İddia ediyorum, herkesin telefonunda 101 bile olsa mutlaka bir oyun yüklüdür. Peki nedir bu oyunlar? Nereden girdiler böylesine hayatımıza? Uzaylıların işi mi? Yoksa küresel süper güçlerin mi? Yok yok, hiç oralara girmeyelim. En iyisi gelin biz bi’ hikayenin aslını dinleyelim.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

İddia ediyorum, herkesin telefonunda 101 bile olsa mutlaka bir oyun yüklüdür. Peki nedir bu oyunlar? Nereden girdiler böylesine hayatımıza? Uzaylıların işi mi? Yoksa küresel süper güçlerin mi? Yok yok, hiç oralara girmeyelim. En iyisi gelin biz bi’ hikayenin aslını dinleyelim.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

İlk Bilgisayar Oyunu Hangisi? |Lvl.1|

Oyunlar falanlar bir şeyler yani Doom,Maus,Dark Souls,Anakart,Sims Mims yani anladınız işte genel olarak oyunlar. Yer Altından Boblar İlk bilgisayar oyunu hangisi? Hiç düşündünüz mü bu konuyu? Artık o kadar hayatımızın içindeki oyunlar açıkçası ben hiç düşünmemiştim. İlk başta insan Pong diye düşünüyor tabii. Sonuçta herkesin bildiği oyunlardan biri. Oyun dünyasına uzaksanız Tetris falan da diyebilirsiniz de. Ama Tetris Pong'a göre çok çok daha yeni bir oyun aslında. Peki ne bu sorunun cevabı? İlk bilgisayar oyunu hangisi? Tahmin ettiğiniz tarih aralığı 80'ler veya 70'ler kesin. Ama ilginç bir şekilde doğru cevap 50'ler. Hatta tam olarak 1952'nin yazı. Christopher Strahy 1952 yılının yazında ilk defa bir bilgisayarda dama oynuyor ve ilginç bir şekilde oyunların tarihi başlıyor. Kendisinin bu arada çok daha büyük başarıları var dama oyunda nazaran ama şimdilik biz damayı konuşacağız. Bizi ilgilendiren kısmı o çünkü. Peki biz niye Pong diyebiliyoruz? İşin ilginç yanı Pong Atari'nin ilk oyunu bile değil. Adamların 1971'de Computer Space diye başka bir oyun daha var. İşte reklamcılığın keyifli yanları. Ama bu başka bir podcast'ın konusu. İşin komik tarafı Computer Space orijinal bir oyun bile değil. Şimdi bilgisayar oyunlarının karanlık zamanlarını konuşalım. Sonuçta 1952 ile Pong'un çıktığı tarih olan 1972 arasında tam 20 sene var. Niye daha önceki oyunları bilmiyoruz? Cevap aslında çok basit. O dönemin oyunları ya hiç satılmadı ya da çok az satıldı. Çünkü aslında amaçları başkaydı. Örneğin Space War. 1962'de MIT'de üretilen bir oyun bu. Ama günümüzdeki oyunlar gibi satış için üretilen bir oyun değil. Zaten satabilecekleri kimse de yok. Dönemin dev bilgisayarlarından Program Data Processor 1 ya da PDP-1 için üretilen bir oyun bu. Ki 60'larda PDP-1 sahibi olmak için de 120 bin doları gözden çıkarmak gerekiyordu. Hmm... Oyunlar bu yüzden satılmamış olabilir. Hatta bir aralar Space War'a da ilk oyun deniliyordu. Tabii o dönemde internet olmadığı için başka bir oyunun varlığı da bilinmiyordu. 1958'in Tennis for Two adlı oyunu mesela. Bu aşırı ilginç bir oyun bu arada. Yapan kişi William Higginbotham adında bir nükleer fizikçi. Alışık olmadığımız bir yapımcı. Çünkü üründe alışık olmadığımız bir ürün. Oyunun amacı şahane bir tenis deneyimi sunmak değil aslında. Bilgisayarların nükleer bombalarının rotasını doğru ölçebildiğini göstermek. Peki, hazır araştırıyoruz. Neden dünyanın en yanlış bilgilerinin değerlendiği yere bakmıyoruz? Hadi gelin Wikipedia'ya bir göz atalım. 947 bir oyunla mı bahsediliyor? Ne bu? Yok. Ha, cathode ray tube amusement device. Cathode ışını bu arada çoğumuzun bildiği şeyler. Hani bu eskilerin dev televizyonları var ya, hani zamanında hepimizin kafasında bir şekilde düşenler. İşte onlar cathode ışın tüplerinin kullanıldığı prensiple üretilmiş televizyonlar. O zaman bu oyun ne? Çok üstünkörü bir şekilde bahsetmek gerekirse televizyonla aynı prensiple bir oyun diyebilirim. Net konuşamıyorum farkındaysanız çünkü oyunla ilgili elimizde sadece bir patent belgesi var. Bir de Wikipedia'ya güven olmaz. Belki birileri oynamıştır bunu, belki oynamamıştır. Ama bununla ilgili başka bir hikayemiz var. Çünkü bu alet bir dava yaratmış. Ralph Baer adında bir adamın Magnavox adında bir patentiyle çakışıyor bu patent. Ralph da davayı açıyor. Bu arada Magnavox gerçekten bir nevi Atari'nin atası ve gerçekten oyunlarla ilgili kayıtları var. Yani var böyle bir alet ve çalışmış da zamanında. Ama Magnavox asıl parayı patent davalarından kazanmış diyebiliriz. O yüzden 1966 tarihinde bu konsol çok da ilgimizi çekmiyor. Kendisi ilk konsolu üretmiş bu arada hakikaten. 