Kendiniz misiniz? Yoksa size anlatılan kişi mi? Karanlık Dosyalar’ın bu bölümünde, 2000’li yıllarda Amerika’da ünlü olmuş, birçok ölümcül hastalığı olan bakıma muhtaç bir kız çocuğu ve hayatını ona bakmaya adamış bir annenin trajik hikayesine odaklanıyoruz. Gypsy Rose, boğuştuğu hastalıktan kurtulabilecek mi? Dee Dee sonunda küçük kızını iyileştirebilecek mi?

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

15 - Gypsy Rose: Bir Dilek Tut

Ben Sezgi Aksu, burası Karanlık Dosyalar. Bugün sizler için Gypsy Rose davasını seçtim. Ne dersiniz? Hazırsanız başlayalım mı? Gypsy Rose Blanchard ve annesi Dee Dee, Amerika'da çok tanınan ve sevilen bir ikiliydi. Gypsy Rose, kas distrofisine ve daha birçok rahatsızlığa sahip olan, bakıma muhtaç bir çocuktu. Annesi Dee Dee ise, tüm hayatını kızına bakmaya adamış bekar bir anneydi. Gypsy Rose için yaşıyordu. Her yere onunla birlikte gidiyor ve her şeyi onunla birlikte yapıyordu. Tedavilerini yaptırıyor, onu neşelendiriyor ve hayata bağlıyordu. Gypsy Rose Blanchard 27 Temmuz 1991'de Louisiana Golden Medal'da doğdu. Doğumundan kısa bir süre önce annesi Dee Dee Blanchard ve babası Rod Blanchard ayrıldı. Her şey Gypsy Rose çok küçükken başladı. Annesi Dee Dee onu bir gün acil servise getirdi ve kızının bir tür uyku apnesinden muzdarip olduğunu söyledi. Gypsy uyurken nefes alamıyordu ve bu Dee Dee'yi korkutuyordu. Sonrasında da kızının bilinmeyen bir kromozom hastalığına sahip olduğunu söyledi. O günden itibaren Gypsy Rose'u bir an olsun yanından ayırmadı. Her an ona kötü bir şey olabilirdi ve Dee Dee hazırlıklı olmak istiyordu. Gypsy Rose 8 yaşındayken dedesini motosikletinden düştü. Dee Dee onu apar topar hastaneye götürdü. Kontrol sonucu dizinde ufak bir yüzülme olduğu belirlendi. Ama bu tanı Dee Dee için asla yeterli değildi. Ona göre bu kazadan sonra Gypsy Rose'un hastalıkları da çok daha hızlı ilerlemeye başlamıştı. Hatta birden fazla ameliyata ihtiyacı vardı ve eğer bu ameliyatları olmazsa zaman içinde yürümesi imkansız bir hale gelecekti. Ameliyatlarını olana kadar da hayatını bir tekerlekli sandalyede geçirmesi gerekiyordu çünkü aksi takdirde dizindeki rahatsızlık daha da kötüleşecekti. Gypsy Rose artık tekerlekli sandalyede olacaktı. Bir gün Dee Dee, kızı konusunda anlaşmazlıklar yaşamaları sebebiyle ailesinin evinden ayrıldı. Gypsy ile beraber yaşayacakları ayrı bir eve taşındılar. Ardından Dee Dee, Gypsy Rose'u New Orleans'ta bulunan bir hastaneye götürdü. Bu hastanede doktorlara kızının kas distrofisi, görme bozukluğu, duyma bozukluğu ve kromozom hastalığına sahip olduğunu söyledi. Hatta bununla birlikte Gypsy Rose sürekli nöbetler geçiriyordu. Doktorlar ona nöbetleri engelleyici ve ağrı kesici ilaçlar verdiler. Verilen ilaçlardan dolayı Gypsy'nin dişleri dökülmeye başlamıştı. En sonunda ön dört dişini çekmek zorunda kaldılar. 2005 yılında Katrina kasırgası ikilinin evlerinin yıkılmasına sebep oldu ve tekrar taşınmak zorunda kaldılar. Evleri kasırgada yıkılmış olmasına rağmen sıklıkla hortum görülen Missouri'ye taşındılar ve buradaki hayatlarına başlar başlamaz meşhur oldular. engellilerin ve hastaların ilham kaynağı olmuşlardı adeta. Hatta Habitat for Humanity Derneği onlara tekerlekli sandalyenin geçmesi için engelli rampası ve jacuzzi olan bir ev inşa etti. Eve taşınırlarken de ihtiyaçları olan her şey karşılandı. Çünkü kasırgada Gypsy Rose'un hastane raporları da dahil, bütün mal varlıkları yok olmuştu. Hasta insanların bir dileğini gerçekleştirme amacıyla kurulan Make-A-Wish Derneği, yani Bir Dilek Tut Derneği, Gypsy Rose ve annesini defalarca Disney World gezilerine götürdü. Onlar için Miranda Lambert konserlerine VIP biletler satın aldılar. Yüzlerinden gülümsemeleri eksik olmayan bu anne kız, hayatın tüm zorluklarına beraber göğüs geriyordu. Amerika onlara bayılmıştı. 