu bırakmasını istedi. Yaşlanmış olan Josef Fritzl'ın artık pek gücü kalmamıştı ve iki aileye birden bakmakta zorlanıyordu. Elisabeth, Josef'e kendisini hastaneye götürmesi için yalvardı.

26 Nisan'da Fritzl, oğulları Stefan ve Felix'le birlikte Mahzen'den onu serbest bırakarak onları yukarı çıkardı. O ve Elizabeth, 26 Nisan 2008'de Kirsten'in tedavi görmekte olduğu hastaneye gittiler. Dr. Reiter, Fritzl ve Elizabeth'in hastanede olduğuna dair polise ihbarda bulundu. Bunun ardından polis ekipleri onları hastanede gözaltına aldı ve sorgulanmak üzere bir karakola götürdü.

Elisabeth iki saat boyunca başına gelenleri polislere anlattı. Gece yarısından kısa bir süre sonra polis memurları soruşturmayı tamamladı. 73 yaşındaki Fritzl, aile üyelerine karşı ciddi suçlar işlediği şüphesiyle 26 Nisan'da tutuklandı. 27 Nisan gecesi Elisabeth, çocukları ve annesi Rosemary tedaviye alındı. Fritzl, müfettişlere gizli bir anahtarsız giriş koduyla açılan küçük bir gizli kapıdan bodrum odasına nasıl girileceğini söylemişti.

Rosemary bunca zaman boyunca Elizabeth'e olanlardan bir haberdi. Joseph'in uydurduğu hikayeye inanmış, kızının onları terk ettiğini ve ortadan kaybolduğunu düşünmüştü. 29 Nisan'da DNA kanıtının Fritzl'ın kızının çocuklarının biyolojik babası olduğunu doğruladığı açıklandı. Savunma avukatı DNA testinin ensest olduğunu kanıtlamasına rağmen tecavüz ve köleleştirme iddiaları için daha fazla kanıta ihtiyaç olduğunu söyledi.

Avusturya polisi, 1 Mayıs'ta düzenlediği günlük basın toplantısında, Fritzl'ın önceki yıl Elizabeth'i ve çocukları serbest bırakmayı planladığını söyledi. Elizabeth'i bir mektup daha yazmaya zorlamıştı. Mektupta eve gelmek istediğini ama henüz mümkün olmadığını söylüyordu.

Polise göre Fritzl daha sonra kızını bir tarikattan kurtarmış gibi yapmayı planlıyordu. Ayrıca son 24 yıl içinde Fritzl apartmanında kiracı olarak yaşayan en az 100 kişiyle görüşeceklerini de belirttiler. Soruşturmayla birlikte Fritzl'ın daha önce işlediği suçlar da ortaya çıkarıldı. 1967'de Fritzl, 24 yaşındaki bir hemşirenin evine girmiş ve boğazına bıçak dayayarak ona tecavüz etmişti.

çığlık atarsa onu öldüreceğini söylemişti. 1967 yılına ait yıllık bir rapora ve aynı yılın basın açıklamasına göre, 21 yaşındaki bir kadına tecavüz girişiminde de şüpheli olarak yer almıştı ve uygunsuz teşhircilikle tanınırdı. Fritzl bu olayların ardından tutuklanmış ve 12 ay hapis yatmıştı.

Ancak Avusturya yasalarına göre sabıka kaydı 15 yıl sonra silinirdi. Sonuç olarak 25 yıldan fazla bir süre sonra Elizabeth'in çocuklarına evlat edinmek için başvurduğunda yerel sosyal hizmet yetkilileri onun suç geçmişini keşfetmemişlerdi.

Tutuklanmasının ardından Fritzl, kızına yönelik davranışını tecavüz teşkil etmediğini, Rıza'ya dayalı olduğunu iddia etti. Fritzl şunları söyledi. 24 yıl boyunca yaptığım şeyin doğru olmadığını, böyle bir şey yapmak için deli olmam gerektiğini her zaman biliyordum. Ama evimin bodrumunda ikinci bir hayat sürmek artık normal bir olay haline gelmişti.

Ben medyanın beni gösterdiği gibi bir canavar değilim. Elizabeth ve çocuklar o sığınaktayken ben onlara çiçekler alırdım, oyuncaklar ve kitaplar getirirdim. Birlikte televizyon izlerdik ve yemek yerdik. Elizabeth ergenlik dönemindeyken çok asiydi. Hiçbir kurala uymuyordu. Bu yüzden onu hapsetme kararını aldım. Gerekirse zorla dış dünyadan uzak tutup koruyacaktım onu. 10 yaşıma kadar Nazi döneminde büyüdüm ve disipline çok önem verilirdi.

