Yıl 1995, Nintendo hala Nintendo 64'ü geliştiriyor. Yapılması gereken çok şey var ve Nintendo 64, bir sene daha çıkmayacak. Bir dakika, yani bu 1995 yılı boş geçecek anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır! Neyse ki tarihin en başarılı konsollarından birini geliştirmiş olan Gunpei Yokoi var. Arkanıza yaslanın ve işi Gunpei'ye bırakın. O, sizin adınıza tarihe geçecek bir şeyler ayarlar mutlaka.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Aşırı Kötü Konsol: Nintendo Virtual Boy |Lvl.7|

Oyunlar falanlar bir şeyler yani Doom, Maus, Dark Souls, Anakart, Sims Mims yani anladınız işte genel olarak oyunlar. Yeraltından Botlar Hazır 90'lı yılların ortalarına geldik. Ekran kartları için 80'lere geri dönmek yerine, gelin bugün hep beraber Nintendo'nun en büyük başarısızlığına beraber bakalım. Yok yok, Wii U değil. Yok, Nintendo 64D'de de değil. Aslında Vir... Yok hayır, Game Boy Micro'da değil. Yahu zaten Japonya'ya özel ürün değil mi? Tabii ki az satacak. Benim bahsettiğim en büyük başarısızlığı, Virtual Boy. Virtual Boy, see it now in 3D. Türkiye'de büyüdüyseniz, oyunlarla ilgiliyseniz ve ailenizin oyuncaklara harcayacak parası vardıysa Game Boy'u bilirsiniz. Nintendo'nun bugün hala konsol savaşlarına devam edebilmesinin yegane nedenidir Game Boy. Tabii ki başarılı konsollar oldu. Wii, NES ve SNES inanılmaz konsollar. Ama Nintendo'yu bugünkü konsol savaşlarında Sony ve Xbox'ın satışlarını geçecek konuma getiren de Switch gibi muhteşem bir ürün yapmış olmasıdır. Bu arada teknik olarak handheld konsoldur Switch. Yani konsolu elinde tutarak oynadığın, böyle elde tutmalı... Elle... Ya hepsi elle oynanıyor. İşte Gameboy gibi diyeyim ben. Neyse, Gameboy'u üreten dostumuzun adı... L-tipi konsol... Heh, tamam. Handheld L-tipi konsol demek ya. Tamam, şimdi hatırladım. Diğerleri ne? L-tipim oluyor o zaman, bir dakika. Evet, şimdi sizi yine bir zaman yolculuğuna çıkarıyorum. Hazır mısınız? Yıl 1995. Nintendo, SNES ve Game Boy satışları inanılmaz iyi gidiyor. Hatta yeni nesil konsolu Nintendo 64 üzerinde çalışmaya devam da ediyor. Baya büyük iş bu Nintendo 64. 3 boyutlu falan olacak oyunlar bu konsolla. Ama bir problem var. Sega yeni konsolu Saturn'u çıkarmış. Hatta piyasaya aşırı başarılı bir giriş yapan Sony'nin PlayStation'u da var. Hatta herkes konsol çıkarır olmuş artık. Goldstar'ın konsolu var. Kamera markası GVC konsol çıkarmış. SNK Neo Geo'yu çıkarmış. Atari Jaguar'ı çıkarıyor falan. Parasonic 3DO diye bir konsol çık... Bu ne ya? Elini sallasan konsola çarpıyor. Nintendo'da bu yarışa girmeli tabii ki. Hadi Sega neyse, alışmışlar onlara geçmeyi de bu Sony baya bilenmiş gibi onlara. Çok da yüz vermemek lazım bu Sony'ye. Nintendo'nun başkanı Hiroshi Yamauchi düşünüyor kendi kendine. Şimdi diyor Nintendo bu aşamada ne yapabilir? Ortada bir konsol yangını var. Bu yangın diyor suyla sönecek bir yangın değil, petrol yangını bu. Buna köpükle müdahale etmek lazım diyor. Sonra gidiyor Nintendo'nun argesine, topluyor mühendisleri yanına, bakıyor şöyle mühendisler önce, sonra diyor ki 10 milyar ünite Nintendo 64 şakadanak satalım. Şaşırıyor mühendisler. Hiç beklemedikleri bir hareket sonuçta başkandan. Aralarında fısıldaşmaya başlıyorlar. Niye satıyor? Nasıl satıyor? O kadar insan yok ki diyorlar. Hani rezervleri düşüktü diyor mühendisler. Sonra aralarından baya zeki bir mühendis diyor ki, demek ki rezervleri varmış. Hee diyor diğer mühendisler de. Tabi aklınıza bir soru geliyor sevgili dinleyici. Düşer mi o zaman bu yarıştan diğer konsollar diye? Tabi ki düşer. Ama yavaş düşecekler. Nintendo'nun pili bitecek diye düşünecekler diğer şirketler. Hiroshi Yamauchi de böyle olacağının farkında tabii. Bir planı daha var. Mühendisler aralarında fısıldaşırken birden bağırıyor başka. Diyor ki, ardından bir 10 milyar ünite daha Nintendo 64 satarım. 20! Yetmedi bir 10 daha satarım diyor. Çil yavrusu gibi dağılırlar bu diğer konsol üreticileri diyor. O sırada bütün bunlar konuşulurken arkada dinlemekte olan Gunpei Yokoi var. O da Nintendo'nun Game Boy konsolu yapımında ve pazarlanmasında başında bulunmuş bir yönetici. Sessizce dinliyor Hiroshi'yi. Bir mühendis kalkıp diyor ki, Hiroshi Bey bu söylediğiniz çok güzel diyor. Gunpei'ye dönüyor. Hocam diyor, olur mu böyle? Kızıyor Hiroshi o sırada tabii. Niye olmasın diyor. Buz gibi de olur diye bağırıyor. Gunpei de sükunetini koruyarak alaycı bir gülümsemeyle Hiroshi'ye bakıp diyor ki, olmaz. Zaten o kadar insan yok dünyada. Dikkat ederseniz çok tanıdık bir hikaye bu. Hiroshi aşırı yanılsa da bu hikayede haklı olduğu bir konu var. 1995 yılını gerçekten boş geçemezler. Çünkü Gunpei bakıyor Nintendo 64'e, diyor ki hocam bunun daha en az bir yılı var. Gerçekten de 96'ta çıkacak Nintendo 64. O zaman ne yapacaklar? Yenilecekler mi yani? Kapatıp gidecekler mi dükkanı? Tabii ki hayır. Gunpei bu durumu zaten düşünmüş. 