Kırılım, bizim “disruption” kavramını dilimizde aktarmak için kullandığımız kelime. İçinden geçtiğimiz Kırılım Çağı'nda, güçlü değişim rüzgarlarını arkalarına alanlar başarılı oluyor. Bu bölüm kırılımları dayanışma, dayanıklılık ve esneklik ile nasıl yakalayabileceğimiz ve kendi yararımıza kullanabileceğimiz üzerine.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Kırılım, bizim “disruption” kavramını dilimizde aktarmak için kullandığımız kelime. İçinden geçtiğimiz Kırılım Çağı'nda, güçlü değişim rüzgarlarını arkalarına alanlar başarılı oluyor. Bu bölüm kırılımları dayanışma, dayanıklılık ve esneklik ile nasıl yakalayabileceğimiz ve kendi yararımıza kullanabileceğimiz üzerine.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

İnternetin Kırılım Çağı

Daha yeni başlıyora hoş geldiniz. Ben Ceren. Faruk ben de. Birkaç konuyu netleştirmek istiyorum. Bölüm başlığı olarak bir kelime göreceksiniz genelde. Biz de bölüme ilk başlarken bu kelimeyi en iyi deneyimlediğimiz bir hikaye paylaşacağız. Daha sonra tanımlamasıyla devam edeceğiz. Bugün konumuz kırılım. Kırılım aslında bizim çok alçakgönüllü bir şekilde disruption'ı Türkçe'ye çevirme teşebbüsümüz. Kimileri için iyi bir tınısı olabilir, kimileri için tam karşılığı gibi duyulmayabilir. Ama sonuç olarak aslında kırılım, içinde bulunduğumuz çağın en büyük gerçeği olan disruption'ı açıklamaya yarayan bir Türkçe kelime. Şimdi ben olayı kimsenin hasta duymak istemediği bir döneme geri almak istiyorum. Covid'in ilk başladığı döneme. Covid'in ilk başladığı dönemde çoğu insan gibi ben de işsizdim. Çünkü beraber çalıştığım insanlar, kurumlar tam nasıl neler yapabileceğini çözemiyordu. Ve tabii ki de bir de Covid olmuştu. Dolayısıyla da elimde bir iki ay vardı ne yapacağım bilemediğim, hasta olduğum, koltuktan kalkamadım. Sandım ki hani iki ayda hiçbir şekilde kendimi geliştiremeyeceğim. Tamam kitap okurum ederim de nasıl ilerleyeceğim? Sonra internetten Japon tarihi hakkında bir ders almaya başladım ve bir anda bu benim inanılmaz ilgimi çekti ve hatta Japon tarihi üzerine doktora programlarına falan bakmaya başladım. Sonra Allah korudu tabii öyle bir şey yapmadım da. Yani benim aslında bir üç ayımı farklı diyarlarda geçirmemi sağlayan Bir şey oldu. Ben aslında ilk teknolojinin gerçek anlamda kuvvetini hissettiğim örneklerden biri de bu oldu. Faruk abi sence bu hikaye bakarak kırılım nasıl tanımlanabilir? Çok güzel bir örnek verdin aslında Ceren. Yani kırılım aslında olup giden bir yapının birdenbire sekteye uğraması diye. Hatta ben buna tekerleğe çomak sokmak diyorum. Tam bu şekilde olan bir şey ve biz hayatımız olup giderken işte işimize gidip geliyoruz, başka yerlere gidip geliyoruz, birdenbire hayatımıza Covid girdi. Ve Covid en önemlisi bence alışkanlıklarımızı değiştirmemizin çok güzel bir örneği oldu. Demek ki evden çalışabiliyoruz dedik çoğumuz veyahut başka şeyler yapabiliyoruz dedik. Yani çoğu kimse işe gitmedi. Tabi ki %100 eskisi gibi olmadı ama bir takım şeylerin yerine geçen olanaklarla karşılaştık. Bu hayatımızı rahatlattı. Eğer Covid olmasaydı bizim hayatımız olduğu gibi devam edecekti. Dolayısıyla buradan şeye gelelim. Yani COVID tabii doğanın getirdiği bir yapı. Biz beklemiyorduk ama birdenbire karşımıza çıktı. Fakat aslında biz kırılımlarla birlikte yaşıyoruz. Özellikle teknolojinin getirdiği ve hayatımızı zaman zaman da çok çaktırmadan değiştiren çok yapıyla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla zaman içinde gerek iletişim teknolojilerinin gelişmesi gerek genelde teknolojinin gelişmesi bizi gittikçe daha fazla kırılımlarla karşılaştırıyor. Tarihte de aslında çok önemli örnekler var kırılımlar için ve çağları değiştiren kırılımlar var. Yani bir örnek vermek gerekirse Luther'in protestanlığı başlatması. Bir günkü senin duvarına çaktığı maddelerden birdenbire bütün bir çağ değişti, protestanlık çıktı. Veya bir başka örnek, James Watson buharlı makineyi geliştirmesi. O da endüstri çağının başlangıcı oldu. Bunlar hepsi belli noktalardan, belli Anlık olaylardan dolayı ortaya çıkan kırılımlar ve bütün dünyayı değiştiriyor. Buna benzer bir sürü bir sürü örneği daha sayabiliriz. Benim aklıma gelenler mesela ilk otomobillerin yapılması, atlarla olan bir hayatı değiştiriverdi. Veya bir başka örnek elektrik. Elektrik de geçen yüzyılın başında bambaşka bir dönemi başlattı. Bir başka örnek elektriğin çıkması oldu. O da mesela yaş haddini arttırdı. O zamana kadar 50 yaşlarıydı yaş ortalaması. O aşağı yukarı 60'lara 70'lere bilmem ne birkaç sene içinde çıkıverdi. Tabii çok önemli kırılımlardan bir tanesi de transistörün bulunması oldu. Transistör hemen arkasından çiplerin yapımını geçirdi. Buna benzer özellikle 19. ve 20. yüzyılda çıkan kırılımlar Bizi yepyeni bir çağ taşıdı. Arkasından da internet geldi. Bence en önemli kurulumlardan da bir tanesi. Peki, teknolojik kırılımlardan hep konuşuyoruz. İnternetle beraber tabii bu kırılımları deneyimleme hızımız da arttı. Yani işte sizin bahsettiğiniz buhar makinesi, elektrik belki arasında 150-200 sene varken internetle beraber yaşadığımız kırılımlar arasında 2,5-3 sene var genelde. Peki, sence bütün kırılımlar teknolojik midir yoksa mesela MeToo hareketi de bir kırılım olarak algılanabilir mi sosyal normları değiştirdiği için? Ona bir şey diyemiyorum. Ya ona benzer mesela Occupy Wall Street veya Arap Baharı bir kırılım oldu mu, belki onları da kırılımlar arasında sayabiliriz. Fakat asıl önemlisi burada Ceren. Kırılımlar birbirlerini doğurmaya başladı. Gittikçe hızlanarak. Yani çünkü dünyanın