Sanırım bu yüzden terbiye ve iyi ahlak konusundaki düşüncelerim böyle bozuk bir hale geldi. Annem dünyanın en iyi kadınıydı. Gerektiği zaman katı olurdu. Ama beni yerde kanlar içinde yatana kadar döverdi.

Bu beni tamamen aşağılanmış ve zayıf hissettiriyordu. Annem hizmetçiydi ve hep çok çalışırdı. Beni hiç öpmedi, bana hiç sarılmadı. Bazen ona şeytan, suçlu ya da hayırsız diye seslenirdim. Ama tek istediğim bana iyi davranmasıydı. 1959'da evlenip kendime ev satın aldım ve annem de yanımıza taşındı.

Zamanla roller değişti ve annem benden korkar oldu. Sonra onu evimizin tavan arasında kilitledim. Komşulara öldüğünü söyledim ve penceresini de tuğlalarla kapattım. 1980 yılında öldü ve ölene kadar da tavan arasında kilitli kaldı. Kötü yanımı kontrol altına alabilmek için Elizabeth'i de hapsetmeye karar verdim. Ben tecavüz etmek için doğmuştum. Ve nispeten uzun bir süre kendimi tuttum. Ama kızımı oraya kilitlemeseydim çok daha kötü suçlar işleyebilirdim.

Adli psikiyatrist, Fritzl'a borderline, şizotipal ve şizoid tipleri içeren ağır kombine kişilik bozukluğu ve cinsel bir bozukluk teşhisi koydu ve Fritzl'ın hayatının geri kalanında psikiyatrik tedavi görmesini önerdi.

Frizzle doğumdan kısa bir süre sonra ölen bebek Michael'ı öldürmekten yargılandı ve bunun için 10 yıl ile ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca tecavüz, ensest, adam kaçırma ve kölelikten en fazla 20 yıl hapis cezasına çarptırılması bekleniyordu.

Fritzl, tutsaklarına itaatsizlik etmeleri halinde gaz vermekle tehdit, cinayet ve ağır saldırı dışında tüm suçlamaları kabul etti. Christian Berkheiser adlı savcı, Fritzl'ın suçlu deliller için bir kurumda ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Mahkeme salonunun kapısına 174 cm'de bir işaret yaparak zindandaki tavanın alçaklığını ve oradan alınan bir kutu küflü nesneyi de jüri üyelerine gösterdi.

Nemli ve küflü hücrede Elizabeth ve çocukların ne kadar ağır şartlarda olduklarına dikkat çekti. Bu eşyaların kokusuna jüri üyeleri bile dayanamayıp irkildiler. Tanıklığın ilk gününde jüri üyeleri Elizabeth'in Temmuz 2008'de polis ve psikologlarla yaptığı oturumlarda kaydettiği 11 saatlik ifadeyi izlediler. Kaset o kadar üzücüydü ki 8 jüri üyesi de 2 saatten fazla izlemeye dayanamamıştı.

4 yedek jüri üyesi daha fazla kanıt duymaya dayanamamaları durumunda normal jüri üyelerinden herhangi birinin yerini almak için hazırda bekletiliyordu. Frithl daha sonra tüm iddialardan suçlu olduğunu kabul etti. 19 Mart 2009'da Frithl, şartlı tahliye imkanı olmaksızın müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Cezayı kabul ettiğini ve itiraz etmeyeceğini söyledi.

Fritzl şu anda cezasını yukarı Avusturya'da hapishaneye dönüştürülmüş eski bir manastır olan Garsten Manastırı'nda çekiyor. Elizabeth, hayatta kalan 6 çocuğu ve annesi yerel bir kliniğe yerleştirildiler. Burada dış çevreden korundular ve tıbbi ve psikolojik tedavi gördüler.

Elizabeth ve çocuklarının tedavi gördüğü kliniğin başkanı, Elizabeth ve Mahzen'de esir tutulan üç çocuğun yarı karanlıkta geçen yıllar sonra aydınlığa uyum sağlamalarına yardımcı olmak için daha fazla tedaviye ihtiyaç duyduklarını söyledi.

Ayrıca içinde hareket edebilecekleri tüm ekstra alanla başa çıkmalarına yardımcı olacak bir tedaviye de ihtiyaçları vardı. Elizabeth ve çocuklarının daha önce düşünülenden daha fazla travmatize olduğu ortaya çıktı. Tutsaklık sırasında, Kirstie'nin saçlarını avuçlar halinde yolduğu ve elbiselerini parçalayıp tuvalete doldurduğu öğrenildi. Stefan, 1 metre 73 santim boyunda olduğu için ve hücrenin tavanında hep eğilmek zorunda kaldığı için düzgün yürüyemiyordu.