90'ların başında Reflection Technology diye bir şirket VR teknolojisine girişmiş. Yalandan, düşük maliyetli, gerçek VR olmayan ama kullanan kişiye VR hissiyatını verecek bir yansıtma teknolojisi de geliştirmiş. İlk olarak oyuncak firmalarına gitmişler bu teknolojiyi satmak için. Ama oyuncakçılar dandik plastikten 2-3 dolara ürettikleri oyuncaklarını zaten millete 100 dolara kakalıyor o dönem. Bakıyorlar bu iş için yatırım gerek, üretim de 3 doların üstüne falan çıkacak. Yok diyorlar, istemeyiz deyip gönderiyorlar Reflection teknolojiyi. Onlar da doğal olarak konsol üreticilerine gitmeye başlıyorlar. İlk Sega'ya gidiyorlar. Sega yine hiçbir şeyden anlamayıp, yok abi istemiyoruz diyor ve gönderiyorlar bu adamları. 91'de de Nintendo'ya gidiyor bu adamlar. Nintendo kendini tekrar etmeyi sevmeyen bir şirket. Gerçekten de konsol sektörünü hep ileriye taşıyanlar Nintendo olmuş. Doğal olarak atlıyorlar VR'ımsı ucuz bir teknolojinin üzerine. Bu arada sevgili dinleyici, ucuz derken dandik anlamında demiyorum tabii ki. Ucuza bol üretilebilecek anlamında diyorum. 90'ların başında bir VR furyası günümüzdeki gibi almış götürmüş milleti. Böyle deyince, ne VR'ı bu 90'larda diyeceksiniz ama o iş öyle değil. Garip bir şekilde VR'ın tarihi de 1960'lara kadar gidiyor. İlk olarak 62'de Sensorama diye bir alet yapılmış. Dev bir film makinesi gibi düşün bunu. Kafanızı içine sokuyorsunuz ve alet size New York'un içinde motor kullanıyormuşsunuz hissi veriyor. Ama bu hissi bir tek görsel olarak değil, aynı zamanda ses ve koku olarak da verdiği için tarihin ilk başarılığı VR sistemi olarak kabul ediliyor. Günümüzdeki gibi kafaya takılan bir parça ile bir eldivenden oluşan ve gerçekten çalışan VR headsetinin ilk örneği ise VPR Research adında bir şirket tarafından 89 yılında yapılıyor. Gerçekten de çalışıyor bu ürün günümüzdeki VR headsetler gibi. Yani anlayacağınız bende yalan yok. Bak demiştim sana o iş öyle değil meh deme falan diye. Ne oldu şimdi? Utanır mısın? Sanmam. Neyse geri dönelim Nintendo'ya. Dönem tam VR dönemi gördüğünüz gibi. Nintendo'da 10 milyon doları basıp alıyor Reflection teknolojinin VR olayını. Arka planında 91 yılından beri bu teknolojiyi geliştirmeye çalışmış Nintendo. Tabii ki Gunpei Yokoi biliyor bunu. Diyor ki biz bu yıl Nintendo 64'ü çıkaramayız ama bu 3 yıl önce aldığımız VR teknolojisinin üzerine çalışıyorduk biz. Bırakın ben bir konsol yapayım, şovumu yapayım, onu çıkaralım. Hiroshi heyecanlanıyor tabii. Diyor ki şakkadanak çıkar mı konsol, 10 milyar tane satar mıyız? Gunpei de ayarlarız başkan deyince oh diyor. Tamam, ben tamam. Ziyade olsun diyor, odasına geri dönüyor. Burada bir pauslayalım, ondan sonra tekrar devam ederiz kaldığımız yerden. Daha önce de bahsettiğim gibi Gunpei boş adam değil. Gameboy onun zekasının ürünü ve o dönemde satış rekorları kırıyor. Bir de Game & Watch diye tek oyunlu bir konsol serisi de yapmış Nintendo için. O da zaten Nintendo'yu ciddi bir oyun şirketi konumuna getiren proje. Arcade dönemini konuşmuştuk hatırlarsanız. O dönemde Nintendo genellikle başkalarının yaptığı arcadeleri kopyalıyordu ilk başta. Sonra Donkey Kong'u üreterek ilk defa orijinal ve çok satan bir oyun yapmıştı. Gunpei'nin fikri olan Game & Watch ile de bunu herkesin elinde oynayabileceği bir oyun haline getirip paraya para demedi bundan sonra Nintendo. O yüzden bu VR projesi Gunpei'ye bırakılıyor ve Nintendo hiç kurcalamıyor Gunpei'yi. İçi rahat yani. İlk başta VR gözlüğü olsun kafaya bağlansın istiyor Gunpei'yi ama öyle yaparsa çok pahalı olacağını fark edip masa üstünde durabilen ayaklı bir versiyon üretiyor gözlüğü. Böylelikle hareket takibi özelliğini de ekleyemiyorlar ama sıkıntı yok diyorlar. Sonra ekranın bilindik Nintendo rengi olan siyah-yeşil yapmayı düşünüyorlar. Game Boy da öyle. Tanıdık bir sistem diye oyunculara seçiyorlar bu renkleri. Hem de ucuz oluyor ayrıca üretim, öyle bir durum da var. Ama siyah-yeşil versiyonunda oyunlardaki oynanış hızı arttıkça bu monokrom ekranlarının yenileme sıkıntıları yüzünden grafiklerde problem çıktığını fark ediyorlar. Bir