bir köşesinde olan bir şeyi birdenbire öteki köşesinde olan başka bir şeyi tetiklemeye başladı. Şurada bir takım örnekler vereyim sana. Mesela sosyal medya. Sosyal medya benim gözümde çok önemli bir kırılım. Çünkü bizim alıştığımız medya kavramını allak bullak etti. Gayet kontrollü bir şekilde bir kişi konuşurdu, on kişi dinlerdi. Veyahut bir yazardı, bin kişi okurdu. Şimdi herkes konuşuyor, herkes dinliyor. veya dinleme oranı belki azaldı bile. Bu da mesela önemli bir kırılım. Başka bir örnek verecek olursam mesela, kripto yepyeni bir yapı. Eğer o zamanki teknolojiyi o noktaya getirmeseydi, kripto, bitcoin veyahut yeni finans teknolojileri, kriptoya bağlı yeni finans mekanizmaları çıkmayacaktı. Bunlar birbirlerini doğruya ve gittikçe daha hızlı bir şekilde etkilemeye başlıyor. Şeyde de yaşadık mesela, tıp alanında da veya biyoteknoloji alanında da çok önemli kırılımlar yaşanıyor. Mesela bu CRISPR teknolojisi denilen 2015 yıllarında aşağı yukarı genlerle oynama. O da mesela tıpta yepyeni bir yaklaşımı getirdi. Şimdi yapay zekanın gelişmesi, internetin gelişmesi, dünyanın bir köşesindeki insanlarla öbür köşesindeki uzmanların bir araya gelip yeni projeler üzerinde çalışması bunlar hep birbirini tetikleyen ve yenilikler getiren yapılar. Bunun da gittikçe hızlandığını görüyoruz. Tabii buradaki en önemli soru biz bu kırılımları yakalayabiliyor muyuz ve bu kırılımları kendi hayrımıza kullanabiliyor muyuz? Yani kırılımların en fazla miktarda insanı iyi etkilemesi için toplumların bunları kaldırabilmesi lazım. Ama o kadar hızlı gerçekleşiyor ki genelde bizim kültürel adaptasyonumuz veya bunu idrak edişimiz o kırılımı yakalayamıyor. Burada ne gibi önlemler alınması gerekiyor ki, ne gibi düzenlemeler yapılması gerekiyor ki kırılımları yakalayabilelim ve onları yönetebilelim? Çok doğru bir soru ve cevabı açıkçası zor. Toplumsal olarak ne kadar hazırız, bunu cevaplandırabilmenin çok zor olduğunu düşünüyorum. Bunun cevaplamanın kolay olmamasının nedenlerinden biri günümüzde kırılımları daha sık yaşıyor oluşumuz. Çünkü internetle beraber bir ağ etkisiyle bu kırılımı yaşıyoruz. Mesela şöyle bir örnek verebiliriz diye düşünüyorum. Buharlı makina evet bir kırılımdı ama daha sonra lokomotiflere, buharlı gemilere, pompalara yol açtı ve onlar da kendi Fabrikalara. Fabrikalara ve kendi çapında onlar da bir kırılımdı. İnternet de Google'ın teknolojisine, sosyal medya şirketlerinin teknolojisine, Airbnb'nin teknolojisine yol açtı ve onlar da kendi çapında çok büyük sosyal kırılımlar. Ama onlar zaten birbirinden iki, üç yıl arayla olduğu için çoğu zaman o kırılımın sosyal etkilerini bizim idrak etmemiz veya analiz etmemiz kolay olmuyor. E akademi bunun üzerine çok fazla araştırma yapıyor. Orada bize gelen bazı öğretiler neler? Şimdi aslında özellikle çalışma hayatına, işletme hayatına yönelik ekonomide ilk bu teorileri atan Schumpeter oldu. Avusturyalı bir ekonomist, ondan sonra Amerika'ya Harvard'a gitti. Onun getirdiği bir yıkıcı yaratıcılık diye bir terim var. Ondan sonra zaman içinde mesela 90'lı yıllarda yine başka bir Harvard'lı hocanın Clayton Christensen'ın bu konuda araştırmaları var. Hepsi bunların bir kırılımın doğup başka bir şeyi yok etmesinden bahsediyor. En güzel örneklerden birisi mesela Yine 19. yüzyılın sonunda her yere atla giderken birdenbire otomobilin çıkması ve çok kısa bir süre içinde atların yerini alması bambaşka bir dönüşüm sağladı. Ama şimdi şöyle bir şey var Ceren, yıkıcı yaratıcılık diye adlandırıyoruz ama benim gördüğüm kadarıyla aslında güneşin altında hiçbir şey de yok olmuyor. Ama kırılımlar seçenek yaratıyor. Yani sosyal medyanın çıkmasıyla gazeteler yok olmadı, azaldı. Otobilin çıkmasıyla atlar da yok olmadı. Uzmanlaştılar, farklı alanlara gittiler, azaldılar. Ama yok olmadılar. Dekoratif de oldular ama tarımda kullanıldılar veyahut hayvancılıkta çok kullanıldı. Yani özellikle kırsal bölgelerde atlar farklı alanlarda yine devam ettiler. Bunları biz çok görüyoruz. Şimdi pratik hayatta bence en önemli unsurlarından birisi bu kırılımların hayatımıza girmesinin insanlara seçenek yaratması ve biz buna alışık değiliz. Yani bir takım düzenlere göre biz hayatımızı götürürken birden bu düzenlerin etrafından dönmeye çalıştık. Yani sen topluma bir takım kontrol mekanizmaları koyuyorsun. Diyelim basın kanunu. Sosyal medyayı getirince birdenbire gazetecilik kavramı birbirine karışmış oldu. Ve bunun kontrolü biraz güçleşmeye başladı. Kırılımların bence en önemli özelliği bu sigorta mekanizmalarının ki yine Türkçe'de bilmediğimiz bir tabir gatekeeper, kapı bekçileri de diyebiliriz. Bekçi olarak koyduğun bir takım kontrol mekanizmalarının etrafından dönmeye başladı birçok olay. Ve bu da kontrolü güçleştirmeye başladı. Aslında en büyük sorunun da burada yattığını görüyoruz. Çünkü toplumlar neticede bir takım kontrol noktalarından idare ediliyorlar. Ne bileyim ben, mesela diploma, mesela vergi sistemi veya finans sistemi. Bütün bunlar aslında hukuk sistemi en önemlerinden bir tanesi. Bunların mekanizmalarının etrafından dönmeye başladığın zaman orada bir takım sorunlar çıkabiliyor ortaya ve buna biz hazır değiliz. Ne oluyor neticede? Bu kontrol mekanizmaları elinden kaydıkça özellikle iktidarlar, ben illaki hükümet iktidarlarından bahsetmiyorum, yani kontrol mekanizmasının tepesinde bulunanların ipleri ellerinden kaçırdığını ve onun yüzden de hırçınlaştığını görüyoruz. Bence bu konuyu zaten ileride tartışacağız, daha fazla açmayalım. Peki kırılımların yönetilmesi gibi bir şey sence söz konusu olabilir