14 Temmuz 2015 gecesi Didi'nin Facebook hesabından bir paylaşım yapıldı. O sürtük artık öldü yazıyordu. İnsanların gönderi altındaki şok olmuş yorumlarına cevap olarak da o şişko domuzu parçaladım. Küçük, güzel ve masum kızına da tecavüz ettim. İkisinin de çığlıkları çok yüksekti yazılmıştı. Bu paylaşımı gören insanlar defalarca polise ihbarda bulundular. Dee Dee ve Gypsy Rose Blanchard'ın evine giden polisler Dee Dee'yi evinde, yatağında ölümüne dövülmüş bir halde buldu. Ama Gypsy Rose evde yoktu. Bu insanların paniğe kapılmasına sebep oldu. Çünkü Gypsy Rose annesi olmadan yaşayamazdı. Kendi başına yürümesi bile mümkün değildi. Üstelik Facebook paylaşımında da ona tecavüz edildiği yazıyordu. Hala hayatta olabilirdi. Eve gelen kişi annesini öldürüp onu kaçırdıysa kim bilir başına neler gelecekti. Haber duyulduğu an Gypsy Road'u bulabilmek için arama çalışmaları başlatıldı. Herkes Gypsy'nin yapayalnız ve çaresiz bir şekilde birileri tarafından bir yerde tutulduğundan endişeliydi. Polisler Dee Dee'nin ölü bulunması üzerine paylaşımın yapıldığı IP adresini takip ettiler ve Nicholas Godgeon'ın evine ulaştılar. Gipsy, Nicholas'ın evindeydi. Bulunmuştu ve yaşıyordu da. Ama Gipsy'i gören herkes ayrı bir şok yaşadı. Çünkü hasta, saçları olmayan, zayıf, tekerlekli sandalyeye bağımlı bir kızdan ziyade güçlü, sağlıklı, kendi kendine yemeklerini yiyebilen, yürüyebilen genç bir kadın vardı karşılarında. İnsanlar bu duruma inanamıyorlardı. Bir anda bütün hastalıkları nasıl iyileşebilmişti? 2010 yılında Gypsy'nin 14 yaşında olduğu söylenmişti. Fakat bu bir yalandı. O zamanlar Gypsy Rose 19 yaşındaydı. Nicholas'ın evinde sağlıklı bir biçimde bulunduğundaysa 24. Kimsenin ne olduğunu anlayamadığı bu durumda psikiyatristler gelip Gypsy Rose'la konuştular ve onlara anlattıklarından sonra kendisini bir çocuk istismarı kurbanı olarak nitelendirdiler. Gerçekler bir bir ortaya çıkarken her şey daha da şaşırtıcı bir hal alıyordu. Gypsy Rose ve annesi Dee Dee ünlü olduklarında dünyanın dört bir yanından doktorlar onları arayıp yardım teklifinde bulunuyorlardı. Gypsy Rose'u muayene etmek ve ellerinden geldiğince destek olmak istiyorlardı. Bu doktorlardan birisi de Bernardo Flasterstein'dı. Kendisi Gypsy Rose'u özel kliniğinde muayene etmek istemişti ve Dr. Flasterstein muayene sonucunda çok şaşkındı. Çünkü bu çocuk son derece sağlıklıydı. Bahsedilen hasta ve düşkün çocuk bu olamazdı. Gypsy Rose'un kendi kendine yürüyememesi için herhangi bir sebep göremediğini belirtmişti. Dee Dee ise bu muayene sonucundan hiç de memnun kalmamış, sinirle klinikten ayrılmıştı. Fakat doktor bu durumda bir terslik olduğunu sezdi ve onlar gittikten sonra New Orleans'teki doktorları aramaya başladı. Gypsy Rose'un hastane raporlarından bazıları sistemlerde kayıtlı haldeydi ve onlara ulaşmayı başardı. Bunun ardından raporların kasırgada kaybolma hikayesinin doğru olmadığını fark etti. Bulduğu raporlarda Gypsy Rose'un sağlıklı bir çocuk olduğu yazıyordu. Dr. Flasterstein, asıl hasta olan kişinin Didi olduğunu düşünmeye başlamıştı. Kendisinin haberi yoktu, fakat aynı şeyden şüphelenen bir kişi daha vardı. Gypsy Rose'un ta kendisi. Dee Dee, Gypsy Rose'un biyolojik babasıyla ayrıldıktan sonra ona da sürekli Gypsy'nin hastalıklarını anlatmaya başladı. Kızlarının ergenlik dönemine kadar yaşama şansı olduğunu ve daha fazla yaşamasının bir mucize olacağını söylemişti. Gypsy aslında annesinin anlattığı gibi hasta olmadığını biliyordu ve bu gerçeğin farkındaydı. Ayağa kalkıp yürüyebileceğini, kendi başına yemek yiyebileceğini biliyordu. Dee Dee buna asla izin vermiyordu. Gypsy'nin özgür olabilmesinin tek yolu evden kaçmaktı. Onun hasta olduğunu dünyaya duyurmuş ve kızını daha da hasta eden bir anneyle başka şansı yoktu. Hatta bir gün tekerlekli sandalyesini bırakıp koşarak bir komşunun kapısına dayanmış, komşu kapıya çıkınca da ona ne olur beni hastaneye götürün demişti. Fakat hemen arkasından Didi gelip araya girmiş, kızının hastalıklardan ve kullandığı ilaçlardan dolayı kafasının bulanık olduğunu, ne dediğini bilmediğini söylemişti. Yıllardır kameralara yaptıkları rollerden dolayı insanlar dediğine söylese inanır hale gelmişlerdi. Buradan kurtulmanın hiçbir yolu yok muydu gerçekten? Gypsy Rose zamanla internet kullanmaya başladı ve bu sayede erkeklerle sohbet ediyordu. Onun umudu bu erkeklerden birisinin onun kahramanı olmasıydı. Onlardan biriyle bir ilişki kuracak ve annesinin elinden onu kurtarmasını sağlayacaktı. Dee Dee kızını internette erkeklerle konuşurken defalarca yakalamıştı. Hatta bir gün bu yüzden onu yatağa zincirlemiş ve parmaklarını bir çekiçle ezmekle tehdit etmişti. Bana askılıkla ya da eliyle vururdu. Gypsy Rose'un artık durmaya niyeti yoktu. Hayatının geri kalanını tutsak gibi yaşamak istemiyordu. 