Işıkların karartılması veya kapıların kapanması gibi günlük olağan olayların, Kirsten ve Stefan'ı kaygı ve panik ataklara sürüklediği de ortaya çıktı. Elisabeth'in Joseph tarafından yetiştirilen diğer üç çocuğu da öfke tedavisi görmekte. Elisabeth'in, Fritzl'ın Elisabeth'in bir tarikata katılmasıyla ilgili hikayesini kabul eden ve konuyu daha fazla takip etmeyen annesine kırgın olduğu söylenmekteydi. Ancak 2010 yılından raporlara göre zamanla annesiyle ilişkileri düzelmişti.

Elisabeth ve çocuklar normal hayata uyum sağlamakta her geçen gün daha iyi bir hale geliyorlardı. Ve sonunda hayatlarından keyif alabiliyorlardı. 2019 yılından bir rapora göre Josef Fritzl'ın sağlığı gitgide daha da kötüleşiyordu. Ve bu naklıktan muzdaripti. Kendisi şu an 87 yaşında. Akıl hastası mahkumların tedavisi için oluşturulmuş yüksek korumalı hapishaneden normal bir hapishaneye geçmesine hala izin verilmedi.

Bu izin verilmediği sürece şartlı tahliyeden yararlanması da mümkün olmayacak.

bugün sizler için seçtiğim karanlık dosyasını ziyaret ettik. Bir sonraki karanlık dosyada görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.

Yeme bozukluğuyla olan mücadelesini kazanan Molly, artık hayatına bir kişiyi almaya hazırdı. Fakat Tinder'da eşleştiği kişi, onun için çok daha büyük bir tehlikeye dönüşecekti. 



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Sezgi Aksu, Gülşah Dim

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Joshua: Batın Şahin

Molly: Gülşah Dim

Alexandra: Şevval Balkan

Leah: Hazal Beril Çam



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

179- Ölümcül Tinder Eşleşmesi: Molly McLaren 

15 yaşındaki Timothy Vander Ark, Michigan’daki küçük bir kasabada ölmüştü. Annesi Shanda, onun sadece hasta olduğunu söylüyordu. Fakat evin içinde ortaya çıkan izler bambaşka bir gerçeği anlatacaktı. 

Sunan: Sezgi Aksu

 Hazırlayan: Şeyma Orak 

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Shanda: Gülşah Dim

Eric: Özgür Yılgür

Öğretmen: Aslı Candaş

Paul: Adar Yılmaz 

Polis: Metin Bozkurt



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et! ------ Podbee Sunar ------- Bu podcast reklam içermektedir.

178-Canavar Anne: Shanda Vander Ark

Eric ve Kouri Richins çiftinin 3 çocukları ve kusursuz bir hayatları vardı. Fakat bir sabah 39 yaşındaki Eric Richins yatağında ölü bulundu. Hiçbir boğuşma ya da darp izine rastlanmamıştı. Peki son derece sağlıklı olduğu bilinen bu adamın beklenmedik ölümünün ardında nasıl bir sır gizliydi?



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Kevser Yağcı Biçici, Sezgi Aksu

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Eric Richins: Ada Kanbur

Kouri Richins: Hazal Beril Çam

Polis: Umut Güloğlu



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

177- Sonumuz Böyle mi Olacaktı: Eric Richins Dosyası

Bir palyaço maskesinin ardına gizlenmiş onlarca cinayet... Herkes tarafından sevilen ve yardımsever bir iş insanı olan "Katil Palyaço", Amerika’nın en ürkütücü seri katillerinden biriydi. 





Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Aslı Candaş

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

John Wayne Gacy: Metin Bozkurt

Polis: Gülşah Dim

Donald: Ada Kanbur

Timothy: Umut Coşkun

Çocuk: Özgür Yılgür



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

176- Katil Palyaço: John Wayne Gacy 

Kaliforniya’da sevilen bir polis, evinin banyosunda ölü bulundu. Başlangıçta bir suikast ihtimali üzerinde duruluyordu ama soruşturma ilerledikçe çok daha başka bir gerçek gün yüzüne çıkacaktı.



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Şeyma Orak

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Daniel Green: Ada Kanbur

Erika Sandoval: Kevser Yağcı Biçici

Polis: Umut Coşkun





Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!


------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

175- Tek İstediği Mutlu Olmaktı: Daniel Green Dosyası

Jody, yeni başladığı karate kursuna büyük bir ilgiyle devam ediyordu. Ta ki dersler kabusa dönüşünceye kadar... Bu bölümde, adaleti mağdur olan taraf sağlıyor. 