mi? Şimdi bu konularda en çok değinen yine gurulardan Aziz Mazhar'ın nasıl bu işin üzerine gidilmesi gerekir diye birkaç tane maddesi var. Bunların bir tanesi dayanışma. Yani bir birliktelik. Çünkü bu değişim devam ettikçe yalnız başına bir şey yapamayacağını görüyorsun. Yani burada networklerin önemi ortaya çıkmaya başlıyor. Ne kadar bu işler gelişirse bu kadar da bireylerin kontrolü dışına çıkıyor. Ancak ortak akıl geliştirerek ve ortak aklı yönlendirerek bunu yapabilirsin. İkinci bir konu tabii dayanıklılık. Burada da bu değişimi taşıyabilecek kontrol mekanizmalarını araştırıp bulmak lazım. ve doğruları ona göre belirlemek lazım ve bunları yönetebilmek lazım. Bir üçüncü konu da tabii esneklik. Katı olduğun zaman kırılıyorsun ama en çok dikkat edilmesi gereken konu bence bireylerin özellikle gençlerin kafasının bir kenarında ben nasıl esnek olabilirim, nasıl koşullara göre kendimi değiştirebilirim kavramını kafalarının kenarında bulundurmalarını sağlamak gerekiyor. Bu tabii çok kolay bir şey değil çünkü hayatı nasıl yaşadığımızın yanı sıra nasıl kurguladığımızı da yaşantımızı nasıl kurguladığımızı direkt olarak etkiliyor. Bize ne öğretildi? İşte 18-22 yaş arası bir uzmanlık alanı oku, sonraki 40 senede bunu icra et. Ama şu an içinde bulunduğumuz kırılım çağı artık bizim 40 sene aynı işi icra etmemize izin vermiyor. Bizim sürekli kendimize yeni vasıflar, yeni alanlar bulmamız gerekiyor. Yani bu şu kadar keskin olmak zorunda değil. Hani ben 10 sene çiçekçilik yaptıktan sonra 10 sene teknoloji danışmanlığı yapmam gibi bir şey söz konusu olmayabilir ama böyle de olabilir. Yani hayatta bir şeyler öğrenmek o kadar kolaylaştı ki artık. Bence bizim hayatlarımız sadece bir kariyer sıkıştırmak için çok uzun olacak. Aslında çok güzel bir şey söyledin Ceren. Bütün bu demin söylediklerinin içinde bize öğretilen dedin. Evet. Şimdi bize öğretilen meselesi benim kuşağımın sizin kuşağınıza aşıladığı bir bakış açısı. Kötü hediyesi. Kötü hediyesi. Aynen kötü hediyesi. Çünkü biz yeni Gereçleri. Kullanmayı aslında tam olarak da bilemedik hiçbir zaman. Bunları bulacak olan sizlersiniz. Sizin kuşağınız. Bu esnekliği kendi başınıza, farklı disiplinleri değerlendirerek, kendi yetkinliklerinizi gözden geçirerek ve ona göre seçeceğiniz gereçleri. Bu bir yazılım dili olabilir, bir müzik aleti çalmak olabilir. veya bir spor alanı olabilir, ne yetkinliğin varsa bunları doğru harmanlamaktan geçtiğini düşünüyorum. Burada senin kendi özelliğinin ve senin kendi tanımanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ailenin değil, sosyal çevrenin de değil. Çünkü seni en iyi tanıyan ve tanımak zorunda olan kişi aslında sensin. Bunu senin yapman gerekir. Evet. Ve bizim jenerasyonun toplumsallıkla olan ilişkisine baktığımızda, işte verdiği siyasi kararlar, hayatı nasıl şekillendirdiği... Aslında hepsinin belli kırılımlarla tanımlandığını söylemek mümkün. Yani biz, senin her zaman söylediğin gibi, dijital göçmen değil, dijital yerliyiz. Yani biz bir ağın içerisine doğduk. Dolayısıyla o ağın içerisinde var olmayı öğrendik. O an içerisindeki bir değişimleri zaten gözlemleyerek bazı siyasi, kültürel, bireysel fikirlerimiz de oluştu. Yani artık biz sadece kendi coğrafi bölgemizdeki değişimlere, dönüşümlere gözlemleyerek hayat görüşümüzü oluşturmuyoruz. Myanmar'daki olayı da takip ediyoruz. İşte Etiyopya'daki olayı da takip ediyoruz. Çünkü maruz kalıyoruz. Yani bu bizim gücümüz değil, aslında bu bizim gerçekliğimiz. Hal böyle olunca zaten insanın kendini sürekli evirmesi gerektiği düşüncesi bence bizim jenerasyona daha kolay geliyor. Daha kolay ve daha gerekli diyelim. Çok daha gerekli. Çünkü senin aynı koşulları içinde rekabetin de artıyor. Rakiplerin de artıyor. Yani bunu da gözden kaçırmamak gerekir. Yani herkesin önünde işte bu seçenek yaratmaktan dolayı Bir demokratizasyon diyeyim, bireylerin gücü çok daha fazla artmaya başladı. Bu da rekabeti arttırıyor. Yani sizin çok farklı gereçleriniz var. İleriye yönelik çok daha farklı bir perspektifiniz olması lazım. Ve çok daha farklı yetkinlikler gerektirmeniz lazım. Bunda herkesin kendine göre bunu yapma şansı var ve yapmalı da. Örneğin biz hep kutu bazında baktık. Mesela ne bileyim ben yüksekokullarda, üniversitelerde makine mühendisliği. Ben makine mühendisi dediğim zaman ancak kendini binlerce makine mühendisinden biri olarak görüyorsun. Aslında bu makine mühendisini çok daha fazla sana özgü yapabilecek başka özelliklerde taşıyorsun. Bunu düşünebilmek lazım. Ama bu da galiba başka bir konuşmamızın parçası olacak. Evet, bunu zaten bir sonraki bölümde detaylı olarak inceleyeceğiz, bağlantılar bölümünde. Kırılımdan bahsetmeye çalıştık bu bölümde. Kırılım aslında bizim sonraki bölümlerde bahsedeceğimiz bütün konuların temelini oluşturan mesele. İlk önce buna bir açıklık getirmek istedik. Elbette bu bizim kendi yorumumuz, kendi gözlemimiz. Dediğimiz gibi her şey o kadar hızlı ilerliyor ve gelişiyor ki bazen kavramların tanımı da değişiyor. O yüzden bu konuyla ilgili bir farklı düşünceniz varsa bize iletmenizi çok isteriz. Biz her bölümün sonunda sizin bugün dinlediklerinizi bir şekilde kafanıza döndürmenizi kolaylaştıracak bazı pratikler sunmak istiyoruz. Bu pratiklere Faruk abi ev ödevleri diyor. Sormak istiyorum ona. Bugünün ev ödevi sizce ne olmalı? Bence herkes kırılım olarak neyi adlandıracağını görmeli ve buna göre kendisini nasıl uyum sağlayacağını düşünebilmeli. Bence bu iyi bir ev ödevi. Teşekkür ederiz bizi dinlediğiniz için. Gelecek bölümde görüşmek üzere. Görüşmek üzere.

