Dijital dünyanın fırsatlarından yararlanmak, en analog şekilde kendini tanımaktan geçiyor. Bilginin erişilebilirliğinin arttığı günümüzde, bağlantılar kurarak anlam yaratma kabiliyeti her şeyden önemli. Kendini tanımak bireyi, ne istediğini, neyi iyi yaptığını ve dünya için iyi ne yapabileceğini düşünmeye itiyor. Bu üç çemberin kesişimine Japonlar “ikigai” diyor. Bu bölümde, dijital ağlarda değer yaratmak isteyen herkesin ilk önce kendini tanıması gerektiğinden bahsediyoruz.











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dijital dünyanın fırsatlarından yararlanmak, en analog şekilde kendini tanımaktan geçiyor. Bilginin erişilebilirliğinin arttığı günümüzde, bağlantılar kurarak anlam yaratma kabiliyeti her şeyden önemli. Kendini tanımak bireyi, ne istediğini, neyi iyi yaptığını ve dünya için iyi ne yapabileceğini düşünmeye itiyor. Bu üç çemberin kesişimine Japonlar “ikigai” diyor. Bu bölümde, dijital ağlarda değer yaratmak isteyen herkesin ilk önce kendini tanıması gerektiğinden bahsediyoruz.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Yeni Zenginlik: Kendini Tanımak

