Bilgisel'de bu hafta, son yılların en popüler siyasetçilerinden Ekrem İmamoğlu'nun politik kariyerindeki kırılma anlarına odaklanacağız. Onun, Türk Ocağı Limasol kalesinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na uzanan hikayesine tanıklık edeceğiz. Hazırsanız, başlayalım.











Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!


----- Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bilgisel'de bu hafta, son yılların en popüler siyasetçilerinden Ekrem İmamoğlu'nun politik kariyerindeki kırılma anlarına odaklanacağız. Onun, Türk Ocağı Limasol kalesinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na uzanan hikayesine tanıklık edeceğiz. Hazırsanız, başlayalım.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

22: Kalecilikten Politikaya : Ekrem İmamoğlu'nun Siyasi Yaşamı I Tekrar Dosyası

Merhaba, ben Ali Yağız Baltacı. Bilgisayar'ın bu bölümünde son yılların en popüler siyasi figürlerinden biri olan Ekrem İmamoğlu'nun politik kariyerini inceleyeceğiz. Hazırsanız başlayalım. 1952'de kurulan Türk Ocağı Limasol takımı 1974 Barış Harekatı sonrasında adanın kuzeyine giden Türkler tarafından Girne'ye taşınmıştı. Adını değiştirmeyen kulüp sadece Kıbrıs'taki Türklerin değil, Türkiye'den gelen üniversite öğrencilerinin de top koşturduğu bir takıma dönüştü. Trabzonlu bir genç olan Ekrem de o öğrencilerden biriydi. Okumak için geldiği Kıbrıs'ta yolu Yamason ile kesişmiş, takımın file bekçisi olmuştu. Kendisine uçan çuval lakabını takan takım arkadaşları günün birinde Ekrem'i bir toplantıya davet etti. Arkadaşlarını kırmayan Ekrem böylece Kıbrıs'ta demokrasi toplantılarına katılmaya başladı. Siyasetle de ilk teması burada oldu. O günlerde Limassol'un 18'lik kalecisi olan Ekrem, gelecekte Türkiye'nin en popüler siyasetçilerinden biri olacağını hayal dahi edemezdi tabii ki. Gelin görün ki Ekrem'in Kıbrıs macerası da futbol kariyeri de pek uzun sürmedi. 1987'de ailesinin İstanbul'a taşınmasıyla o da kaydını İstanbul Üniversitesi'ne aldırdı. Kıbrıs'ı tanıştığı siyasete epey ilgi duymuştu Ekrem. Bu ilgisi İstanbul'da da devam etti. SHP'nin genel başkanı Erdal İnönü'yü beğeniyordu bu genç adam. Ancak babasının ricası üzerine kentli muhafazakarların, sağ liberallerin partisi olan ANAP'ın gençlik kollarına katıldı. 2000'lerle birlikte Ekrem Mamoğlu da 30'lu yaşlarına girdi. 2002-2003 sezonu sırasında Trabzonspor'un yönetim kurulunda yer alıyordu. Aynı dönemde 3 Kasım 2002'de AK Parti'nin tek başına iktidar olması merkez sağında dengelerini değiştirmişti. DYP ve ANAP'a oy veren, bu partilerde örgütlenen insanların çoğu AK Parti'ye yöneldi. Ancak Ekrem İmamoğlu istisnalar arasında yer alıyordu. Atatürk'cü düşünceleri onu siyasetin soluna sürükledi. Böylece 2008'de hayatını değiştirecek kararı verdi ve CHP üyesi oldu. Hemen ertesi yıl, Beylikdüzü Belediye Başkanı adayı olmak istediğini iletti partisine. Ancak CHP'li yöneticiler, Ekrem Bey'i bu göreve uygun görmedi. Fakat dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, belediye başkanlığı adaylığı talebini veto ettiği bu genç siyasetçiyi büsbütün kaybetmek istemiyordu. Bu yüzden İmamoğlu'nu CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı görevine getirdi. Ekrem Bey bu fırsatı iyi kullandı. O yıllarda Marmara Denizi'nin kıyısında kalmış, atıl bir bölge olarak bilinen bu ilçede önemli çalışmalar yaptı. CHP'nin halkla iletişimini arttırmak amacıyla kurduğu dayanışma evleri ve sosyal yardım ağları da bu çalışmaların başını çekiyordu. 2010'da yapılan referandumun sonuçları, Beylikdüzü için de önemli bir gelişmeye sebep olmuştu. AK Partili bir belediye tarafından yönetilen ilçenin seçim sandıklarından hayır kararı çıkmıştı. Bu sadece Beylikdüzü için değil, Ekrem Bey için de önemli bir karardı. 30 Mart 2014 yerel seçimlerindeyse Beylikdüzü Belediyesi Başkan Adayıydı Ekrem İmamoğlu. Seçimi %50,83 oy aranıyla kazandı. Başarılı geçen ilçe başkanlığı dönemi sonrası belediye başkanı olarak da dikkatleri üzerine çekti. Beylik düzündeki değişim ilçe halkını memnun etmiş, Ekrem Bey'in adı da kent genelinde daha bilinir hale gelmişti. Bu memnuniyet CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da gözünden kaçmadı. 2018'in son günlerinde kimsenin beklemediği bir karar verdi CHP lideri. 