VR için olmazsa olmaz olan şeyin net görüntü olduğuna karar verip daha akıcı bir oynanış yakalayabildikleri siyah-kırmızı renklere karar veriyorlar. Sonra oynanış daha akıcı olsun diye 32 bitlik bir işlemci de yapıştırıyorlar içine. O dönemde sadece Sega Saturn ve Sony PlayStation için 32 bitlik çip var. Neo Geo daha çıkmamış. Teknik olarak piyasa boş kalmasın diye yaptıkları bir konsola sağlam yatırım yapıyor yani Nintendo. Paraya kıyıyor o noktada yani. Ama ne yazık ki bu 32 bitlik işlemci diğer konsolların aksine iki ekranı aynı anda işlediği için konsolun ne kadar güçlü olduğu oynarken belli olmuyor. Ama olur o kadar. Üzülecek bir şey yok, şimdilik. Gunpei ve ekibi baya uğraşıyorlar optimize etmek için konsolu, fakat 95 yılını boş geçmemek gerektiğini dakika başı söyleyen başkan Hiroshi yüzünden istedikleri her şeyi tam yapamıyorlar. Japonya'da lansmanı yapılıyor Virtual Boy'un ve insanlar gelip kullanmaya başlıyorlar. Doğal olarak Virtual Boy'un saçma sapan eğik büyük tasarımı yüzünden milletin beli ve boynu tutuluyor oynarken ve laf ediyorlar konsol baya rahatsız diye. Çünkü sevgili dinleyici bu konsolu şöyle düşünebilirsiniz. Bir tripod var masanın üstünde, ona da takılı bir gözlük var. Doğal olarak gözlüğe gözünüzü dayamak için hafif devemsi bir eğikliğe yaklaşıp kafanızı konsola dayamanız gerekiyor. Test sırasında başı dönenler, midesi bulananlar falan da var. Onlar da şikayetçi oluyorlar konsoldan. Nintendo yöneticileri bu durumu büyük bir olgunlukla karşılıyorlar. Gerçekten büyük bir şirketin nasıl yönetileceği konusunda ders niteliğinde. Nintendo, insanların şikayetlerini dinliyor. Sonra bu konularda hiçbir şey yapmıyorlar. Hatta eleştirilerin bazılarını da duymamazlıktan geliyorlar. Bunun bir ilerisi zaten kafa kopter çekerek ürünü test edenlerden uzaklaşmak. Ama hakkını yemeyelim. Nintendo kesinlikle hiçbir müşterinin önünde kafa kopter çekmiyor. Virtual Boy 14 Asus 1995 tarihinde 180 dolara Japonya ve Amerika'da aynı anda satışa çıkıyor. Nintendo, ürünü satışa çıkarmadan önce VR meraklılarına ve fanlarına da çok güveniyor doğal olarak. Onlar her türlü alırlar diye bakıyorlar. Her konsolla Mario Tennis oyunu da beraberinde geliyor bu arada. Başkan Hiroshi çok umutlu Virtual Boy'dan. Nintendo'nun kendi yaptığı öngörülerde Virtual Boy'un yıl içinde 3 milyon tane satacağını, bütün oyunların satışının da 14 milyonunu göreceğini düşünüyorlar. Ve ürün satışa çıkıyor. Kimse almıyor. Yani şöyle kimse demeyeyim, birkaç kişi alıyor. Ama o kadar. Nintendo sadece Amerika için 20 milyon dolarlık bir reklam kampanyası da hazırlıyor. Bilirsiniz VR denetmeden birini anlatmak hala bile çok zor. Tahmin edersiniz ki Nintendo aletin meramını doğru düzgün potansiyel müşterilerine geçiremiyor. O yüzden 10 dolara aleti kiralama seçeneğini de veriyor bir günlüğünde 3 oyunla. İşte bu kampanya ile her şey değişiyor. Gerçekten insanlar kutuyu eve getirip kullanma kılavuzunu çıkarıp kurmaya başlayınca, kılavuzun içindeki ilk iki sayfanın çocukların nasıl körü edebileceğinden bahsettiği uyarılarla dolu olduğunu fark edince işler değişiyor. Çocuğu beğense ürünü ertesi gün alacak ebeveynler bile riske girmeye değmez deyip ürünü geri götürüyorlar. Deneyenlerin de zaten başı maşı dönüyor, mideleri falan bulanıyor. Sonuç olarak Virtual Boy 14 ağustos 1995 tarihinde satışa çıkıp Mart 96'da üretimi durduruluyor. Bu bir yıldan kısa süreli ömründe Amerika ve Japonya'da toplam 800 bin adet satıyor ve Avrupa'da satışa bile sürülmüyor. Vay be! Görüyor musun sevgili dinleyici? Adamlar göz göre göre batacağı net olan ürünü piyasa boş kalmasın kafasıyla satışa sürmüşler. Ama gerçekten ilginç bir şirket Nintendo. Her başarısızlığını bir şekilde başarıya dönüştürmüşler sonraki jenerasyonlarda. Şimdi geri dönüp bakınca, evet Virtual Boy tutmamış, ha ha diye gülebiliyoruz ama Virtual Boy'dan edindikleri fikirleri nasıl Wii U'da kullandıklarını da görebiliyoruz değil mi? Bu arada Wii U'da tutmadı. Kullanma şu fikirleri işte Nintendo, ne garip şirketsin ya. Ya bu arada bana ekranı büyük Switch yolda sanısa. Çok güzel gözüküyor, lanet olsun. Neyse, sonraki bölümde ekran kartlarından konuşacağız. Voodoo'larınız, TNT'leriniz hazırdır umarım. Bak bak, oyunlardan bahsedince aklıma ne geldi? FIFA! Monitor! Jeton! LOL! Başka da bir şey gelmedi galiba. Tamam o zaman şey yapalım, ben biraz daha düşüneyim. Bir dahaki bölümde görüşürüz. Siz de düşünün. Olmadı, orada şey yaparız, karşılaştırırız.