1952'de Ed Sack diye dev bir bilgisayar hatta bir odayı kaplayan bir bilgisayarda XOX oynanmış. Çok bir olay değil gibi düşünebilirsiniz ama 3 ekranı olan bir bilgisayardan bahsediyoruz burada. Bu 3 ekranda bildiğimiz ekranlara benzemiyor ayrıca. Bir ışıklı paneli düşünün. Heh işte onlar ekran oluyor. O ekranda da normalde işlemler için ne kadar hafıza kaldığı falan yazıyor. O ekranı kullanarak görsel bir SOS ekranı yaratılıyor. Yani kısaca ilk görüntülü oyun diyebiliriz. Demiştim, o zamana göre çok büyük şeyler bunlar. Şimdi farkındaysanız geri gittikçe bir problem oluşuyor. 1972'de Pong'la başladığımız bu hikayede şu an 1947'lere kadar indik. Bu işte bir saçmalık var yani. O yüzden gelin şu konuyu bir netleştirelim. Bir bilgisayar oyununu oyun yapan şey nedir? Aslında gözüktüğünden çok daha zor bir soru bu. Çünkü bugünkü oyunlara bakacak olursanız bile kafa karıştırıcı şeyler var. Mesela Stand-Up Able. Bu, bir adamın adı Stand-Up'ın hikayesi. Oyun mu? Evet. Ama tam olarak neden oyun? Doom'a baktığımızda cevap basit çünkü. Yaratıkları öldür, puan topla, gayet anlaşılabilir bir mantık. Ama bir visual novel oyun mu mesela? Bu zor bir soru. Yani en azından benim için. Anime severlerdenseniz sizin için cevap basit. Psikolojik destek almanız gerekiyor. Her sorunun Naruto'yu izleyerek çözemezsiniz. Şaka bir yana bir bilgisayar oyununu belirlemek için birkaç başlık var. Öncelikle kolay olandan başlayalım. Doğal olarak bir bilgisayar gerekiyor. Şimdi bilgisayar dediğimiz konsol gibi de olabilir. Board game olmaması gerekiyor kısaca. Risk kutu oyunu haliyle olmaz tabii ki. Ama bilgisayar oyunu olarak direkt aynı mekaniklerle de oluyor. Kutu oyunların meselesine de geleceğiz. Orası bambaşka bir evren. İkinci başlığı da tahmin etmişsinizdir örnekler zaten. Bir ekranda gösterilecek görsel elementlerin olması. Sonuçta Amerikalılar buna video game diyor. Bir video elementinin olması önemli demek ki. Evet, yazılı oyunlar da var. İtirazlarınızı duyuyorum şu an. Telefonların mikrofonlarından dinliyorum size. Biriniz de laptopun kamerasına kağıt koymamış bu arada. Abi lütfen koyar mısın? Senin iyiliğin için değil bu olay, bizim iyiliğimiz için. Erkek memesi görmek istemiyoruz biz. Bari bir adlet falan giy. Neyse ne diyordum? Memelerden bahsediyordum. Ha yazılı oyunlar. Onlar sayılır. Sonuçta ekran yine devrede. Yani benim açığımı yakaladığınızı sanmayın o mumelerinizde. Ne olur giy ya şunu. O zaman ilk fremizi bu noktada verdik. Daha önce bahsettiğim 52'de yapılmış XOX oyunu görseli ekrandan değil panelden veriliyor. Bu da video sinyali değil. O zaman XOX'i de uğurluyoruz aramızdan. Boomer'ların gözü yaşlı. Bu noktada bilgisayar oyunlarından bu eski Tiger'ın ürettiği el konsollarını da çıkartabiliriz. Belki hatırlarsınız onları böyle oyuncakçılarda falan satılıyordu. Sadece tek bir oyun vardı içinde. Bir tek onu gösteriyordu ekranı. Hatta ekranda sabit resimlerden oluşuyordu bir nevi. Bu arada çok kötü anlattım ama anlayan anladı. Boomerlar mutlu şu an. Çünkü onlar bizim boomerlarımız. Dalga geçsek de, Twitter'da gülmek için menşunlarını okusak da... Onlar bizim bir parçamız. Neyse, OL konsolları da sayılmıyor bilgisayar oyunlarından. Nedeni ne derseniz iki nedeni var. Birincisi bir Game Boy ile karşılaştırdığımızda cevap basit. Oyun görselleri bir ekrana bağlı değil. Tam tersine işlemci ekranda ne gösterileceğini söylüyor. OL konsolları ise çalışma prensibi açısından bir bilgisayardan çok dijital saatlere benziyor. Yani gösterebileceğiniz görsel setler belli ve değişkenlik göstermiyor. Bu noktada ikinci başlığımıza geçiyoruz. Bir bilgisayar oyunu eğlence amaçlayan bir interaktiflik barındırmalı. Yani bu ne demek? Şöyle açıklayayım. Sims bir yaşam simülasyonu bildiğiniz gibi. Bir de dümdüz normal yaşamımız var. İkisi de interaktif. Ama sadece birini de gamerlar duşa almaya özen gösteriyor. Neyse bu noktada herhangi bir interaktiflik var mı yok mu bilemediğimiz için 1947 yılında yapıldığı söylenen katot ışınlı olayı da eliyoruz. Bunun nedeni de oyunun ne olduğunu bilmememiz bu arada. Patent olarak görebiliyoruz ama oyunu oynayan hiç kimse yok. Bu da bir prototipinin bile olmadığını gösteriyor. O zaman bilgisayar oyunu fikri var demek bu da. Fikirler de yeterince eğlenceli olmuyor zaten. Şimdi bu bölümün başında bahsettiğimiz Christopher Stahy'e ve dama oyununa dönelim. Neden bu oyun ve daha önemlisi neden ilk oyun? Christopher 1951'de ilk defa ellerini bir bilgisayara sürüyor. Bilgisayarın adı da Pilot Ace. Aslında lineer cebir işlemleri için yapılmış bir makine. Ben de cebirini bilmiyorum bu arada. Ama matematiksel gibi geliyor kulağa. Bir de adam