31 Mart 2019 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayının Ekrem İmamoğlu olduğunu duyurdu. Kemal Bey'in verdiği bu karar çok tartışıldı. Siyasi kariyeri pek de bilinmeyen Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul için aday gösterilmesini seçimin başlamadan kaybedilmesi olarak yorumlayanların sayısı çoktu. Onlara göre koltuğu sallantıda olan Kılıçdaroğlu'nun son hamlesiydi Ekrem Bey. İmamoğlu'nun adaylığı bir takım avantajlar ve dezavantajlar oluşturuyordu aslında. İstanbul'da seçimlerin kazanılması için CHP, İYİ Parti ve HDP tabanlarını ortak noktada buluşturabilecek, ideolojik yönü çok da sivri olmayan bir adaya ihtiyaç vardı. Ekrem Bey bu şartları karşılıyordu. Ancak Beylikdüzü dışında pek de popüler bir siyasetçi olduğu söylenemezdi. Üstüne üstlük rakibi AK Parti'nin en önemli isimlerinden Erdoğan'ın yol arkadaşı, eski başbakan ve dönemin meclis başkanı Binali Yıldırım olmuştu. Tayyip Erdoğan, çok önem verdiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi için riske girmek istememiş, yakınındaki en güçlü siyasi figürü belediye başkan adayı olarak göstermişti. 25 Aralık 2018'de seçim çalışmalarına başladı Ekrem İmamoğlu. İlk önemli hamlesini ise İstanbul'da değil Ankara'da gerçekleştirdi. 10 Ocak 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret etti Ekrem Bey. Sayın Cumhurbaşkanımızla İstanbul'da bütün görev yapmış Büyükşehir Belediye Başkanlarını ziyaret edeceğim diye yola çıkmıştık. Bugün son görüşmemizi de yaptık. Çok güzel bir sohbet oldu. Elbette ki İstanbul ağırlıklı İstanbul'u konuştuğumuz, İstanbul'la ilgili tecrübelerini, önerilerini ve tavsiyelerini dinlediğimiz bir görüşme oldu. Bazı otoriteler tarafından çok yanlış bulunan bu ziyaret, İmamoğlu'nun seçim kampanyasını ılımlı bir dille yürüteceğinin de bir mesajıydı aslında. Nitekim öyle de oldu. 103 gün süren seçim kampanyası boyunca son derece çalışkan, serinkanlı ve dikkatli bir tutum sergiledi İmamoğlu. Süreç boyunca İstanbul'un 39 ilçesini karış karış gezdi. neredeyse hiçbir ideolojik çıkış yapmadan hizmet odaklı bir kampanya yürüttü. Bu şekilde her gün biraz daha fazla insana ulaştı. Diğer taraftan Millet İttifakı, Ankara'da aday gösterdiği Mansur Yavaş'tan mutlak bir galibiyet bekliyor, İstanbul'daki seçimin ise daha zor geçeceğini düşünüyordu. Dolayısıyla ağırlığı Ankara'ya verdiler. Bu sayede çok da sivrilmeden, iktidarın dikkatini üzerine çekmeden, yıpranmadan çalışma fırsatı buldu Ekrem İmamoğlu. 103 günlük sürecin sonunda Binali Yıldırım hala favori gözüküyordu. Ancak Ekrem İmamoğlu da sürecin başındaki gibi hafife alınmıyordu. 31 Mart 2019'da Türkiye siyasi tarihinin en gerilimli gecelerinden biri yaşandı. Bu öyle bir geceydi ki, sadece Ekrem İmamoğlu'nun siyasi hayatı değil, Türkiye'nin tüm vatandaşlarının da ruh halini derinden etkilemişti. Ancak şimdi bölümümüze kısa bir ara verelim. Geri geldiğimizde, Arap saçına dönen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sürecini konuşacağız. Seçim gününe Beylikdüzü Haldun Tenar İlkokulunda ailesiyle birlikte oy kullanarak başladı Ekrem İmamoğlu. Bu andan itibaren haftalarca sürecek bir gerilimin de fitili yakıldı aslında. Saat 17'de oy verme işlemleri sonlanmış, sandıklar kapanmıştı. Ekrem İmamoğlu da CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile kameraların karşısına geçti. Bu onun gelecek 16 saat içinde yapacağı 12 basın açıklamasının ilkiydi. İnşallah güzel, sıkıntısız, problemsiz bir süreci hep birlikte tamamlarız. Şimdiden İstanbul'umuza ve Türkiye'mize hayırlı olsun. Saat 19.15'te seçimin ilk verileri de gelmeye başladı. Buna göre Binali Yıldırım %51.83 oy oranıyla öndeki adaydı. Evet İstanbul'a baktığımız zaman şu anda, bakın çok heyecanlı, 51.83. MHP ile AK Parti'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, yani Binali Yıldırım şu anda 51.83 ve İYİ Parti ile CHP'nin adayı 45.55. Oyların 4'te 1'ine yakına açılmış. AK Partililer derin bir nefes almıştı. Belli ki Binali Yıldırım bu yarışı kolayca kazanacaktı. Bu noktada Ekrem İmamoğlu yeniden kameraların karşısına geçti. Bu bizim manipülasyon endişemizi daha da güçlendirdi, kuvvetlendirdi. Yüksek Seçim Kurulu'nu göreve davet ediyorum. Onlarca yıldır gururumuz olan Anadolu Ajansı'nı göreve davet ediyorum. Bu milli bir sorumluluktur. Saatler 23.22'yi gösterdiğinde Yıldırım ve İmamoğlu arasındaki oy farkı 3500'e inmişti. Herkes İmamoğlu'nun öne geçmesini beklerken bu sefer Binali Yıldırım kameralar karşısına çıktı ve seçimi kazandıklarını iddia etti. Seçim sayıları gayri resmi sonuçları 31.124 sandıkta tamamlanmış bulunuyor. Bu sonuca göre İstanbul'da seçimi kazandım. Bir anda İstanbul verel seçimleri bulanık bir süreci dönüştü. Adeta bir sinir harbi yaşanıyordu. Adaylar arasındaki oy farkı 3500'e indiği andan itibaren veri girişleri durdurulmuştu. Ekrem İmamoğlu ise açıklama üstüne açıklama yapıyor, halkı süreç hakkında bilgilendiriyordu. Ben vatandaşlarımızı bilgilendirmek zorundayım. Yaptığımız istatistiki verilere göre yüzde doksanları açtıktan sonra işleri daha da zorlaşacak. Buradan belirtiyorum. Kafaları karıştı. Herkesin gözünün içine baka baka şunu söylüyorum. Hak yemedim yemem ama hakkımı da yedirtmem. Bu kadar net. Bu tutumuyla halkın güvenini kazanmış, onların