Daha yeni başlıyordan herkese merhaba, ben Ceren. Merhabalar, ben de Faruk. Ceren, ben sana bir soruyla başlamak istiyorum bu programa. Mesleğini biraz anlat ve oraya nasıl geldin? Ben sosyolog oldum bir şekilde. Sosyolojiyi okumak istediğimi her zaman biliyordum, aslına bakarsanız. Çünkü işte sokakta olmayı, insanları gözlemlemeyi, kültürel süreç nasıl yürüyor, ona bakmayı çok seviyordum. Genel olarak bir şeylere bakmayı seviyordum, bir şeyleri gözlemlemeyi. Dolayısıyla kendim için çok uygun bir meslek seçtiğimi düşünüyorum. Ama şu anda hani sosyolojiden mezun olalı 9-10 sene oluyor ve benim sosyolojide öğrendiğim, becerileri kullandığım alanlar sürekli değişti. İşte ilk üniversiteden mezun olduğumda sosyolojik araştırmalar yapıyordum bir fiil, raporlar yazıyordum. Daha sonradan onu yapmayı bıraktım. Sonra sosyolojik gözlemle iş dünyasında bazı alanlarda bazı işler yapmaya başladım. Oradaki becerilerden yararlandım. Daha sonra teknoloji üzerine çalışmaya başladım. Sosyolojinin bana katı kavramlar, düşünsel beceri, soru sorma becerisi bana çok yardımcı oldu. Yani aslında bildiğimiz anlamda sosyologluk yapmıyorum hala. Ama onun bende yarattığı kafa, onun bende yarattığı bakış açısını hala her gün kullanıyorum. Peki, sosyolog olmanda ailenin etkisi oldu mu? Olmadı ama son derece fazla sosyal bilimcinin olduğu bir ailede büyüdüm. Dolayısıyla soru sormak bizden normaldi zaten. Yani senin ailende benim kızım mühendis olacak diye bir beklenti yoktu. Yok, asla yoktu. Çünkü biliyorsun yani birçok ailede ister istemez büyükler, aile büyükleri genelde çocukların geleceğinin şekillenmesi açısından çok etkin olmaya çalışırlar. Sen bu konuda gördüğüm kadarıyla oldukça büyük bir istisnaydın. Yani genelde çocukların meslek seçimi hala büyük bir oranda büyükler tarafından empoze edilen bir yapı. Bunun gittikçe farklaştığını görmemiz gerekiyor. Çünkü geçen programda da konuştuk, gençlerin kendi sahip oldukları yetkinlikler, Ve beceriler aslında onların kendi tercihleri sonunda oluşuyor. Ve bu 10'lu yıllardan itibaren başlıyor. Daha yüksek eğitime başlamadan itibaren başlıyor. Her dönemde oluyor. Şimdi evet, yani onlu dönemlerin ortasında ben internetle tanıştım. Çünkü o zaman evimize veya işte okulumuza internet geldi. O zaman aslında ben oturup bir beyaz sayfada... ...neleri merak ettiğimi araştırabilmeye başladım. Ama öncesinde ne yapıyordum? İşte eve gelen anne, baba, arkadaşları ne konuşuyor? Annen, babam ne iş yapıyor? Onlar neyi yüksek görüyorlar? Neyi değerli görüyorlar? Neyi değersiz görüyorlar? Algım dünyam onunla sınırlıydı. Ama on beş yaşından itibaren internet geldiği için önüme... ...başka dünyalara, başka insanların değer skalalarına girmeye başladım. Benim on beş yaşında eriştiğim bu açıklık seviyesine şu anki çocuklar dört yaşında erişiyorlar. Dolayısıyla artık kendi anne babalarını onlara sen mühendis ol, sen doktor ol demesinin ötesinde... ...şimdi bizim hep bahsettiğimiz o Zimbabwe'de pilav yiyen insanla ortak bir şey bulabilme noktasına gidiyorlar. Dolayısıyla hayal kurabilmek için aslında daha fazla bir geçerli platformları var diye düşünüyorum. Burada şeyin çok önemli olduğuna inanıyorum ben Ceren. Çok küçük bir yaşta insanın kendi becerilerini ve yetkinliklerini planlaması gerekiyor. Şimdi ben şuna çok inanırım. Bir insan kendisini doğru odaklamayı becerebilirse dünyayı değiştirebilecek kaldıraç gücüne sahip olabilir. Yeter ki kendisini iyi tanısın, becerilerini iyi bilsin, yetkinliklerini iyi bilsin ve ortaya çıkan kapsama alanını iyi değerlendirsin. Oraya odaklanıp orayı işlemeye çalışsın. Çok sınırlı bir alanda olabilir. Ama odaklandığı zaman, o alana odaklandığı zaman çok farklı bir noktaya gelebileceğini görüyorsun. Şimdi World Economic Forum'un çocukların sahip olması gerektiği beş yetkinliği sıralamış. Birincisi yaratıcı düşünme. İkincisi dijital yetkinlikler. Üçüncüsü birlikte çalışabilme yetkinliği. Dördüncüsü küresel olabilme. Beşincisi çevresel bilinç. Şimdi bütün bu yapıları kendi niş alanının içinde birlikte değerlendirebildiğin takdirde sana önemli bir hayat alanı çıkıyor ortaya. Bir örnekle gidelim, benim kızım mühendis olacak noktasında insanlar zoraki olarak bir yere doğru itiliyorlar. Diyelim makine mühendisi oldu. O kişi o zaman binlerce makine mühendisiyle rekabet ettiği durumda kalıyor. Halbuki kendi alanını belirleyip onun üzerinden gittiğin takdirde rekabet etmeyi çok daha kısıtlıyorsun. Çok daha kendini belirlemiş oluyorsun ve hareket alanını genişletmiş oluyorsun. Bundan sonra bunun çok daha geçerli olacağını düşünüyorum. Japonların kullandığı bir terim var, bizim de yer yer referans gösterdiğimiz ikigai diye. İkigai kavramı çoğu dinleyicimiz için tanıdık bir kavramdır diye düşünüyorum ama bir kez de biz tanımlayalım. İkigai de iyi olduğunuz, sizi heyecanlandıran ve dünya için iyi olan şeylerin birleşiminde kendinize bir alan belirlersiniz. Evet, aynen öyle. Ama bu alanı belirlemek bazı yetenekler gerektiriyor. Nedir bu yetenekler? Birincisi, alçakgönüllülük. Çünkü iyi olduğunuz konularla... ...dünya için iyi olan ve size hayır sağlayacak konular... ...çoğu zaman aynı şeyler olmayabilir. Burada bir alçakgönüllülük lazım. İkincisi, dünyanın ihtiyacı olan konularla... ...sizin iyi olduğunuz konular arasındaki bağlantıyı bulmak... ...bence bir dünyayı gözlemleme yetisinden geliyor. Dolayısıyla orada bir açık göz, açık kalp lazım. Üçüncüsü de bir kendini tanıma cesareti lazım. Bu bölümün başından yola çıkarak bir kendini tanıma cesareti lazım. Peki bu üç alanın kesişiminde ne var? Bu üç alanın kesişiminde bizim kendimizi gerçekleştirdiğimiz nokta var. Çünkü hepimizin kabiliyetleri, istekleri ve içinde bulunduğumuz dünyanın şartları sürekli değişiyor aslına bakarsanız. Dolayısıyla bu sadece bizim 16 yaşında yaptığımız ve rafak kaldırdığımız bir muhasebe değil. Sürekli yapmamız gereken bir muhasebe. Çünkü yaşadığımız dünya değişiyor, bizim yetkinliklerimiz değişiyor, bizi heyecanlandıran şeyler değişiyor. Ama bunun kesişimindeki o yerde aslında biz kendimizi farklılaştıracak nişimiz de bulabiliriz. Ve bunu en iyi sen bilirsin. Başka da kimse bilemez. Ne anneler bilir, ne babalar bilir, ne öğretmenler bilir. Hatta kendi akranlarının arkadaşlarını da bilemez. Yani bunun ayırdığını çok iyi bilebilmek ve bunun için uğraşmak gerekiyor. İnsanların kendileri... için uğraşması gerekiyor. Bak bugün 15 yaşının altındaki gençler yapay zeka lisanlarını, örneğin Python öğreniyorlar. Kendi başlarını öğreniyorlar. Meraklarından dolayı öğreniyorlar. Bunu ebeveynlerin, senin tabirinde bumilerin bunu bilebilmesine imkan yok. Bunları çocuklar kendileri öğreniyorlar. Ve bunu kendileri geliştiriyorlar. Asıl önemlisi. İlerideki meslek dallarına bakacak olursak aslında bunları bizim kuşağımızın bilebilmesine imkan yok. Bilmiyoruz. Yani yapay zeka dönemine girdiğin zaman data etiketleme, data temizleme, veri üretme bunları bir önceki kuşak bilmiyor, tanımıyor, görmedi. Ve bunları küçük küçük neredeyse her alanda bunları görmeye başlayacağız. Zaten iş bulma ilanlarında da Aslında bu farklılaşmayı çok iyi izleyebiliyorsun. 