Bilgisel'in yeni bölümünde, Türkiye Cumhuriyeti'nin seçimlere katılan ilk muhalefet partisi olan Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın hikayesini inceleyeceğiz. Hazırsanız, başlayalım.

Bu bölümün hazırlanmasında üç farklı eserden faydalanılmıştır: 
1) Yol Ayrımı - Kemal Tahir
2) Büyük Günlerin Adamı: Fethi Okyar'ın Hayatından Kareler - Ali Fethi Okyar, Kansu Şarman
3- Serbest Cumhuriyet Fırkası Hatıraları - Ali Fethi Okyar


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

30: Türkiye'nin İlk Sandık Sınavı: Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın Hikayesi

Merhaba ben Ali Yağız Baltacı. Bilgisayarda bu hafta Türkiye tarihinin ilk demokrasi denemesi olan Serbest Cumhuriyet Fırkasının hikayesine odaklanacağız. Hazırsanız başlayalım. Demokrasi tarihimiz enivai çeşit travmalarla, kan bulaşmış seçimlerle, dar ağaçlarıyla doludur. Ancak Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın ki kadar hüzünlü bir hikayenin değil Türkiye'de, dünyada bile eşi benzeri azdır. 600 küsur yıllık bir imparatorluğu tasfiye edip Anadolu'nun ortasında yeni bir vatan kuran Gazi Mustafa Kemal'in hayatı boyunca yaşadığı en büyük düş kırıklıklarından biridir Serbest Cumhuriyet Fırkası vakası. Devrim topraklarında yapılan inkılapların halkta karşılık bulmayışı bir kaya gibi çarpmıştır Çankaya'ya adeta. Oysa hikayenin başlangıcı o kadar masalsı, o kadar harikaydı ki sonunun hüzünlü olacağını hayal etmek dahi güçtü. Atatürk, yakın arkadaşı ve Paris Büyükelçisi Fethi Bey'den özellikle bir ricada bulundu. ''Kurduğumuz rejimde tenkit vazifesi eksiktir. Muhalefet partisi kurulmalı.'' dedi. Yalova'daki sofrasında bir yanına İsmet Paşa'yı, diğer yanına Fethi Bey'i alan Gazi'yi, ''Şimdi ben bir babayım. İkiniz de benim çocuklarımsınız.'' bir baba evlatları arasında nasıl ayrım yapmıyorsa ben de sizin aranızda ayrım yapmayacağım." dedi. Gazi bu niyetinde samimiydi. Nitekim kız kardeşi Makbule Hanım'ı ve en yakın arkadaşı Nuri Conker'i de Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kurucular arasına kattı. Serbest Cumhuriyet Fırkası'ndan istenen basitti. Devrimin tüm kazanımlarına sahip çıkması ve başta ekonomi olmak üzere diğer politik konularda muhalefet vazifesi üstlenmesiydi. Fethi Bey de buna onay verdi. Zaten onun karşı devrimci olabileceğini kimse tahmin dahi edemezdi. Böylece 12 Ağustos 1930'da kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası tüm yurtta teşkilatlanmaya başladı. Atatürk ilk haftalarda bu partiye bir bebek gibi sahip çıktı. Cebinden paralar veriyor, en yakınlarını kurucu olarak atıyordu. Gazi çok mutluydu. Demokrasiyi getirerek bir amacına daha ulaşacaktı. Bu yüzden Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın mecliste de yalnız kalmasını istemedi. 