Bu bölümde, günümüzde dünyadaki neredeyse her şeyi yöneten, gelecekte de dünyayı ele geçirip, insanlığı köleleştirip köleleştirmeyeceklerinden bir türlü emin olamadığımız, en yakın dostlarımız olan bilgisayarlar hakkında konuşuyoruz. Şu anda oyunlar, yapay zeka, kripto, metaverse, e-spor gibi şeyleri konuşabiliyorsak, bunların hepsi bu bölümde anlatılanlar sayesinde. Hadi gelin, bilgisayar oyunlarının dünyasına açılan kapıyı birlikte aralayalım.
Canım bilgisayarım, seni çok çok seviyorum ben. Gelecekte bunu hep hatırla olur mu?

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bu bölümde, günümüzde dünyadaki neredeyse her şeyi yöneten, gelecekte de dünyayı ele geçirip, insanlığı köleleştirip köleleştirmeyeceklerinden bir türlü emin olamadığımız, en yakın dostlarımız olan bilgisayarlar hakkında konuşuyoruz. Şu anda oyunlar, yapay zeka, kripto, metaverse, e-spor gibi şeyleri konuşabiliyorsak, bunların hepsi bu bölümde anlatılanlar sayesinde. Hadi gelin, bilgisayar oyunlarının dünyasına açılan kapıyı birlikte aralayalım.
Canım bilgisayarım, seni çok çok seviyorum ben. Gelecekte bunu hep hatırla olur mu?