10 sene evvelki iş ilanlarıyla, beklenti ilanlarıyla, bugünkü ilanlar arasında inanılmaz büyük farklılıklar var. Bunları bir önceki kuşağın değerlendirebilmesi ve görebilmesi Neredeyse imkansız gibi bir şey. Daha da önemlisi bu gittikçe uzaklaşan bir imkan. Dolayısıyla bir insanın kendini tanımlaması, kendini tanıması gittikçe önem kazanmaya başlıyor. Siz teknik alanlardan örnek verdiniz, ben de sosyal bilimlerde oluşacak yeni alanlardan örnek vereyim. Mesela veri etiği, mesela sorumlu yapay zeka, mesela kapsayıcı sistemler, etik yapay zeka. Bütün bu kavramlar sosyoloji, psikoloji, hukuk gibi ileriki elli senede yeni disiplinler yaratacak ve gençler bu alanlara katılmaya başlayacaklar. Yani aslında şuraya gelmek istiyoruz bence ikimiz de. Okulda verilen eğitimde... ...kendini yaratmak artık çok fazla mümkün değil. Bizim jenerasyon için, gençler için, millenialar için kendini yaratmak bireysel bir aktivite. İnternetle beraber bireysel, o ağlarda ben ne yapabilirim, o nişimi nasıl bulabilirim, iki kayımı nasıl bulabilirim? Aslında bütün bunlar düşünsel süreçler ve daha çok bireysel süreçler. Bireysel süreçler, aynı öyle. Yani kişinin ancak kendi başına yapabileceği konular bunlar. Yani eskiden nasıldı? Okulda bir öğretmen vardı, o senin yeteneklerini sana anlatırdı. Veya işte bir tane rehbere giderdin, rehberlik servisine giderdin, o sana kendinle neler yapabileceğine dair fikir verirdi. E zaten anne konuşurdu, baba konuşurdu, bir ortak akıl belirlenirdi, bir bölüm seçilirdi. Şimdi zaten gençlerin 17 yaşında seçtikleri bölüm onları ancak 30 yaşına kadar götürür. Sonra tekrardan kendilerini yeni bir becerilere, yeni bir beceri setine alıştırmaları gerekiyor. Çünkü dünya değişmiş olacak. Dolayısıyla aktüel kalabilmeleri için orada bu pratiğin sürdürülebilir olmasına da ihtiyaç var. Dolayısıyla bu, ben bir kere 17 yaşında bunu çözeyim, sonra 13 sene bunun ekmeğini yiyeyim gibi bir şey de değil. Aslında her sene, her ay belki kendimize sormamız gereken bir soru. Burada aslında önemli bir farklılık da görüyoruz. Şimdi bana sen biraz tabii teorik bazda konuşuyoruz ama bu konuda rahatlıkla iddialı da olabiliriz gibi geliyor bana. Bir çocuğu 6 yaşından itibaren Bugünkü eğitim sistemi içine sokmadan, oldukça düşük bir maliyetle kaç sene, 18-20 sene içinde üretken hale getirebilecek duruma geldin artık. Şimdi biz klasik eğitim sistemi ne bakacak olursak, ta aşağı yukarı 19. yüzyılın başında oluşturulmuş olan sınıf eğitimi yapısına bakacak olursak yani bütün değişik karakterli, değişik aile yapılı, değişik korkuları, istekleri, zevkleri olan bir sürü çocuğu aynı sınıfın içine koyuyorsun ve aynı bilgiyi veriyorsun ve bir süre sonra onlara diploma diye bir şey verip sokağa salıyorsun. Bu aslında bizim alıştığımız endüstri dönemindeki şişe üretiminden farksız. Şişeye su doldurmak, gazoz doldurmaktan farksız bir şey. Sonunda da diplomayla tıpayı tıkıyorsun. Halbuki gençlerin yetkinlikleri, becerileri, yetenekleri, kimlikleri hepsinin birbirinden farklı ve onların bunu geliştirmeye ve ona göre kendi hayatlarını düzenlemeye daha fazla hakları olduğunu düşünüyor. Bu yeni dönemin bence en önemli farklılıklarından biri ve olabilmeli. Öyle de olabilmeli. Tabii burada şeyin de altını çizmekte bence fayda var. Yani işte benim kızım mühendis olacak diyen anne baba da... ...bir çocuğuna rekabet avantajı sunma kaygısı var. Çünkü ne? Yani işte mühendisler daha fazla gelir elde ederler, daha çabuk gelir elde ederler. Dolayısıyla üniversite yaptığı yatırımı daha hızlı bir şekilde cepler. Ama şu an dünya öyle ilerlemiyor. Birincisi artık benim gördüğüm bütün üniversite çağındaki çocuklar farklı alanlarda eğitim alıyorlar. Mühendislerse bile mühendisliğin başka bir alanında derinleşmeye çalışıyorlar. Zaten yaptıkları başka işler oluyor. Kimsenin bir tane işi yok. Ayrıca işte bir gün gün değişir, devran dönerse kendilerine gelir getirecek modellerini de kendi kendilerine öğretiyorlar. Yani aslında şu anki okullar çocuklara bir kültür ortamı sunuyor. Onları işte sizin bahsettiğiniz bu becerileri kazanmalarını sağlıyor. Ama çocuklar kendilerine bu dünyanın insanı yapmak için internette öğrendikleri şeylerle hareket ediyorlar. Aslında biliyor musun? Yani network kavramlarıyla bakabildiğin zaman farklı disiplinlerin birbirlerine değdiği noktada fırsatlar yatıyor. Eskiden biz nasıl bakardık? Kendi disiplinin içinde olabileceğinin en iyisini ol. Bu bakış açısı genelde endüstri dönemini götüren yapıydı. Halbuki şu anda ortak kapsama alanlarının fırsatlarını değerlendirme zamanı geliyor. Bu da herkesi kendi kişiliği çerçevesinde farklılaştırmaya başlıyor ve ben bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Evet, yine aslında bir kesişim noktasına geliyoruz. Yani iki gayede de bir kesişim noktası sunduk. Burada da bir kesişim noktası sunuyoruz. Çünkü niye? Çünkü çok iyi mühendis çok fazla var. Çok iyi sosyolog çok fazla var. Yapmamız gereken şey kendi özellikle olduğumuz noktada güçlenmek. Evet. Zannedersem ev ödevimiz de bu. Herkesin kendisini tanımaya çalışması, ortak kesişim noktasını bulup oraya odaklanmasını beklemek diyelim. Ve bu pratiği sadece bu podcast kaydını dinledikten sonra değil, belli aralıklarla belki altı ay, belki bir sene yenileyerek... ...olduğu yerde, mesleğinde, becerilerinde rahat mı, onu bir kontrol etmelerine rica etmek. Her zaman. Her zaman sürüyor. Altı ay da bir değil, insanların aslında devamlı yapması gereken bir şey bu. Yani beyin hücrelerini o şekilde işletmeye alıştırmak meselesi Ceren. Bir bakış açısı değişimi. Evet, bakış açısı değişimi. Aynen öyle. Çok teşekkür ederim. Çok teşekkürler Ceren. Bugün de böylece bitirdik galiba. Görüşmek üzere. Hoşçakalın.