Daha yeni başlıyora hoş geldiniz. Ben Ceren. Faruk ben de. Birkaç konuyu netleştirmek istiyorum. Bölüm başlığı olarak bir kelime göreceksiniz genelde. Biz de bölüme ilk başlarken bu kelimeyi en iyi deneyimlediğimiz bir hikaye paylaşacağız. Daha sonra tanımlamasıyla devam edeceğiz. Bugün konumuz kırılım. Kırılım aslında bizim çok alçakgönüllü bir şekilde disruption'ı Türkçe'ye çevirme teşebbüsümüz. Kimileri için iyi bir tınısı olabilir, kimileri için tam karşılığı gibi duyulmayabilir. Ama sonuç olarak aslında kırılım, içinde bulunduğumuz çağın en büyük gerçeği olan disruption'ı açıklamaya yarayan bir Türkçe kelime.

Şimdi ben olayı kimsenin hasta duymak istemediği bir döneme geri almak istiyorum. Covid'in ilk başladığı döneme. Covid'in ilk başladığı dönemde çoğu insan gibi ben de işsizdim. Çünkü beraber çalıştığım insanlar, kurumlar tam nasıl neler yapabileceğini çözemiyordu. Ve tabii ki de bir de Covid olmuştu. Dolayısıyla da elimde bir iki ay vardı ne yapacağım bilemediğim, hasta olduğum, koltuktan kalkamadım. Sandım ki hani iki ayda hiçbir şekilde kendimi geliştiremeyeceğim. Tamam kitap okurum ederim de nasıl ilerleyeceğim? Sonra internetten Japon tarihi hakkında bir ders almaya başladım ve bir anda bu benim inanılmaz ilgimi çekti ve hatta Japon tarihi üzerine doktora programlarına falan bakmaya başladım. Sonra Allah korudu tabii öyle bir şey yapmadım da. Yani benim aslında bir üç ayımı farklı diyarlarda geçirmemi sağlayan

Bir şey oldu. Ben aslında ilk teknolojinin gerçek anlamda kuvvetini hissettiğim örneklerden biri de bu oldu. Faruk abi sence bu hikaye bakarak kırılım nasıl tanımlanabilir? Çok güzel bir örnek verdin aslında Ceren. Yani kırılım aslında olup giden bir yapının birdenbire sekteye uğraması diye. Hatta ben buna tekerleğe çomak sokmak diyorum. Tam bu şekilde olan bir şey ve biz hayatımız olup giderken işte işimize gidip geliyoruz, başka yerlere gidip geliyoruz, birdenbire hayatımıza Covid girdi. Ve Covid en önemlisi bence alışkanlıklarımızı değiştirmemizin çok güzel bir örneği oldu. Demek ki evden çalışabiliyoruz dedik çoğumuz veyahut başka şeyler yapabiliyoruz dedik. Yani çoğu kimse işe gitmedi. Tabi ki %100 eskisi gibi olmadı ama bir takım şeylerin yerine geçen olanaklarla karşılaştık. Bu hayatımızı rahatlattı. Eğer Covid olmasaydı bizim hayatımız olduğu gibi devam edecekti. Dolayısıyla buradan şeye gelelim. Yani COVID tabii doğanın getirdiği bir yapı. Biz beklemiyorduk ama birdenbire karşımıza çıktı. Fakat aslında biz kırılımlarla birlikte yaşıyoruz. Özellikle teknolojinin getirdiği ve hayatımızı zaman zaman da çok çaktırmadan değiştiren çok yapıyla karşılaşıyoruz.

Dolayısıyla zaman içinde gerek iletişim teknolojilerinin gelişmesi gerek genelde teknolojinin gelişmesi bizi gittikçe daha fazla kırılımlarla karşılaştırıyor. Tarihte de aslında çok önemli örnekler var kırılımlar için ve çağları değiştiren kırılımlar var. Yani bir örnek vermek gerekirse Luther'in protestanlığı başlatması. Bir günkü senin duvarına çaktığı maddelerden birdenbire bütün bir çağ değişti, protestanlık çıktı. Veya bir başka örnek, James Watson buharlı makineyi geliştirmesi. O da endüstri çağının başlangıcı oldu. Bunlar hepsi belli noktalardan, belli

Anlık olaylardan dolayı ortaya çıkan kırılımlar ve bütün dünyayı değiştiriyor. Buna benzer bir sürü bir sürü örneği daha sayabiliriz. Benim aklıma gelenler mesela ilk otomobillerin yapılması, atlarla olan bir hayatı değiştiriverdi. Veya bir başka örnek elektrik. Elektrik de geçen yüzyılın başında bambaşka bir dönemi başlattı.

Bir başka örnek elektriğin çıkması oldu. O da mesela yaş haddini arttırdı. O zamana kadar 50 yaşlarıydı yaş ortalaması. O aşağı yukarı 60'lara 70'lere bilmem ne birkaç sene içinde çıkıverdi. Tabii çok önemli kırılımlardan bir tanesi de transistörün bulunması oldu. Transistör hemen arkasından çiplerin yapımını geçirdi. Buna benzer özellikle 19. ve 20. yüzyılda çıkan kırılımlar

Bizi yepyeni bir çağ taşıdı. Arkasından da internet geldi. Bence en önemli kurulumlardan da bir tanesi. Peki, teknolojik kırılımlardan hep konuşuyoruz. İnternetle beraber tabii bu kırılımları deneyimleme hızımız da arttı. Yani işte sizin bahsettiğiniz buhar makinesi, elektrik belki arasında 150-200 sene varken internetle beraber yaşadığımız kırılımlar arasında 2,5-3 sene var genelde. Peki, sence bütün kırılımlar teknolojik midir yoksa mesela MeToo hareketi de bir kırılım olarak algılanabilir mi sosyal normları değiştirdiği için?