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Personel Kompüter |Lvl.5|

Oyunlar falanlar bir şeyler yani Doom, Maus, Dark Souls, Anakart, Sims Mims yani anladınız işte genel olarak oyunlar. Yer altından botlar. Nedir kompiter? Önceki bölümümüzde 90'ların ortalarına kadar gittik, konsolları konuştuk. Ama gözden kaçırdığımız bir şey olduğunu düşünüyorum. Sanki ilk bölümden sonra hiç konuşmadığımız bir şey. Böyle ilk başta çok büyük, sonra yavaşça küçülen, iyicene küçüldükten sonra bir süre öyle kalıp, sonra yine devasa olan bir şey. Evet, doğru bildiniz. Bilgisayarlar! Ne oldu? Başka bir şey mi sandınız? Yok yok, hala oyunlarla ilgili bu podcast. Niye öyle bir şey söylediniz ki? Ben öyle biriyim ya. Neyse. Evet, bilgisayarlar. Biz bıraktığımıza devasa ve odayı dolduran bu makinelere bir şeyler oldu yetmişlerin başında. Gelin bugün hep beraber bilgisayarların oyun sahnesine mütevazi girişlerine ve kademeli olarak oyun sahnesine ele geçirişlerine bakalım. Hikayemiz bilgisayarların hikayesi, evet. Ama bilgisayarların hikayesi de işlemcilerin hikayesiyle iç içe girmiş bir şekilde. O yüzden bol bol ikisinden de bahsedeceğiz. Şimdi yıl 1971. Her şey kahverengi ve kapalı alanlarda sigara içiliyor. İğrenç yani. Bu dönemlerde günümüzde işlemci deyip geçtiğimiz şeyler o zamanlarda mikro işlemciye dönüşmeye başlamış ve hesap makinelerinde yavaş yavaş kullanılmaya başlanmış. O sıralarda insanlar düşünmeye başlamış tabii. Ya demişler bunun aynısını daha küçük çaplı bir bilgisayar yapmak için de kullanabilir miyiz diye. İyi fikir. Bayağı iyi fikir hem de. Kim bu ya? Ne güzel fikirleri var böyle. Bakayım. Gaz Soroç. Aferin zeki adammışsın Gaz. Nerede çalışıyorsun sen? Ayıptır söylemesi nasıl ayıptır? NASA mı? Helal. Hakikaten zeki adammışsın ha. Neyse. Bu gaz çıkıyor 68'de NASA'dan. Computer Terminal Corporation diye bir yer kuruyor. Kısaca CTC. Diyor ki ben bir bilgisayar yapacağım. O bilgisayarda komple bir masaya sığacak. Ne öyle ev kadar şeylerle mi uğraşacağız?" diyor. Uğraşıyor sonra, dizaynını yapıyor, her şey tamam. Ama bir şeye ihtiyacı var. O sıralarda hesap makinelerinde benzerleri kullanılan ama onlardan daha güçlü bir 8 bitlik bir mikro işlemci. Ama gaz zeki adam. Hemen planındaki sıkıntıyı fark ediyor. Öyle bir şey yok. Yani üretilmemiş, satılmıyor da. Dedim size herif dahi NASA'da çalışıyor. Gus o sırada hesap makineleri için benzer logic chipleri yapan Texas Instruments diye bir yerle konuşuyor. Yapar mısınız böyle bir şey diye. Texas Instruments da bir deneyelim diyor. Deniyorlar ama olmuyor. Sonra Gus gidiyor o sırada memory chipleri yapan ufak bir şirkete. Diyor ki siz bunu yapabilir misiniz? Bu ufak şirkette diyor ki, yapılır tabii de ne gereği var böyle şeylerin, boş işler bunlar. Niye böyle diyor bu vizyonsuz şirket sevgili dinleyici? Çünkü hesap makineleri için memory çipi üretmek daha kârlı o dönemde. Vizyonsuz değiller yani, küçük şirketler. Şimdi önem sırasını değiştirirse çok para kazanamayacak şirket. O yüzden de korkuyorlar. Sonra Gaz anlatıyor bu şirkete bilgisayarlarının nasıl böyle dünyayı değiştireceğini, bu çipi yapmaları gerektiğini falan. Onlar da diyor ki tamam lan Gaz, ikna olduk. Yapacağız bu işi. Aferin küçük şirket. Kim ya bu küçük şirket? Kim? Intel. Intel. Intel bu şirketin adı da, şimdi siz bilmeyebilirsiniz normal olarak, o dönemin küçük şirketlerinden biri. Intel başarılı bir üretim süreci geçiriyor fakat doğal olarak gecikmeler yaşanıyor. CTC de ürünü daha fazla gecikmesin diye tek mikro işlemci fikrinden vazgeçip çoklu çip fikrine kayıyor. Ve Datapoint 2200'ü çıkarıyor. Ama Intel kafayı takıyor bu tek işlemci fikrine, bir yıl daha uğraşıyor. Sonuç olarak 8 bitlik mikro işlemci olan Intel 8008 ortaya çıkıyor. Intel çalışmaya devam edip bu çiplerin üstüne 16 bitlik sağlam bir işlemci olan Intel 8080'i çıkartıyor. Daha önce Intel'in memori çiplerini kullanan MITS diye bir şirket de o çipin üstüne atlayıp kendi bilgisayarını çıkarmak istiyor ama çipin fiyatı çok pahalı, tanesi 350 dolar. Adamlar doğal olarak diyor ki Intel'e böyle olmaz. Bak biz daha önce senden alışveriş yaptık hep, toptan alacağız hem, yani kıralım bu fiyatı biraz diyorlar. Intel'de tam bir bakkal gibi, tamam o zaman diyor. Tanesi 75 dolardan vereyim abime diyor. Böylelikle ilk gerçek kişisel bilgisayar yani personal computer ya da PC dediğimiz Altair 8800 üretiliyor. Bu arada iğrendim bu bilgisayar şirketlerinden sevgili dinleyici bu süreçte. Ne biçim pazarlık yapıyorlar hakikaten ya. İnsan NASA, PC, mikro, işlemci falan deyince teknolojik şeylerle uğraşan zeki insanlar zannediyor da. Toptancı gibi adamlarmış bunlar. Binlerce ortaklı büyük sermaye grupları, robotlar, kompütürler. Nerede kalmıştık? Bilgisayarlar, işlemciler, ayağımıza... Heh, şimdi bu çipten 4 ay kadar sonra Motorola kendi çipi olan Motorola 6800'ü çıkartıyor. Bu da bir sürü arkeyd oyununda falan kullanılıyor. Hatta 70'lerin sonuna doğru çıkan, çok satan Destroyer ve Firetruck da bu çipi kullanmış. Motorola büyük şirket ve çiplerine güveniyor doğal olarak. Zaten satmaya da başlamış çipleri. Ama iç anlaşmazlıklardan ötürü Motorola çip üzerinde çalışan dizayn ekibini de kaybediyor. Kaybediyor derken kovuyor. Ama dert değil. Zaten çok büyük şirket. Başka insanlar bulurlar. En azından Motorola böyle düşünüyor. Çünkü şirketler böyle düşünür. Bu sırada Atari'nin ünlü oyunu Pong için işlemci yapmış Most Design diye bir şirket de bu ekibi komple alıyor. Ekip de kendi tasarımı olan Motorola 6800'ün tasarımından oyun şirketlerinin kullanmadığı şeyleri çıkarıp kullandıklarının üstüne yoğunlaşarak yeni bir tasarım yapıyor. Böylelikle hem efektif çalışan, nokta atışı bir çip tasarlıyorlar hem de fiyatı inanılmaz düşürüyorlar. Bunun dışında üretim sırasında çıkan problemleri de düzeltip, üretim hata payını %70'den %30'a çekiyorlar. Sonuç? MOS 6501 ve 6502. Hatta şöyle bir çakallık da yapıyorlar bu çipleri üretirken, 6501 adıyla çıkan çip Motorola 6800 ile aynı dişlere sahip. Yani eğer Motorola 6800 kullanan bir bilgisayarınız varsa, MOS 6501 ile değiştirebilirsiniz bu çipi. Satın aldıysam ne gerek var diye düşünebilirsiniz sevgili dinleyici. Ama üretici şirket açısından baktığınızda 175 dolarlık 6800'ü mü tercih edeceksiniz bilgisayarınızda yoksa 25 dolarlık 6501 ve 6502 mi tercih edeceksiniz gibi bir soru doğuyor. Doğal olarak bütün üreticiler MOS'un çiplerine kayıyor. Motorola da sinirden kafayı yiyip Mos'u dava ediyor. Mos'ta Motorola gibi bir devle uğraşamayacağı için anlaşma yoluna gidip 6501'i satmayı bırakıyor. Fakat bu süreçte daha güçlü olan 6502 çoktan sektörün en fazla kullanılan çipi oluyor ve Motorola da köşesine çekilip ağlıyor ve gözyaşlarını 6501'in davasına kazandığı paralara siliyor. Açıklı hikaye. 