2012 yılında Gypsy Rose, internet aracılığıyla Nikolas Godgeon'la tanıştı. Nikolas 23 yaşındaydı. Psikolojik sorunları vardı ve geçmişinde de ufak tefek suçlara karışmıştı. Ancak bunlar Gypsy Rose'un ondan uzaklaşması için geçerli sebepler değildi. Aksine Gypsy'nin kafasındaki plana uygun biriydi. İkili hemen birbiriyle yakınlaştı ve sevgili oldular. Bir gün Dee Dee, Gypsy Rose'u yanına almadan dışarı çıktı. O dışarıdayken Nicholas evlerine geldi ve genç aşıklar birlikte oldular. O günden itibaren çift Dee Dee'nin ölümünü planlamaya başladı. Bu planların çoğunu Facebook'tan konuşuyorlardı. Bir gün Dee Dee uyuduğunda Nicholas evlerine gelecekti ve Gypsy Rose onu içeri alacaktı. Ardından da ondan kurtulacaklardı. Özgürlük çok yakındaydı. 10 Temmuz 2015 akşamı Didi uyuduktan sonra Nikolas evlerinin önüne geldi. Saat gece 3 civarıydı. Gypsy Rose onu eve aldı. Daha sonra Nikolas Didi'nin odasına gitti ve onu ölümüne dövüp defalarca bıçakladı. Gypsy Rose her şeyi saklandığı banyodan dinliyordu. Söylediğine göre içi acımıştı fakat artık bunun yapılması gerektiğine emindi. Cinayetin ardından ikili eşyalarını toparlayıp evden ayrıldı. İki gece boyunca bir motelde kaldılar ve ardından da Nikolas'ın ailesinin evine Wisconsin'a doğru yola çıktılar. Onun ailesinin ise hiçbir şeyden haberi yoktu. Sadece Nikolas'ın kız arkadaşının birkaç günlüğüne onların evine kalmaya geldiğini düşünüyorlardı. İkili hiç garip davranmamıştı. Polisler evi basana kadar normal bir hayat sürebileceklerini düşünüyorlardı. Gypsy Rose yakalanmasının ardından her şeyi itiraf etti. Nikolas'ı azmettirenin de kendisi olduğunu kabul etti. Bunun üzerine ikinci derece cinayetten 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Nikolas ise birinci dereceden planlanmış cinayet suçuyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Gypsy Rose'un söylediği üzere Nicholas'ın iki kişiliği vardı. Nicholas'ın birden fazla kişiliğe sahip olduğu bir psikiyatrist tarafından da onaylandı. Bunlardan birisi iyi kalpli olan Nick'ti. Diğeri ise 500 yaşında Victor adında kötü kalpli bir vampirdi. Ona göre cinayeti de Victor işlemişti zaten. Nikolas'ın ailesi onun otizmle olduğunu belirtti ve Gypsy Rose'un onu tamamen manipüle edip kullandığını düşünüyorlardı. Gypsy Rose, annesini öldürmekten pişman olduğunu, fakat annesi olmadan daha iyi bir hayat yaşayacağına inandığını belirterek, ''Hapiste annemle olduğumdan daha özgürüm. Çünkü normal bir kadın gibi yaşayabiliyorum.'' O geceni iki içeri aldıktan sonra banyoya gittim ve Jen'in pozisyonunda kulaklarımı tıkadım. Annemin uyandığını ve sesini şaşırmış gibi geldiğini duydum. Sonra birkaç kez bana bağırdı. Biliyorum bu bir bahane olamaz ama o kadar fazla ilacın etkisi altındaydım ki hiçbir şey hissedemiyordum dedi. Cinayet gecesi Gypsy Rose'un Nicholas'a attığı bir mesaj da şu şekildeydi. Eldivenleri ön kapının dışına bıraktım. Kapı gıcırdıyor o yüzden girebileceğin kadar aç ve hafifçe kapat. Bıçağı ve bandı içeride veririm sana sevgilim. Manikür de yapıyorum. Koyu pembe oje sürdüm. Herkes başlarda Dee Dee için çok üzgündü. Fakat gerçekler ortaya çıkınca üzüldükleri kişi Gypsy Rose oldu. Doğduğundan beri kendisini bilerek hasta eden bir annesi vardı. Bunun sebebi ise Dee Dee'nin Munchausen by proxy sendromuna sahip olmasıydı. Kişinin çevreden ya da sağlık görevlerinden ilgi görebilmek amacıyla kendisini hasta etmesine Munchausen ve çevresinden birini hasta etmesine ya da hasta etmek için elinden geleni yapmasına Munchausen by proxy sendromu deniyor. Sadece Didi'nin geçmişinde, henüz bu hastalığı yeni başlamışken, bunun fark edilmesini ve tedavi almış olmasını isterdim. Ve Gypsy Rose'a da bu sayede bunların hiçbirisi yaşatılmazdı ve belki de bu olay hiçbir zaman yaşanmamış olurdu. Gypsy Rose'un kendisi de yaptığı şeyin etik olmadığının ve doğru olmadığının farkında. Ama yaptığı şeyden dolayı bir ceza alması gerektiğini de düşünüyor. O da psikolojisinin o anda yerinde olmadığını ve bunu yaparken mantıklı düşünemediğini söylemekte. Peki sizce bu durumda verilecek doğru ceza nedir? Ya da ömrü boyunca aslında Gypsy Rose bu cezayı çoktan çekmiş midir? Gypsy Rose ve Dee Dee Blanchard'ın hikayesi, Hulu'da yayınlanan The Act adlı dizide anlatılmakta. Daha fazla bilgi için HBO'nun Mommy Dead and Dearest adlı belgeseline de göz atabilirsiniz. Evet, bu haftanın sizler için seçtiğim karanlık dosyasını ziyaret ettik. Bir sonraki karanlık dosyada görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.