Oyunlar falanlar bir şeyler yani Doom, Maus, Dark Souls, Anakart, Sims Mims yani anladınız işte genel olarak oyunlar. Yeraltından Botlar

Hazır 90'lı yılların ortalarına geldik. Ekran kartları için 80'lere geri dönmek yerine, gelin bugün hep beraber Nintendo'nun en büyük başarısızlığına beraber bakalım. Yok yok, Wii U değil. Yok, Nintendo 64D'de de değil. Aslında Vir... Yok hayır, Game Boy Micro'da değil. Yahu zaten Japonya'ya özel ürün değil mi? Tabii ki az satacak. Benim bahsettiğim en büyük başarısızlığı, Virtual Boy. Virtual Boy, see it now in 3D. Türkiye'de büyüdüyseniz, oyunlarla ilgiliyseniz ve ailenizin oyuncaklara harcayacak parası vardıysa Game Boy'u bilirsiniz. Nintendo'nun bugün hala konsol savaşlarına devam edebilmesinin yegane nedenidir Game Boy. Tabii ki başarılı konsollar oldu. Wii, NES ve SNES inanılmaz konsollar. Ama Nintendo'yu bugünkü konsol savaşlarında Sony ve Xbox'ın satışlarını geçecek konuma getiren de Switch gibi muhteşem bir ürün yapmış olmasıdır. Bu arada teknik olarak handheld konsoldur Switch. Yani konsolu elinde tutarak oynadığın, böyle elde tutmalı... Elle...

Ya hepsi elle oynanıyor. İşte Gameboy gibi diyeyim ben. Neyse, Gameboy'u üreten dostumuzun adı... L-tipi konsol... Heh, tamam. Handheld L-tipi konsol demek ya. Tamam, şimdi hatırladım. Diğerleri ne? L-tipim oluyor o zaman, bir dakika. Evet, şimdi sizi yine bir zaman yolculuğuna çıkarıyorum. Hazır mısınız?

Yıl 1995. Nintendo, SNES ve Game Boy satışları inanılmaz iyi gidiyor. Hatta yeni nesil konsolu Nintendo 64 üzerinde çalışmaya devam da ediyor. Baya büyük iş bu Nintendo 64. 3 boyutlu falan olacak oyunlar bu konsolla. Ama bir problem var. Sega yeni konsolu Saturn'u çıkarmış. Hatta piyasaya aşırı başarılı bir giriş yapan Sony'nin PlayStation'u da var. Hatta herkes konsol çıkarır olmuş artık. Goldstar'ın konsolu var. Kamera markası GVC konsol çıkarmış. SNK Neo Geo'yu çıkarmış. Atari Jaguar'ı çıkarıyor falan. Parasonic 3DO diye bir konsol çık... Bu ne ya? Elini sallasan konsola çarpıyor. Nintendo'da bu yarışa girmeli tabii ki. Hadi Sega neyse, alışmışlar onlara geçmeyi de bu Sony baya bilenmiş gibi onlara. Çok da yüz vermemek lazım bu Sony'ye. Nintendo'nun başkanı Hiroshi Yamauchi düşünüyor kendi kendine.

Şimdi diyor Nintendo bu aşamada ne yapabilir? Ortada bir konsol yangını var. Bu yangın diyor suyla sönecek bir yangın değil, petrol yangını bu. Buna köpükle müdahale etmek lazım diyor. Sonra gidiyor Nintendo'nun argesine, topluyor mühendisleri yanına, bakıyor şöyle mühendisler önce, sonra diyor ki 10 milyar ünite Nintendo 64 şakadanak satalım. Şaşırıyor mühendisler. Hiç beklemedikleri bir hareket sonuçta başkandan. Aralarında fısıldaşmaya başlıyorlar. Niye satıyor? Nasıl satıyor? O kadar insan yok ki diyorlar. Hani rezervleri düşüktü diyor mühendisler. Sonra aralarından baya zeki bir mühendis diyor ki, demek ki rezervleri varmış. Hee diyor diğer mühendisler de. Tabi aklınıza bir soru geliyor sevgili dinleyici. Düşer mi o zaman bu yarıştan diğer konsollar diye? Tabi ki düşer. Ama yavaş düşecekler. Nintendo'nun pili bitecek diye düşünecekler diğer şirketler. Hiroshi Yamauchi de böyle olacağının farkında tabii. Bir planı daha var. Mühendisler aralarında fısıldaşırken birden bağırıyor başka. Diyor ki, ardından bir 10 milyar ünite daha Nintendo 64 satarım. 20! Yetmedi bir 10 daha satarım diyor. Çil yavrusu gibi dağılırlar bu diğer konsol üreticileri diyor.