gözünde yükselmişti İmamoğlu. Tek bir oyun bile peşine düşüyor, büyük bir dirayet gösteriyordu. Sabah 7'ye kadar süren sinir harbinin ardından, YSK nihai sonucu açıkladı. Ekrem Mamoğlu, 27 bin küsur oy farkla İstanbul'un yeni başkanı seçilmişti. Fakat siyasi iktidar bu yenilgiyi kabullenemedi. Binali Yıldırım'ın seçimi neden kaybettiğini soran kişilere verdiği yanıt bunu açıkça ortaya koyuyordu. Çok basit. Çünkü çaldılar. AK Parti'nin iddiasına göre İstanbul seçimlerindeki sandık görevlileri kanunda belirtildiği şekliyle kamu çalışanı değildi. Onlara göre ortada bir usulsüzlük vardı. Bu gerekçeyle seçimin iptalini talep ettiler. Ne var ki itiraz ettikleri tek şey, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimleri olmuştu. Aynı oy zarflarında yer alan belediye meclisi ve ilçe belediye başkanları için atılan oylara itiraz etme gereği duymamışlardı. Seçimin tekrar edilmesi talebini değerlendiren YSK, 6 Mayıs 2019'da 4'e karşı 7 oyla Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline karar verdi. Ekrem Mamoğlu ve Binali Yıldırım tekrar yarışacaktı. Kararın üzerine Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü'nde on binlerce kişinin önüne çıktı. Ceketini çıkardı, kollarını sıvadı ve herkesin aklına kazınan o konuşmayı yaptı. Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var! Gençliğimiz var! Biz adalete savaş, demokrasiye inancı tam! Türk gençliğiyiz. Bu millete öfkürlüklerine, demokrasisine kimse ama kimse engel olamaz. Bu ülkede karar vericiler gaflet, daralet hatta ihanet içinde olabilirler. Ama biz asla vazgeçmeyeceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz. Bu süreçte İmamoğlu'nun arkasındaki destek de büyümeye devam etti. Aralık 2018'de neredeyse hiç tanınmayan bir siyasetçiyken artık herkesin konuştuğu isim haline gelmişti. Bu durum 23 Haziran'da tekrarlanan seçimlere de yansıdı. 31 Mart'ta 27 bin oy farkla kazandığı seçimi bu sefer 800 bin oy önde tamamladı Ekrem İmamoğlu. AK Parti'nin en az genel seçimler kadar önem verdiği İstanbul Başkanlığı yarışı, parti tarihinin o ana kadarki en büyük mağlubiyetiyle sonuçlanmıştı. İmamoğlu bu zaferle Recep Tayyip Erdoğan'ın sarsılmaz gibi görülen Winner kimliğine de alır bir darbe indirmişti. Ekrem İmamoğlu'nun bu zaferi iktidar kadar Muhalefet Büloğu'na da önemli mesajlar veriyordu. Öncelikle inatla mücadele edildiğinde seçimlerin kazanılabileceği ispatlanmıştı. Diğer yandan, HDP ve İYİ Parti gibi farklı ideolojilere sahip iki partinin tabanından da oy almayı başarmıştı Ekrem Bey. Bu da Muhalefet Büloğu'nun Erdoğan ve Cumhur İttifakı karşısında birleşebileceğine dair umutları arttırmıştı. Ekrem İmamoğlu, 3,5 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürüyor. Bu süreçte iniş ve çıkışlar yaşasa da İstanbul seçimlerinde saldığı karizmasını önemli ölçüde korumayı başardı. 2023 genel seçimleri öncesinde altılı masanın cumhurbaşkanı adayları arasında ismi geçen siyasi figürlerden biriydi kendisi. aday olup olmayacağı konuşulurken yeni bir davayla gündeme oturdu Ekrem İmamoğlu. 2019'da İkişleri Bakanı Soylu'nun kendisini ahmak demesi üzerine verdiği yanıt, hakkında bir hakaret davası açılmasına sebep oldu. Bugün terörizmden yargılanan aynı zamanda terörist olmaktan ceza alanları bu ülkenin selameti ve o beldenin selameti için görevden aldığımızda Avrupa parlamentosuna gidip Türkiye'yi şikayet eden ahmağa söylüyor. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yani ben lafa bakarım laf mı diye bir de söylemeye bakarım adama bakarım adam mı diye derim. Yani önce bunu söyleyeyim üzücü. 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında o olan şeyleri, biten şeyleri baktığımızda tam da işte 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır. 14 Aralık 2022'de mahkeme Ekrem İmamoğlu hakkındaki kararını açıkladı. Buna göre İmamoğlu, YSK üyelerine hakaretten 2 yıl 7 ay hapis cezası aldı. Siyasi yasak ihtimalini de gündeme getiren bu cezanın kabul görebilmesi için istinaf ve yargıtay süreçlerinin tamamlanması gerekiyor. Karar sonrasında İmamoğlu'nun Saraçhane'de yaptığı konuşma başkanlık iddialarını da güçlendiriyor. Benim gibi milyonlarca ceketini çıkarıp kollarını sıvayacak Türk milleti var. Adalete susamış, adalete susamış Türk milleti var. Size söz vermek istiyorum. 2023'te her şey. Her şey. Aday olup olmayacağı tartışmaları bir yana bildiğimiz bir gerçek var. Yıllar evvel Kıbrıs'taki yarı profesyonel futbolcuların katıldığı demokrasi sohbetlerinden Türkiye'nin son dönemde gördüğü en etkin siyasetçilerinden birinin doğdu. İmamoğlu'nun siyasi kariyeri nereye evrilecek bunu yakın zamanda elbette göreceğiz. Ancak bu davayla başlayan süreç tahminlerimizden daha yoğun bir seçim döneminin de bizi beklediğini gösteriyor. Allah'a emanet olun.