Ben Sezgi Aksu, burası Karanlık Dosyalar. Bugün sizler için Gypsy Rose davasını seçtim. Ne dersiniz? Hazırsanız başlayalım mı?

Gypsy Rose Blanchard ve annesi Dee Dee, Amerika'da çok tanınan ve sevilen bir ikiliydi. Gypsy Rose, kas distrofisine ve daha birçok rahatsızlığa sahip olan, bakıma muhtaç bir çocuktu. Annesi Dee Dee ise, tüm hayatını kızına bakmaya adamış bekar bir anneydi. Gypsy Rose için yaşıyordu. Her yere onunla birlikte gidiyor ve her şeyi onunla birlikte yapıyordu. Tedavilerini yaptırıyor, onu neşelendiriyor ve hayata bağlıyordu.

Gypsy Rose Blanchard 27 Temmuz 1991'de Louisiana Golden Medal'da doğdu. Doğumundan kısa bir süre önce annesi Dee Dee Blanchard ve babası Rod Blanchard ayrıldı. Her şey Gypsy Rose çok küçükken başladı.

Annesi Dee Dee onu bir gün acil servise getirdi ve kızının bir tür uyku apnesinden muzdarip olduğunu söyledi. Gypsy uyurken nefes alamıyordu ve bu Dee Dee'yi korkutuyordu. Sonrasında da kızının bilinmeyen bir kromozom hastalığına sahip olduğunu söyledi. O günden itibaren Gypsy Rose'u bir an olsun yanından ayırmadı. Her an ona kötü bir şey olabilirdi ve Dee Dee hazırlıklı olmak istiyordu. Gypsy Rose 8 yaşındayken dedesini motosikletinden düştü.

Dee Dee onu apar topar hastaneye götürdü. Kontrol sonucu dizinde ufak bir yüzülme olduğu belirlendi. Ama bu tanı Dee Dee için asla yeterli değildi. Ona göre bu kazadan sonra Gypsy Rose'un hastalıkları da çok daha hızlı ilerlemeye başlamıştı. Hatta birden fazla ameliyata ihtiyacı vardı ve eğer bu ameliyatları olmazsa zaman içinde yürümesi imkansız bir hale gelecekti.

Ameliyatlarını olana kadar da hayatını bir tekerlekli sandalyede geçirmesi gerekiyordu çünkü aksi takdirde dizindeki rahatsızlık daha da kötüleşecekti. Gypsy Rose artık tekerlekli sandalyede olacaktı.

Bir gün Dee Dee, kızı konusunda anlaşmazlıklar yaşamaları sebebiyle ailesinin evinden ayrıldı. Gypsy ile beraber yaşayacakları ayrı bir eve taşındılar. Ardından Dee Dee, Gypsy Rose'u New Orleans'ta bulunan bir hastaneye götürdü. Bu hastanede doktorlara kızının kas distrofisi, görme bozukluğu, duyma bozukluğu ve kromozom hastalığına sahip olduğunu söyledi.

Hatta bununla birlikte Gypsy Rose sürekli nöbetler geçiriyordu. Doktorlar ona nöbetleri engelleyici ve ağrı kesici ilaçlar verdiler. Verilen ilaçlardan dolayı Gypsy'nin dişleri dökülmeye başlamıştı. En sonunda ön dört dişini çekmek zorunda kaldılar.

2005 yılında Katrina kasırgası ikilinin evlerinin yıkılmasına sebep oldu ve tekrar taşınmak zorunda kaldılar. Evleri kasırgada yıkılmış olmasına rağmen sıklıkla hortum görülen Missouri'ye taşındılar ve buradaki hayatlarına başlar başlamaz meşhur oldular.

engellilerin ve hastaların ilham kaynağı olmuşlardı adeta. Hatta Habitat for Humanity Derneği onlara tekerlekli sandalyenin geçmesi için engelli rampası ve jacuzzi olan bir ev inşa etti. Eve taşınırlarken de ihtiyaçları olan her şey karşılandı.