Ona bir şey diyemiyorum. Ya ona benzer mesela Occupy Wall Street veya Arap Baharı bir kırılım oldu mu, belki onları da kırılımlar arasında sayabiliriz. Fakat asıl önemlisi burada Ceren. Kırılımlar birbirlerini doğurmaya başladı. Gittikçe hızlanarak. Yani çünkü dünyanın bir köşesinde olan bir şeyi birdenbire öteki köşesinde olan başka bir şeyi tetiklemeye başladı. Şurada bir takım örnekler vereyim sana. Mesela sosyal medya. Sosyal medya benim gözümde çok önemli bir kırılım. Çünkü bizim alıştığımız medya kavramını allak bullak etti.

Gayet kontrollü bir şekilde bir kişi konuşurdu, on kişi dinlerdi. Veyahut bir yazardı, bin kişi okurdu. Şimdi herkes konuşuyor, herkes dinliyor.

veya dinleme oranı belki azaldı bile. Bu da mesela önemli bir kırılım. Başka bir örnek verecek olursam mesela, kripto yepyeni bir yapı. Eğer o zamanki teknolojiyi o noktaya getirmeseydi, kripto, bitcoin veyahut yeni finans teknolojileri, kriptoya bağlı yeni finans mekanizmaları çıkmayacaktı. Bunlar birbirlerini doğruya ve gittikçe daha hızlı bir şekilde etkilemeye başlıyor.

Şeyde de yaşadık mesela, tıp alanında da veya biyoteknoloji alanında da çok önemli kırılımlar yaşanıyor. Mesela bu CRISPR teknolojisi denilen 2015 yıllarında aşağı yukarı genlerle oynama. O da mesela tıpta yepyeni bir yaklaşımı getirdi. Şimdi yapay zekanın gelişmesi, internetin gelişmesi, dünyanın bir köşesindeki insanlarla öbür köşesindeki uzmanların bir araya gelip yeni projeler üzerinde çalışması bunlar hep birbirini tetikleyen ve yenilikler getiren yapılar. Bunun da gittikçe hızlandığını görüyoruz.

Tabii buradaki en önemli soru biz bu kırılımları yakalayabiliyor muyuz ve bu kırılımları kendi hayrımıza kullanabiliyor muyuz? Yani kırılımların en fazla miktarda insanı iyi etkilemesi için toplumların bunları kaldırabilmesi lazım. Ama o kadar hızlı gerçekleşiyor ki genelde bizim kültürel adaptasyonumuz veya bunu idrak edişimiz o kırılımı yakalayamıyor.

Burada ne gibi önlemler alınması gerekiyor ki, ne gibi düzenlemeler yapılması gerekiyor ki kırılımları yakalayabilelim ve onları yönetebilelim? Çok doğru bir soru ve cevabı açıkçası zor. Toplumsal olarak ne kadar hazırız, bunu cevaplandırabilmenin çok zor olduğunu düşünüyorum.

Bunun cevaplamanın kolay olmamasının nedenlerinden biri günümüzde kırılımları daha sık yaşıyor oluşumuz. Çünkü internetle beraber bir ağ etkisiyle bu kırılımı yaşıyoruz. Mesela şöyle bir örnek verebiliriz diye düşünüyorum. Buharlı makina evet bir kırılımdı ama daha sonra lokomotiflere, buharlı gemilere, pompalara yol açtı ve onlar da kendi

Fabrikalara. Fabrikalara ve kendi çapında onlar da bir kırılımdı. İnternet de Google'ın teknolojisine, sosyal medya şirketlerinin teknolojisine, Airbnb'nin teknolojisine yol açtı ve onlar da kendi çapında çok büyük sosyal kırılımlar. Ama onlar zaten birbirinden iki, üç yıl arayla olduğu için çoğu zaman o kırılımın sosyal etkilerini bizim idrak etmemiz veya analiz etmemiz kolay olmuyor. E akademi bunun üzerine çok fazla araştırma yapıyor. Orada bize gelen bazı öğretiler neler?

Şimdi aslında özellikle çalışma hayatına, işletme hayatına yönelik ekonomide ilk bu teorileri atan Schumpeter oldu. Avusturyalı bir ekonomist, ondan sonra Amerika'ya Harvard'a gitti. Onun getirdiği bir yıkıcı yaratıcılık diye bir terim var.

Ondan sonra zaman içinde mesela 90'lı yıllarda yine başka bir Harvard'lı hocanın Clayton Christensen'ın bu konuda araştırmaları var. Hepsi bunların bir kırılımın doğup başka bir şeyi yok etmesinden bahsediyor. En güzel örneklerden birisi mesela

Yine 19. yüzyılın sonunda her yere atla giderken birdenbire otomobilin çıkması ve çok kısa bir süre içinde atların yerini alması bambaşka bir dönüşüm sağladı. Ama şimdi şöyle bir şey var Ceren, yıkıcı yaratıcılık diye adlandırıyoruz ama benim gördüğüm kadarıyla aslında güneşin altında hiçbir şey de yok olmuyor. Ama kırılımlar seçenek yaratıyor. Yani sosyal medyanın çıkmasıyla gazeteler yok olmadı, azaldı. Otobilin çıkmasıyla atlar da yok olmadı. Uzmanlaştılar, farklı alanlara gittiler, azaldılar. Ama yok olmadılar. Dekoratif de oldular ama tarımda kullanıldılar veyahut hayvancılıkta çok kullanıldı. Yani özellikle kırsal bölgelerde atlar farklı alanlarda yine devam ettiler. Bunları biz çok görüyoruz. Şimdi pratik hayatta bence en önemli unsurlarından birisi bu kırılımların hayatımıza girmesinin insanlara seçenek yaratması ve biz buna alışık değiliz.

Yani bir takım düzenlere göre biz hayatımızı götürürken birden bu düzenlerin etrafından dönmeye çalıştık. Yani sen topluma bir takım kontrol mekanizmaları koyuyorsun. Diyelim basın kanunu. Sosyal medyayı getirince birdenbire gazetecilik kavramı birbirine karışmış oldu. Ve bunun kontrolü biraz güçleşmeye başladı. Kırılımların bence en önemli özelliği bu sigorta mekanizmalarının ki yine Türkçe'de bilmediğimiz bir tabir gatekeeper, kapı bekçileri de diyebiliriz. Bekçi olarak koyduğun bir takım kontrol mekanizmalarının etrafından dönmeye başladı birçok olay. Ve bu da kontrolü güçleştirmeye başladı.