zaten aslında matematikçi, onu biliyorum. O zaman teknik olarak cebirini biliyorum diyebiliriz. Neyse, bu Pilot Ace projesinin başındaki Donald Davis adında biri, bilgisayarların teorik olarak belirli durumlara göre yapacağı işlemleri değiştirip doğru hesaplamaları yapabileceğini yazan bir makale yayınlıyor 1950'de. Yani daha anlaşılır anlatmak gerekirse AI'ın temellerini atıyor. Strayhey de bu makaleden yola çıkarak bilgisayara dama öğretmeye çalışmaya başlıyor. Makalede satranç örnek olarak veriliyor bu arada ama Strayhey daha kolay olan damayı seçiyor, daha ulaşılabilir bir hedef olduğu için. Akıllı adam çünkü. Şimdi o dönemde tabi ki gitaplar, visual stüdyolar ve unitiler yok. Adam bilgisayara gireceği kodları kağıtlara elle yazıyor. Sonra bunları bilgisayara okutabilmek için bilgisayarın okuyabileceği kartlara aktarıyor. Kodlarında hata var mı? Varsa nerede var falan. Bunlara bakmak için adamın elle hesaplamaları yapması gerekiyor. Bu arada evet, dama satranca göre çok daha kolay bir oyun tabii ki. Ama damada da yapılabilecek 10 üzeri 31 adet ihtimal var. Yani siz düşünün adamın nasıl bir işin altına girdiğini. Duydu mu Narutocu? Sana diyorum. Alo? Bırak artık oyunlardaki karakterlerin ilişkilerini düzeltmeye çalışmayı da biraz kendi hayatına bak artık. Stray Dama oyununun prototipini 1951 yılının Mayıs ayında tamamlıyor ve Haziran ayında da ilk çalıştırma denemesini yapıyor. Sonuç? Çalışmıyor. Bir sürü programlama hatası veriyor. Süreyi kodu düzeltiyor, tekrar deneyecek. Bir bakıyor, bilgisayarın hardware'i değişmiş. O dönemde tabi Windows falan olmadığı için adamların bütün kodu tekrar elden geçirmesi gerekecek. O bütün kodu düzeltene kadar tekrar hardware'in değişip değişmeyeceği de belli değil. Vazgeçiyor adam. Ama tabi Pilot Ace'den başka makina yok mu derseniz, var. Srei diyor ki, da lan şu Manchester Üniversitesi'ndeki aletle deneyim şu oyunu. Görüyor musun sevgili dinleyicinin ne gevşek bir adammış bu Srei'yi. Lanlılunlu falan konuşuyor. Gören de matematikçe hani, beyefendi bir adamdır der. Alakası yok. Mahalle abisi gibi adam. Neyse. 1 Mayıs 1951'de Strayhey Manchester Üniversitesi'ndeki bilgisayarlardan sorumlu kişiye yani Alan Turing'e bir mektup yolluyor. Diyor ki, kral kulun olayım şu aleti kurcalayayım ya. Alan Turing diyor ki, gel lan tamam. Bunlar hep aralarında böyle konuşuyor bu arada. Bilmiyorsanız, haberiniz olsun. Neyse. Turing hemen bir kullanım kılavuzu yolluyor Strayhey'e. Çünkü o dönem bilgisayarlar başka başka şeyler, her biri farklı kullanılıyor. Strayhey hem bu kitapçıya bakıyor hem de Manchester Üniversitesi'ne gidip gidip bilgisayarı kurcalıyor. Wheel sürüyor bu süreç. Bu bir yılda Manchester Üniversitesi'ndeki bir bilgisayar için o güne kadar yazılmış en uzun kodu yazıp çalıştırıyor Strayhey'i tek günde falan. Tabi artık aşırı havası var, herkes Strayhey kraldır falan diyor üniversitede. Adam bilgisayardan müzik falan çaldırıyor, şiiri yazdırıyor bu bir yılda. Yok yok öyle bir şey değil, onu boşverin şimdi. Şov üstüne şov yapıyor yani. 1952 yazında da bilgisayara damayı oynattırıyor adam. Böylelikle de gerçek anlamda ilk bilgisayar oyununu yaratmış oluyor. Ben tabi dramatik olsun diye konuşmaları biraz değiştirdim, fark etmişsinizdir belki. Bunu daha İngiliz beyefendisi olanını düşünün, daha aksanlı olanını falan. Ama ana fikir bu. Bu arada ortaya çıkan çok daha komik bir olay var. Bilgisayar oyunlarını İngilizler bulmuş oluyor bu araştırmadan çıkan. Dünyaya fasulye, dandik kahvaltıları ve global köle tacirliği dışında bir katkıları daha olmuş oluyor yani. Diyeceksiniz ki bu aralıklarda da kesin vardır o zaman oyunlar. Olabilir de hakikaten. Ama buradaki sorun insanlar üzerine konuşmadıkça bu oyunların bilemiyoruz. Sonuç olarak kayıp oyunlar olabilir. Ya da biz bunları konuştuktan sonra başka oyunlar da çıkabilir. Belki biliyorsunuzdur Atari bir keresinde tutacağına çok emin olduğu bir oyundan milyonlarca bastırıp sonra bunları atacak yer bulamayınca gömmek zorunda kalmıştı. Gerçi bu başka bir bölümün konusu. Evrim ağacına da selam çaktığımıza göre gerçekten bu podcast'ın sonuna geldik. Oyunların karanlık tarihi bu şekilde bitiyor bu arada. Bir sonraki bölümde arcade'in cıvıl cıvıl dünyasına geçiş yapabiliriz. Bak bak oyunlardan bahsedince aklıma ne geldi? FIFA! Monitor! Jeton! LOL! Başka da bir şey gelmedi galiba. Tamam o zaman şey yapalım, ben biraz daha düşüneyim. Bir dahaki bölümde görüşürüz. Siz de düşünün. Olmadı orada şey yaparız, karşılaştırırız.