Çünkü kasırgada Gypsy Rose'un hastane raporları da dahil, bütün mal varlıkları yok olmuştu. Hasta insanların bir dileğini gerçekleştirme amacıyla kurulan Make-A-Wish Derneği, yani Bir Dilek Tut Derneği, Gypsy Rose ve annesini defalarca Disney World gezilerine götürdü. Onlar için Miranda Lambert konserlerine VIP biletler satın aldılar. Yüzlerinden gülümsemeleri eksik olmayan bu anne kız, hayatın tüm zorluklarına beraber göğüs geriyordu. Amerika onlara bayılmıştı.

14 Temmuz 2015 gecesi Didi'nin Facebook hesabından bir paylaşım yapıldı. O sürtük artık öldü yazıyordu. İnsanların gönderi altındaki şok olmuş yorumlarına cevap olarak da o şişko domuzu parçaladım. Küçük, güzel ve masum kızına da tecavüz ettim. İkisinin de çığlıkları çok yüksekti yazılmıştı. Bu paylaşımı gören insanlar defalarca polise ihbarda bulundular.

Dee Dee ve Gypsy Rose Blanchard'ın evine giden polisler Dee Dee'yi evinde, yatağında ölümüne dövülmüş bir halde buldu. Ama Gypsy Rose evde yoktu.

Bu insanların paniğe kapılmasına sebep oldu. Çünkü Gypsy Rose annesi olmadan yaşayamazdı. Kendi başına yürümesi bile mümkün değildi. Üstelik Facebook paylaşımında da ona tecavüz edildiği yazıyordu. Hala hayatta olabilirdi. Eve gelen kişi annesini öldürüp onu kaçırdıysa kim bilir başına neler gelecekti.

Haber duyulduğu an Gypsy Road'u bulabilmek için arama çalışmaları başlatıldı. Herkes Gypsy'nin yapayalnız ve çaresiz bir şekilde birileri tarafından bir yerde tutulduğundan endişeliydi. Polisler Dee Dee'nin ölü bulunması üzerine paylaşımın yapıldığı IP adresini takip ettiler ve Nicholas Godgeon'ın evine ulaştılar.

Gipsy, Nicholas'ın evindeydi. Bulunmuştu ve yaşıyordu da. Ama Gipsy'i gören herkes ayrı bir şok yaşadı. Çünkü hasta, saçları olmayan, zayıf, tekerlekli sandalyeye bağımlı bir kızdan ziyade güçlü, sağlıklı, kendi kendine yemeklerini yiyebilen, yürüyebilen genç bir kadın vardı karşılarında. İnsanlar bu duruma inanamıyorlardı. Bir anda bütün hastalıkları nasıl iyileşebilmişti?

2010 yılında Gypsy'nin 14 yaşında olduğu söylenmişti. Fakat bu bir yalandı. O zamanlar Gypsy Rose 19 yaşındaydı. Nicholas'ın evinde sağlıklı bir biçimde bulunduğundaysa 24. Kimsenin ne olduğunu anlayamadığı bu durumda psikiyatristler gelip Gypsy Rose'la konuştular ve onlara anlattıklarından sonra kendisini bir çocuk istismarı kurbanı olarak nitelendirdiler. Gerçekler bir bir ortaya çıkarken her şey daha da şaşırtıcı bir hal alıyordu.

Gypsy Rose ve annesi Dee Dee ünlü olduklarında dünyanın dört bir yanından doktorlar onları arayıp yardım teklifinde bulunuyorlardı. Gypsy Rose'u muayene etmek ve ellerinden geldiğince destek olmak istiyorlardı. Bu doktorlardan birisi de Bernardo Flasterstein'dı. Kendisi Gypsy Rose'u özel kliniğinde muayene etmek istemişti ve Dr. Flasterstein muayene sonucunda çok şaşkındı.

Çünkü bu çocuk son derece sağlıklıydı. Bahsedilen hasta ve düşkün çocuk bu olamazdı. Gypsy Rose'un kendi kendine yürüyememesi için herhangi bir sebep göremediğini belirtmişti. Dee Dee ise bu muayene sonucundan hiç de memnun kalmamış, sinirle klinikten ayrılmıştı. Fakat doktor bu durumda bir terslik olduğunu sezdi ve onlar gittikten sonra New Orleans'teki doktorları aramaya başladı.

Gypsy Rose'un hastane raporlarından bazıları sistemlerde kayıtlı haldeydi ve onlara ulaşmayı başardı. Bunun ardından raporların kasırgada kaybolma hikayesinin doğru olmadığını fark etti. Bulduğu raporlarda Gypsy Rose'un sağlıklı bir çocuk olduğu yazıyordu. Dr. Flasterstein, asıl hasta olan kişinin Didi olduğunu düşünmeye başlamıştı.

Kendisinin haberi yoktu, fakat aynı şeyden şüphelenen bir kişi daha vardı. Gypsy Rose'un ta kendisi. Dee Dee, Gypsy Rose'un biyolojik babasıyla ayrıldıktan sonra ona da sürekli Gypsy'nin hastalıklarını anlatmaya başladı. Kızlarının ergenlik dönemine kadar yaşama şansı olduğunu ve daha fazla yaşamasının bir mucize olacağını söylemişti.

Gypsy aslında annesinin anlattığı gibi hasta olmadığını biliyordu ve bu gerçeğin farkındaydı. Ayağa kalkıp yürüyebileceğini, kendi başına yemek yiyebileceğini biliyordu. Dee Dee buna asla izin vermiyordu. Gypsy'nin özgür olabilmesinin tek yolu evden kaçmaktı.