O sırada bütün bunlar konuşulurken arkada dinlemekte olan Gunpei Yokoi var. O da Nintendo'nun Game Boy konsolu yapımında ve pazarlanmasında başında bulunmuş bir yönetici. Sessizce dinliyor Hiroshi'yi. Bir mühendis kalkıp diyor ki, Hiroshi Bey bu söylediğiniz çok güzel diyor. Gunpei'ye dönüyor. Hocam diyor, olur mu böyle? Kızıyor Hiroshi o sırada tabii. Niye olmasın diyor. Buz gibi de olur diye bağırıyor. Gunpei de sükunetini koruyarak alaycı bir gülümsemeyle Hiroshi'ye bakıp diyor ki, olmaz. Zaten o kadar insan yok dünyada.

Dikkat ederseniz çok tanıdık bir hikaye bu. Hiroshi aşırı yanılsa da bu hikayede haklı olduğu bir konu var. 1995 yılını gerçekten boş geçemezler. Çünkü Gunpei bakıyor Nintendo 64'e, diyor ki hocam bunun daha en az bir yılı var. Gerçekten de 96'ta çıkacak Nintendo 64. O zaman ne yapacaklar? Yenilecekler mi yani? Kapatıp gidecekler mi dükkanı? Tabii ki hayır. Gunpei bu durumu zaten düşünmüş. 90'ların başında Reflection Technology diye bir şirket VR teknolojisine girişmiş.

Yalandan, düşük maliyetli, gerçek VR olmayan ama kullanan kişiye VR hissiyatını verecek bir yansıtma teknolojisi de geliştirmiş. İlk olarak oyuncak firmalarına gitmişler bu teknolojiyi satmak için. Ama oyuncakçılar dandik plastikten 2-3 dolara ürettikleri oyuncaklarını zaten millete 100 dolara kakalıyor o dönem. Bakıyorlar bu iş için yatırım gerek, üretim de 3 doların üstüne falan çıkacak. Yok diyorlar, istemeyiz deyip gönderiyorlar Reflection teknolojiyi. Onlar da doğal olarak konsol üreticilerine gitmeye başlıyorlar. İlk Sega'ya gidiyorlar.

Sega yine hiçbir şeyden anlamayıp, yok abi istemiyoruz diyor ve gönderiyorlar bu adamları. 91'de de Nintendo'ya gidiyor bu adamlar. Nintendo kendini tekrar etmeyi sevmeyen bir şirket. Gerçekten de konsol sektörünü hep ileriye taşıyanlar Nintendo olmuş. Doğal olarak atlıyorlar VR'ımsı ucuz bir teknolojinin üzerine. Bu arada sevgili dinleyici, ucuz derken dandik anlamında demiyorum tabii ki. Ucuza bol üretilebilecek anlamında diyorum. 90'ların başında bir VR furyası günümüzdeki gibi almış götürmüş milleti. Böyle deyince, ne VR'ı bu 90'larda diyeceksiniz ama o iş öyle değil.

Garip bir şekilde VR'ın tarihi de 1960'lara kadar gidiyor. İlk olarak 62'de Sensorama diye bir alet yapılmış. Dev bir film makinesi gibi düşün bunu. Kafanızı içine sokuyorsunuz ve alet size New York'un içinde motor kullanıyormuşsunuz hissi veriyor. Ama bu hissi bir tek görsel olarak değil, aynı zamanda ses ve koku olarak da verdiği için tarihin ilk başarılığı VR sistemi olarak kabul ediliyor.

Günümüzdeki gibi kafaya takılan bir parça ile bir eldivenden oluşan ve gerçekten çalışan VR headsetinin ilk örneği ise VPR Research adında bir şirket tarafından 89 yılında yapılıyor. Gerçekten de çalışıyor bu ürün günümüzdeki VR headsetler gibi. Yani anlayacağınız bende yalan yok. Bak demiştim sana o iş öyle değil meh deme falan diye. Ne oldu şimdi? Utanır mısın? Sanmam. Neyse geri dönelim Nintendo'ya. Dönem tam VR dönemi gördüğünüz gibi. Nintendo'da 10 milyon doları basıp alıyor Reflection teknolojinin VR olayını.

Arka planında 91 yılından beri bu teknolojiyi geliştirmeye çalışmış Nintendo. Tabii ki Gunpei Yokoi biliyor bunu. Diyor ki biz bu yıl Nintendo 64'ü çıkaramayız ama bu 3 yıl önce aldığımız VR teknolojisinin üzerine çalışıyorduk biz. Bırakın ben bir konsol yapayım, şovumu yapayım, onu çıkaralım. Hiroshi heyecanlanıyor tabii. Diyor ki şakkadanak çıkar mı konsol, 10 milyar tane satar mıyız? Gunpei de ayarlarız başkan deyince oh diyor. Tamam, ben tamam. Ziyade olsun diyor, odasına geri dönüyor.

Burada bir pauslayalım, ondan sonra tekrar devam ederiz kaldığımız yerden. Daha önce de bahsettiğim gibi Gunpei boş adam değil. Gameboy onun zekasının ürünü ve o dönemde satış rekorları kırıyor. Bir de Game & Watch diye tek oyunlu bir konsol serisi de yapmış Nintendo için. O da zaten Nintendo'yu ciddi bir oyun şirketi konumuna getiren proje. Arcade dönemini konuşmuştuk hatırlarsanız. O dönemde Nintendo genellikle başkalarının yaptığı arcadeleri kopyalıyordu ilk başta. Sonra Donkey Kong'u üreterek ilk defa orijinal ve çok satan bir oyun yapmıştı. Gunpei'nin fikri olan Game & Watch ile de bunu herkesin elinde oynayabileceği bir oyun haline getirip paraya para demedi bundan sonra Nintendo. O yüzden bu VR projesi Gunpei'ye bırakılıyor ve Nintendo hiç kurcalamıyor Gunpei'yi. İçi rahat yani.