Oyunlar falanlar bir şeyler yani Doom,Maus,Dark Souls,Anakart,Sims Mims yani anladınız işte genel olarak oyunlar. Yer Altından Boblar

İlk bilgisayar oyunu hangisi? Hiç düşündünüz mü bu konuyu? Artık o kadar hayatımızın içindeki oyunlar açıkçası ben hiç düşünmemiştim. İlk başta insan Pong diye düşünüyor tabii. Sonuçta herkesin bildiği oyunlardan biri. Oyun dünyasına uzaksanız Tetris falan da diyebilirsiniz de. Ama Tetris Pong'a göre çok çok daha yeni bir oyun aslında. Peki ne bu sorunun cevabı? İlk bilgisayar oyunu hangisi? Tahmin ettiğiniz tarih aralığı 80'ler veya 70'ler kesin. Ama ilginç bir şekilde doğru cevap 50'ler. Hatta tam olarak 1952'nin yazı.

Christopher Strahy 1952 yılının yazında ilk defa bir bilgisayarda dama oynuyor ve ilginç bir şekilde oyunların tarihi başlıyor. Kendisinin bu arada çok daha büyük başarıları var dama oyunda nazaran ama şimdilik biz damayı konuşacağız. Bizi ilgilendiren kısmı o çünkü. Peki biz niye Pong diyebiliyoruz? İşin ilginç yanı Pong Atari'nin ilk oyunu bile değil. Adamların 1971'de Computer Space diye başka bir oyun daha var. İşte reklamcılığın keyifli yanları. Ama bu başka bir podcast'ın konusu. İşin komik tarafı Computer Space orijinal bir oyun bile değil.

Şimdi bilgisayar oyunlarının karanlık zamanlarını konuşalım. Sonuçta 1952 ile Pong'un çıktığı tarih olan 1972 arasında tam 20 sene var. Niye daha önceki oyunları bilmiyoruz? Cevap aslında çok basit. O dönemin oyunları ya hiç satılmadı ya da çok az satıldı. Çünkü aslında amaçları başkaydı. Örneğin Space War. 1962'de MIT'de üretilen bir oyun bu. Ama günümüzdeki oyunlar gibi satış için üretilen bir oyun değil. Zaten satabilecekleri kimse de yok.

Dönemin dev bilgisayarlarından Program Data Processor 1 ya da PDP-1 için üretilen bir oyun bu. Ki 60'larda PDP-1 sahibi olmak için de 120 bin doları gözden çıkarmak gerekiyordu. Hmm...

Oyunlar bu yüzden satılmamış olabilir. Hatta bir aralar Space War'a da ilk oyun deniliyordu. Tabii o dönemde internet olmadığı için başka bir oyunun varlığı da bilinmiyordu. 1958'in Tennis for Two adlı oyunu mesela. Bu aşırı ilginç bir oyun bu arada. Yapan kişi William Higginbotham adında bir nükleer fizikçi. Alışık olmadığımız bir yapımcı. Çünkü üründe alışık olmadığımız bir ürün. Oyunun amacı şahane bir tenis deneyimi sunmak değil aslında. Bilgisayarların nükleer bombalarının rotasını doğru ölçebildiğini göstermek.

Peki, hazır araştırıyoruz. Neden dünyanın en yanlış bilgilerinin değerlendiği yere bakmıyoruz? Hadi gelin Wikipedia'ya bir göz atalım. 947 bir oyunla mı bahsediliyor? Ne bu? Yok.

Ha, cathode ray tube amusement device. Cathode ışını bu arada çoğumuzun bildiği şeyler. Hani bu eskilerin dev televizyonları var ya, hani zamanında hepimizin kafasında bir şekilde düşenler. İşte onlar cathode ışın tüplerinin kullanıldığı prensiple üretilmiş televizyonlar. O zaman bu oyun ne? Çok üstünkörü bir şekilde bahsetmek gerekirse televizyonla aynı prensiple bir oyun diyebilirim. Net konuşamıyorum farkındaysanız çünkü oyunla ilgili elimizde sadece bir patent belgesi var. Bir de Wikipedia'ya güven olmaz. Belki birileri oynamıştır bunu, belki oynamamıştır. Ama bununla ilgili başka bir hikayemiz var. Çünkü bu alet bir dava yaratmış. Ralph Baer adında bir adamın Magnavox adında bir patentiyle çakışıyor bu patent. Ralph da davayı açıyor.

Bu arada Magnavox gerçekten bir nevi Atari'nin atası ve gerçekten oyunlarla ilgili kayıtları var. Yani var böyle bir alet ve çalışmış da zamanında. Ama Magnavox asıl parayı patent davalarından kazanmış diyebiliriz. O yüzden 1966 tarihinde bu konsol çok da ilgimizi çekmiyor. Kendisi ilk konsolu üretmiş bu arada hakikaten. 1952'de Ed Sack diye dev bir bilgisayar hatta bir odayı kaplayan bir bilgisayarda XOX oynanmış.

Çok bir olay değil gibi düşünebilirsiniz ama 3 ekranı olan bir bilgisayardan bahsediyoruz burada. Bu 3 ekranda bildiğimiz ekranlara benzemiyor ayrıca. Bir ışıklı paneli düşünün. Heh işte onlar ekran oluyor. O ekranda da normalde işlemler için ne kadar hafıza kaldığı falan yazıyor. O ekranı kullanarak görsel bir SOS ekranı yaratılıyor.

Yani kısaca ilk görüntülü oyun diyebiliriz. Demiştim, o zamana göre çok büyük şeyler bunlar. Şimdi farkındaysanız geri gittikçe bir problem oluşuyor. 1972'de Pong'la başladığımız bu hikayede şu an 1947'lere kadar indik. Bu işte bir saçmalık var yani. O yüzden gelin şu konuyu bir netleştirelim. Bir bilgisayar oyununu oyun yapan şey nedir? Aslında gözüktüğünden çok daha zor bir soru bu. Çünkü bugünkü oyunlara bakacak olursanız bile kafa karıştırıcı şeyler var. Mesela Stand-Up Able. Bu, bir adamın adı Stand-Up'ın hikayesi.