Onun hasta olduğunu dünyaya duyurmuş ve kızını daha da hasta eden bir anneyle başka şansı yoktu. Hatta bir gün tekerlekli sandalyesini bırakıp koşarak bir komşunun kapısına dayanmış, komşu kapıya çıkınca da ona ne olur beni hastaneye götürün demişti. Fakat hemen arkasından Didi gelip araya girmiş, kızının hastalıklardan ve kullandığı ilaçlardan dolayı kafasının bulanık olduğunu, ne dediğini bilmediğini söylemişti.

Yıllardır kameralara yaptıkları rollerden dolayı insanlar dediğine söylese inanır hale gelmişlerdi. Buradan kurtulmanın hiçbir yolu yok muydu gerçekten? Gypsy Rose zamanla internet kullanmaya başladı ve bu sayede erkeklerle sohbet ediyordu. Onun umudu bu erkeklerden birisinin onun kahramanı olmasıydı. Onlardan biriyle bir ilişki kuracak ve annesinin elinden onu kurtarmasını sağlayacaktı.

Dee Dee kızını internette erkeklerle konuşurken defalarca yakalamıştı. Hatta bir gün bu yüzden onu yatağa zincirlemiş ve parmaklarını bir çekiçle ezmekle tehdit etmişti. Bana askılıkla ya da eliyle vururdu. Gypsy

Rose'un artık durmaya niyeti yoktu. Hayatının geri kalanını tutsak gibi yaşamak istemiyordu.

2012 yılında Gypsy Rose, internet aracılığıyla Nikolas Godgeon'la tanıştı. Nikolas 23 yaşındaydı. Psikolojik sorunları vardı ve geçmişinde de ufak tefek suçlara karışmıştı. Ancak bunlar Gypsy Rose'un ondan uzaklaşması için geçerli sebepler değildi. Aksine Gypsy'nin kafasındaki plana uygun biriydi. İkili hemen birbiriyle yakınlaştı ve sevgili oldular.

Bir gün Dee Dee, Gypsy Rose'u yanına almadan dışarı çıktı. O dışarıdayken Nicholas evlerine geldi ve genç aşıklar birlikte oldular. O günden itibaren çift Dee Dee'nin ölümünü planlamaya başladı. Bu planların çoğunu Facebook'tan konuşuyorlardı. Bir gün Dee Dee uyuduğunda Nicholas evlerine gelecekti ve Gypsy Rose onu içeri alacaktı. Ardından da ondan kurtulacaklardı. Özgürlük çok yakındaydı.

10 Temmuz 2015 akşamı Didi uyuduktan sonra Nikolas evlerinin önüne geldi. Saat gece 3 civarıydı. Gypsy Rose onu eve aldı. Daha sonra Nikolas Didi'nin odasına gitti ve onu ölümüne dövüp defalarca bıçakladı. Gypsy Rose her şeyi saklandığı banyodan dinliyordu.

Söylediğine göre içi acımıştı fakat artık bunun yapılması gerektiğine emindi. Cinayetin ardından ikili eşyalarını toparlayıp evden ayrıldı. İki gece boyunca bir motelde kaldılar ve ardından da Nikolas'ın ailesinin evine Wisconsin'a doğru yola çıktılar. Onun ailesinin ise hiçbir şeyden haberi yoktu. Sadece Nikolas'ın kız arkadaşının birkaç günlüğüne onların evine kalmaya geldiğini düşünüyorlardı. İkili hiç garip davranmamıştı.

Polisler evi basana kadar normal bir hayat sürebileceklerini düşünüyorlardı. Gypsy Rose yakalanmasının ardından her şeyi itiraf etti. Nikolas'ı azmettirenin de kendisi olduğunu kabul etti. Bunun üzerine ikinci derece cinayetten 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Nikolas ise birinci dereceden planlanmış cinayet suçuyla müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Gypsy Rose'un söylediği üzere Nicholas'ın iki kişiliği vardı. Nicholas'ın birden fazla kişiliğe sahip olduğu bir psikiyatrist tarafından da onaylandı. Bunlardan birisi iyi kalpli olan Nick'ti. Diğeri ise 500 yaşında Victor adında kötü kalpli bir vampirdi. Ona göre cinayeti de Victor işlemişti zaten.

Nikolas'ın ailesi onun otizmle olduğunu belirtti ve Gypsy Rose'un onu tamamen manipüle edip kullandığını düşünüyorlardı. Gypsy Rose, annesini öldürmekten pişman olduğunu, fakat annesi olmadan daha iyi bir hayat yaşayacağına inandığını belirterek, ''Hapiste annemle olduğumdan daha özgürüm. Çünkü normal bir kadın gibi yaşayabiliyorum.'' O geceni iki içeri aldıktan sonra banyoya gittim ve Jen'in pozisyonunda kulaklarımı tıkadım. Annemin uyandığını ve sesini şaşırmış gibi geldiğini duydum.

Sonra birkaç kez bana bağırdı. Biliyorum bu bir bahane olamaz ama o kadar fazla ilacın etkisi altındaydım ki hiçbir şey hissedemiyordum dedi. Cinayet gecesi Gypsy Rose'un Nicholas'a attığı bir mesaj da şu şekildeydi. Eldivenleri ön kapının dışına bıraktım. Kapı gıcırdıyor o yüzden girebileceğin kadar aç ve hafifçe kapat. Bıçağı ve bandı içeride veririm sana sevgilim. Manikür de yapıyorum. Koyu pembe oje sürdüm.