Aslında en büyük sorunun da burada yattığını görüyoruz. Çünkü toplumlar neticede bir takım kontrol noktalarından idare ediliyorlar. Ne bileyim ben, mesela diploma, mesela vergi sistemi veya finans sistemi. Bütün bunlar aslında hukuk sistemi en önemlerinden bir tanesi. Bunların mekanizmalarının etrafından dönmeye başladığın zaman orada bir takım

sorunlar çıkabiliyor ortaya ve buna biz hazır değiliz. Ne oluyor neticede? Bu kontrol mekanizmaları elinden kaydıkça özellikle iktidarlar, ben illaki hükümet iktidarlarından bahsetmiyorum, yani kontrol mekanizmasının tepesinde bulunanların ipleri ellerinden kaçırdığını ve onun yüzden de hırçınlaştığını görüyoruz. Bence bu konuyu zaten ileride tartışacağız, daha fazla açmayalım.

Peki kırılımların yönetilmesi gibi bir şey sence söz konusu olabilir mi? Şimdi bu konularda en çok değinen yine gurulardan Aziz Mazhar'ın nasıl bu işin üzerine gidilmesi gerekir diye birkaç tane maddesi var. Bunların bir tanesi dayanışma. Yani bir birliktelik. Çünkü bu değişim devam ettikçe yalnız başına bir şey yapamayacağını görüyorsun. Yani burada networklerin önemi ortaya çıkmaya başlıyor. Ne kadar bu işler gelişirse bu kadar da bireylerin kontrolü dışına çıkıyor. Ancak ortak akıl geliştirerek ve ortak aklı yönlendirerek bunu yapabilirsin. İkinci bir konu tabii dayanıklılık. Burada da bu değişimi taşıyabilecek kontrol mekanizmalarını araştırıp bulmak lazım.

ve doğruları ona göre belirlemek lazım ve bunları yönetebilmek lazım. Bir üçüncü konu da tabii esneklik. Katı olduğun zaman kırılıyorsun ama en çok dikkat edilmesi gereken konu bence bireylerin özellikle gençlerin kafasının bir kenarında ben nasıl esnek olabilirim, nasıl koşullara göre kendimi değiştirebilirim kavramını kafalarının kenarında bulundurmalarını sağlamak gerekiyor.

Bu tabii çok kolay bir şey değil çünkü hayatı nasıl yaşadığımızın yanı sıra nasıl kurguladığımızı da yaşantımızı nasıl kurguladığımızı direkt olarak etkiliyor. Bize ne öğretildi? İşte 18-22 yaş arası bir uzmanlık alanı oku, sonraki 40 senede bunu icra et. Ama şu an içinde bulunduğumuz kırılım çağı artık bizim 40 sene aynı işi icra etmemize izin vermiyor.

Bizim sürekli kendimize yeni vasıflar, yeni alanlar bulmamız gerekiyor. Yani bu şu kadar keskin olmak zorunda değil. Hani ben 10 sene çiçekçilik yaptıktan sonra 10 sene teknoloji danışmanlığı yapmam gibi bir şey söz konusu olmayabilir ama böyle de olabilir. Yani hayatta bir şeyler öğrenmek o kadar kolaylaştı ki artık. Bence bizim hayatlarımız sadece bir kariyer sıkıştırmak için çok uzun olacak.

Aslında çok güzel bir şey söyledin Ceren. Bütün bu demin söylediklerinin içinde bize öğretilen dedin. Evet. Şimdi bize öğretilen meselesi benim kuşağımın sizin kuşağınıza aşıladığı bir bakış açısı. Kötü hediyesi. Kötü hediyesi. Aynen kötü hediyesi. Çünkü biz yeni

Gereçleri. Kullanmayı aslında tam olarak da bilemedik hiçbir zaman. Bunları bulacak olan sizlersiniz. Sizin kuşağınız. Bu esnekliği kendi başınıza, farklı disiplinleri değerlendirerek, kendi yetkinliklerinizi gözden geçirerek ve ona göre seçeceğiniz gereçleri. Bu bir yazılım dili olabilir, bir müzik aleti çalmak olabilir. veya bir spor alanı olabilir, ne yetkinliğin varsa bunları doğru harmanlamaktan geçtiğini düşünüyorum. Burada senin kendi özelliğinin ve senin kendi tanımanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Ailenin değil, sosyal çevrenin de değil. Çünkü seni en iyi tanıyan ve tanımak zorunda olan kişi aslında sensin. Bunu senin yapman gerekir.

Evet. Ve bizim jenerasyonun toplumsallıkla olan ilişkisine baktığımızda, işte verdiği siyasi kararlar, hayatı nasıl şekillendirdiği... Aslında hepsinin belli kırılımlarla tanımlandığını söylemek mümkün. Yani biz, senin her zaman söylediğin gibi, dijital göçmen değil, dijital yerliyiz. Yani biz bir ağın içerisine doğduk. Dolayısıyla o ağın içerisinde var olmayı öğrendik. O an içerisindeki bir değişimleri zaten gözlemleyerek bazı siyasi, kültürel, bireysel fikirlerimiz de oluştu. Yani artık biz sadece kendi coğrafi bölgemizdeki değişimlere, dönüşümlere gözlemleyerek hayat görüşümüzü oluşturmuyoruz. Myanmar'daki olayı da takip ediyoruz. İşte Etiyopya'daki olayı da takip ediyoruz. Çünkü maruz kalıyoruz. Yani bu bizim gücümüz değil, aslında bu bizim gerçekliğimiz.

Hal böyle olunca zaten insanın kendini sürekli evirmesi gerektiği düşüncesi bence bizim jenerasyona daha kolay geliyor. Daha kolay ve daha gerekli diyelim. Çok daha gerekli. Çünkü senin aynı koşulları içinde rekabetin de artıyor. Rakiplerin de artıyor. Yani bunu da gözden kaçırmamak gerekir. Yani herkesin önünde işte bu seçenek yaratmaktan dolayı

Bir demokratizasyon diyeyim, bireylerin gücü çok daha fazla artmaya başladı. Bu da rekabeti arttırıyor. Yani sizin çok farklı gereçleriniz var. İleriye yönelik çok daha farklı bir perspektifiniz olması lazım. Ve çok daha farklı yetkinlikler gerektirmeniz lazım.