Oyun mu? Evet. Ama tam olarak neden oyun? Doom'a baktığımızda cevap basit çünkü. Yaratıkları öldür, puan topla, gayet anlaşılabilir bir mantık. Ama bir visual novel oyun mu mesela? Bu zor bir soru. Yani en azından benim için. Anime severlerdenseniz sizin için cevap basit. Psikolojik destek almanız gerekiyor. Her sorunun Naruto'yu izleyerek çözemezsiniz. Şaka bir yana bir bilgisayar oyununu belirlemek için birkaç başlık var. Öncelikle kolay olandan başlayalım. Doğal olarak bir bilgisayar gerekiyor. Şimdi bilgisayar dediğimiz konsol gibi de olabilir.

Board game olmaması gerekiyor kısaca. Risk kutu oyunu haliyle olmaz tabii ki. Ama bilgisayar oyunu olarak direkt aynı mekaniklerle de oluyor. Kutu oyunların meselesine de geleceğiz. Orası bambaşka bir evren. İkinci başlığı da tahmin etmişsinizdir örnekler zaten. Bir ekranda gösterilecek görsel elementlerin olması. Sonuçta Amerikalılar buna video game diyor. Bir video elementinin olması önemli demek ki. Evet, yazılı oyunlar da var. İtirazlarınızı duyuyorum şu an.

Telefonların mikrofonlarından dinliyorum size. Biriniz de laptopun kamerasına kağıt koymamış bu arada. Abi lütfen koyar mısın? Senin iyiliğin için değil bu olay, bizim iyiliğimiz için. Erkek memesi görmek istemiyoruz biz. Bari bir adlet falan giy. Neyse ne diyordum? Memelerden bahsediyordum. Ha yazılı oyunlar. Onlar sayılır. Sonuçta ekran yine devrede.

Yani benim açığımı yakaladığınızı sanmayın o mumelerinizde. Ne olur giy ya şunu. O zaman ilk fremizi bu noktada verdik. Daha önce bahsettiğim 52'de yapılmış XOX oyunu görseli ekrandan değil panelden veriliyor. Bu da video sinyali değil. O zaman XOX'i de uğurluyoruz aramızdan. Boomer'ların gözü yaşlı. Bu noktada bilgisayar oyunlarından bu eski Tiger'ın ürettiği el konsollarını da çıkartabiliriz. Belki hatırlarsınız onları böyle oyuncakçılarda falan satılıyordu. Sadece tek bir oyun vardı içinde. Bir tek onu gösteriyordu ekranı. Hatta ekranda sabit resimlerden oluşuyordu bir nevi. Bu arada çok kötü anlattım ama anlayan anladı. Boomerlar mutlu şu an. Çünkü onlar bizim boomerlarımız. Dalga geçsek de, Twitter'da gülmek için menşunlarını okusak da... Onlar bizim bir parçamız. Neyse, OL konsolları da sayılmıyor bilgisayar oyunlarından. Nedeni ne derseniz iki nedeni var. Birincisi bir Game Boy ile karşılaştırdığımızda cevap basit. Oyun görselleri bir ekrana bağlı değil. Tam tersine işlemci ekranda ne gösterileceğini söylüyor. OL konsolları ise çalışma prensibi açısından bir bilgisayardan çok dijital saatlere benziyor. Yani gösterebileceğiniz görsel setler belli ve değişkenlik göstermiyor. Bu noktada ikinci başlığımıza geçiyoruz. Bir bilgisayar oyunu eğlence amaçlayan bir interaktiflik barındırmalı. Yani bu ne demek? Şöyle açıklayayım. Sims bir yaşam simülasyonu bildiğiniz gibi. Bir de dümdüz normal yaşamımız var. İkisi de interaktif. Ama sadece birini de gamerlar duşa almaya özen gösteriyor.

Neyse bu noktada herhangi bir interaktiflik var mı yok mu bilemediğimiz için 1947 yılında yapıldığı söylenen katot ışınlı olayı da eliyoruz. Bunun nedeni de oyunun ne olduğunu bilmememiz bu arada. Patent olarak görebiliyoruz ama oyunu oynayan hiç kimse yok. Bu da bir prototipinin bile olmadığını gösteriyor. O zaman bilgisayar oyunu fikri var demek bu da. Fikirler de yeterince eğlenceli olmuyor zaten. Şimdi bu bölümün başında bahsettiğimiz Christopher Stahy'e ve dama oyununa dönelim. Neden bu oyun ve daha önemlisi neden ilk oyun?

Christopher 1951'de ilk defa ellerini bir bilgisayara sürüyor. Bilgisayarın adı da Pilot Ace. Aslında lineer cebir işlemleri için yapılmış bir makine. Ben de cebirini bilmiyorum bu arada. Ama matematiksel gibi geliyor kulağa. Bir de adam zaten aslında matematikçi, onu biliyorum. O zaman teknik olarak cebirini biliyorum diyebiliriz.

Neyse, bu Pilot Ace projesinin başındaki Donald Davis adında biri, bilgisayarların teorik olarak belirli durumlara göre yapacağı işlemleri değiştirip doğru hesaplamaları yapabileceğini yazan bir makale yayınlıyor 1950'de. Yani daha anlaşılır anlatmak gerekirse AI'ın temellerini atıyor. Strayhey de bu makaleden yola çıkarak bilgisayara dama öğretmeye çalışmaya başlıyor. Makalede satranç örnek olarak veriliyor bu arada ama Strayhey daha kolay olan damayı seçiyor, daha ulaşılabilir bir hedef olduğu için. Akıllı adam çünkü.

Şimdi o dönemde tabi ki gitaplar, visual stüdyolar ve unitiler yok. Adam bilgisayara gireceği kodları kağıtlara elle yazıyor. Sonra bunları bilgisayara okutabilmek için bilgisayarın okuyabileceği kartlara aktarıyor. Kodlarında hata var mı? Varsa nerede var falan. Bunlara bakmak için adamın elle hesaplamaları yapması gerekiyor.