Herkes başlarda Dee Dee için çok üzgündü. Fakat gerçekler ortaya çıkınca üzüldükleri kişi Gypsy Rose oldu. Doğduğundan beri kendisini bilerek hasta eden bir annesi vardı. Bunun sebebi ise Dee Dee'nin Munchausen by proxy sendromuna sahip olmasıydı. Kişinin çevreden ya da sağlık görevlerinden ilgi görebilmek amacıyla kendisini hasta etmesine Munchausen ve çevresinden birini hasta etmesine ya da hasta etmek için elinden geleni yapmasına Munchausen by proxy sendromu deniyor.

Sadece Didi'nin geçmişinde, henüz bu hastalığı yeni başlamışken, bunun fark edilmesini ve tedavi almış olmasını isterdim. Ve Gypsy Rose'a da bu sayede bunların hiçbirisi yaşatılmazdı ve belki de bu olay hiçbir zaman yaşanmamış olurdu. Gypsy Rose'un kendisi de yaptığı şeyin etik olmadığının ve doğru olmadığının farkında. Ama yaptığı şeyden dolayı bir ceza alması gerektiğini de düşünüyor.

O da psikolojisinin o anda yerinde olmadığını ve bunu yaparken mantıklı düşünemediğini söylemekte. Peki sizce bu durumda verilecek doğru ceza nedir? Ya da ömrü boyunca aslında Gypsy Rose bu cezayı çoktan çekmiş midir? Gypsy Rose ve Dee Dee Blanchard'ın hikayesi, Hulu'da yayınlanan The Act adlı dizide anlatılmakta. Daha fazla bilgi için HBO'nun Mommy Dead and Dearest adlı belgeseline de göz atabilirsiniz.

Evet, bu haftanın sizler için seçtiğim karanlık dosyasını ziyaret ettik. Bir sonraki karanlık dosyada görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın.

Karanlık Dosyalar'da bu hafta, geçen sene bu zamanlarda işlediğimiz Joanna Dennehy dosyasını ziyaret ediyoruz. Herkes gibi masum bir bebek olarak dünyaya gelen Joanna'nın, büyüdüğünde zevk için cinayet işleyen gerçek bir canavara dönüşeceğini kim tahmin edebilirdi ki?



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Kevser Yağcı Biçici

Ses Tasarımı ve Kurgu: Tolgacan Bozca

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Joanna Dennehy: Şevval Balkan

John Treanor: Metin Bozkurt

Gary Stretch: Umut Güloğlu



------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

185- Birini Daha Öldürdüm: Joanna Dennehy I Tekrar Dosyası

2013 yılında; iki kasabalı kadının çocukları oynarken yaptığı konuşma, 1989'da işlenen ama hala çözülememiş bir cinayetin anahtarı olacaktı. Mandy Stavik için adaletin sağlanması, ancak bir kasabanın topyekün seferberliğiyle mümkündü. 



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Kevser Yağcı Biçici

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Tim Bass: Batın Şahin 

Merrilee: Ayşe Zümra Barmak

Heather: Gülşah Dim

Mandy: Şevval Balkan



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

184 - Suskunluk Sona Erdiğinde: Mandy Stavik'in Gizemli Ölümü

Dört arkadaş eğlenceli bir kutlama yapmak için Bodom Gölü çevresinde kamp yapmaya karar vermişlerdi. Ama gece yarısı gördükleri bir çift kırmızı gözle tüm hayatları altüst olacaktı. 



Sunan: Sezgi Aksu 

Hazırlayan: Sezgi Aksu, Şeyma Orak

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media 



Canlandıranlar: 

Nils: Adar Yılmaz

Mia: Almila Kurt

Seppo:Batın Şahin 

Tezgahtar: Kevser Biçici

Karl: Özgür Yılgür

Komşu: Gülşah Dim



 Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et! ------ Podbee Sunar ------- Bu podcast reklam içermektedir.

183- Karanlıkta Beliren Kırmızı Gözler: Bodom Gölü Katliamı

10 Aralık 2000 günü Polonya’nın soğuk bir nehrinde cansız bir beden bulundu. Başlangıçta faili bulunamadığı için kapatılan bu dosya 2003 yılında tekrar açılacak, idealist bir polis memuru olan Jacek Wróblewski bu cinayetin izlerini bir romanın sayfaları arasında bulacaktı. Gerçekle kurgunun, hayatla edebiyatın, katille yazarın iç içe geçtiği bu sıra dışı olayı dinlemeye hazırsanız, başlayalım mı?



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Kevser Yağcı Biçici

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Krystian Bala: Ada Suay Tekdal

Jacek Wróblewski: Metin Bozkurt

Aleksandra: Şevval Balkan

Tanık: Almila Kurt



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

182- Bir Cinayetin Romanı: Krystian Bala

Kim ve Steve Hricko, Sevgililer Günü kaçamağı için romantik bir tatil köyüne gitmişti. İnsanlar yıllardır buraya hep aynı sebeple geliyordu — bir şeylerden kaçmak, yeniden yakınlaşmak ya da nefes almak. Fakat o gece Kim kocasına aşk değil, ölüm hediye etmişti. Unuttuğu şeyse şuydu: Ateş bazen her şeyi yok etmezdi. 