Daha yeni başlıyordan herkese merhaba, ben Ceren. Merhabalar, ben de Faruk. Ceren, ben sana bir soruyla başlamak istiyorum bu programa. Mesleğini biraz anlat ve oraya nasıl geldin?

Ben sosyolog oldum bir şekilde. Sosyolojiyi okumak istediğimi her zaman biliyordum, aslına bakarsanız. Çünkü işte sokakta olmayı, insanları gözlemlemeyi, kültürel süreç nasıl yürüyor, ona bakmayı çok seviyordum. Genel olarak bir şeylere bakmayı seviyordum, bir şeyleri gözlemlemeyi. Dolayısıyla kendim için çok uygun bir meslek seçtiğimi düşünüyorum. Ama şu anda hani sosyolojiden mezun olalı 9-10 sene oluyor ve benim sosyolojide öğrendiğim, becerileri kullandığım alanlar sürekli değişti. İşte ilk üniversiteden mezun olduğumda sosyolojik araştırmalar yapıyordum bir fiil, raporlar yazıyordum. Daha sonradan onu yapmayı bıraktım. Sonra sosyolojik gözlemle iş dünyasında bazı alanlarda bazı işler yapmaya başladım. Oradaki becerilerden yararlandım. Daha sonra teknoloji üzerine çalışmaya başladım. Sosyolojinin bana katı kavramlar, düşünsel beceri, soru sorma becerisi bana çok yardımcı oldu. Yani aslında bildiğimiz anlamda sosyologluk yapmıyorum hala. Ama onun bende yarattığı kafa, onun bende yarattığı bakış açısını hala her gün kullanıyorum. Peki, sosyolog olmanda ailenin etkisi oldu mu? Olmadı ama son derece fazla sosyal bilimcinin olduğu bir ailede büyüdüm. Dolayısıyla soru sormak bizden normaldi zaten. Yani senin ailende benim kızım mühendis olacak diye bir beklenti yoktu.

Yok, asla yoktu. Çünkü biliyorsun yani birçok ailede ister istemez büyükler, aile büyükleri genelde çocukların geleceğinin şekillenmesi açısından çok etkin olmaya çalışırlar. Sen bu konuda gördüğüm kadarıyla oldukça büyük bir istisnaydın.

Yani genelde çocukların meslek seçimi hala büyük bir oranda büyükler tarafından empoze edilen bir yapı. Bunun gittikçe farklaştığını görmemiz gerekiyor. Çünkü geçen programda da konuştuk, gençlerin kendi sahip oldukları yetkinlikler, Ve beceriler aslında onların kendi tercihleri sonunda oluşuyor. Ve bu 10'lu yıllardan itibaren başlıyor. Daha yüksek eğitime başlamadan itibaren başlıyor. Her dönemde oluyor.

Şimdi evet, yani onlu dönemlerin ortasında ben internetle tanıştım. Çünkü o zaman evimize veya işte okulumuza internet geldi. O zaman aslında ben oturup bir beyaz sayfada... ...neleri merak ettiğimi araştırabilmeye başladım. Ama öncesinde ne yapıyordum? İşte eve gelen anne, baba, arkadaşları ne konuşuyor? Annen, babam ne iş yapıyor? Onlar neyi yüksek görüyorlar? Neyi değerli görüyorlar? Neyi değersiz görüyorlar? Algım dünyam onunla sınırlıydı. Ama on beş yaşından itibaren internet geldiği için önüme... ...başka dünyalara, başka insanların değer skalalarına girmeye başladım. Benim on beş yaşında eriştiğim bu açıklık seviyesine şu anki çocuklar dört yaşında erişiyorlar. Dolayısıyla artık kendi anne babalarını onlara sen mühendis ol, sen doktor ol demesinin ötesinde... ...şimdi bizim hep bahsettiğimiz o Zimbabwe'de pilav yiyen insanla ortak bir şey bulabilme noktasına gidiyorlar. Dolayısıyla hayal kurabilmek için aslında daha fazla bir geçerli platformları var diye düşünüyorum.

Burada şeyin çok önemli olduğuna inanıyorum ben Ceren. Çok küçük bir yaşta insanın kendi becerilerini ve yetkinliklerini planlaması gerekiyor. Şimdi ben şuna çok inanırım. Bir insan kendisini doğru odaklamayı becerebilirse dünyayı değiştirebilecek kaldıraç gücüne sahip olabilir. Yeter ki kendisini iyi tanısın, becerilerini iyi bilsin, yetkinliklerini iyi bilsin ve ortaya çıkan kapsama alanını iyi değerlendirsin. Oraya odaklanıp orayı işlemeye çalışsın. Çok sınırlı bir alanda olabilir. Ama odaklandığı zaman, o alana odaklandığı zaman çok farklı bir noktaya gelebileceğini görüyorsun. Şimdi World Economic Forum'un çocukların sahip olması gerektiği beş yetkinliği sıralamış. Birincisi yaratıcı düşünme. İkincisi dijital yetkinlikler. Üçüncüsü birlikte çalışabilme yetkinliği. Dördüncüsü küresel olabilme. Beşincisi çevresel bilinç. Şimdi bütün bu yapıları kendi niş alanının içinde birlikte değerlendirebildiğin takdirde sana önemli bir hayat alanı çıkıyor ortaya. Bir örnekle gidelim, benim kızım mühendis olacak noktasında insanlar zoraki olarak bir yere doğru itiliyorlar. Diyelim makine mühendisi oldu. O kişi o zaman binlerce makine mühendisiyle rekabet ettiği durumda kalıyor. Halbuki kendi

alanını belirleyip onun üzerinden gittiğin takdirde rekabet etmeyi çok daha kısıtlıyorsun. Çok daha kendini belirlemiş oluyorsun ve hareket alanını genişletmiş oluyorsun. Bundan sonra bunun çok daha geçerli olacağını düşünüyorum.