Merhaba, ben Ali Yağız Baltacı. Bilgisayar'ın bu bölümünde son yılların en popüler siyasi figürlerinden biri olan Ekrem İmamoğlu'nun politik kariyerini inceleyeceğiz. Hazırsanız başlayalım.

1952'de kurulan Türk Ocağı Limasol takımı 1974 Barış Harekatı sonrasında adanın kuzeyine giden Türkler tarafından Girne'ye taşınmıştı. Adını değiştirmeyen kulüp sadece Kıbrıs'taki Türklerin değil, Türkiye'den gelen üniversite öğrencilerinin de top koşturduğu bir takıma dönüştü.

Trabzonlu bir genç olan Ekrem de o öğrencilerden biriydi. Okumak için geldiği Kıbrıs'ta yolu Yamason ile kesişmiş, takımın file bekçisi olmuştu. Kendisine uçan çuval lakabını takan takım arkadaşları günün birinde Ekrem'i bir toplantıya davet etti.

Arkadaşlarını kırmayan Ekrem böylece Kıbrıs'ta demokrasi toplantılarına katılmaya başladı. Siyasetle de ilk teması burada oldu. O günlerde Limassol'un 18'lik kalecisi olan Ekrem, gelecekte Türkiye'nin en popüler siyasetçilerinden biri olacağını hayal dahi edemezdi tabii ki.

Gelin görün ki Ekrem'in Kıbrıs macerası da futbol kariyeri de pek uzun sürmedi. 1987'de ailesinin İstanbul'a taşınmasıyla o da kaydını İstanbul Üniversitesi'ne aldırdı. Kıbrıs'ı tanıştığı siyasete epey ilgi duymuştu Ekrem. Bu ilgisi İstanbul'da da devam etti.

SHP'nin genel başkanı Erdal İnönü'yü beğeniyordu bu genç adam. Ancak babasının ricası üzerine kentli muhafazakarların, sağ liberallerin partisi olan ANAP'ın gençlik kollarına katıldı. 2000'lerle birlikte Ekrem Mamoğlu da 30'lu yaşlarına girdi. 2002-2003 sezonu sırasında Trabzonspor'un yönetim kurulunda yer alıyordu.

Aynı dönemde 3 Kasım 2002'de AK Parti'nin tek başına iktidar olması merkez sağında dengelerini değiştirmişti. DYP ve ANAP'a oy veren, bu partilerde örgütlenen insanların çoğu AK Parti'ye yöneldi. Ancak Ekrem İmamoğlu istisnalar arasında yer alıyordu. Atatürk'cü düşünceleri onu siyasetin soluna sürükledi. Böylece 2008'de hayatını değiştirecek kararı verdi ve CHP üyesi oldu.

Hemen ertesi yıl, Beylikdüzü Belediye Başkanı adayı olmak istediğini iletti partisine. Ancak CHP'li yöneticiler, Ekrem Bey'i bu göreve uygun görmedi. Fakat dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, belediye başkanlığı adaylığı talebini veto ettiği bu genç siyasetçiyi büsbütün kaybetmek istemiyordu. Bu yüzden İmamoğlu'nu CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı görevine getirdi.