Bunda herkesin kendine göre bunu yapma şansı var ve yapmalı da. Örneğin biz hep kutu bazında baktık. Mesela ne bileyim ben yüksekokullarda, üniversitelerde makine mühendisliği.

Ben makine mühendisi dediğim zaman ancak kendini binlerce makine mühendisinden biri olarak görüyorsun. Aslında bu makine mühendisini çok daha fazla sana özgü yapabilecek başka özelliklerde taşıyorsun. Bunu düşünebilmek lazım. Ama bu da galiba başka bir konuşmamızın parçası olacak.

Evet, bunu zaten bir sonraki bölümde detaylı olarak inceleyeceğiz, bağlantılar bölümünde. Kırılımdan bahsetmeye çalıştık bu bölümde. Kırılım aslında bizim sonraki bölümlerde bahsedeceğimiz bütün konuların temelini oluşturan mesele. İlk önce buna bir açıklık getirmek istedik. Elbette bu bizim kendi yorumumuz, kendi gözlemimiz. Dediğimiz gibi her şey o kadar hızlı ilerliyor ve gelişiyor ki bazen kavramların tanımı da değişiyor. O yüzden bu konuyla ilgili bir farklı düşünceniz varsa bize iletmenizi çok isteriz. Biz her bölümün sonunda sizin bugün dinlediklerinizi bir şekilde kafanıza döndürmenizi kolaylaştıracak bazı pratikler sunmak istiyoruz. Bu pratiklere Faruk abi ev ödevleri diyor. Sormak istiyorum ona. Bugünün ev ödevi sizce ne olmalı? Bence herkes kırılım olarak neyi adlandıracağını görmeli ve buna göre kendisini nasıl uyum sağlayacağını düşünebilmeli. Bence bu iyi bir ev ödevi.

Teşekkür ederiz bizi dinlediğiniz için. Gelecek bölümde görüşmek üzere. Görüşmek üzere.

Bizi birbirimize yakınlaştıran dijital sosyal ağların oluşturduğu yeni değerlere odaklanan Daha Yeni Başlıyor podcastinin yaratıcıları Faruk Eczacıbaşı ve Ceren Zeytinoğlu, Üretim Bandı’nın yaratıcısı Eran Filiba moderatörlüğünde 9 Mart günü Bahçe Galata'da dinleyicilerle buluşmuştu.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bizi birbirimize yakınlaştıran dijital sosyal ağların oluşturduğu yeni değerlere odaklanan Daha Yeni Başlıyor podcastinin yaratıcıları Faruk Eczacıbaşı ve Ceren Zeytinoğlu, Üretim Bandı’nın yaratıcısı Eran Filiba moderatörlüğünde 9 Mart günü Bahçe Galata'da dinleyicilerle buluşmuştu.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Değişen Dünyaya Kendimi Nasıl Hazırlayacağım? I Bahçe Galata Dinleyici Buluşması

Dijital sosyal ağlar özünde iyi yada kötü altyapılar değiller. İyiye kullanılmaları için doğru algoritmalara, politikalara ve piyasa şartlarına ihtiyaç var. Bu bölümde etik kaygılar bağlamında duruşumuzdan ve çalışmalarımızdan bahsettik. Kaydı 30 Aralık 2022’de almıştık. Baştaki kısmı ise, Büyük Felaket’ten 22 gün sonra, 28 Şubat 2023’de ekledik. Büyük felaket bize sosyal medyanın ve dijital ağların afet yönetimindeki önemini gösterdi. Biz de elimizdeki kuvvetli teknolojileri dayanışma için kullanmak üzere kolları sıvadık. Dijital sosyal ağlar ile toplum olarak dayanışmamızı kesintisiz sürdürebileceğiz. Ayrıca, depremden etkilenen vatandaşlarımızın uzun vadede yanlarında olabilmek ve hayata bağlanmalarını kolaylaştırabilmek adına projeler üretmeye başladık. İlgilenenler Başlangıç Noktası sosyal medya hesaplarından depremzedeler için olan projelerimizi takip edebilir ve destek olabilirler.











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dijital sosyal ağlar özünde iyi yada kötü altyapılar değiller. İyiye kullanılmaları için doğru algoritmalara, politikalara ve piyasa şartlarına ihtiyaç var. Bu bölümde etik kaygılar bağlamında duruşumuzdan ve çalışmalarımızdan bahsettik. Kaydı 30 Aralık 2022’de almıştık. Baştaki kısmı ise, Büyük Felaket’ten 22 gün sonra, 28 Şubat 2023’de ekledik. Büyük felaket bize sosyal medyanın ve dijital ağların afet yönetimindeki önemini gösterdi. Biz de elimizdeki kuvvetli teknolojileri dayanışma için kullanmak üzere kolları sıvadık. Dijital sosyal ağlar ile toplum olarak dayanışmamızı kesintisiz sürdürebileceğiz. Ayrıca, depremden etkilenen vatandaşlarımızın uzun vadede yanlarında olabilmek ve hayata bağlanmalarını kolaylaştırabilmek adına projeler üretmeye başladık. İlgilenenler Başlangıç Noktası sosyal medya hesaplarından depremzedeler için olan projelerimizi takip edebilir ve destek olabilirler.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Dijital Yaşam Etiği

Dijital sosyal ağların mevcut hiyerarşileri (devletler, büyük şirketleri, kurumları) kökten dönüştürmesini beklemek gerçekçi değil. Öte yandan her geçen gün daha fazla insan hayatını dijital ağların yarattığı fırsatlarla kazanıyor. Artık üssel büyüyen kırılım teknolojilerinin gücünü arkasına almayan hiyerarşiler ayakta kalamıyor. Ağlar ve hiyerarşilerin güç dengesi nasıl tesis edilebilir? Kırılım teknolojilerin daha fazla insana fayda yaratması için, devletler, uluslararası şirketler ve kurumlar nasıl değişmeli?













Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dijital sosyal ağların mevcut hiyerarşileri (devletler, büyük şirketleri, kurumları) kökten dönüştürmesini beklemek gerçekçi değil. Öte yandan her geçen gün daha fazla insan hayatını dijital ağların yarattığı fırsatlarla kazanıyor. Artık üssel büyüyen kırılım teknolojilerinin gücünü arkasına almayan hiyerarşiler ayakta kalamıyor. Ağlar ve hiyerarşilerin güç dengesi nasıl tesis edilebilir? Kırılım teknolojilerin daha fazla insana fayda yaratması için, devletler, uluslararası şirketler ve kurumlar nasıl değişmeli?