İlk başta VR gözlüğü olsun kafaya bağlansın istiyor Gunpei'yi ama öyle yaparsa çok pahalı olacağını fark edip masa üstünde durabilen ayaklı bir versiyon üretiyor gözlüğü. Böylelikle hareket takibi özelliğini de ekleyemiyorlar ama sıkıntı yok diyorlar. Sonra ekranın bilindik Nintendo rengi olan siyah-yeşil yapmayı düşünüyorlar. Game Boy da öyle. Tanıdık bir sistem diye oyunculara seçiyorlar bu renkleri. Hem de ucuz oluyor ayrıca üretim, öyle bir durum da var.

Ama siyah-yeşil versiyonunda oyunlardaki oynanış hızı arttıkça bu monokrom ekranlarının yenileme sıkıntıları yüzünden grafiklerde problem çıktığını fark ediyorlar. Bir VR için olmazsa olmaz olan şeyin net görüntü olduğuna karar verip daha akıcı bir oynanış yakalayabildikleri siyah-kırmızı renklere karar veriyorlar. Sonra oynanış daha akıcı olsun diye 32 bitlik bir işlemci de yapıştırıyorlar içine. O dönemde sadece Sega Saturn ve Sony PlayStation için 32 bitlik çip var. Neo Geo daha çıkmamış.

Teknik olarak piyasa boş kalmasın diye yaptıkları bir konsola sağlam yatırım yapıyor yani Nintendo. Paraya kıyıyor o noktada yani. Ama ne yazık ki bu 32 bitlik işlemci diğer konsolların aksine iki ekranı aynı anda işlediği için konsolun ne kadar güçlü olduğu oynarken belli olmuyor. Ama olur o kadar. Üzülecek bir şey yok, şimdilik. Gunpei ve ekibi baya uğraşıyorlar optimize etmek için konsolu, fakat 95 yılını boş geçmemek gerektiğini dakika başı söyleyen başkan Hiroshi yüzünden istedikleri her şeyi tam yapamıyorlar. Japonya'da lansmanı yapılıyor Virtual Boy'un ve insanlar gelip kullanmaya başlıyorlar. Doğal olarak Virtual Boy'un saçma sapan eğik büyük tasarımı yüzünden milletin beli ve boynu tutuluyor oynarken ve laf ediyorlar konsol baya rahatsız diye.

Çünkü sevgili dinleyici bu konsolu şöyle düşünebilirsiniz. Bir tripod var masanın üstünde, ona da takılı bir gözlük var. Doğal olarak gözlüğe gözünüzü dayamak için hafif devemsi bir eğikliğe yaklaşıp kafanızı konsola dayamanız gerekiyor. Test sırasında başı dönenler, midesi bulananlar falan da var. Onlar da şikayetçi oluyorlar konsoldan. Nintendo yöneticileri bu durumu büyük bir olgunlukla karşılıyorlar. Gerçekten büyük bir şirketin nasıl yönetileceği konusunda ders niteliğinde.

Nintendo, insanların şikayetlerini dinliyor. Sonra bu konularda hiçbir şey yapmıyorlar. Hatta eleştirilerin bazılarını da duymamazlıktan geliyorlar. Bunun bir ilerisi zaten kafa kopter çekerek ürünü test edenlerden uzaklaşmak. Ama hakkını yemeyelim. Nintendo kesinlikle hiçbir müşterinin önünde kafa kopter çekmiyor. Virtual Boy 14 Asus 1995 tarihinde 180 dolara Japonya ve Amerika'da aynı anda satışa çıkıyor. Nintendo, ürünü satışa çıkarmadan önce VR meraklılarına ve fanlarına da çok güveniyor doğal olarak. Onlar her türlü alırlar diye bakıyorlar.

Her konsolla Mario Tennis oyunu da beraberinde geliyor bu arada. Başkan Hiroshi çok umutlu Virtual Boy'dan. Nintendo'nun kendi yaptığı öngörülerde Virtual Boy'un yıl içinde 3 milyon tane satacağını, bütün oyunların satışının da 14 milyonunu göreceğini düşünüyorlar. Ve ürün satışa çıkıyor. Kimse almıyor.

Yani şöyle kimse demeyeyim, birkaç kişi alıyor. Ama o kadar. Nintendo sadece Amerika için 20 milyon dolarlık bir reklam kampanyası da hazırlıyor. Bilirsiniz VR denetmeden birini anlatmak hala bile çok zor. Tahmin edersiniz ki Nintendo aletin meramını doğru düzgün potansiyel müşterilerine geçiremiyor. O yüzden 10 dolara aleti kiralama seçeneğini de veriyor bir günlüğünde 3 oyunla. İşte bu kampanya ile her şey değişiyor. Gerçekten insanlar kutuyu eve getirip kullanma kılavuzunu çıkarıp kurmaya başlayınca, kılavuzun içindeki ilk iki sayfanın çocukların nasıl körü edebileceğinden bahsettiği uyarılarla dolu olduğunu fark edince işler değişiyor. Çocuğu beğense ürünü ertesi gün alacak ebeveynler bile riske girmeye değmez deyip ürünü geri götürüyorlar. Deneyenlerin de zaten başı maşı dönüyor, mideleri falan bulanıyor. Sonuç olarak Virtual Boy 14 ağustos 1995 tarihinde satışa çıkıp Mart 96'da üretimi durduruluyor. Bu bir yıldan kısa süreli ömründe Amerika ve Japonya'da toplam 800 bin adet satıyor ve Avrupa'da satışa bile sürülmüyor. Vay be! Görüyor musun sevgili dinleyici?

Adamlar göz göre göre batacağı net olan ürünü piyasa boş kalmasın kafasıyla satışa sürmüşler. Ama gerçekten ilginç bir şirket Nintendo. Her başarısızlığını bir şekilde başarıya dönüştürmüşler sonraki jenerasyonlarda.