30'a yakın milletvekilini Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ettirip bu partiye kayıt ettirdi. İsmet Paşa bu duruma bozulsa da Atatürk aldırış etmedi. Her şey güzel gidiyordu. Artık Türkiye'de demokrasi vardı. Cumhuriyette, devrimlere ve Gazi Paşa'ya sadakatle bağlı iki parti seçimlerde yarışacaktı. Bu duruma tanıklık etmek Atatürk için de büyük bir zevkti. Serbest Cumhuriyet Fırkası lideri Fethi Bey, batıda eğitim almış, yeni cumhuriyeti özümsemiş bir Osmanlı münevveri yani aydınıydı. Ülkenin ikinci başbakanı olan Fethi Bey'in Atatürk'e ihanet etmesi düşünülemezdi. Yalnız Atatürk'ten bir ricası vardı. Mustafa Kemal'in CHP'de olduğu gibi SCF'nin de büyük reisi olmasını istiyordu. Aksi halde Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın Atatürk'e karşı yarışacak parti durumuna düşmesine endişe ediyordu. Ancak bu rica İsmet Paşa'nın da bastırmasıyla kabul görmedi. Atatürk de CHP ile bağını koparmak istemiyordu. Zira bu bağı Anadolu'da birleştirdiği direniş örgütlerine dayanıyordu. Fakat Fethi Bey kaygısında haksız değildi. CHP'ye karşı mücadele, Gazi'ye karşı mücadele etmek anlamına da geliyordu. Atatürk, merak etmeyin ben sizi koruyacağım, sözleriyle Fethi Bey'i teskin etti. Ancak o bile olacaklardan habersizdi. Fethi Bey bu söze itimat ederek kadrosuyla çalışmalara başladı. Partinin kurulduğu ve tüm yurtta teşkilatlandığı haberi duyulur duyulmaz, herkesi şaşırtacak derecede büyük bir ilgi akımına uğradı. Partiye gökten üye yağıyordu adeta. Ancak asıl fırtına 7 Eylül'de koptu. Fethi Bey bu tarihte İzmir'de bir miting düzenledi. Yüz bini aşkın kişinin katıldığı miting, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kaderi içinde bir dönüm noktası olacaktı. Fethi Bey'i İzmir rıhtımında karşılayan binlerce kişi ''Kurtar bizi!'' sloganları atıyordu. Parti programında yalnızca ekonomi ve iç meselelerle ilgili muhalefet vardı. O yüzden mitinge gelen kalabalığın derdi çok daha büyüktü. Eski iddihatçılardan gayrimüslimlere, saltanatçılardan hilafetçilere kadar devrimin tokadını yemiş kim varsa fethibeye koşmuştu. Öyle büyük bir ilgi vardı ki izdihamda ölenler dahi oldu. Fethi Bey'in gördüğü ilgi İzmir valisini de işgüzarlığa sürükledi. Güvenliği gerekçe göstererek mitingi iptal etmek istedi. Ancak Atatürk'ün, Fethi Bey nutkunu söyleyecektir. Talimatı sonrası miting gerçekleşti. Bir anda parti teşkilatları CHP'den yani genel devrimden memnun olmayanlar kulübüne dönüşmüştü. Çeşitli sebeplerle devrimlere kızan halk kitleleri Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kurtarıcı bellemişti. Fethi Bey İzmir'den döner dönmez Atatürk'le görüştü. Kendisine ve devrimlere bağlılığını bildirse de Gazi'nin de keyfi kaçmıştı. Yine de partinin faaliyetlerini sürdürmesini istedi. 1930'un Eylül ve Ekim aylarında Türkiye'de yerel seçimler yapılacaktı. Serbest Cumhuriyet Fırkası tam olarak teşkilatlanamamış olmasına rağmen seçimlere katılma kararı verdi. Kıyamette işte tam burada koptu. Partinin gördüğü büyük ilginin farkında olan İsmet Paşa ve hükümetin ne kadar dahli olduğunu bilmesek de seçim günü birçok noktada olaylar çıktı. Serbest Cumhuriyet Fırkası adayları polis ve jandarmanın gazabına uğramıştı. Partiye verilen oyların büyük kısmı geçersiz sayılıyordu. Türkiye ilk çok partili deneyiminde başarısız bir sınav veriyordu. Serbest Cumhuriyet Fırkası temsilcileri oy sayımları sırasında usulsüzlük yapıldığı iddiasında bulunuyordu. Açıklanan resmi sonuçlara göre 502 seçim bölgesinden 31'ini SCF kazanmıştı. Serbest Cumhuriyet Fırkalılar ise oylarının çalındığını çok daha fazla noktada kazandıklarını ileri sürdüler. Ancak çabaları fayda etmedi. Artık Serbest Fırka başarısız bir projeydi. Fethi Bey'in