6502 ne kadar başarılı oluyor peki? Çok desem inanmayacaksınız. O yüzden ben size 6502 kullanan bilgisayarları ve konsolları sayayım. Apple II, Commodore PET ve VIC-20, Atari 400 ve Atari 800, BBC Micro, Atari 2600, Atari Lynx, TurboGrafx ve NES. Kısaca 90'ların başına kadar neredeyse her şeyde bu çip kullanıldı. Ama bak, her şeyde, her. Ama Motorola da bu işin peşini bırakmıyor tabi. Yıllar boyunca davalarla uğraşıyor MOS. O yüzden 76 yılında Commodore MOS'u satın alıyor. Böylelikle de 6502'yi modifiye edip 6510'u yaratıyorlar. Bu çipi de tarihin en başarılı bilgisayarlarından biri olan Commodore 64'te kullanıyorlar zaten. Burada bir pauslayalım, ondan sonra tekrar devam ederiz kaldığımız yerden. Şimdi yine Motorola ve Mos'un hikayesine çok benzer bir hikayemiz daha var. Intel 8080'i yapan ekip şirketten ayrılıyor ve Zilog diye bir firmayı kuruyorlar. Intel 8080'in tasarımını geliştirip Zilog Z80'i yaratıyorlar. Bu da doğal olarak başarılı oluyor çünkü zaten başarılı bir çipin üzerinde geliştirmeler yapıyorlar. Tek farkı Zilog ders almış olacak bu uyumlu pinle gelen davalardan. O yüzden Intel 8080'e uyumlu yapmıyorlar pinlerini. Zeki amle. Bu çip de Amstrad CPC'de, MSX'in bütün bilgisayarlarında Sinclayer ZX80, ZX81 ve ZX Spectrum'da, RadioShack TRS80'de, ColecoVision'da, Sega Master System ve Sega Game Gear'da kullanılıyor. Bunun dışında Donkey Kong Galaxy'in, Galaga, Pac-Man, Mario Bros. Frogger gibi çok satan arketlerde de kullanılıyor chip. İnanılmaz bir başarı, evet, ama asıl başarısı ilk işletim sistemiyle kullanılan chip olmasından kaynaklanıyor. CPM aslen Intel 8080 için üretiliyor. Fakat Z80 daha ucuz ve her yerde kullanıldığı için CPM'in üreticileri Z80 için çıkartıyor işletim sistemini. Doğal olarak binlerce arcade oyunu ve konsol için Z80 kullanıldığından bütün bu oyunlar CPM için de uyumlu oluyor ve CPM'i 70 ile 80 arasının Windows'u yapıyor. Bu arada Windows'tan bahsetmişken Microsoft da Multiplane diye bir ürün yaratıyor CPM için. Birkaç yıl sonra ürünün ismini değiştiriyorlar çünkü çok tutmuyor. İsmi de Excel diye değişiyor. Hatta Microsoft o kadar fazla ürün yapıyor ki CPM için. Ortağı IBM'e yaptığı bilgisayarlarda CPM kullanmasını öneren bizzat Microsoft oluyor. Koskoca Bill Gates'in başka işletim sistemin tavsiye ettiği dönemler de olmuş bu dünyada düşünün. Ama CPM, IBM'le yaptığı anlaşmadan memnun olmuyor ve IBM'e CPM'i kullanması için izin vermiyor. Microsoft da IBM'le anlaşmalı olduğu için dolaylı olarak anlaşmadan çekilmiş oluyor. Bu yüzden de IBM'in işletim sistemine ihtiyacı oluyor. E Microsoft da ne yapsın? Hiç bilmediği bir kulvara atılmak zorunda kalıp IBM bilgisayarlarında kullanılan Intel 8086 için MS-86'yı çıkartıyor. Birkaç yıl sonra bu işletim sisteminin adını da değiştiriyor hatta, MS-DOS yapıyor. Ama IBM ve Microsoft'un asıl başarısı 81 yılında üretilen ve işlemci olarak 8086'nın daha ucuz versiyonu olan 8088'i kullanan IBM PC oluyor. Bu bilgisayarlar o kadar fazla satıyor ki CPM yerine MS-DOS norma olmaya başlıyor ve Microsoft dolaylı yoldan Windows'a giden yola girmiş oluyor. Firmalar üretimde geliştikçe yavaş yavaş da fiyatlar düşmeye başlıyor ve 80'lerde bilgisayarlar okullarda, iş yerlerinde ve evlerde daha yaygın görülmeye başlıyor. 80'lerin ortalarına gelindiğinde IBM sektörün yarısından fazlasına sahip olmuş oluyor ve ikinci ürünü olan PCAT'i satışa sunuyor. Hatta Intel'in bu bilgisayarlar için ürettiği işlemci o kadar başarılı bir işlemci oluyor ki IBM satışta olan ve satışa sunacağı diğer bilgisayarları hala satılabilir durumda tutmak için bu işlemcinin hızını göz göre göre düşürüyor. Bu sıralarda baya da sesi çıkmayan motor olanın da 80'lerin başında sağlam iş bilgisayarları için tasarladığı 68K adlı işlemcisi 80'lerin ortalarında fiyatlarının düşmesiyle ev bilgisayarları içinde kullanılmaya başlanıyor. Ve böylelikle de 32 bit bilgisayarlar ortaya çıkmaya başlıyor. Motorola 68K hem Commodore Amiga'da hem Atari ST'de hem de Apple Macintosh'ta kullanılıyor ve bilgisayar oyunları diye yeni bir dünya ortaya çıkıyor. Doğal olarak 80'lerin sonuna gelirken IBM'in bilgisayar sektöründeki kontrolü yok olmaya başlıyor. Apple Macintosh bu arada yazılımları ve oyunları ile sektörün en güçlü kişisel bilgisayarları oluyor ve 90'ların başında Atari ve Commodore'a bayağı problem yaşatmaya başlıyor. Bu sırada Intel yeni çipi olan 80468'i satışa sunuyor ve PC'yi yavaş yavaş Apple bilgisayarlarının satışını yenmeye başlıyor. Bu arada bu ne biçim isimler abi 80468 ne ya? Ryzen desene şuna Ryzen 5, Ryzen 2 falan. Ne biçim isim bu? Şimdi burada bir nokta koyalım çünkü 90'larda anlatılacak çok fazla şey var. Hepsini de tek seferde anlatmak imkansız. Bu noktaya kadar adım adım ilerleyen PC sektörü hem grafik gelişimleri hem CD'lerin ortaya çıkışı hem de Windows'un yaygın kullanılmaya başlamasıyla bambaşka seviyelerde ilerlemeye başlıyor. Hem size gelecek sefere sözüm olsun, Bill Gates'in Doom reklamı yapmasını da anlatırım elinde pompalı tüfekten. Evet inanması güç ama böyle bir şey gerçekten de var. Bak bak oyunlardan bahsedince aklıma ne geldi? FIFA! Monitör! Jeton! LOL! Başka da bir şey gelmedi galiba. Tamam o zaman şey yapalım, ben biraz daha düşüneyim. Bir dahaki bölümde görüşürüz. Siz de düşünün. Olmadı orada şey yaparız, karşılaştırırız.