Japonların kullandığı bir terim var, bizim de yer yer referans gösterdiğimiz ikigai diye. İkigai kavramı çoğu dinleyicimiz için tanıdık bir kavramdır diye düşünüyorum ama bir kez de biz tanımlayalım. İkigai de iyi olduğunuz, sizi heyecanlandıran ve dünya için iyi olan şeylerin birleşiminde kendinize bir alan belirlersiniz.

Evet, aynen öyle. Ama bu alanı belirlemek bazı yetenekler gerektiriyor. Nedir bu yetenekler? Birincisi, alçakgönüllülük. Çünkü iyi olduğunuz konularla... ...dünya için iyi olan ve size hayır sağlayacak konular... ...çoğu zaman aynı şeyler olmayabilir. Burada bir alçakgönüllülük lazım. İkincisi, dünyanın ihtiyacı olan konularla... ...sizin iyi olduğunuz konular arasındaki bağlantıyı bulmak... ...bence bir dünyayı gözlemleme yetisinden geliyor. Dolayısıyla orada bir açık göz, açık kalp lazım.

Üçüncüsü de bir kendini tanıma cesareti lazım. Bu bölümün başından yola çıkarak bir kendini tanıma cesareti lazım. Peki bu üç alanın kesişiminde ne var? Bu üç alanın kesişiminde bizim kendimizi gerçekleştirdiğimiz nokta var. Çünkü hepimizin kabiliyetleri, istekleri ve içinde bulunduğumuz dünyanın şartları sürekli değişiyor aslına bakarsanız. Dolayısıyla bu sadece bizim 16 yaşında yaptığımız ve rafak kaldırdığımız bir muhasebe değil. Sürekli yapmamız gereken bir muhasebe. Çünkü yaşadığımız dünya değişiyor, bizim yetkinliklerimiz değişiyor, bizi heyecanlandıran şeyler değişiyor. Ama bunun kesişimindeki o yerde aslında biz kendimizi farklılaştıracak nişimiz de bulabiliriz. Ve bunu en iyi sen bilirsin. Başka da kimse bilemez. Ne anneler bilir, ne babalar bilir, ne öğretmenler bilir. Hatta kendi akranlarının arkadaşlarını da bilemez. Yani bunun ayırdığını çok iyi bilebilmek ve bunun için uğraşmak gerekiyor. İnsanların kendileri...

için uğraşması gerekiyor. Bak bugün 15 yaşının altındaki gençler yapay zeka lisanlarını, örneğin Python öğreniyorlar. Kendi başlarını öğreniyorlar. Meraklarından dolayı öğreniyorlar. Bunu ebeveynlerin, senin tabirinde bumilerin bunu bilebilmesine imkan yok. Bunları çocuklar kendileri öğreniyorlar. Ve bunu kendileri geliştiriyorlar. Asıl önemlisi. İlerideki meslek dallarına bakacak olursak aslında bunları bizim kuşağımızın bilebilmesine imkan yok. Bilmiyoruz. Yani yapay zeka dönemine girdiğin zaman data etiketleme, data temizleme, veri üretme bunları bir önceki kuşak bilmiyor, tanımıyor, görmedi. Ve bunları küçük küçük neredeyse her alanda bunları görmeye başlayacağız. Zaten iş bulma ilanlarında da

Aslında bu farklılaşmayı çok iyi izleyebiliyorsun. 10 sene evvelki iş ilanlarıyla, beklenti ilanlarıyla, bugünkü ilanlar arasında inanılmaz büyük farklılıklar var. Bunları bir önceki kuşağın değerlendirebilmesi ve görebilmesi

Neredeyse imkansız gibi bir şey. Daha da önemlisi bu gittikçe uzaklaşan bir imkan. Dolayısıyla bir insanın kendini tanımlaması, kendini tanıması gittikçe önem kazanmaya başlıyor.

Siz teknik alanlardan örnek verdiniz, ben de sosyal bilimlerde oluşacak yeni alanlardan örnek vereyim. Mesela veri etiği, mesela sorumlu yapay zeka, mesela kapsayıcı sistemler, etik yapay zeka. Bütün bu kavramlar sosyoloji, psikoloji, hukuk gibi ileriki elli senede yeni disiplinler yaratacak ve gençler bu alanlara katılmaya başlayacaklar. Yani aslında şuraya gelmek istiyoruz bence ikimiz de. Okulda verilen eğitimde... ...kendini yaratmak artık çok fazla mümkün değil. Bizim jenerasyon için, gençler için, millenialar için kendini yaratmak bireysel bir aktivite. İnternetle beraber bireysel, o ağlarda ben ne yapabilirim, o nişimi nasıl bulabilirim, iki kayımı nasıl bulabilirim? Aslında bütün bunlar düşünsel süreçler ve daha çok bireysel süreçler. Bireysel süreçler, aynı öyle. Yani kişinin ancak kendi başına yapabileceği konular bunlar.