karakterinden bağımsız olarak parti karşı devrimcilerle dolup taşmıştı. Atatürk kurduğu cumhuriyette yaptığı devrimlerin halktaki karşılığının ne kadar sınırlı olduğunu ilk kez o gün anladı. Yapacak bir şey yoktu. Atatürk mecburen Fethi Bey'i yanına çağırıp, ''Ben CHP'nin başına geçeceğim, sen SCF'nin başına. İkimiz yarışacağız.'' dedi. Fethi Bey ise kesin bir dille bu öneriyi reddetti. Ben sizin yönlendirmeniz ve telkininizle Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdum. Size karşı yarışmak için değil karşılığını verdi." Gazi Paşa'nın tam güvenine ve desteğine inanarak yola çıkan Fethi Bey, bir anda kendini gazinin rakibi olarak buldu. Bu durumu kabul etmesi mümkün olamazdı. Çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Gazi'ye partiyi kapatacağını söyledi Fethi Bey. Tek başına muhalefete devam edeceğini bildirdi. Atatürk ne büyük bir hayal kırıklığı dedi. Fethi Bey kırgın bir şekilde benim için de öyledir paşam karşılığını verdi. Atatürk son olarak teşkilatınızı başkasına teklif etsem bana gücenir misiniz diye sordu. Fethi Bey'in cevabı yine çok manidardı. Gücenirim paşam lakin alıştım. Kemal Tahir, Yol Ayrım romanında kaleme almıştı bu anları. Tatsız diyaloglar şöyle devam ediyordu. Kapanış beğen namesine bu şartlar altında Türkiye'de muhalefet partisi kurulamaz yazan Fethi Bey'e İnönü itiraz etti. Fethi Bey'in kimseyi alttan alacak hali kalmamıştı. İsteyen gelsin, kendisi tecrübe etsin diye karşılık verdi bu itiraza. Fethi Bey'in Atatürk'e sitemi ise şu sözlerle oldu. Gazi Hazretleri, bundan sonra parti teşkili için başka kulunuzu görevlendiriniz." Serbest Cumhuriyet Fırkası macerasının Fethi Bey'e armağanı kalp spazmı olmuştu. Bu duruma çok üzülen Atatürk, Fethi Bey'e dünyanın neresinde isterse orada büyükelçilik teklif etti. Fethi Bey'in tercihi ise tedavisini sürdüreceği Londra oldu. Soyadı kanunu çıkınca da Fethi Bey'e Ok Yar soyadını bizzat Atatürk verdi. Serbest Cumhuriyet Fırkasının bir diğer mağduru ise Atatürk'e Kemal diye hitap edebilen tek kişi olan Nuri Conker'di. Conker, en yakın arkadaşının Serbest Cumhuriyet Fırkasını önce kurdurup sonra vazgeçmesini hiçbir zaman anlayamadı. Atatürk'e kırgın yıllar geçirdi. Conquer'in ölüm haberini berberde alan Atatürk'ün ise nasıl ağladığını berberi anılarında yazdı. Serbest Cumhuriyet Fırkası hikayesi Cumhuriyet tarihinin en hüzünlü hikayesidir. Devrimin Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Ankara Palas salonları arasına sıkıştığı ve yapılan inkılapların halk nezdinde ne kadar sınırlı bir alana yansıdığı acı bir şekilde görülmüş oldu. Devrimin henüz tamamlanmadığını gören Atatürk, 6 Ok ve parti programını da bu süreçte kaleme aldı. Bir başka deyişle devrimi ete kemiğe büründürmeye karar verdi. Türkiye ise çok partili yaşama 1945 yılına kadar veda etti. 1930 sonrasında Atatürk daha fazla yalnızlaştı. En yakın arkadaşlarıyla arası açıldı. Çankaya'dan daha az çıkmaya başladı. Büyük Türkiye devrimi millete tam olarak sirayet etmemiş, Atatürk de bu duruma çok içerlemişti. Ancak elbet tavizler vermeyi aklından dahi geçirmedi. Yalnızca bir sonraki hedef olan demokrasiye geçiş için daha çok uzun zaman gerektiğini anladı. Ölünceye kadar da tekrar bir demokrasi denemesine girişmedi.