Şimdi geri dönüp bakınca, evet Virtual Boy tutmamış, ha ha diye gülebiliyoruz ama Virtual Boy'dan edindikleri fikirleri nasıl Wii U'da kullandıklarını da görebiliyoruz değil mi? Bu arada Wii U'da tutmadı. Kullanma şu fikirleri işte Nintendo, ne garip şirketsin ya. Ya bu arada bana ekranı büyük Switch yolda sanısa. Çok güzel gözüküyor, lanet olsun. Neyse, sonraki bölümde ekran kartlarından konuşacağız. Voodoo'larınız, TNT'leriniz hazırdır umarım.

Bak bak, oyunlardan bahsedince aklıma ne geldi? FIFA! Monitor! Jeton! LOL! Başka da bir şey gelmedi galiba. Tamam o zaman şey yapalım, ben biraz daha düşüneyim. Bir dahaki bölümde görüşürüz. Siz de düşünün. Olmadı, orada şey yaparız, karşılaştırırız.

Bu aralar sürekli VR hakkında konuşmak istiyorum. "O kadar güzel bir şey ki anlatamam" falan diyordum, sonra "madem podcast şovum var, hem de oyunlarla ilgili bir şov, orada anlatabilirim VR'ı" diye düşündüm. Yeraltından Botlar'ın bu bölümünde; "Gelecek, gözlük formunda mı gelecek?" sorusuna yanıt arıyoruz.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu aralar sürekli VR hakkında konuşmak istiyorum. "O kadar güzel bir şey ki anlatamam" falan diyordum, sonra "madem podcast şovum var, hem de oyunlarla ilgili bir şov, orada anlatabilirim VR'ı" diye düşündüm. Yeraltından Botlar'ın bu bölümünde; "Gelecek, gözlük formunda mı gelecek?" sorusuna yanıt arıyoruz.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

VR the Future mı? |Lvl. 12|

Aşırı sürpriz konuğumuz Boğaç Soydemir ile bizi büyüten oyunları konuşuyoruz. Hep bilikte çocukluğumuza dönüyoruz ve o yıllarda oynadığımız oyunları, bizi biz yapan detayları anlatıyoruz. Bizi Büyüten Oyunlar serimizin ilk bölümü sizlerle.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Aşırı sürpriz konuğumuz Boğaç Soydemir ile bizi büyüten oyunları konuşuyoruz. Hep bilikte çocukluğumuza dönüyoruz ve o yıllarda oynadığımız oyunları, bizi biz yapan detayları anlatıyoruz. Bizi Büyüten Oyunlar serimizin ilk bölümü sizlerle.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bizi Büyüten Oyunlar | Level Boss: Boğaç Soydemir |Lvl. 11|

Bu bölümde, oyunlar tarihinde füze sistemlerini hacklemekten tutun da, korsan oyun ticaretine kadar yasadışı birçok eylem ile adı anılan Playstation 2 hakkında konuşuyoruz. Tarihin hala en çok satan konsolu olma rekorunu elinde bulunduran bu efsane, 2000'lerin ortasında neredeyse her evde vardı. Hatta bazen sadece bir DVD Player olarak...











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu bölümde, oyunlar tarihinde füze sistemlerini hacklemekten tutun da, korsan oyun ticaretine kadar yasadışı birçok eylem ile adı anılan Playstation 2 hakkında konuşuyoruz. Tarihin hala en çok satan konsolu olma rekorunu elinde bulunduran bu efsane, 2000'lerin ortasında neredeyse her evde vardı. Hatta bazen sadece bir DVD Player olarak...

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bir Rekor Canavarı: Playstation 2 |Lvl.10|

Windows 1, 2, 3.1 ve 95'i hatırlıyor musunuz? Bu bölümde, bir zamanlar masaüstü bilgisayarın kralı olan Windows'un yükselişine ve evrimine tanık oluyoruz. Bir yandan da, benim bu bölüm hakkında araştırma yaparken hakkında gereğinden fazla şey öğrendiğim pencereler hakkında konuşuyoruz. Başlık kötü bir şaka değil yani. Eğer 56k modemin ikonik bağlantı sesi, Rolling Stones veya vasistastan herhangi birini seviyorsanız, hele üçünü birden seviyorsanız, bu bölümü kaçırmayın.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Windows 1, 2, 3.1 ve 95'i hatırlıyor musunuz? Bu bölümde, bir zamanlar masaüstü bilgisayarın kralı olan Windows'un yükselişine ve evrimine tanık oluyoruz. Bir yandan da, benim bu bölüm hakkında araştırma yaparken hakkında gereğinden fazla şey öğrendiğim pencereler hakkında konuşuyoruz. Başlık kötü bir şaka değil yani. Eğer 56k modemin ikonik bağlantı sesi, Rolling Stones veya vasistastan herhangi birini seviyorsanız, hele üçünü birden seviyorsanız, bu bölümü kaçırmayın.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Windows & Pimapen |Lvl.9|

Bu bölümde, babamın bilgisayarımın çalıştırmadığı oyun problemini nasıl kahramanca çözdüğünü ve ilk 3D ekran kartlarını anlatıyorum. E adam baba sonuçta.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu bölümde, babamın bilgisayarımın çalıştırmadığı oyun problemini nasıl kahramanca çözdüğünü ve ilk 3D ekran kartlarını anlatıyorum. E adam baba sonuçta.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Ekran Kartları |Lvl.8|

Günümüzdeki haline gelene kadar bilgisayar oyunları öyle evrelerden geçti ki sevgili dinleyici. Aşırı gerçekçi oyun diye satılan oyunları bir görseniz yani... Neyse yorum yok. O dönemde herkesin aklını kaçırdığı şeylerdi bunlar. Oyun dünyasının tarihini anlattığımız mini serimizde, adım adım günümüze yaklaşıyoruz. Artık "oyun bilgisayarı" diye bir şey var.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bilgisayar Oyunları & Oyun Bilgisayarları |Lvl.6|