Yani eskiden nasıldı? Okulda bir öğretmen vardı, o senin yeteneklerini sana anlatırdı. Veya işte bir tane rehbere giderdin, rehberlik servisine giderdin, o sana kendinle neler yapabileceğine dair fikir verirdi. E zaten anne konuşurdu, baba konuşurdu, bir ortak akıl belirlenirdi, bir bölüm seçilirdi. Şimdi zaten gençlerin 17 yaşında seçtikleri bölüm onları ancak 30 yaşına kadar götürür. Sonra tekrardan kendilerini yeni bir becerilere, yeni bir beceri setine alıştırmaları gerekiyor. Çünkü dünya değişmiş olacak. Dolayısıyla aktüel kalabilmeleri için orada bu pratiğin sürdürülebilir olmasına da ihtiyaç var. Dolayısıyla bu, ben bir kere 17 yaşında bunu çözeyim, sonra 13 sene bunun ekmeğini yiyeyim gibi bir şey de değil. Aslında her sene, her ay belki kendimize sormamız gereken bir soru. Burada aslında önemli bir farklılık da görüyoruz. Şimdi bana sen biraz tabii teorik bazda konuşuyoruz ama bu konuda rahatlıkla iddialı da olabiliriz gibi geliyor bana. Bir çocuğu 6 yaşından itibaren

Bugünkü eğitim sistemi içine sokmadan, oldukça düşük bir maliyetle kaç sene, 18-20 sene içinde üretken hale getirebilecek duruma geldin artık. Şimdi biz klasik eğitim sistemi ne bakacak olursak, ta aşağı yukarı 19. yüzyılın başında oluşturulmuş olan sınıf eğitimi yapısına bakacak olursak yani bütün değişik karakterli, değişik aile yapılı, değişik korkuları, istekleri, zevkleri olan bir sürü çocuğu aynı sınıfın içine koyuyorsun ve aynı bilgiyi veriyorsun ve bir süre sonra onlara diploma diye bir şey verip sokağa salıyorsun. Bu aslında bizim alıştığımız endüstri dönemindeki şişe üretiminden farksız. Şişeye su doldurmak, gazoz doldurmaktan farksız bir şey. Sonunda da diplomayla tıpayı tıkıyorsun. Halbuki gençlerin yetkinlikleri, becerileri, yetenekleri, kimlikleri hepsinin birbirinden farklı ve onların bunu geliştirmeye ve ona göre kendi hayatlarını düzenlemeye daha fazla hakları olduğunu düşünüyor.

Bu yeni dönemin bence en önemli farklılıklarından biri ve olabilmeli. Öyle de olabilmeli. Tabii burada şeyin de altını çizmekte bence fayda var. Yani işte benim kızım mühendis olacak diyen anne baba da... ...bir çocuğuna rekabet avantajı sunma kaygısı var. Çünkü ne? Yani işte mühendisler daha fazla gelir elde ederler, daha çabuk gelir elde ederler. Dolayısıyla üniversite yaptığı yatırımı daha hızlı bir şekilde cepler.

Ama şu an dünya öyle ilerlemiyor. Birincisi artık benim gördüğüm bütün üniversite çağındaki çocuklar farklı alanlarda eğitim alıyorlar. Mühendislerse bile mühendisliğin başka bir alanında derinleşmeye çalışıyorlar. Zaten yaptıkları başka işler oluyor. Kimsenin bir tane işi yok. Ayrıca işte bir gün gün değişir, devran dönerse kendilerine gelir getirecek modellerini de kendi kendilerine öğretiyorlar. Yani aslında şu anki okullar çocuklara bir kültür ortamı sunuyor.

Onları işte sizin bahsettiğiniz bu becerileri kazanmalarını sağlıyor. Ama çocuklar kendilerine bu dünyanın insanı yapmak için internette öğrendikleri şeylerle hareket ediyorlar. Aslında biliyor musun? Yani network kavramlarıyla bakabildiğin zaman farklı disiplinlerin birbirlerine değdiği noktada fırsatlar yatıyor. Eskiden biz nasıl bakardık? Kendi disiplinin içinde olabileceğinin en iyisini ol.

Bu bakış açısı genelde endüstri dönemini götüren yapıydı. Halbuki şu anda ortak kapsama alanlarının fırsatlarını değerlendirme zamanı geliyor. Bu da herkesi kendi kişiliği çerçevesinde farklılaştırmaya başlıyor ve ben bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Evet, yine aslında bir kesişim noktasına geliyoruz. Yani iki gayede de bir kesişim noktası sunduk. Burada da bir kesişim noktası sunuyoruz. Çünkü niye? Çünkü çok iyi mühendis çok fazla var. Çok iyi sosyolog çok fazla var. Yapmamız gereken şey kendi özellikle olduğumuz noktada güçlenmek.

Evet. Zannedersem ev ödevimiz de bu. Herkesin kendisini tanımaya çalışması, ortak kesişim noktasını bulup oraya odaklanmasını beklemek diyelim.

Ve bu pratiği sadece bu podcast kaydını dinledikten sonra değil, belli aralıklarla belki altı ay, belki bir sene yenileyerek... ...olduğu yerde, mesleğinde, becerilerinde rahat mı, onu bir kontrol etmelerine rica etmek. Her zaman. Her zaman sürüyor. Altı ay da bir değil, insanların aslında devamlı yapması gereken bir şey bu. Yani beyin hücrelerini o şekilde işletmeye alıştırmak meselesi Ceren. Bir bakış açısı değişimi. Evet, bakış açısı değişimi. Aynen öyle.

Çok teşekkür ederim. Çok teşekkürler Ceren. Bugün de böylece bitirdik galiba. Görüşmek üzere. Hoşçakalın.