Merhaba ben Ali Yağız Baltacı. Bilgisayarda bu hafta Türkiye tarihinin ilk demokrasi denemesi olan Serbest Cumhuriyet Fırkasının hikayesine odaklanacağız. Hazırsanız başlayalım.

Demokrasi tarihimiz enivai çeşit travmalarla, kan bulaşmış seçimlerle, dar ağaçlarıyla doludur. Ancak Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın ki kadar hüzünlü bir hikayenin değil Türkiye'de, dünyada bile eşi benzeri azdır. 600 küsur yıllık bir imparatorluğu tasfiye edip Anadolu'nun ortasında yeni bir vatan kuran Gazi Mustafa Kemal'in hayatı boyunca yaşadığı en büyük düş kırıklıklarından biridir Serbest Cumhuriyet Fırkası vakası. Devrim topraklarında yapılan inkılapların halkta karşılık bulmayışı bir kaya gibi çarpmıştır Çankaya'ya adeta.

Oysa hikayenin başlangıcı o kadar masalsı, o kadar harikaydı ki sonunun hüzünlü olacağını hayal etmek dahi güçtü.

Atatürk, yakın arkadaşı ve Paris Büyükelçisi Fethi Bey'den özellikle bir ricada bulundu. ''Kurduğumuz rejimde tenkit vazifesi eksiktir. Muhalefet partisi kurulmalı.'' dedi. Yalova'daki sofrasında bir yanına İsmet Paşa'yı, diğer yanına Fethi Bey'i alan Gazi'yi, ''Şimdi ben bir babayım. İkiniz de benim çocuklarımsınız.'' bir baba evlatları arasında nasıl ayrım yapmıyorsa ben de sizin aranızda ayrım yapmayacağım." dedi. Gazi bu niyetinde samimiydi. Nitekim kız kardeşi Makbule Hanım'ı ve en yakın arkadaşı Nuri Conker'i de

Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kurucular arasına kattı. Serbest Cumhuriyet Fırkası'ndan istenen basitti. Devrimin tüm kazanımlarına sahip çıkması ve başta ekonomi olmak üzere diğer politik konularda muhalefet vazifesi üstlenmesiydi. Fethi Bey de buna onay verdi. Zaten onun karşı devrimci olabileceğini kimse tahmin dahi edemezdi.

Böylece 12 Ağustos 1930'da kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası tüm yurtta teşkilatlanmaya başladı. Atatürk ilk haftalarda bu partiye bir bebek gibi sahip çıktı. Cebinden paralar veriyor, en yakınlarını kurucu olarak atıyordu.

Gazi çok mutluydu. Demokrasiyi getirerek bir amacına daha ulaşacaktı. Bu yüzden Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın mecliste de yalnız kalmasını istemedi. 30'a yakın milletvekilini Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ettirip bu partiye kayıt ettirdi.

İsmet Paşa bu duruma bozulsa da Atatürk aldırış etmedi. Her şey güzel gidiyordu. Artık Türkiye'de demokrasi vardı. Cumhuriyette, devrimlere ve Gazi Paşa'ya sadakatle bağlı iki parti seçimlerde yarışacaktı. Bu duruma tanıklık etmek Atatürk için de büyük bir zevkti. Serbest Cumhuriyet Fırkası lideri Fethi Bey, batıda eğitim almış, yeni cumhuriyeti özümsemiş bir Osmanlı münevveri yani aydınıydı. Ülkenin ikinci başbakanı olan Fethi Bey'in Atatürk'e ihanet etmesi düşünülemezdi. Yalnız Atatürk'ten bir ricası vardı. Mustafa Kemal'in CHP'de olduğu gibi SCF'nin de büyük reisi olmasını istiyordu. Aksi halde Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın Atatürk'e karşı yarışacak parti durumuna düşmesine endişe ediyordu.

Ancak bu rica İsmet Paşa'nın da bastırmasıyla kabul görmedi. Atatürk de CHP ile bağını koparmak istemiyordu. Zira bu bağı Anadolu'da birleştirdiği direniş örgütlerine dayanıyordu. Fakat Fethi Bey kaygısında haksız değildi. CHP'ye karşı mücadele, Gazi'ye karşı mücadele etmek anlamına da geliyordu.