Oyunlar falanlar bir şeyler yani Doom, Maus, Dark Souls, Anakart, Sims Mims yani anladınız işte genel olarak oyunlar. Yer altından botlar.

Önceki bölümümüzde 90'ların ortalarına kadar gittik, konsolları konuştuk. Ama gözden kaçırdığımız bir şey olduğunu düşünüyorum. Sanki ilk bölümden sonra hiç konuşmadığımız bir şey. Böyle ilk başta çok büyük, sonra yavaşça küçülen, iyicene küçüldükten sonra bir süre öyle kalıp, sonra yine devasa olan bir şey. Evet, doğru bildiniz. Bilgisayarlar! Ne oldu? Başka bir şey mi sandınız? Yok yok, hala oyunlarla ilgili bu podcast. Niye öyle bir şey söylediniz ki? Ben öyle biriyim ya. Neyse.

Evet, bilgisayarlar. Biz bıraktığımıza devasa ve odayı dolduran bu makinelere bir şeyler oldu yetmişlerin başında. Gelin bugün hep beraber bilgisayarların oyun sahnesine mütevazi girişlerine ve kademeli olarak oyun sahnesine ele geçirişlerine bakalım. Hikayemiz bilgisayarların hikayesi, evet. Ama bilgisayarların hikayesi de işlemcilerin hikayesiyle iç içe girmiş bir şekilde. O yüzden bol bol ikisinden de bahsedeceğiz. Şimdi yıl 1971. Her şey kahverengi ve kapalı alanlarda sigara içiliyor.

İğrenç yani. Bu dönemlerde günümüzde işlemci deyip geçtiğimiz şeyler o zamanlarda mikro işlemciye dönüşmeye başlamış ve hesap makinelerinde yavaş yavaş kullanılmaya başlanmış. O sıralarda insanlar düşünmeye başlamış tabii. Ya demişler bunun aynısını daha küçük çaplı bir bilgisayar yapmak için de kullanabilir miyiz diye. İyi fikir. Bayağı iyi fikir hem de. Kim bu ya? Ne güzel fikirleri var böyle. Bakayım. Gaz Soroç. Aferin zeki adammışsın Gaz. Nerede çalışıyorsun sen? Ayıptır söylemesi nasıl ayıptır?

NASA mı? Helal. Hakikaten zeki adammışsın ha. Neyse. Bu gaz çıkıyor 68'de NASA'dan. Computer Terminal Corporation diye bir yer kuruyor. Kısaca CTC. Diyor ki ben bir bilgisayar yapacağım. O bilgisayarda komple bir masaya sığacak.

Ne öyle ev kadar şeylerle mi uğraşacağız?" diyor. Uğraşıyor sonra, dizaynını yapıyor, her şey tamam. Ama bir şeye ihtiyacı var. O sıralarda hesap makinelerinde benzerleri kullanılan ama onlardan daha güçlü bir 8 bitlik bir mikro işlemci. Ama gaz zeki adam. Hemen planındaki sıkıntıyı fark ediyor. Öyle bir şey yok.

Yani üretilmemiş, satılmıyor da. Dedim size herif dahi NASA'da çalışıyor. Gus o sırada hesap makineleri için benzer logic chipleri yapan Texas Instruments diye bir yerle konuşuyor. Yapar mısınız böyle bir şey diye. Texas Instruments da bir deneyelim diyor. Deniyorlar ama olmuyor. Sonra Gus gidiyor o sırada memory chipleri yapan ufak bir şirkete. Diyor ki siz bunu yapabilir misiniz? Bu ufak şirkette diyor ki, yapılır tabii de ne gereği var böyle şeylerin, boş işler bunlar. Niye böyle diyor bu vizyonsuz şirket sevgili dinleyici? Çünkü hesap makineleri için memory çipi üretmek daha kârlı o dönemde. Vizyonsuz değiller yani, küçük şirketler. Şimdi önem sırasını değiştirirse çok para kazanamayacak şirket. O yüzden de korkuyorlar. Sonra Gaz anlatıyor bu şirkete bilgisayarlarının nasıl böyle dünyayı değiştireceğini, bu çipi yapmaları gerektiğini falan. Onlar da diyor ki tamam lan Gaz, ikna olduk. Yapacağız bu işi. Aferin küçük şirket. Kim ya bu küçük şirket? Kim? Intel. Intel.