Bu arada evet, dama satranca göre çok daha kolay bir oyun tabii ki. Ama damada da yapılabilecek 10 üzeri 31 adet ihtimal var. Yani siz düşünün adamın nasıl bir işin altına girdiğini. Duydu mu Narutocu? Sana diyorum. Alo? Bırak artık oyunlardaki karakterlerin ilişkilerini düzeltmeye çalışmayı da biraz kendi hayatına bak artık. Stray Dama oyununun prototipini 1951 yılının Mayıs ayında tamamlıyor ve Haziran ayında da ilk çalıştırma denemesini yapıyor. Sonuç? Çalışmıyor.

Bir sürü programlama hatası veriyor. Süreyi kodu düzeltiyor, tekrar deneyecek. Bir bakıyor, bilgisayarın hardware'i değişmiş. O dönemde tabi Windows falan olmadığı için adamların bütün kodu tekrar elden geçirmesi gerekecek. O bütün kodu düzeltene kadar tekrar hardware'in değişip değişmeyeceği de belli değil. Vazgeçiyor adam.

Ama tabi Pilot Ace'den başka makina yok mu derseniz, var. Srei diyor ki, da lan şu Manchester Üniversitesi'ndeki aletle deneyim şu oyunu. Görüyor musun sevgili dinleyicinin ne gevşek bir adammış bu Srei'yi. Lanlılunlu falan konuşuyor. Gören de matematikçe hani, beyefendi bir adamdır der. Alakası yok. Mahalle abisi gibi adam. Neyse.

1 Mayıs 1951'de Strayhey Manchester Üniversitesi'ndeki bilgisayarlardan sorumlu kişiye yani Alan Turing'e bir mektup yolluyor. Diyor ki, kral kulun olayım şu aleti kurcalayayım ya. Alan Turing diyor ki, gel lan tamam. Bunlar hep aralarında böyle konuşuyor bu arada. Bilmiyorsanız, haberiniz olsun. Neyse. Turing hemen bir kullanım kılavuzu yolluyor Strayhey'e. Çünkü o dönem bilgisayarlar başka başka şeyler, her biri farklı kullanılıyor. Strayhey hem bu kitapçıya bakıyor hem de Manchester Üniversitesi'ne gidip gidip bilgisayarı kurcalıyor. Wheel sürüyor bu süreç.

Bu bir yılda Manchester Üniversitesi'ndeki bir bilgisayar için o güne kadar yazılmış en uzun kodu yazıp çalıştırıyor Strayhey'i tek günde falan. Tabi artık aşırı havası var, herkes Strayhey kraldır falan diyor üniversitede. Adam bilgisayardan müzik falan çaldırıyor, şiiri yazdırıyor bu bir yılda. Yok yok öyle bir şey değil, onu boşverin şimdi.

Şov üstüne şov yapıyor yani. 1952 yazında da bilgisayara damayı oynattırıyor adam. Böylelikle de gerçek anlamda ilk bilgisayar oyununu yaratmış oluyor. Ben tabi dramatik olsun diye konuşmaları biraz değiştirdim, fark etmişsinizdir belki. Bunu daha İngiliz beyefendisi olanını düşünün, daha aksanlı olanını falan. Ama ana fikir bu. Bu arada ortaya çıkan çok daha komik bir olay var. Bilgisayar oyunlarını İngilizler bulmuş oluyor bu araştırmadan çıkan. Dünyaya fasulye, dandik kahvaltıları ve global köle tacirliği dışında bir katkıları daha olmuş oluyor yani. Diyeceksiniz ki bu aralıklarda da kesin vardır o zaman oyunlar. Olabilir de hakikaten. Ama buradaki sorun insanlar üzerine konuşmadıkça bu oyunların bilemiyoruz. Sonuç olarak kayıp oyunlar olabilir. Ya da biz bunları konuştuktan sonra başka oyunlar da çıkabilir. Belki biliyorsunuzdur Atari bir keresinde tutacağına çok emin olduğu bir oyundan milyonlarca bastırıp sonra bunları atacak yer bulamayınca gömmek zorunda kalmıştı. Gerçi bu başka bir bölümün konusu. Evrim ağacına da selam çaktığımıza göre gerçekten bu podcast'ın sonuna geldik. Oyunların karanlık tarihi bu şekilde bitiyor bu arada. Bir sonraki bölümde arcade'in cıvıl cıvıl dünyasına geçiş yapabiliriz.

bak oyunlardan bahsedince aklıma ne geldi? FIFA! Monitor! Jeton! LOL! Başka da bir şey gelmedi galiba. Tamam o zaman şey yapalım, ben biraz daha düşüneyim. Bir dahaki bölümde görüşürüz. Siz de düşünün. Olmadı orada şey yaparız, karşılaştırırız.

Bu aralar sürekli VR hakkında konuşmak istiyorum. "O kadar güzel bir şey ki anlatamam" falan diyordum, sonra "madem podcast şovum var, hem de oyunlarla ilgili bir şov, orada anlatabilirim VR'ı" diye düşündüm. Yeraltından Botlar'ın bu bölümünde; "Gelecek, gözlük formunda mı gelecek?" sorusuna yanıt arıyoruz.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu aralar sürekli VR hakkında konuşmak istiyorum. "O kadar güzel bir şey ki anlatamam" falan diyordum, sonra "madem podcast şovum var, hem de oyunlarla ilgili bir şov, orada anlatabilirim VR'ı" diye düşündüm. Yeraltından Botlar'ın bu bölümünde; "Gelecek, gözlük formunda mı gelecek?" sorusuna yanıt arıyoruz.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

VR the Future mı? |Lvl. 12|

Aşırı sürpriz konuğumuz Boğaç Soydemir ile bizi büyüten oyunları konuşuyoruz. Hep bilikte çocukluğumuza dönüyoruz ve o yıllarda oynadığımız oyunları, bizi biz yapan detayları anlatıyoruz. Bizi Büyüten Oyunlar serimizin ilk bölümü sizlerle.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Aşırı sürpriz konuğumuz Boğaç Soydemir ile bizi büyüten oyunları konuşuyoruz. Hep bilikte çocukluğumuza dönüyoruz ve o yıllarda oynadığımız oyunları, bizi biz yapan detayları anlatıyoruz. Bizi Büyüten Oyunlar serimizin ilk bölümü sizlerle.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bizi Büyüten Oyunlar | Level Boss: Boğaç Soydemir |Lvl. 11|

Bu bölümde, oyunlar tarihinde füze sistemlerini hacklemekten tutun da, korsan oyun ticaretine kadar yasadışı birçok eylem ile adı anılan Playstation 2 hakkında konuşuyoruz. Tarihin hala en çok satan konsolu olma rekorunu elinde bulunduran bu efsane, 2000'lerin ortasında neredeyse her evde vardı. Hatta bazen sadece bir DVD Player olarak...