Ekrem Bey bu fırsatı iyi kullandı. O yıllarda Marmara Denizi'nin kıyısında kalmış, atıl bir bölge olarak bilinen bu ilçede önemli çalışmalar yaptı. CHP'nin halkla iletişimini arttırmak amacıyla kurduğu dayanışma evleri ve sosyal yardım ağları da bu çalışmaların başını çekiyordu. 2010'da yapılan referandumun sonuçları, Beylikdüzü için de önemli bir gelişmeye sebep olmuştu. AK Partili bir belediye tarafından yönetilen ilçenin seçim sandıklarından hayır kararı çıkmıştı. Bu sadece Beylikdüzü için değil, Ekrem Bey için de önemli bir karardı. 30 Mart 2014 yerel seçimlerindeyse Beylikdüzü Belediyesi Başkan Adayıydı Ekrem İmamoğlu.

Seçimi %50,83 oy aranıyla kazandı. Başarılı geçen ilçe başkanlığı dönemi sonrası belediye başkanı olarak da dikkatleri üzerine çekti. Beylik düzündeki değişim ilçe halkını memnun etmiş, Ekrem Bey'in adı da kent genelinde daha bilinir hale gelmişti. Bu memnuniyet CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun da gözünden kaçmadı.

2018'in son günlerinde kimsenin beklemediği bir karar verdi CHP lideri. 31 Mart 2019 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan adayının Ekrem İmamoğlu olduğunu duyurdu. Kemal Bey'in verdiği bu karar çok tartışıldı. Siyasi kariyeri pek de bilinmeyen Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul için aday gösterilmesini seçimin başlamadan kaybedilmesi olarak yorumlayanların sayısı çoktu.

Onlara göre koltuğu sallantıda olan Kılıçdaroğlu'nun son hamlesiydi Ekrem Bey. İmamoğlu'nun adaylığı bir takım avantajlar ve dezavantajlar oluşturuyordu aslında. İstanbul'da seçimlerin kazanılması için CHP, İYİ Parti ve HDP tabanlarını ortak noktada buluşturabilecek, ideolojik yönü çok da sivri olmayan bir adaya ihtiyaç vardı.

Ekrem Bey bu şartları karşılıyordu. Ancak Beylikdüzü dışında pek de popüler bir siyasetçi olduğu söylenemezdi. Üstüne üstlük rakibi AK Parti'nin en önemli isimlerinden Erdoğan'ın yol arkadaşı, eski başbakan ve dönemin meclis başkanı Binali Yıldırım olmuştu. Tayyip Erdoğan, çok önem verdiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi için riske girmek istememiş, yakınındaki en güçlü siyasi figürü belediye başkan adayı olarak göstermişti. 25 Aralık 2018'de seçim çalışmalarına başladı Ekrem İmamoğlu. İlk önemli hamlesini ise İstanbul'da değil Ankara'da gerçekleştirdi. 10 Ocak 2019'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ziyaret etti Ekrem Bey.

Sayın Cumhurbaşkanımızla İstanbul'da bütün görev yapmış Büyükşehir Belediye Başkanlarını ziyaret edeceğim diye yola çıkmıştık. Bugün son görüşmemizi de yaptık. Çok güzel bir sohbet oldu. Elbette ki İstanbul ağırlıklı İstanbul'u konuştuğumuz, İstanbul'la ilgili tecrübelerini, önerilerini ve tavsiyelerini dinlediğimiz bir görüşme oldu. Bazı otoriteler tarafından çok yanlış bulunan bu ziyaret, İmamoğlu'nun seçim kampanyasını ılımlı bir dille yürüteceğinin de bir mesajıydı aslında. Nitekim öyle de oldu. 103 gün süren seçim kampanyası boyunca son derece çalışkan, serinkanlı ve dikkatli bir tutum sergiledi İmamoğlu. Süreç boyunca İstanbul'un 39 ilçesini karış karış gezdi.

neredeyse hiçbir ideolojik çıkış yapmadan hizmet odaklı bir kampanya yürüttü. Bu şekilde her gün biraz daha fazla insana ulaştı. Diğer taraftan Millet İttifakı, Ankara'da aday gösterdiği Mansur Yavaş'tan mutlak bir galibiyet bekliyor, İstanbul'daki seçimin ise daha zor geçeceğini düşünüyordu. Dolayısıyla ağırlığı Ankara'ya verdiler.

Bu sayede çok da sivrilmeden, iktidarın dikkatini üzerine çekmeden, yıpranmadan çalışma fırsatı buldu Ekrem İmamoğlu. 103 günlük sürecin sonunda Binali Yıldırım hala favori gözüküyordu. Ancak Ekrem İmamoğlu da sürecin başındaki gibi hafife alınmıyordu. 31 Mart 2019'da Türkiye siyasi tarihinin

en gerilimli gecelerinden biri yaşandı. Bu öyle bir geceydi ki, sadece Ekrem İmamoğlu'nun siyasi hayatı değil, Türkiye'nin tüm vatandaşlarının da ruh halini derinden etkilemişti. Ancak şimdi bölümümüze kısa bir ara verelim. Geri geldiğimizde, Arap saçına dönen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçim sürecini konuşacağız.

Seçim gününe Beylikdüzü Haldun Tenar İlkokulunda ailesiyle birlikte oy kullanarak başladı Ekrem İmamoğlu. Bu andan itibaren haftalarca sürecek bir gerilimin de fitili yakıldı aslında. Saat 17'de oy verme işlemleri sonlanmış, sandıklar kapanmıştı. Ekrem İmamoğlu da CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile kameraların karşısına geçti.