Intel bu şirketin adı da, şimdi siz bilmeyebilirsiniz normal olarak, o dönemin küçük şirketlerinden biri. Intel başarılı bir üretim süreci geçiriyor fakat doğal olarak gecikmeler yaşanıyor. CTC de ürünü daha fazla gecikmesin diye tek mikro işlemci fikrinden vazgeçip çoklu çip fikrine kayıyor. Ve Datapoint 2200'ü çıkarıyor. Ama Intel kafayı takıyor bu tek işlemci fikrine, bir yıl daha uğraşıyor. Sonuç olarak 8 bitlik mikro işlemci olan Intel 8008 ortaya çıkıyor.

Intel çalışmaya devam edip bu çiplerin üstüne 16 bitlik sağlam bir işlemci olan Intel 8080'i çıkartıyor. Daha önce Intel'in memori çiplerini kullanan MITS diye bir şirket de o çipin üstüne atlayıp kendi bilgisayarını çıkarmak istiyor ama çipin fiyatı çok pahalı, tanesi 350 dolar. Adamlar doğal olarak diyor ki Intel'e böyle olmaz. Bak biz daha önce senden alışveriş yaptık hep, toptan alacağız hem, yani kıralım bu fiyatı biraz diyorlar. Intel'de tam bir bakkal gibi, tamam o zaman diyor. Tanesi 75 dolardan vereyim abime diyor. Böylelikle ilk gerçek kişisel bilgisayar yani personal computer ya da PC dediğimiz Altair 8800 üretiliyor. Bu arada iğrendim bu bilgisayar şirketlerinden sevgili dinleyici bu süreçte. Ne biçim pazarlık yapıyorlar hakikaten ya. İnsan NASA, PC, mikro, işlemci falan deyince teknolojik şeylerle uğraşan zeki insanlar zannediyor da. Toptancı gibi adamlarmış bunlar.

Binlerce ortaklı büyük sermaye grupları, robotlar, kompütürler. Nerede kalmıştık? Bilgisayarlar, işlemciler, ayağımıza... Heh, şimdi bu çipten 4 ay kadar sonra Motorola kendi çipi olan Motorola 6800'ü çıkartıyor. Bu da bir sürü arkeyd oyununda falan kullanılıyor. Hatta 70'lerin sonuna doğru çıkan, çok satan Destroyer ve Firetruck da bu çipi kullanmış. Motorola büyük şirket ve çiplerine güveniyor doğal olarak. Zaten satmaya da başlamış çipleri.

Ama iç anlaşmazlıklardan ötürü Motorola çip üzerinde çalışan dizayn ekibini de kaybediyor. Kaybediyor derken kovuyor. Ama dert değil. Zaten çok büyük şirket. Başka insanlar bulurlar. En azından Motorola böyle düşünüyor. Çünkü şirketler böyle düşünür. Bu sırada Atari'nin ünlü oyunu Pong için işlemci yapmış Most Design diye bir şirket de bu ekibi komple alıyor. Ekip de kendi tasarımı olan Motorola 6800'ün tasarımından oyun şirketlerinin kullanmadığı şeyleri çıkarıp kullandıklarının üstüne yoğunlaşarak yeni bir tasarım yapıyor.

Böylelikle hem efektif çalışan, nokta atışı bir çip tasarlıyorlar hem de fiyatı inanılmaz düşürüyorlar. Bunun dışında üretim sırasında çıkan problemleri de düzeltip, üretim hata payını %70'den %30'a çekiyorlar. Sonuç? MOS 6501 ve 6502. Hatta şöyle bir çakallık da yapıyorlar bu çipleri üretirken, 6501 adıyla çıkan çip Motorola 6800 ile aynı dişlere sahip. Yani eğer Motorola 6800 kullanan bir bilgisayarınız varsa, MOS 6501 ile değiştirebilirsiniz bu çipi.

Satın aldıysam ne gerek var diye düşünebilirsiniz sevgili dinleyici. Ama üretici şirket açısından baktığınızda 175 dolarlık 6800'ü mü tercih edeceksiniz bilgisayarınızda yoksa 25 dolarlık 6501 ve 6502 mi tercih edeceksiniz gibi bir soru doğuyor. Doğal olarak bütün üreticiler MOS'un çiplerine kayıyor. Motorola da sinirden kafayı yiyip Mos'u dava ediyor. Mos'ta Motorola gibi bir devle uğraşamayacağı için anlaşma yoluna gidip 6501'i satmayı bırakıyor. Fakat bu süreçte daha güçlü olan 6502 çoktan sektörün en fazla kullanılan çipi oluyor ve Motorola da köşesine çekilip ağlıyor ve gözyaşlarını 6501'in davasına kazandığı paralara siliyor. Açıklı hikaye.

6502 ne kadar başarılı oluyor peki? Çok desem inanmayacaksınız. O yüzden ben size 6502 kullanan bilgisayarları ve konsolları sayayım. Apple II, Commodore PET ve VIC-20, Atari 400 ve Atari 800, BBC Micro, Atari 2600, Atari Lynx, TurboGrafx ve NES. Kısaca 90'ların başına kadar neredeyse her şeyde bu çip kullanıldı. Ama bak, her şeyde, her. Ama Motorola da bu işin peşini bırakmıyor tabi. Yıllar boyunca davalarla uğraşıyor MOS. O yüzden 76 yılında Commodore MOS'u satın alıyor. Böylelikle de 6502'yi modifiye edip 6510'u yaratıyorlar. Bu çipi de tarihin en başarılı bilgisayarlarından biri olan Commodore 64'te kullanıyorlar zaten. Burada bir pauslayalım, ondan sonra tekrar devam ederiz kaldığımız yerden.