Bu bölümde, günümüzde dünyadaki neredeyse her şeyi yöneten, gelecekte de dünyayı ele geçirip, insanlığı köleleştirip köleleştirmeyeceklerinden bir türlü emin olamadığımız, en yakın dostlarımız olan bilgisayarlar hakkında konuşuyoruz. Şu anda oyunlar, yapay zeka, kripto, metaverse, e-spor gibi şeyleri konuşabiliyorsak, bunların hepsi bu bölümde anlatılanlar sayesinde. Hadi gelin, bilgisayar oyunlarının dünyasına açılan kapıyı birlikte aralayalım.
Canım bilgisayarım, seni çok çok seviyorum ben. Gelecekte bunu hep hatırla olur mu?

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bu bölümde, günümüzde dünyadaki neredeyse her şeyi yöneten, gelecekte de dünyayı ele geçirip, insanlığı köleleştirip köleleştirmeyeceklerinden bir türlü emin olamadığımız, en yakın dostlarımız olan bilgisayarlar hakkında konuşuyoruz. Şu anda oyunlar, yapay zeka, kripto, metaverse, e-spor gibi şeyleri konuşabiliyorsak, bunların hepsi bu bölümde anlatılanlar sayesinde. Hadi gelin, bilgisayar oyunlarının dünyasına açılan kapıyı birlikte aralayalım.
Canım bilgisayarım, seni çok çok seviyorum ben. Gelecekte bunu hep hatırla olur mu?

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Personel Kompüter |Lvl.5|

1991 年... ソニーは、わずか 2 ブロック先にある隣人の任天堂のドアをノックしました。 言う; 「一緒にプロジェクトに乗り出しましょう。フィリップスという会社があり、私たちも彼らと呼んでいます。このトリオは非常に強力です。」 プロジェクトの名前は「The Play Station」です。はい、Playstation ですが、スペースがあります。 「とても良いアイデアです。やりましょう」と任天堂は言います。 しかし、翌日、彼はフィリップスを自分の側に引き寄せ、ソニーを排除しようとします。 でも心配はいりません。ソニーの久夛木健氏は自作のサウンドチップを持っています...
1991 yılı... Sony, hemen iki sokak ötedeki komşusu Nintendo'nun kapısını çalıyor. Diyor ki; "Gelin birlikte bir projeye girişelim. Philips diye bir şirket var, onları da çağırırız. Bu üçlü çok güçlü." Projenin adı da "The Play Station" evet o Playstation ama boşluklu. Nintendo, "Çok iyi fikir, hadi yapalım" diyor. Ancak, hemen ertesi gün Philips'i kendi tarafına çekip Sony'i saf dışı etmeye çalışıyor. Ama telaşa mahal yok, Sony'de çalışan Ken Kutaragi'nin elinde kendi yaptığı bir ses çipi var...


------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

1991 年... ソニーは、わずか 2 ブロック先にある隣人の任天堂のドアをノックしました。 言う; 「一緒にプロジェクトに乗り出しましょう。フィリップスという会社があり、私たちも彼らと呼んでいます。このトリオは非常に強力です。」 プロジェクトの名前は「The Play Station」です。はい、Playstation ですが、スペースがあります。 「とても良いアイデアです。やりましょう」と任天堂は言います。 しかし、翌日、彼はフィリップスを自分の側に引き寄せ、ソニーを排除しようとします。 でも心配はいりません。ソニーの久夛木健氏は自作のサウンドチップを持っています...
1991 yılı... Sony, hemen iki sokak ötedeki komşusu Nintendo'nun kapısını çalıyor. Diyor ki; "Gelin birlikte bir projeye girişelim. Philips diye bir şirket var, onları da çağırırız. Bu üçlü çok güçlü." Projenin adı da "The Play Station" evet o Playstation ama boşluklu. Nintendo, "Çok iyi fikir, hadi yapalım" diyor. Ancak, hemen ertesi gün Philips'i kendi tarafına çekip Sony'i saf dışı etmeye çalışıyor. Ama telaşa mahal yok, Sony'de çalışan Ken Kutaragi'nin elinde kendi yaptığı bir ses çipi var...


------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Sony vs. Nintendo |Lvl.4|

Şu efsaneyi daha önce duydunuz mu? Atari, E.T. oyunu çok kötü olup satmayınca kalan bütün E.T. oyunlarını piyasadan toplattı ve New Mexico’da bir yere gömdü. Bu nedenle de 1983’te oyun sektörü çöktü. Düşünsenize, o kadar kötü bir oyun ki bütün oyun sektörünü çökertiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Söylersem spoiler olur, siz en iyisi bölümü dinleyin.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Şu efsaneyi daha önce duydunuz mu? Atari, E.T. oyunu çok kötü olup satmayınca kalan bütün E.T. oyunlarını piyasadan toplattı ve New Mexico’da bir yere gömdü. Bu nedenle de 1983’te oyun sektörü çöktü. Düşünsenize, o kadar kötü bir oyun ki bütün oyun sektörünü çökertiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Söylersem spoiler olur, siz en iyisi bölümü dinleyin.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Oyun Sektörünün Çöküşü |Lvl.3|

Oyunlar falanlar bir şeyler… Doom, Mouse, Dark Souls, Anakart, Sims Mims. Anladınız işte. Genel olarak oyunlar.

Yeraltından Botlar’da genel olarak konuşurken milyarlarca dolarlık bir sektör olan oyun sektörü hakkında birçok hikayeyi anlatacağız. Hep birlikte oyun dünyasına kule altı dalacağız. GL HF!

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Yeraltından Botlar

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!