Bizi birbirimize yakınlaştıran dijital sosyal ağların oluşturduğu yeni değerlere odaklanan Daha Yeni Başlıyor podcastinin yaratıcıları Faruk Eczacıbaşı ve Ceren Zeytinoğlu, Üretim Bandı’nın yaratıcısı Eran Filiba moderatörlüğünde 9 Mart günü Bahçe Galata'da dinleyicilerle buluşmuştu.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bizi birbirimize yakınlaştıran dijital sosyal ağların oluşturduğu yeni değerlere odaklanan Daha Yeni Başlıyor podcastinin yaratıcıları Faruk Eczacıbaşı ve Ceren Zeytinoğlu, Üretim Bandı’nın yaratıcısı Eran Filiba moderatörlüğünde 9 Mart günü Bahçe Galata'da dinleyicilerle buluşmuştu.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Değişen Dünyaya Kendimi Nasıl Hazırlayacağım? I Bahçe Galata Dinleyici Buluşması

Dijital sosyal ağlar özünde iyi yada kötü altyapılar değiller. İyiye kullanılmaları için doğru algoritmalara, politikalara ve piyasa şartlarına ihtiyaç var. Bu bölümde etik kaygılar bağlamında duruşumuzdan ve çalışmalarımızdan bahsettik. Kaydı 30 Aralık 2022’de almıştık. Baştaki kısmı ise, Büyük Felaket’ten 22 gün sonra, 28 Şubat 2023’de ekledik. Büyük felaket bize sosyal medyanın ve dijital ağların afet yönetimindeki önemini gösterdi. Biz de elimizdeki kuvvetli teknolojileri dayanışma için kullanmak üzere kolları sıvadık. Dijital sosyal ağlar ile toplum olarak dayanışmamızı kesintisiz sürdürebileceğiz. Ayrıca, depremden etkilenen vatandaşlarımızın uzun vadede yanlarında olabilmek ve hayata bağlanmalarını kolaylaştırabilmek adına projeler üretmeye başladık. İlgilenenler Başlangıç Noktası sosyal medya hesaplarından depremzedeler için olan projelerimizi takip edebilir ve destek olabilirler.











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dijital sosyal ağlar özünde iyi yada kötü altyapılar değiller. İyiye kullanılmaları için doğru algoritmalara, politikalara ve piyasa şartlarına ihtiyaç var. Bu bölümde etik kaygılar bağlamında duruşumuzdan ve çalışmalarımızdan bahsettik. Kaydı 30 Aralık 2022’de almıştık. Baştaki kısmı ise, Büyük Felaket’ten 22 gün sonra, 28 Şubat 2023’de ekledik. Büyük felaket bize sosyal medyanın ve dijital ağların afet yönetimindeki önemini gösterdi. Biz de elimizdeki kuvvetli teknolojileri dayanışma için kullanmak üzere kolları sıvadık. Dijital sosyal ağlar ile toplum olarak dayanışmamızı kesintisiz sürdürebileceğiz. Ayrıca, depremden etkilenen vatandaşlarımızın uzun vadede yanlarında olabilmek ve hayata bağlanmalarını kolaylaştırabilmek adına projeler üretmeye başladık. İlgilenenler Başlangıç Noktası sosyal medya hesaplarından depremzedeler için olan projelerimizi takip edebilir ve destek olabilirler.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Dijital Yaşam Etiği

Dijital sosyal ağların mevcut hiyerarşileri (devletler, büyük şirketleri, kurumları) kökten dönüştürmesini beklemek gerçekçi değil. Öte yandan her geçen gün daha fazla insan hayatını dijital ağların yarattığı fırsatlarla kazanıyor. Artık üssel büyüyen kırılım teknolojilerinin gücünü arkasına almayan hiyerarşiler ayakta kalamıyor. Ağlar ve hiyerarşilerin güç dengesi nasıl tesis edilebilir? Kırılım teknolojilerin daha fazla insana fayda yaratması için, devletler, uluslararası şirketler ve kurumlar nasıl değişmeli?













Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dijital sosyal ağların mevcut hiyerarşileri (devletler, büyük şirketleri, kurumları) kökten dönüştürmesini beklemek gerçekçi değil. Öte yandan her geçen gün daha fazla insan hayatını dijital ağların yarattığı fırsatlarla kazanıyor. Artık üssel büyüyen kırılım teknolojilerinin gücünü arkasına almayan hiyerarşiler ayakta kalamıyor. Ağlar ve hiyerarşilerin güç dengesi nasıl tesis edilebilir? Kırılım teknolojilerin daha fazla insana fayda yaratması için, devletler, uluslararası şirketler ve kurumlar nasıl değişmeli?

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Sistem Mevcudu Koruyacak, AMA… 

Dijital sosyal ağların kurgusu, yarattığı fırsatlar kadar karanlık taraflarıyla da insan hayatını değiştiriyor. Siber saldırılar, gizlilik sorunları, veri hakimiyeti ve güvenlik tehditleri çevrimiçi kimliklerimizin kırılganlığını ortaya koyuyor. Bu bölümde, karanlık tarafa karşı kendimizi nasıl koruyabileceğimizi ve tehlikeleri yönetebileceğimizden bahsediyoruz.













Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dijital sosyal ağların kurgusu, yarattığı fırsatlar kadar karanlık taraflarıyla da insan hayatını değiştiriyor. Siber saldırılar, gizlilik sorunları, veri hakimiyeti ve güvenlik tehditleri çevrimiçi kimliklerimizin kırılganlığını ortaya koyuyor. Bu bölümde, karanlık tarafa karşı kendimizi nasıl koruyabileceğimizi ve tehlikeleri yönetebileceğimizden bahsediyoruz.