Şimdi yine Motorola ve Mos'un hikayesine çok benzer bir hikayemiz daha var. Intel 8080'i yapan ekip şirketten ayrılıyor ve Zilog diye bir firmayı kuruyorlar. Intel 8080'in tasarımını geliştirip Zilog Z80'i yaratıyorlar. Bu da doğal olarak başarılı oluyor çünkü zaten başarılı bir çipin üzerinde geliştirmeler yapıyorlar. Tek farkı Zilog ders almış olacak bu uyumlu pinle gelen davalardan. O yüzden Intel 8080'e uyumlu yapmıyorlar pinlerini. Zeki amle. Bu çip de Amstrad CPC'de, MSX'in bütün bilgisayarlarında

Sinclayer ZX80, ZX81 ve ZX Spectrum'da, RadioShack TRS80'de, ColecoVision'da, Sega Master System ve Sega Game Gear'da kullanılıyor. Bunun dışında Donkey Kong Galaxy'in, Galaga, Pac-Man, Mario Bros. Frogger gibi çok satan arketlerde de kullanılıyor chip. İnanılmaz bir başarı, evet, ama asıl başarısı ilk işletim sistemiyle kullanılan chip olmasından kaynaklanıyor. CPM aslen Intel 8080 için üretiliyor.

Fakat Z80 daha ucuz ve her yerde kullanıldığı için CPM'in üreticileri Z80 için çıkartıyor işletim sistemini. Doğal olarak binlerce arcade oyunu ve konsol için Z80 kullanıldığından bütün bu oyunlar CPM için de uyumlu oluyor ve CPM'i 70 ile 80 arasının Windows'u yapıyor. Bu arada Windows'tan bahsetmişken Microsoft da Multiplane diye bir ürün yaratıyor CPM için.

Birkaç yıl sonra ürünün ismini değiştiriyorlar çünkü çok tutmuyor. İsmi de Excel diye değişiyor. Hatta Microsoft o kadar fazla ürün yapıyor ki CPM için. Ortağı IBM'e yaptığı bilgisayarlarda CPM kullanmasını öneren bizzat Microsoft oluyor. Koskoca Bill Gates'in başka işletim sistemin tavsiye ettiği dönemler de olmuş bu dünyada düşünün.

Ama CPM, IBM'le yaptığı anlaşmadan memnun olmuyor ve IBM'e CPM'i kullanması için izin vermiyor. Microsoft da IBM'le anlaşmalı olduğu için dolaylı olarak anlaşmadan çekilmiş oluyor. Bu yüzden de IBM'in işletim sistemine ihtiyacı oluyor. E Microsoft da ne yapsın? Hiç bilmediği bir kulvara atılmak zorunda kalıp IBM bilgisayarlarında kullanılan Intel 8086 için MS-86'yı çıkartıyor. Birkaç yıl sonra bu işletim sisteminin adını da değiştiriyor hatta, MS-DOS yapıyor.

Ama IBM ve Microsoft'un asıl başarısı 81 yılında üretilen ve işlemci olarak 8086'nın daha ucuz versiyonu olan 8088'i kullanan IBM PC oluyor. Bu bilgisayarlar o kadar fazla satıyor ki CPM yerine MS-DOS norma olmaya başlıyor ve Microsoft dolaylı yoldan Windows'a giden yola girmiş oluyor.

Firmalar üretimde geliştikçe yavaş yavaş da fiyatlar düşmeye başlıyor ve 80'lerde bilgisayarlar okullarda, iş yerlerinde ve evlerde daha yaygın görülmeye başlıyor. 80'lerin ortalarına gelindiğinde IBM sektörün yarısından fazlasına sahip olmuş oluyor ve ikinci ürünü olan PCAT'i satışa sunuyor.

Hatta Intel'in bu bilgisayarlar için ürettiği işlemci o kadar başarılı bir işlemci oluyor ki IBM satışta olan ve satışa sunacağı diğer bilgisayarları hala satılabilir durumda tutmak için bu işlemcinin hızını göz göre göre düşürüyor. Bu sıralarda baya da sesi çıkmayan motor olanın da 80'lerin başında sağlam iş bilgisayarları için tasarladığı 68K adlı işlemcisi 80'lerin ortalarında fiyatlarının düşmesiyle ev bilgisayarları içinde kullanılmaya başlanıyor. Ve böylelikle de 32 bit bilgisayarlar ortaya çıkmaya başlıyor.

Motorola 68K hem Commodore Amiga'da hem Atari ST'de hem de Apple Macintosh'ta kullanılıyor ve bilgisayar oyunları diye yeni bir dünya ortaya çıkıyor. Doğal olarak 80'lerin sonuna gelirken IBM'in bilgisayar sektöründeki kontrolü yok olmaya başlıyor. Apple Macintosh bu arada yazılımları ve oyunları ile sektörün en güçlü kişisel bilgisayarları oluyor ve 90'ların başında Atari ve Commodore'a bayağı problem yaşatmaya başlıyor. Bu sırada Intel yeni çipi olan 80468'i satışa sunuyor ve PC'yi yavaş yavaş Apple bilgisayarlarının satışını yenmeye başlıyor.