‎Sunan: Sezgi Aksu‎Hazırlayan: Aslı Candaş, Sezgi Aksu‎Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal‎Yapımcı: Podbee Media‎‎‎Canlandıranlar:‎Görevli: Ada KanburSteve: Umut Güloğlu‎Phillip: Batın Şahin‎Kim: Şevval Balkan‎‎‎Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!‎‎------ Podbee Sunar -------‎‎Bu podcast reklam içermektedir.‎

181- 506 Numaralı Kulübe: Kim Hricko

‎Fox Lake kasabasındaki çok sevilen polis memuru Joe Gliniewicz görev başındayken ölü bulundu. Onun bu sarsıcı ölümü tüm kasabayı derinden etkilemişken ardından ortaya çıkan gerçekler herkesi şaşkına uğratacaktı.‎‎‎Sunan: Sezgi Aksu‎Hazırlayan: Şeyma Orak ‎Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal ‎Yapımcı: Podbee Media‎‎‎Canlandıranlar:‎Joe Gliniewicz: Ada Suay Tekdal ‎Melodie: Gülşah Dim‎Polis: Adar Yılmaz ‎Amir: Umut Coşkun ‎‎‎Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!‎‎------ Podbee Sunar -------‎‎Bu podcast reklam içermektedir.‎‎‎

180-Kahraman Polisin Sarsıcı Sonu:Joe Gliniewicz 

Yeme bozukluğuyla olan mücadelesini kazanan Molly, artık hayatına bir kişiyi almaya hazırdı. Fakat Tinder'da eşleştiği kişi, onun için çok daha büyük bir tehlikeye dönüşecekti. 



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Sezgi Aksu, Gülşah Dim

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Joshua: Batın Şahin

Molly: Gülşah Dim

Alexandra: Şevval Balkan

Leah: Hazal Beril Çam



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

179- Ölümcül Tinder Eşleşmesi: Molly McLaren 

15 yaşındaki Timothy Vander Ark, Michigan’daki küçük bir kasabada ölmüştü. Annesi Shanda, onun sadece hasta olduğunu söylüyordu. Fakat evin içinde ortaya çıkan izler bambaşka bir gerçeği anlatacaktı. 

Sunan: Sezgi Aksu

 Hazırlayan: Şeyma Orak 

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

Shanda: Gülşah Dim

Eric: Özgür Yılgür

Öğretmen: Aslı Candaş

Paul: Adar Yılmaz 

Polis: Metin Bozkurt



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et! ------ Podbee Sunar ------- Bu podcast reklam içermektedir.

178-Canavar Anne: Shanda Vander Ark

Eric ve Kouri Richins çiftinin 3 çocukları ve kusursuz bir hayatları vardı. Fakat bir sabah 39 yaşındaki Eric Richins yatağında ölü bulundu. Hiçbir boğuşma ya da darp izine rastlanmamıştı. Peki son derece sağlıklı olduğu bilinen bu adamın beklenmedik ölümünün ardında nasıl bir sır gizliydi?



Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Kevser Yağcı Biçici, Sezgi Aksu

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar:

Eric Richins: Ada Kanbur

Kouri Richins: Hazal Beril Çam

Polis: Umut Güloğlu



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

177- Sonumuz Böyle mi Olacaktı: Eric Richins Dosyası

Bir palyaço maskesinin ardına gizlenmiş onlarca cinayet... Herkes tarafından sevilen ve yardımsever bir iş insanı olan "Katil Palyaço", Amerika’nın en ürkütücü seri katillerinden biriydi. 





Sunan: Sezgi Aksu

Hazırlayan: Aslı Candaş

Ses Tasarımı ve Kurgu: Ada Suay Tekdal 

Yapımcı: Podbee Media



Canlandıranlar

John Wayne Gacy: Metin Bozkurt

Polis: Gülşah Dim

Donald: Ada Kanbur

Timothy: Umut Coşkun

Çocuk: Özgür Yılgür



Tüm bölümleri dinlemek ve daha fazlası için ⁠⁠⁠⁠⁠⁠podbeemedia.com⁠⁠⁠⁠⁠⁠'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

176- Katil Palyaço: John Wayne Gacy 

Küçük Anatoly, bir gün okuldan eve yürürken tanımadığı adamlar tarafından zorla bir cenazeye götürülür. Burada Natasha ile tanışacaktır, ve ölümle.
*Nekromansi, ölmüş kişilerin ruhlarını, birçok nedenden dolayı, doğaüstü kötü güçlere karşı ruhsal koruma olarak çağırma olayına verilen addır.

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

16 - Anatoly Moskvin: Nekromansi

Karanlık Dosyalar, tüm dünyadaki çözülmüş ve çözülmeyi bekleyen cinayet ve kayıp vakalarını incelerken dinleyici olarak sizleri davanın içine bir üçüncü şahıs olarak yerleştiriyor. Meraklısını fazlasıyla doyuracak, daha önce deneyimlememiş olanlar için de bağımlılık yaratacak.

Karanlık Dosyalar

Suç oranı gitgide artan İna kasabasında yaşayan Dardeenler, hem ikinci çocukları hem de buradan taşınabilmek için para biriktiriyorlardı. Keith evlerinin önüne Satılıktır yazan bir tabela koymuştu, satıldığı anda bu tehlikeli kasabadan gideceklerdi. Ancak onlar gitmeden önce, bir misafirleri olucaktı.

*Bu bölümdeki bazı unsurlar rahatsız edici olabilir*

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Karanlık Dosyalar

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!