------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Karanlık Taraf

Dünya çapında liderlerin yaş ortalaması 60. Öte yandan dünyanın yaş ortalaması 30. Mevcut liderlerin dünya görüşü, İnternet Çağı’nın dijital sosyal ağlarını yönetmeye ve iyiye doğru şekillendirmek için yeterli olmuyor. Jenerasyonlar arası iletişim nasıl kurulmalı? Yeni jenerasyonların dijital kabiliyetlerinden nasıl yararlanılmalı? Bu bölümde, teknolojiyle beraber “kıdem” ve “deneyim” tanımlarımızı nasıl değiştirebileceğimizi tartışıyoruz.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Dünya çapında liderlerin yaş ortalaması 60. Öte yandan dünyanın yaş ortalaması 30. Mevcut liderlerin dünya görüşü, İnternet Çağı’nın dijital sosyal ağlarını yönetmeye ve iyiye doğru şekillendirmek için yeterli olmuyor. Jenerasyonlar arası iletişim nasıl kurulmalı? Yeni jenerasyonların dijital kabiliyetlerinden nasıl yararlanılmalı? Bu bölümde, teknolojiyle beraber “kıdem” ve “deneyim” tanımlarımızı nasıl değiştirebileceğimizi tartışıyoruz.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Kıdem ve Teknoloji Paradoksu

Üssel büyüme, sabit bir oranın üstüne çıkan her türlü büyümedir. Üssel büyüme gösteren sistemler, büyüme katsayısını katlar ve eğri bir grafik çizer. Bir teknolojinin üssel olması için birkaç 10 sene boyunca üssel olarak büyümesi gerekir. Örneğin; dizel motorlar üssel teknolojiler değildir. Ama bilgisayar teknolojileri 20.yüzyılın ortasından beri üssel büyümüştür. Bu bölümde üssel teknolojilerden ve yapay zekanın açtığı yeni dönemden bahsediyoruz.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Üssel büyüme, sabit bir oranın üstüne çıkan her türlü büyümedir. Üssel büyüme gösteren sistemler, büyüme katsayısını katlar ve eğri bir grafik çizer. Bir teknolojinin üssel olması için birkaç 10 sene boyunca üssel olarak büyümesi gerekir. Örneğin; dizel motorlar üssel teknolojiler değildir. Ama bilgisayar teknolojileri 20.yüzyılın ortasından beri üssel büyümüştür. Bu bölümde üssel teknolojilerden ve yapay zekanın açtığı yeni dönemden bahsediyoruz.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Üssel Büyüme

Bilgiye ulaşma hızımız arttıkça hiçbir bilginin tek başına değeri kalmıyor. Öte yandan, disiplinler ve anlayışlar arası nasıl bağlantı kurduğumuz ve kendi hikayemize yerleştirdiğimiz önem kazanıyor. Noktalar dönemi bitiyor ve bağlantılar dönemi başlıyor. Siz neleri bağlıyorsunuz?
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bilgiye ulaşma hızımız arttıkça hiçbir bilginin tek başına değeri kalmıyor. Öte yandan, disiplinler ve anlayışlar arası nasıl bağlantı kurduğumuz ve kendi hikayemize yerleştirdiğimiz önem kazanıyor. Noktalar dönemi bitiyor ve bağlantılar dönemi başlıyor. Siz neleri bağlıyorsunuz?
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Bağlantılar Her Şeydir

Kırılım, bizim “disruption” kavramını dilimizde aktarmak için kullandığımız kelime. İçinden geçtiğimiz Kırılım Çağı'nda, güçlü değişim rüzgarlarını arkalarına alanlar başarılı oluyor. Bu bölüm kırılımları dayanışma, dayanıklılık ve esneklik ile nasıl yakalayabileceğimiz ve kendi yararımıza kullanabileceğimiz üzerine.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Kırılım, bizim “disruption” kavramını dilimizde aktarmak için kullandığımız kelime. İçinden geçtiğimiz Kırılım Çağı'nda, güçlü değişim rüzgarlarını arkalarına alanlar başarılı oluyor. Bu bölüm kırılımları dayanışma, dayanıklılık ve esneklik ile nasıl yakalayabileceğimiz ve kendi yararımıza kullanabileceğimiz üzerine.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

İnternetin Kırılım Çağı

Teknolojinin gücünden yararlanmamız günümüz dünyasında bir ihtiyaç haline geldi. Ağ teknolojileri bizi zaman ve mekan kısıtlarının dışına çıkarıp küreselde potansiyelimizi gerçekleştirmemize yardımcı olur. Yeni bakış açıları bizi bu ağlarda daha kuvvetli bir konuma getirir ve yeni bir hikaye başlar.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Teknolojinin gücünden yararlanmamız günümüz dünyasında bir ihtiyaç haline geldi. Ağ teknolojileri bizi zaman ve mekan kısıtlarının dışına çıkarıp küreselde potansiyelimizi gerçekleştirmemize yardımcı olur. Yeni bakış açıları bizi bu ağlarda daha kuvvetli bir konuma getirir ve yeni bir hikaye başlar.
------- Podbee Sunar -------

Bu podcast, On Dijital Bankacılık hakkında reklam içerir. Bankacılık On'la Rahat. Dünya Döndükçe EFT-Havale- Fast Ücreti Yok. ON Mobil'i _ndir! 
Bu podcast, Pegasus hakkında reklam içerir. Yeni seyahat rotanı planlamak için hemen https://www.flypgs.com/ ’u veya Pegasus Mobil uygulamasını ziyaret et!
Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. 

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

Yeni Başlayan Ne?

Başlangıç Noktası Lideri Ceren Zeytinoğlu ve Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı karşılıklı oturup dünyayı birbirine yakınlaştıran dijital sosyal ağların oluşturduğu yeni değerleri ve fırsatları konuşuyor.

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Daha Yeni Başlıyor

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!