Atatürk, merak etmeyin ben sizi koruyacağım, sözleriyle Fethi Bey'i teskin etti. Ancak o bile olacaklardan habersizdi.

Fethi Bey bu söze itimat ederek kadrosuyla çalışmalara başladı. Partinin kurulduğu ve tüm yurtta teşkilatlandığı haberi duyulur duyulmaz, herkesi şaşırtacak derecede büyük bir ilgi akımına uğradı. Partiye gökten üye yağıyordu adeta.

Ancak asıl fırtına 7 Eylül'de koptu. Fethi Bey bu tarihte İzmir'de bir miting düzenledi. Yüz bini aşkın kişinin katıldığı miting, Serbest Cumhuriyet Fırkası'nın kaderi içinde bir dönüm noktası olacaktı. Fethi Bey'i İzmir rıhtımında karşılayan binlerce kişi ''Kurtar bizi!'' sloganları atıyordu.

Parti programında yalnızca ekonomi ve iç meselelerle ilgili muhalefet vardı. O yüzden mitinge gelen kalabalığın derdi çok daha büyüktü. Eski iddihatçılardan gayrimüslimlere, saltanatçılardan hilafetçilere kadar devrimin tokadını yemiş kim varsa fethibeye koşmuştu. Öyle büyük bir ilgi vardı ki izdihamda ölenler dahi oldu.

Fethi Bey'in gördüğü ilgi İzmir valisini de işgüzarlığa sürükledi. Güvenliği gerekçe göstererek mitingi iptal etmek istedi. Ancak Atatürk'ün, Fethi Bey nutkunu söyleyecektir. Talimatı sonrası miting gerçekleşti.

Bir anda parti teşkilatları CHP'den yani genel devrimden memnun olmayanlar kulübüne dönüşmüştü. Çeşitli sebeplerle devrimlere kızan halk kitleleri Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kurtarıcı bellemişti. Fethi Bey İzmir'den döner dönmez Atatürk'le görüştü. Kendisine ve devrimlere bağlılığını bildirse de Gazi'nin de keyfi kaçmıştı.

Yine de partinin faaliyetlerini sürdürmesini istedi. 1930'un Eylül ve Ekim aylarında Türkiye'de yerel seçimler yapılacaktı. Serbest Cumhuriyet Fırkası tam olarak teşkilatlanamamış olmasına rağmen seçimlere katılma kararı verdi. Kıyamette işte tam burada koptu.

Partinin gördüğü büyük ilginin farkında olan İsmet Paşa ve hükümetin ne kadar dahli olduğunu bilmesek de seçim günü birçok noktada olaylar çıktı. Serbest Cumhuriyet Fırkası adayları polis ve jandarmanın gazabına uğramıştı. Partiye verilen oyların büyük kısmı geçersiz sayılıyordu. Türkiye ilk çok partili deneyiminde başarısız bir sınav veriyordu.

Serbest Cumhuriyet Fırkası temsilcileri oy sayımları sırasında usulsüzlük yapıldığı iddiasında bulunuyordu. Açıklanan resmi sonuçlara göre 502 seçim bölgesinden 31'ini SCF kazanmıştı. Serbest Cumhuriyet Fırkalılar ise oylarının çalındığını çok daha fazla noktada kazandıklarını ileri sürdüler. Ancak çabaları fayda etmedi. Artık Serbest Fırka başarısız bir projeydi.

Fethi Bey'in karakterinden bağımsız olarak parti karşı devrimcilerle dolup taşmıştı. Atatürk kurduğu cumhuriyette yaptığı devrimlerin halktaki karşılığının ne kadar sınırlı olduğunu ilk kez o gün anladı.

Yapacak bir şey yoktu. Atatürk mecburen Fethi Bey'i yanına çağırıp, ''Ben CHP'nin başına geçeceğim, sen SCF'nin başına. İkimiz yarışacağız.'' dedi. Fethi Bey ise kesin bir dille bu öneriyi reddetti.