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Gülşah Dim

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Gary: Metin Bozkurt


Polis: Ada Kanbur


Anne: Gülşah Dim


Arkadaş: Hazal Beril Çam



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!


------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

174- Bir Babanın İntikamı: Jody Plauche

April Holt’un ölümü polis raporlarına “intihar” olarak geçti. Ama yakınları bunun doğru olmadığını biliyordu. Yıllar süren mücadele, yalanların arasındaki gerçeği gün yüzüne çıkardı.



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Şeyma Orak

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Donovan: Ada Kanbur

Jamie: Gülşah Dim 

Polis: Metin Bozkurt

April: Hazal Beril Çam


Operatör: Kevser Biçici



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!


------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

173- Gerçeğin Peşinde: April Holt Dosyası

21 Ağustos 2017 sabahı Michigan'daki bir malikane korkunç bir çığlıkla sarsıldı. 14 yaşındaki Aya Altanawi okula gitmek üzere hazırlanmış ve annesi Nada’yı beklemeye başlamıştı. Ancak evden çıkma saati gelmesine rağmen Nada’dan ses yoktu. Evin içinde annesini aramaya başlayan Aya, Nada'yı hiç beklemediği bir yerde, hiç beklemediği bir şekilde bulacaktı. 





Sunan: Sezgi Aksu 

Hazırlayan: Sezgi Aksu, Kevser Yağcı Biçici

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Aya Altantawi: Şevval Balkan

Polis: Gülşah Dim

Bassel Altantawi: Umut Güloğlu

Muhammad Altantawi: Özgür Yılgür



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

172- Görünmeyen Düşman: Nada Huranieh Dosyası

Kaybolan kadınlar, sokaklara düşen korku ve susturulamayan bir fısıltı… İngiltere tarihine damga vuran bu dosya, yıllarca gizemini korudu. Her yeni kurban, katilin gölgesini büyütüyordu. Peki katil, nasıl iz bırakmadan senelerce görünmez kalmayı başarabilmişti?



Sunan: Sezgi Aksu 

Hazırlayan: Aslı Candaş

Ses Tasarımı ve Kurgu: Metin Bozkurt

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Peter Sutcliffe: Zafer Toker

Trevor: Umut Coşkun

Grace O’Connor: Şevval Balkan

Polis: Umut Güloğlu

Marcella: Hazal Beril Çam

Anons: Kevser Biçici

Hakim: Ada Kanbur

Sokaktaki Kadınlar: Ceyda Aslan, Hazal Beril Çam, Şevval Balkan, Kevser Biçici, Rabia Altundal



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

171- İngiltere’yi Sarsan Seri Katil: Yorkshire Ripper

Macera dolu bir balayı, büyük bir trajediyle sonlandı. Çiçeği burunda evli çift Tina ve Gabe Watson'ın bu yaşadığı talihsiz bir kaza gibi gözükse de, denizin derinliklerinde çok daha karanlık bir hikâye gizliydi. 


Sunan: Sezgi Aksu 

Hazırlayan: Özgür Yılgür

Ses Tasarımı ve Kurgu: Metin Bozkurt

Yapımcı: Podbee Media



Tina Watson: Kevser Yağcı Biçici

Gabe Watson: Metin Bozkurt

Dalış Eğitmeni: Ada Kanbur



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠'u ziyaret et!



------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

170- Suyun Derinliklerindeki Şüphe: Tina Watson

Suç oranı gitgide artan İna kasabasında yaşayan Dardeenler, hem ikinci çocukları hem de buradan taşınabilmek için para biriktiriyorlardı. Keith evlerinin önüne Satılıktır yazan bir tabela koymuştu, satıldığı anda bu tehlikeli kasabadan gideceklerdi. Ancak onlar gitmeden önce, bir misafirleri olucaktı.

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

14 - Dardeen Ailesi Cinayetleri: Sahibinden Satılık

Karanlık Dosyalar, tüm dünyadaki çözülmüş ve çözülmeyi bekleyen cinayet ve kayıp vakalarını incelerken dinleyici olarak sizleri davanın içine bir üçüncü şahıs olarak yerleştiriyor. Meraklısını fazlasıyla doyuracak, daha önce deneyimlememiş olanlar için de bağımlılık yaratacak.

Karanlık Dosyalar

Yeni yılın ilk günü yürüyüş yapan Meredith, ulusal parkta kaybolur. Görgü tanıklarının ifadeleri yaşlı ve garip gözüken bir adama işaret eder. Bu yaşlı adamı araştırdıkça daha da vahşi şeyler ortaya çıkacaktır.

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Karanlık Dosyalar

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!