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu bölümde, oyunlar tarihinde füze sistemlerini hacklemekten tutun da, korsan oyun ticaretine kadar yasadışı birçok eylem ile adı anılan Playstation 2 hakkında konuşuyoruz. Tarihin hala en çok satan konsolu olma rekorunu elinde bulunduran bu efsane, 2000'lerin ortasında neredeyse her evde vardı. Hatta bazen sadece bir DVD Player olarak...

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bir Rekor Canavarı: Playstation 2 |Lvl.10|

Windows 1, 2, 3.1 ve 95'i hatırlıyor musunuz? Bu bölümde, bir zamanlar masaüstü bilgisayarın kralı olan Windows'un yükselişine ve evrimine tanık oluyoruz. Bir yandan da, benim bu bölüm hakkında araştırma yaparken hakkında gereğinden fazla şey öğrendiğim pencereler hakkında konuşuyoruz. Başlık kötü bir şaka değil yani. Eğer 56k modemin ikonik bağlantı sesi, Rolling Stones veya vasistastan herhangi birini seviyorsanız, hele üçünü birden seviyorsanız, bu bölümü kaçırmayın.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Windows 1, 2, 3.1 ve 95'i hatırlıyor musunuz? Bu bölümde, bir zamanlar masaüstü bilgisayarın kralı olan Windows'un yükselişine ve evrimine tanık oluyoruz. Bir yandan da, benim bu bölüm hakkında araştırma yaparken hakkında gereğinden fazla şey öğrendiğim pencereler hakkında konuşuyoruz. Başlık kötü bir şaka değil yani. Eğer 56k modemin ikonik bağlantı sesi, Rolling Stones veya vasistastan herhangi birini seviyorsanız, hele üçünü birden seviyorsanız, bu bölümü kaçırmayın.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Windows & Pimapen |Lvl.9|

Bu bölümde, babamın bilgisayarımın çalıştırmadığı oyun problemini nasıl kahramanca çözdüğünü ve ilk 3D ekran kartlarını anlatıyorum. E adam baba sonuçta.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast, Garanti BBVA reklamı içermektedir. Bonus Platinum'un avantajlarını ⁠⁠keşfet⁠⁠!

Bu bölümde, babamın bilgisayarımın çalıştırmadığı oyun problemini nasıl kahramanca çözdüğünü ve ilk 3D ekran kartlarını anlatıyorum. E adam baba sonuçta.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Ekran Kartları |Lvl.8|

Yıl 1995, Nintendo hala Nintendo 64'ü geliştiriyor. Yapılması gereken çok şey var ve Nintendo 64, bir sene daha çıkmayacak. Bir dakika, yani bu 1995 yılı boş geçecek anlamına mı geliyor? Tabii ki hayır! Neyse ki tarihin en başarılı konsollarından birini geliştirmiş olan Gunpei Yokoi var. Arkanıza yaslanın ve işi Gunpei'ye bırakın. O, sizin adınıza tarihe geçecek bir şeyler ayarlar mutlaka.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Aşırı Kötü Konsol: Nintendo Virtual Boy |Lvl.7|

Günümüzdeki haline gelene kadar bilgisayar oyunları öyle evrelerden geçti ki sevgili dinleyici. Aşırı gerçekçi oyun diye satılan oyunları bir görseniz yani... Neyse yorum yok. O dönemde herkesin aklını kaçırdığı şeylerdi bunlar. Oyun dünyasının tarihini anlattığımız mini serimizde, adım adım günümüze yaklaşıyoruz. Artık "oyun bilgisayarı" diye bir şey var.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bilgisayar Oyunları & Oyun Bilgisayarları |Lvl.6|

Bu bölümde, günümüzde dünyadaki neredeyse her şeyi yöneten, gelecekte de dünyayı ele geçirip, insanlığı köleleştirip köleleştirmeyeceklerinden bir türlü emin olamadığımız, en yakın dostlarımız olan bilgisayarlar hakkında konuşuyoruz. Şu anda oyunlar, yapay zeka, kripto, metaverse, e-spor gibi şeyleri konuşabiliyorsak, bunların hepsi bu bölümde anlatılanlar sayesinde. Hadi gelin, bilgisayar oyunlarının dünyasına açılan kapıyı birlikte aralayalım.
Canım bilgisayarım, seni çok çok seviyorum ben. Gelecekte bunu hep hatırla olur mu?

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bu bölümde, günümüzde dünyadaki neredeyse her şeyi yöneten, gelecekte de dünyayı ele geçirip, insanlığı köleleştirip köleleştirmeyeceklerinden bir türlü emin olamadığımız, en yakın dostlarımız olan bilgisayarlar hakkında konuşuyoruz. Şu anda oyunlar, yapay zeka, kripto, metaverse, e-spor gibi şeyleri konuşabiliyorsak, bunların hepsi bu bölümde anlatılanlar sayesinde. Hadi gelin, bilgisayar oyunlarının dünyasına açılan kapıyı birlikte aralayalım.
Canım bilgisayarım, seni çok çok seviyorum ben. Gelecekte bunu hep hatırla olur mu?