Ben sizin yönlendirmeniz ve telkininizle Serbest Cumhuriyet Fırkasını kurdum. Size karşı yarışmak için değil karşılığını verdi." Gazi Paşa'nın tam güvenine ve desteğine inanarak yola çıkan Fethi Bey, bir anda kendini gazinin rakibi olarak buldu. Bu durumu kabul etmesi mümkün olamazdı. Çok büyük bir hayal kırıklığı yaşadı.

Gazi'ye partiyi kapatacağını söyledi Fethi Bey. Tek başına muhalefete devam edeceğini bildirdi. Atatürk ne büyük bir hayal kırıklığı dedi. Fethi Bey kırgın bir şekilde benim için de öyledir paşam karşılığını verdi. Atatürk son olarak teşkilatınızı başkasına teklif etsem bana gücenir misiniz diye sordu. Fethi Bey'in cevabı yine çok manidardı. Gücenirim paşam lakin alıştım.

Kemal Tahir, Yol Ayrım romanında kaleme almıştı bu anları. Tatsız diyaloglar şöyle devam ediyordu. Kapanış beğen namesine bu şartlar altında Türkiye'de muhalefet partisi kurulamaz yazan Fethi Bey'e İnönü itiraz etti. Fethi Bey'in kimseyi alttan alacak hali kalmamıştı. İsteyen gelsin, kendisi tecrübe etsin diye karşılık verdi bu itiraza. Fethi Bey'in Atatürk'e sitemi ise şu sözlerle oldu.

Gazi Hazretleri, bundan sonra parti teşkili için başka kulunuzu görevlendiriniz."

Serbest Cumhuriyet Fırkası macerasının Fethi Bey'e armağanı kalp spazmı olmuştu. Bu duruma çok üzülen Atatürk, Fethi Bey'e dünyanın neresinde isterse orada büyükelçilik teklif etti. Fethi Bey'in tercihi ise tedavisini sürdüreceği Londra oldu.

Soyadı kanunu çıkınca da Fethi Bey'e Ok Yar soyadını bizzat Atatürk verdi. Serbest Cumhuriyet Fırkasının bir diğer mağduru ise Atatürk'e Kemal diye hitap edebilen tek kişi olan Nuri Conker'di. Conker, en yakın arkadaşının Serbest Cumhuriyet Fırkasını önce kurdurup sonra vazgeçmesini hiçbir zaman anlayamadı.

Atatürk'e kırgın yıllar geçirdi. Conquer'in ölüm haberini berberde alan Atatürk'ün ise nasıl ağladığını berberi anılarında yazdı.

Serbest Cumhuriyet Fırkası hikayesi Cumhuriyet tarihinin en hüzünlü hikayesidir. Devrimin Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Ankara Palas salonları arasına sıkıştığı ve yapılan inkılapların halk nezdinde ne kadar sınırlı bir alana yansıdığı acı bir şekilde görülmüş oldu. Devrimin henüz tamamlanmadığını gören Atatürk,

6 Ok ve parti programını da bu süreçte kaleme aldı. Bir başka deyişle devrimi ete kemiğe büründürmeye karar verdi. Türkiye ise çok partili yaşama 1945 yılına kadar veda etti.

1930 sonrasında Atatürk daha fazla yalnızlaştı. En yakın arkadaşlarıyla arası açıldı. Çankaya'dan daha az çıkmaya başladı. Büyük Türkiye devrimi millete tam olarak sirayet etmemiş, Atatürk de bu duruma çok içerlemişti.

Ancak elbet tavizler vermeyi aklından dahi geçirmedi. Yalnızca bir sonraki hedef olan demokrasiye geçiş için daha çok uzun zaman gerektiğini anladı. Ölünceye kadar da tekrar bir demokrasi denemesine girişmedi.

Bilgisel'de bu hafta, son yılların en popüler siyasetçilerinden Ekrem İmamoğlu'nun politik kariyerindeki kırılma anlarına odaklanacağız. Onun, Türk Ocağı Limasol kalesinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na uzanan hikayesine tanıklık edeceğiz. Hazırsanız, başlayalım.











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!


----- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bilgisel'de bu hafta, son yılların en popüler siyasetçilerinden Ekrem İmamoğlu'nun politik kariyerindeki kırılma anlarına odaklanacağız. Onun, Türk Ocağı Limasol kalesinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na uzanan hikayesine tanıklık edeceğiz. Hazırsanız, başlayalım.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

22: Kalecilikten Politikaya : Ekrem İmamoğlu'nun Siyasi Yaşamı I Tekrar Dosyası

Bilgisel’in yeni bölümünde tüm özellikleriyle dünyanın en özel şehirlerinden olan İstanbul’un siyasi ve kültürel çerçevede 100 yıllık yolculuğunu derledik. Seçim öncesi İstanbul’un yerel dinamiklerini inceledik. Hazırsanız başlayalım.



Bölüm içerisinde referansta bulunduğumuz 31. Bölüm ektedir.

Kalecilikten Politikaya: Ekrem İmamoğlu'nun Siyasi Yaşamı

https://open.spotify.com/episode/61lwVwEsKVgaH5Pic2cReU?si=46d8771418764f09







Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bilgisel’in yeni bölümünde tüm özellikleriyle dünyanın en özel şehirlerinden olan İstanbul’un siyasi ve kültürel çerçevede 100 yıllık yolculuğunu derledik. Seçim öncesi İstanbul’un yerel dinamiklerini inceledik. Hazırsanız başlayalım.

Bölüm içerisinde referansta bulunduğumuz 31. Bölüm ektedir.
Kalecilikten Politikaya: Ekrem İmamoğlu'nun Siyasi Yaşamı
https://open.spotify.com/episode/61lwVwEsKVgaH5Pic2cReU?si=46d8771418764f09

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

21: Dünyanın Başkenti: İstanbul'un 100 Yılı

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yılında olağanüstü bir savaş hikayesiyle huzurlarınızdayız. Aynı asker, aynı savaşta, iki düşman ülkede birden kahraman olabilir mi? Alistair John Taylor mı yoksa Gazi Ali Can Çavuş mu? Tüyler ürpertici bu hikayeye hazırsanız başlayalım.





Oyuncular:

Beyaz Hala: Yasemin Yeşilgöz

Mustafa Kemal Paşa: Metin Bozkurt

Victoria Taylor: Dila Zeynep Dereli

Alistair John Taylor: Kadir Can Değer

Rehber: Gökbey Karataş

Türk Askeri: Zafer Peker

Köylü: Batuhan Kösegil









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yılında olağanüstü bir savaş hikayesiyle huzurlarınızdayız. Aynı asker, aynı savaşta, iki düşman ülkede birden kahraman olabilir mi? Alistair John Taylor mı yoksa Gazi Ali Can Çavuş mu? Tüyler ürpertici bu hikayeye hazırsanız başlayalım.


Oyuncular:
Beyaz Hala: Yasemin Yeşilgöz
Mustafa Kemal Paşa: Metin Bozkurt
Victoria Taylor: Dila Zeynep Dereli
Alistair John Taylor: Kadir Can Değer
Rehber: Gökbey Karataş
Türk Askeri: Zafer Peker
Köylü: Batuhan Kösegil

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

20: Bir Çanakkale Öyküsü - İki Ulusun Kahramanı Ali Can Çavuş

Küçük bir Osmanlı şehrinden, mazlum bir halkın direniş karargahına, ardından Devrim’in ve Cumhuriyet’in başkentliğine uzanan yolculuk. Bilgisel’in yeni bölümünde Ankara’nın yakın tarihinde bir gezintiye çıkıp şehrin siyasi ve kültürel dokularını inceledik. Hazırsanız başlayalım.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Küçük bir Osmanlı şehrinden, mazlum bir halkın direniş karargahına, ardından Devrim’in ve Cumhuriyet’in başkentliğine uzanan yolculuk. Bilgisel’in yeni bölümünde Ankara’nın yakın tarihinde bir gezintiye çıkıp şehrin siyasi ve kültürel dokularını inceledik. Hazırsanız başlayalım.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

19: Cumhuriyetin Şehri - Ankara'nın 100 Yılı

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Bilgisel’in özel bölümüyle huzurlarınızdayız. Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanması için daha cumhuriyet kurulmadan önce mücadele etmeye başlayan Nezihe Muhiddin’in ve Türkiye Kadınlar Birliği’nin öyküsünü çok seveceksiniz. Hazırsanız başlayalım.