Bu onun gelecek 16 saat içinde yapacağı 12 basın açıklamasının ilkiydi. İnşallah güzel, sıkıntısız, problemsiz bir süreci hep birlikte tamamlarız. Şimdiden İstanbul'umuza ve Türkiye'mize hayırlı olsun. Saat 19.15'te seçimin ilk verileri de gelmeye başladı. Buna göre Binali Yıldırım %51.83 oy oranıyla öndeki adaydı. Evet İstanbul'a baktığımız zaman şu anda, bakın çok heyecanlı, 51.83. MHP ile AK Parti'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, yani Binali Yıldırım şu anda 51.83 ve İYİ Parti ile CHP'nin adayı 45.55. Oyların 4'te 1'ine yakına açılmış. AK Partililer derin bir nefes almıştı. Belli ki Binali Yıldırım bu yarışı kolayca kazanacaktı. Bu noktada Ekrem İmamoğlu yeniden kameraların karşısına geçti. Bu bizim manipülasyon endişemizi daha da güçlendirdi, kuvvetlendirdi. Yüksek Seçim Kurulu'nu göreve davet ediyorum. Onlarca yıldır gururumuz olan Anadolu Ajansı'nı göreve davet ediyorum.

Bu milli bir sorumluluktur. Saatler 23.22'yi gösterdiğinde Yıldırım ve İmamoğlu arasındaki oy farkı 3500'e inmişti. Herkes İmamoğlu'nun öne geçmesini beklerken bu sefer Binali Yıldırım kameralar karşısına çıktı ve seçimi kazandıklarını iddia etti. Seçim sayıları gayri resmi sonuçları 31.124 sandıkta tamamlanmış bulunuyor. Bu sonuca göre

İstanbul'da seçimi kazandım. Bir anda İstanbul verel seçimleri bulanık bir süreci dönüştü. Adeta bir sinir harbi yaşanıyordu. Adaylar arasındaki oy farkı 3500'e indiği andan itibaren veri girişleri durdurulmuştu. Ekrem İmamoğlu ise açıklama üstüne açıklama yapıyor, halkı süreç hakkında bilgilendiriyordu. Ben vatandaşlarımızı bilgilendirmek zorundayım.

Yaptığımız istatistiki verilere göre yüzde doksanları açtıktan sonra işleri daha da zorlaşacak. Buradan belirtiyorum. Kafaları karıştı. Herkesin gözünün içine baka baka şunu söylüyorum. Hak yemedim yemem ama hakkımı da yedirtmem. Bu kadar net. Bu tutumuyla halkın güvenini kazanmış, onların gözünde yükselmişti İmamoğlu.

Tek bir oyun bile peşine düşüyor, büyük bir dirayet gösteriyordu. Sabah 7'ye kadar süren sinir harbinin ardından, YSK nihai sonucu açıkladı. Ekrem Mamoğlu, 27 bin küsur oy farkla İstanbul'un yeni başkanı seçilmişti. Fakat siyasi iktidar bu yenilgiyi kabullenemedi. Binali Yıldırım'ın seçimi neden kaybettiğini soran kişilere verdiği yanıt bunu açıkça ortaya koyuyordu. Çok basit. Çünkü çaldılar.

AK Parti'nin iddiasına göre İstanbul seçimlerindeki sandık görevlileri kanunda belirtildiği şekliyle kamu çalışanı değildi. Onlara göre ortada bir usulsüzlük vardı. Bu gerekçeyle seçimin iptalini talep ettiler. Ne var ki itiraz ettikleri tek şey, İstanbul Belediye Başkanlığı seçimleri olmuştu. Aynı oy zarflarında yer alan belediye meclisi ve ilçe belediye başkanları için atılan oylara itiraz etme gereği duymamışlardı. Seçimin tekrar edilmesi talebini değerlendiren YSK, 6 Mayıs 2019'da 4'e karşı 7 oyla Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline karar verdi. Ekrem Mamoğlu ve Binali Yıldırım tekrar yarışacaktı.

Kararın üzerine Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü'nde on binlerce kişinin önüne çıktı. Ceketini çıkardı, kollarını sıvadı ve herkesin aklına kazınan o konuşmayı yaptı. Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var! Gençliğimiz var! Biz adalete savaş, demokrasiye inancı tam! Türk gençliğiyiz. Bu millete öfkürlüklerine, demokrasisine kimse ama kimse engel olamaz. Bu ülkede karar vericiler gaflet, daralet hatta ihanet içinde olabilirler. Ama biz asla vazgeçmeyeceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz.

Bu süreçte İmamoğlu'nun arkasındaki destek de büyümeye devam etti. Aralık 2018'de neredeyse hiç tanınmayan bir siyasetçiyken artık herkesin konuştuğu isim haline gelmişti. Bu durum 23 Haziran'da tekrarlanan seçimlere de yansıdı. 31 Mart'ta 27 bin oy farkla kazandığı seçimi bu sefer 800 bin oy önde tamamladı Ekrem İmamoğlu.