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Personel Kompüter |Lvl.5|

1991 年... ソニーは、わずか 2 ブロック先にある隣人の任天堂のドアをノックしました。 言う; 「一緒にプロジェクトに乗り出しましょう。フィリップスという会社があり、私たちも彼らと呼んでいます。このトリオは非常に強力です。」 プロジェクトの名前は「The Play Station」です。はい、Playstation ですが、スペースがあります。 「とても良いアイデアです。やりましょう」と任天堂は言います。 しかし、翌日、彼はフィリップスを自分の側に引き寄せ、ソニーを排除しようとします。 でも心配はいりません。ソニーの久夛木健氏は自作のサウンドチップを持っています...
1991 yılı... Sony, hemen iki sokak ötedeki komşusu Nintendo'nun kapısını çalıyor. Diyor ki; "Gelin birlikte bir projeye girişelim. Philips diye bir şirket var, onları da çağırırız. Bu üçlü çok güçlü." Projenin adı da "The Play Station" evet o Playstation ama boşluklu. Nintendo, "Çok iyi fikir, hadi yapalım" diyor. Ancak, hemen ertesi gün Philips'i kendi tarafına çekip Sony'i saf dışı etmeye çalışıyor. Ama telaşa mahal yok, Sony'de çalışan Ken Kutaragi'nin elinde kendi yaptığı bir ses çipi var...


------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

1991 年... ソニーは、わずか 2 ブロック先にある隣人の任天堂のドアをノックしました。 言う; 「一緒にプロジェクトに乗り出しましょう。フィリップスという会社があり、私たちも彼らと呼んでいます。このトリオは非常に強力です。」 プロジェクトの名前は「The Play Station」です。はい、Playstation ですが、スペースがあります。 「とても良いアイデアです。やりましょう」と任天堂は言います。 しかし、翌日、彼はフィリップスを自分の側に引き寄せ、ソニーを排除しようとします。 でも心配はいりません。ソニーの久夛木健氏は自作のサウンドチップを持っています...
1991 yılı... Sony, hemen iki sokak ötedeki komşusu Nintendo'nun kapısını çalıyor. Diyor ki; "Gelin birlikte bir projeye girişelim. Philips diye bir şirket var, onları da çağırırız. Bu üçlü çok güçlü." Projenin adı da "The Play Station" evet o Playstation ama boşluklu. Nintendo, "Çok iyi fikir, hadi yapalım" diyor. Ancak, hemen ertesi gün Philips'i kendi tarafına çekip Sony'i saf dışı etmeye çalışıyor. Ama telaşa mahal yok, Sony'de çalışan Ken Kutaragi'nin elinde kendi yaptığı bir ses çipi var...


------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Sony vs. Nintendo |Lvl.4|

Şu efsaneyi daha önce duydunuz mu? Atari, E.T. oyunu çok kötü olup satmayınca kalan bütün E.T. oyunlarını piyasadan toplattı ve New Mexico’da bir yere gömdü. Bu nedenle de 1983’te oyun sektörü çöktü. Düşünsenize, o kadar kötü bir oyun ki bütün oyun sektörünü çökertiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Söylersem spoiler olur, siz en iyisi bölümü dinleyin.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Şu efsaneyi daha önce duydunuz mu? Atari, E.T. oyunu çok kötü olup satmayınca kalan bütün E.T. oyunlarını piyasadan toplattı ve New Mexico’da bir yere gömdü. Bu nedenle de 1983’te oyun sektörü çöktü. Düşünsenize, o kadar kötü bir oyun ki bütün oyun sektörünü çökertiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Söylersem spoiler olur, siz en iyisi bölümü dinleyin.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Oyun Sektörünün Çöküşü |Lvl.3|

"Arcade" yani Türkçe haliyle "Atari Salonları" 70'lerin sonlarına doğru tüm dünyayı saran oyun çılgınlığının merkezi haline geliyor. Ceplerini bozuk paralarla dolduran herkes, akın akın bu ter ve gözyaşı ile sırılsıklam olmuş makinaların başına üşüşüyor. Mimari, dar pantolon, Pac-Man ve Turgut Özal'ı bir araya getirmiş olan şey ne olabilir diye kendinize soruyorsanız, bu bölümü dinlemek size yardımcı olacaktır.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

"Arcade" yani Türkçe haliyle "Atari Salonları" 70'lerin sonlarına doğru tüm dünyayı saran oyun çılgınlığının merkezi haline geliyor. Ceplerini bozuk paralarla dolduran herkes, akın akın bu ter ve gözyaşı ile sırılsıklam olmuş makinaların başına üşüşüyor. Mimari, dar pantolon, Pac-Man ve Turgut Özal'ı bir araya getirmiş olan şey ne olabilir diye kendinize soruyorsanız, bu bölümü dinlemek size yardımcı olacaktır.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir.
Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok.
ON Mobil'i İndir!
 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir.
Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!

Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Arcade: Oyunlar Dünyayı Ele Geçiriyor |Lvl.2|

Oyunlar falanlar bir şeyler… Doom, Mouse, Dark Souls, Anakart, Sims Mims. Anladınız işte. Genel olarak oyunlar.

Yeraltından Botlar’da genel olarak konuşurken milyarlarca dolarlık bir sektör olan oyun sektörü hakkında birçok hikayeyi anlatacağız. Hep birlikte oyun dünyasına kule altı dalacağız. GL HF!

Yeraltından Botlar

Merhaba sevgili dinleyici, ben Buğra Oflaz. Podbee Media ile birlikte hazırladığımız Yeraltından Botlar’da oyunların sihirli dünyasına birlikte adım atacağız. Burada oyunlar hakkında kimsenin bilmediği, belki 36 kişinin bildiği, belki de bilmeyen hiç kimsenin olmadığı hikayeleri anlatacağız. İşin özü oyun oynamak ve biz de oyunlar üzerine bir sürü şey konuşacağız.
Yeraltından Botlar çok yakında yayında!
Podcast Cover Art: Onur Sipahi
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Yeraltından Botlar

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!