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Sistem Mevcudu Koruyacak, AMA… 

Dijital sosyal ağların kurgusu, yarattığı fırsatlar kadar karanlık taraflarıyla da insan hayatını değiştiriyor. Siber saldırılar, gizlilik sorunları, veri hakimiyeti ve güvenlik tehditleri çevrimiçi kimliklerimizin kırılganlığını ortaya koyuyor. Bu bölümde, karanlık tarafa karşı kendimizi nasıl koruyabileceğimizi ve tehlikeleri yönetebileceğimizden bahsediyoruz.













Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dijital sosyal ağların kurgusu, yarattığı fırsatlar kadar karanlık taraflarıyla da insan hayatını değiştiriyor. Siber saldırılar, gizlilik sorunları, veri hakimiyeti ve güvenlik tehditleri çevrimiçi kimliklerimizin kırılganlığını ortaya koyuyor. Bu bölümde, karanlık tarafa karşı kendimizi nasıl koruyabileceğimizi ve tehlikeleri yönetebileceğimizden bahsediyoruz.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Karanlık Taraf

Dijital dünyanın fırsatlarından yararlanmak, en analog şekilde kendini tanımaktan geçiyor. Bilginin erişilebilirliğinin arttığı günümüzde, bağlantılar kurarak anlam yaratma kabiliyeti her şeyden önemli. Kendini tanımak bireyi, ne istediğini, neyi iyi yaptığını ve dünya için iyi ne yapabileceğini düşünmeye itiyor. Bu üç çemberin kesişimine Japonlar “ikigai” diyor. Bu bölümde, dijital ağlarda değer yaratmak isteyen herkesin ilk önce kendini tanıması gerektiğinden bahsediyoruz.











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dijital dünyanın fırsatlarından yararlanmak, en analog şekilde kendini tanımaktan geçiyor. Bilginin erişilebilirliğinin arttığı günümüzde, bağlantılar kurarak anlam yaratma kabiliyeti her şeyden önemli. Kendini tanımak bireyi, ne istediğini, neyi iyi yaptığını ve dünya için iyi ne yapabileceğini düşünmeye itiyor. Bu üç çemberin kesişimine Japonlar “ikigai” diyor. Bu bölümde, dijital ağlarda değer yaratmak isteyen herkesin ilk önce kendini tanıması gerektiğinden bahsediyoruz.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Yeni Zenginlik: Kendini Tanımak

Dünya çapında liderlerin yaş ortalaması 60. Öte yandan dünyanın yaş ortalaması 30. Mevcut liderlerin dünya görüşü, İnternet Çağı’nın dijital sosyal ağlarını yönetmeye ve iyiye doğru şekillendirmek için yeterli olmuyor. Jenerasyonlar arası iletişim nasıl kurulmalı? Yeni jenerasyonların dijital kabiliyetlerinden nasıl yararlanılmalı? Bu bölümde, teknolojiyle beraber “kıdem” ve “deneyim” tanımlarımızı nasıl değiştirebileceğimizi tartışıyoruz.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dünya çapında liderlerin yaş ortalaması 60. Öte yandan dünyanın yaş ortalaması 30. Mevcut liderlerin dünya görüşü, İnternet Çağı’nın dijital sosyal ağlarını yönetmeye ve iyiye doğru şekillendirmek için yeterli olmuyor. Jenerasyonlar arası iletişim nasıl kurulmalı? Yeni jenerasyonların dijital kabiliyetlerinden nasıl yararlanılmalı? Bu bölümde, teknolojiyle beraber “kıdem” ve “deneyim” tanımlarımızı nasıl değiştirebileceğimizi tartışıyoruz.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Kıdem ve Teknoloji Paradoksu

Üssel büyüme, sabit bir oranın üstüne çıkan her türlü büyümedir. Üssel büyüme gösteren sistemler, büyüme katsayısını katlar ve eğri bir grafik çizer. Bir teknolojinin üssel olması için birkaç 10 sene boyunca üssel olarak büyümesi gerekir. Örneğin; dizel motorlar üssel teknolojiler değildir. Ama bilgisayar teknolojileri 20.yüzyılın ortasından beri üssel büyümüştür. Bu bölümde üssel teknolojilerden ve yapay zekanın açtığı yeni dönemden bahsediyoruz.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Üssel büyüme, sabit bir oranın üstüne çıkan her türlü büyümedir. Üssel büyüme gösteren sistemler, büyüme katsayısını katlar ve eğri bir grafik çizer. Bir teknolojinin üssel olması için birkaç 10 sene boyunca üssel olarak büyümesi gerekir. Örneğin; dizel motorlar üssel teknolojiler değildir. Ama bilgisayar teknolojileri 20.yüzyılın ortasından beri üssel büyümüştür. Bu bölümde üssel teknolojilerden ve yapay zekanın açtığı yeni dönemden bahsediyoruz.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Üssel Büyüme

Bilgiye ulaşma hızımız arttıkça hiçbir bilginin tek başına değeri kalmıyor. Öte yandan, disiplinler ve anlayışlar arası nasıl bağlantı kurduğumuz ve kendi hikayemize yerleştirdiğimiz önem kazanıyor. Noktalar dönemi bitiyor ve bağlantılar dönemi başlıyor. Siz neleri bağlıyorsunuz?
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bilgiye ulaşma hızımız arttıkça hiçbir bilginin tek başına değeri kalmıyor. Öte yandan, disiplinler ve anlayışlar arası nasıl bağlantı kurduğumuz ve kendi hikayemize yerleştirdiğimiz önem kazanıyor. Noktalar dönemi bitiyor ve bağlantılar dönemi başlıyor. Siz neleri bağlıyorsunuz?
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bağlantılar Her Şeydir

Teknolojinin gücünden yararlanmamız günümüz dünyasında bir ihtiyaç haline geldi. Ağ teknolojileri bizi zaman ve mekan kısıtlarının dışına çıkarıp küreselde potansiyelimizi gerçekleştirmemize yardımcı olur. Yeni bakış açıları bizi bu ağlarda daha kuvvetli bir konuma getirir ve yeni bir hikaye başlar.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Teknolojinin gücünden yararlanmamız günümüz dünyasında bir ihtiyaç haline geldi. Ağ teknolojileri bizi zaman ve mekan kısıtlarının dışına çıkarıp küreselde potansiyelimizi gerçekleştirmemize yardımcı olur. Yeni bakış açıları bizi bu ağlarda daha kuvvetli bir konuma getirir ve yeni bir hikaye başlar.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Yeni Başlayan Ne?

Başlangıç Noktası Lideri Ceren Zeytinoğlu ve Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı karşılıklı oturup dünyayı birbirine yakınlaştıran dijital sosyal ağların oluşturduğu yeni değerleri ve fırsatları konuşuyor.

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Daha Yeni Başlıyor

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!