AK Parti'nin en az genel seçimler kadar önem verdiği İstanbul Başkanlığı yarışı, parti tarihinin o ana kadarki en büyük mağlubiyetiyle sonuçlanmıştı. İmamoğlu bu zaferle Recep Tayyip Erdoğan'ın sarsılmaz gibi görülen Winner kimliğine de alır bir darbe indirmişti.

Ekrem İmamoğlu'nun bu zaferi iktidar kadar Muhalefet Büloğu'na da önemli mesajlar veriyordu. Öncelikle inatla mücadele edildiğinde seçimlerin kazanılabileceği ispatlanmıştı. Diğer yandan, HDP ve İYİ Parti gibi farklı ideolojilere sahip iki partinin tabanından da oy almayı başarmıştı Ekrem Bey. Bu da Muhalefet Büloğu'nun Erdoğan ve Cumhur İttifakı karşısında birleşebileceğine dair umutları arttırmıştı.

Ekrem İmamoğlu, 3,5 yıldır İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini sürdürüyor. Bu süreçte iniş ve çıkışlar yaşasa da İstanbul seçimlerinde saldığı karizmasını önemli ölçüde korumayı başardı. 2023 genel seçimleri öncesinde altılı masanın cumhurbaşkanı adayları arasında ismi geçen siyasi figürlerden biriydi kendisi. aday olup olmayacağı konuşulurken yeni bir davayla gündeme oturdu Ekrem İmamoğlu. 2019'da İkişleri Bakanı Soylu'nun kendisini ahmak demesi üzerine verdiği yanıt, hakkında bir hakaret davası açılmasına sebep oldu.

Bugün terörizmden yargılanan aynı zamanda terörist olmaktan ceza alanları bu ülkenin selameti ve o beldenin selameti için görevden aldığımızda Avrupa parlamentosuna gidip Türkiye'yi şikayet eden ahmağa söylüyor. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yani ben lafa bakarım laf mı diye bir de söylemeye bakarım adama bakarım adam mı diye derim. Yani önce bunu söyleyeyim üzücü.

31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında o olan şeyleri, biten şeyleri baktığımızda tam da işte 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır. 14 Aralık 2022'de mahkeme Ekrem İmamoğlu hakkındaki kararını açıkladı. Buna göre İmamoğlu, YSK üyelerine hakaretten 2 yıl 7 ay hapis cezası aldı.

Siyasi yasak ihtimalini de gündeme getiren bu cezanın kabul görebilmesi için istinaf ve yargıtay süreçlerinin tamamlanması gerekiyor. Karar sonrasında İmamoğlu'nun Saraçhane'de yaptığı konuşma başkanlık iddialarını da güçlendiriyor. Benim gibi milyonlarca ceketini çıkarıp kollarını sıvayacak Türk milleti var.

Adalete susamış, adalete susamış Türk milleti var. Size söz vermek istiyorum. 2023'te her şey. Her şey. Aday olup olmayacağı tartışmaları bir yana bildiğimiz bir gerçek var. Yıllar evvel Kıbrıs'taki yarı profesyonel futbolcuların katıldığı demokrasi sohbetlerinden Türkiye'nin son dönemde gördüğü en etkin siyasetçilerinden birinin doğdu. İmamoğlu'nun siyasi kariyeri nereye evrilecek bunu yakın zamanda elbette göreceğiz. Ancak bu davayla başlayan süreç tahminlerimizden daha yoğun bir seçim döneminin de bizi beklediğini gösteriyor.

Bilgisel’in yeni bölümünde tüm özellikleriyle dünyanın en özel şehirlerinden olan İstanbul’un siyasi ve kültürel çerçevede 100 yıllık yolculuğunu derledik. Seçim öncesi İstanbul’un yerel dinamiklerini inceledik. Hazırsanız başlayalım.



Bölüm içerisinde referansta bulunduğumuz 31. Bölüm ektedir.

Kalecilikten Politikaya: Ekrem İmamoğlu'nun Siyasi Yaşamı

https://open.spotify.com/episode/61lwVwEsKVgaH5Pic2cReU?si=46d8771418764f09







Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Bilgisel’in yeni bölümünde tüm özellikleriyle dünyanın en özel şehirlerinden olan İstanbul’un siyasi ve kültürel çerçevede 100 yıllık yolculuğunu derledik. Seçim öncesi İstanbul’un yerel dinamiklerini inceledik. Hazırsanız başlayalım.

Bölüm içerisinde referansta bulunduğumuz 31. Bölüm ektedir.
Kalecilikten Politikaya: Ekrem İmamoğlu'nun Siyasi Yaşamı
https://open.spotify.com/episode/61lwVwEsKVgaH5Pic2cReU?si=46d8771418764f09

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

21: Dünyanın Başkenti: İstanbul'un 100 Yılı

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yılında olağanüstü bir savaş hikayesiyle huzurlarınızdayız. Aynı asker, aynı savaşta, iki düşman ülkede birden kahraman olabilir mi? Alistair John Taylor mı yoksa Gazi Ali Can Çavuş mu? Tüyler ürpertici bu hikayeye hazırsanız başlayalım.