Bu arada bu ne biçim isimler abi 80468 ne ya? Ryzen desene şuna Ryzen 5, Ryzen 2 falan. Ne biçim isim bu? Şimdi burada bir nokta koyalım çünkü 90'larda anlatılacak çok fazla şey var. Hepsini de tek seferde anlatmak imkansız. Bu noktaya kadar adım adım ilerleyen PC sektörü hem grafik gelişimleri hem CD'lerin ortaya çıkışı hem de Windows'un yaygın kullanılmaya başlamasıyla bambaşka seviyelerde ilerlemeye başlıyor.

Hem size gelecek sefere sözüm olsun, Bill Gates'in Doom reklamı yapmasını da anlatırım elinde pompalı tüfekten. Evet inanması güç ama böyle bir şey gerçekten de var. Bak

bak oyunlardan bahsedince aklıma ne geldi? FIFA! Monitör! Jeton! LOL! Başka da bir şey gelmedi galiba. Tamam o zaman şey yapalım, ben biraz daha düşüneyim. Bir dahaki bölümde görüşürüz. Siz de düşünün. Olmadı orada şey yaparız, karşılaştırırız.

Bu aralar sürekli VR hakkında konuşmak istiyorum. "O kadar güzel bir şey ki anlatamam" falan diyordum, sonra "madem podcast şovum var, hem de oyunlarla ilgili bir şov, orada anlatabilirim VR'ı" diye düşündüm. Yeraltından Botlar'ın bu bölümünde; "Gelecek, gözlük formunda mı gelecek?" sorusuna yanıt arıyoruz.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu aralar sürekli VR hakkında konuşmak istiyorum. "O kadar güzel bir şey ki anlatamam" falan diyordum, sonra "madem podcast şovum var, hem de oyunlarla ilgili bir şov, orada anlatabilirim VR'ı" diye düşündüm. Yeraltından Botlar'ın bu bölümünde; "Gelecek, gözlük formunda mı gelecek?" sorusuna yanıt arıyoruz.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

VR the Future mı? |Lvl. 12|

Aşırı sürpriz konuğumuz Boğaç Soydemir ile bizi büyüten oyunları konuşuyoruz. Hep bilikte çocukluğumuza dönüyoruz ve o yıllarda oynadığımız oyunları, bizi biz yapan detayları anlatıyoruz. Bizi Büyüten Oyunlar serimizin ilk bölümü sizlerle.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Aşırı sürpriz konuğumuz Boğaç Soydemir ile bizi büyüten oyunları konuşuyoruz. Hep bilikte çocukluğumuza dönüyoruz ve o yıllarda oynadığımız oyunları, bizi biz yapan detayları anlatıyoruz. Bizi Büyüten Oyunlar serimizin ilk bölümü sizlerle.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bizi Büyüten Oyunlar | Level Boss: Boğaç Soydemir |Lvl. 11|

Bu bölümde, oyunlar tarihinde füze sistemlerini hacklemekten tutun da, korsan oyun ticaretine kadar yasadışı birçok eylem ile adı anılan Playstation 2 hakkında konuşuyoruz. Tarihin hala en çok satan konsolu olma rekorunu elinde bulunduran bu efsane, 2000'lerin ortasında neredeyse her evde vardı. Hatta bazen sadece bir DVD Player olarak...











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu bölümde, oyunlar tarihinde füze sistemlerini hacklemekten tutun da, korsan oyun ticaretine kadar yasadışı birçok eylem ile adı anılan Playstation 2 hakkında konuşuyoruz. Tarihin hala en çok satan konsolu olma rekorunu elinde bulunduran bu efsane, 2000'lerin ortasında neredeyse her evde vardı. Hatta bazen sadece bir DVD Player olarak...

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bir Rekor Canavarı: Playstation 2 |Lvl.10|

Windows 1, 2, 3.1 ve 95'i hatırlıyor musunuz? Bu bölümde, bir zamanlar masaüstü bilgisayarın kralı olan Windows'un yükselişine ve evrimine tanık oluyoruz. Bir yandan da, benim bu bölüm hakkında araştırma yaparken hakkında gereğinden fazla şey öğrendiğim pencereler hakkında konuşuyoruz. Başlık kötü bir şaka değil yani. Eğer 56k modemin ikonik bağlantı sesi, Rolling Stones veya vasistastan herhangi birini seviyorsanız, hele üçünü birden seviyorsanız, bu bölümü kaçırmayın.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Windows 1, 2, 3.1 ve 95'i hatırlıyor musunuz? Bu bölümde, bir zamanlar masaüstü bilgisayarın kralı olan Windows'un yükselişine ve evrimine tanık oluyoruz. Bir yandan da, benim bu bölüm hakkında araştırma yaparken hakkında gereğinden fazla şey öğrendiğim pencereler hakkında konuşuyoruz. Başlık kötü bir şaka değil yani. Eğer 56k modemin ikonik bağlantı sesi, Rolling Stones veya vasistastan herhangi birini seviyorsanız, hele üçünü birden seviyorsanız, bu bölümü kaçırmayın.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Windows & Pimapen |Lvl.9|

Bu bölümde, babamın bilgisayarımın çalıştırmadığı oyun problemini nasıl kahramanca çözdüğünü ve ilk 3D ekran kartlarını anlatıyorum. E adam baba sonuçta.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu bölümde, babamın bilgisayarımın çalıştırmadığı oyun problemini nasıl kahramanca çözdüğünü ve ilk 3D ekran kartlarını anlatıyorum. E adam baba sonuçta.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Ekran Kartları |Lvl.8|

Yıl 1995, Nintendo hala Nintendo 64'ü geliştiriyor. Yapılması gereken çok şey var ve Nintendo 64, bir sene daha çıkmayacak. Bir dakika, yani bu 1995 yılı boş geçecek anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır! Neyse ki tarihin en başarılı konsollarından birini geliştirmiş olan Gunpei Yokoi var. Arkanıza yaslanın ve işi Gunpei'ye bırakın. O, sizin adınıza tarihe geçecek bir şeyler ayarlar mutlaka.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Aşırı Kötü Konsol: Nintendo Virtual Boy |Lvl.7|

Günümüzdeki haline gelene kadar bilgisayar oyunları öyle evrelerden geçti ki sevgili dinleyici. Aşırı gerçekçi oyun diye satılan oyunları bir görseniz yani... Neyse yorum yok. O dönemde herkesin aklını kaçırdığı şeylerdi bunlar. Oyun dünyasının tarihini anlattığımız mini serimizde, adım adım günümüze yaklaşıyoruz. Artık "oyun bilgisayarı" diye bir şey var.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bilgisayar Oyunları & Oyun Bilgisayarları |Lvl.6|

1991 年... ソニーは、わずか 2 ブロック先にある隣人の任天堂のドアをノックしました。 言う; 「一緒にプロジェクトに乗り出しましょう。フィリップスという会社があり、私たちも彼らと呼んでいます。このトリオは非常に強力です。」 プロジェクトの名前は「The Play Station」です。はい、Playstation ですが、スペースがあります。 「とても良いアイデアです。やりましょう」と任天堂は言います。 しかし、翌日、彼はフィリップスを自分の側に引き寄せ、ソニーを排除しようとします。 でも心配はいりません。ソニーの久夛木健氏は自作のサウンドチップを持っています...
1991 yılı... Sony, hemen iki sokak ötedeki komşusu Nintendo'nun kapısını çalıyor. Diyor ki; "Gelin birlikte bir projeye girişelim. Philips diye bir şirket var, onları da çağırırız. Bu üçlü çok güçlü." Projenin adı da "The Play Station" evet o Playstation ama boşluklu. Nintendo, "Çok iyi fikir, hadi yapalım" diyor. Ancak, hemen ertesi gün Philips'i kendi tarafına çekip Sony'i saf dışı etmeye çalışıyor. Ama telaşa mahal yok, Sony'de çalışan Ken Kutaragi'nin elinde kendi yaptığı bir ses çipi var...


------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

1991 年... ソニーは、わずか 2 ブロック先にある隣人の任天堂のドアをノックしました。 言う; 「一緒にプロジェクトに乗り出しましょう。フィリップスという会社があり、私たちも彼らと呼んでいます。このトリオは非常に強力です。」 プロジェクトの名前は「The Play Station」です。はい、Playstation ですが、スペースがあります。 「とても良いアイデアです。やりましょう」と任天堂は言います。 しかし、翌日、彼はフィリップスを自分の側に引き寄せ、ソニーを排除しようとします。 でも心配はいりません。ソニーの久夛木健氏は自作のサウンドチップを持っています...
1991 yılı... Sony, hemen iki sokak ötedeki komşusu Nintendo'nun kapısını çalıyor. Diyor ki; "Gelin birlikte bir projeye girişelim. Philips diye bir şirket var, onları da çağırırız. Bu üçlü çok güçlü." Projenin adı da "The Play Station" evet o Playstation ama boşluklu. Nintendo, "Çok iyi fikir, hadi yapalım" diyor. Ancak, hemen ertesi gün Philips'i kendi tarafına çekip Sony'i saf dışı etmeye çalışıyor. Ama telaşa mahal yok, Sony'de çalışan Ken Kutaragi'nin elinde kendi yaptığı bir ses çipi var...


------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Sony vs. Nintendo |Lvl.4|

Şu efsaneyi daha önce duydunuz mu? Atari, E.T. oyunu çok kötü olup satmayınca kalan bütün E.T. oyunlarını piyasadan toplattı ve New Mexico’da bir yere gömdü. Bu nedenle de 1983’te oyun sektörü çöktü. Düşünsenize, o kadar kötü bir oyun ki bütün oyun sektörünü çökertiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Söylersem spoiler olur, siz en iyisi bölümü dinleyin.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Şu efsaneyi daha önce duydunuz mu? Atari, E.T. oyunu çok kötü olup satmayınca kalan bütün E.T. oyunlarını piyasadan toplattı ve New Mexico’da bir yere gömdü. Bu nedenle de 1983’te oyun sektörü çöktü. Düşünsenize, o kadar kötü bir oyun ki bütün oyun sektörünü çökertiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Söylersem spoiler olur, siz en iyisi bölümü dinleyin.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Oyun Sektörünün Çöküşü |Lvl.3|

Oyunlar falanlar bir şeyler… Doom, Mouse, Dark Souls, Anakart, Sims Mims. Anladınız işte. Genel olarak oyunlar.

Yeraltından Botlar’da genel olarak konuşurken milyarlarca dolarlık bir sektör olan oyun sektörü hakkında birçok hikayeyi anlatacağız. Hep birlikte oyun dünyasına kule altı dalacağız. GL HF!

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Yeraltından Botlar

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!