Oyuncular:

Nezihe Muhiddin: Gülşah Dim

Mustafa Kemal Atatürk: Metin Bozkurt









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Bilgisel’in özel bölümüyle huzurlarınızdayız. Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanması için daha cumhuriyet kurulmadan önce mücadele etmeye başlayan Nezihe Muhiddin’in ve Türkiye Kadınlar Birliği’nin öyküsünü çok seveceksiniz. Hazırsanız başlayalım.
Oyuncular:
Nezihe Muhiddin: Gülşah Dim
Mustafa Kemal Atatürk: Metin Bozkurt

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

18: Kadının Fendi: Nezihe Muhiddin ve Kadınlar Halk Fırkası

Bilgisel’in yeni bölümünde Yerel Seçimlere kısa bir zaman kala şehirlerimizi mercek altına alıyoruz. Ege’nin incisi İzmir’in 100 yıllık macerası; siyasi yapısı, yerel dinamikleri ve belediyecilik tarihiyle huzurlarınızdayız. Keyifli dinlemeler.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

17: Ege'nin İncisi - İzmir'in 100 Yılı

Bilgisel’in yeni bölümünde Türk sinemasının en kült yapımlarından olan Vizontele’nin kahkahaların arkasına gizlediği sosyo-politik saptamalarını sizler için derledik. Hazırsanız başlayalım.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

16: Kahkahalar Arkasına Gizlenmiş Bir Melodram - Vizontele

Bilgisel’in yeni bölümünde yıkılan Yugoslavya’nın enkazından futbol topuna sarılarak çıkan, Bosna Hersek tarihinin en büyük futbolcusu Edin Dzeko’nun öyküsüyle huzurlarınızdayız. Keyifli dinlemeler.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

15: Savaş ve Yıkımın Ortasından Zirveye - Edin Dzeko

Bilgisel'in yeni bölümünde koskoca bir devletin, bir hayvan türüne karşı açtığı savaşa tanık olacaksınız. Avustralya Ordusu'nun Emu Kuşları'na karşı verdiği mücadelenin hikayesi ile huzurlarınızdayız. Hazırsanız başlayalım.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

14: Tarihin En Enteresan Savaşı - Avustralya, Emu Kuşlarına Karşı

Bilgisel’in yeni bölümünde, büyük deprem felaketinin birinci yılında, kaybettiğimiz canlarımızı anarken, enkaz altında yaşamını yitiren Hataysporlu Christian Aysu’nun yüreklere dokunan hikayesiyle huzurlarınızdayız. Hazırsanız, başlayalım.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

13: Bir Son Saniye Golünün Öyküsü - Christian Atsu

Bilgisel'de bu hafta, son yılların en popüler siyasetçilerinden Ekrem İmamoğlu'nun politik kariyerindeki kırılma anlarına odaklanacağız. Onun, Türk Ocağı Limasol kalesinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na uzanan hikayesine tanıklık edeceğiz. Hazırsanız, başlayalım.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

31: Kalecilikten Politikaya: Ekrem İmamoğlu'nun Siyasi Yaşamı

Türkiye tarihinde iz bıraksa da geçen zamanda unutulmaya yüz tutan siyasi ve kültürel olaylara sesli bir kapı açıyoruz. Podbee Media yapımı Bilgisel ile hem yakın zaman Türkiye tarihine, hem de toplumsal olayların perde arkasını aralıyoruz.

Bilgisel

Türkiye tarihinin son yıllarına yön veren, tüm odakları üzerinde toplayan bir krizi masaya yatırıyoruz Bilgisel'in bu bölümünde. Ak Parti ve FETÖ'nün ortaklıkla başlayıp, büyük bir politik kavgaya dönüşen ilişkisindeki kırılma anlarını takip ediyoruz. Hazırsanız, başlayalım.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Bilgisel

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!