Oyuncular:

Beyaz Hala: Yasemin Yeşilgöz

Mustafa Kemal Paşa: Metin Bozkurt

Victoria Taylor: Dila Zeynep Dereli

Alistair John Taylor: Kadir Can Değer

Rehber: Gökbey Karataş

Türk Askeri: Zafer Peker

Köylü: Batuhan Kösegil









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 109. yılında olağanüstü bir savaş hikayesiyle huzurlarınızdayız. Aynı asker, aynı savaşta, iki düşman ülkede birden kahraman olabilir mi? Alistair John Taylor mı yoksa Gazi Ali Can Çavuş mu? Tüyler ürpertici bu hikayeye hazırsanız başlayalım.


Oyuncular:
Beyaz Hala: Yasemin Yeşilgöz
Mustafa Kemal Paşa: Metin Bozkurt
Victoria Taylor: Dila Zeynep Dereli
Alistair John Taylor: Kadir Can Değer
Rehber: Gökbey Karataş
Türk Askeri: Zafer Peker
Köylü: Batuhan Kösegil

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

20: Bir Çanakkale Öyküsü - İki Ulusun Kahramanı Ali Can Çavuş

Küçük bir Osmanlı şehrinden, mazlum bir halkın direniş karargahına, ardından Devrim’in ve Cumhuriyet’in başkentliğine uzanan yolculuk. Bilgisel’in yeni bölümünde Ankara’nın yakın tarihinde bir gezintiye çıkıp şehrin siyasi ve kültürel dokularını inceledik. Hazırsanız başlayalım.









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

Küçük bir Osmanlı şehrinden, mazlum bir halkın direniş karargahına, ardından Devrim’in ve Cumhuriyet’in başkentliğine uzanan yolculuk. Bilgisel’in yeni bölümünde Ankara’nın yakın tarihinde bir gezintiye çıkıp şehrin siyasi ve kültürel dokularını inceledik. Hazırsanız başlayalım.

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

19: Cumhuriyetin Şehri - Ankara'nın 100 Yılı

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Bilgisel’in özel bölümüyle huzurlarınızdayız. Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanması için daha cumhuriyet kurulmadan önce mücadele etmeye başlayan Nezihe Muhiddin’in ve Türkiye Kadınlar Birliği’nin öyküsünü çok seveceksiniz. Hazırsanız başlayalım.

Oyuncular:

Nezihe Muhiddin: Gülşah Dim

Mustafa Kemal Atatürk: Metin Bozkurt









Tüm bölümler ve daha fazlası için podbeemedia.com'u ziyaret et!

------ Podbee Sunar -------

Bu podcast reklam içermektedir.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Bilgisel’in özel bölümüyle huzurlarınızdayız. Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkı kazanması için daha cumhuriyet kurulmadan önce mücadele etmeye başlayan Nezihe Muhiddin’in ve Türkiye Kadınlar Birliği’nin öyküsünü çok seveceksiniz. Hazırsanız başlayalım.
Oyuncular:
Nezihe Muhiddin: Gülşah Dim
Mustafa Kemal Atatürk: Metin Bozkurt

------- Podbee Sunar -------
Bu podcast, getirfinans hakkında reklam içerir.  getirfinans iyi faizi vade beklemeden günlük kazandırır. Kredi faiz oranı düşüktür. Aidatsız kredi kartı sunar. Para transferinden ücret almaz. Sen de getirfinanslı ol. Bu podcast, Garanti BBVA hakkında reklam içerir. Bonus Platinum Dinamik'le tanışın!Kendiliğinden saatte bir değişen güvenlik koduyla internet alışverişlerinin en yeni ve daha da güvenli ödeme yöntemi!
See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

18: Kadının Fendi: Nezihe Muhiddin ve Kadınlar Halk Fırkası

Bilgisel’in yeni bölümünde Yerel Seçimlere kısa bir zaman kala şehirlerimizi mercek altına alıyoruz. Ege’nin incisi İzmir’in 100 yıllık macerası; siyasi yapısı, yerel dinamikleri ve belediyecilik tarihiyle huzurlarınızdayız. Keyifli dinlemeler.

See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

17: Ege'nin İncisi - İzmir'in 100 Yılı

Bilgisel’in yeni bölümünde Türk sinemasının en kült yapımlarından olan Vizontele’nin kahkahaların arkasına gizlediği sosyo-politik saptamalarını sizler için derledik. Hazırsanız başlayalım.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

16: Kahkahalar Arkasına Gizlenmiş Bir Melodram - Vizontele

Bilgisel’in yeni bölümünde yıkılan Yugoslavya’nın enkazından futbol topuna sarılarak çıkan, Bosna Hersek tarihinin en büyük futbolcusu Edin Dzeko’nun öyküsüyle huzurlarınızdayız. Keyifli dinlemeler.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

15: Savaş ve Yıkımın Ortasından Zirveye - Edin Dzeko

Bilgisel'in yeni bölümünde koskoca bir devletin, bir hayvan türüne karşı açtığı savaşa tanık olacaksınız. Avustralya Ordusu'nun Emu Kuşları'na karşı verdiği mücadelenin hikayesi ile huzurlarınızdayız. Hazırsanız başlayalım.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

14: Tarihin En Enteresan Savaşı - Avustralya, Emu Kuşlarına Karşı

Bilgisel’in yeni bölümünde, büyük deprem felaketinin birinci yılında, kaybettiğimiz canlarımızı anarken, enkaz altında yaşamını yitiren Hataysporlu Christian Aysu’nun yüreklere dokunan hikayesiyle huzurlarınızdayız. Hazırsanız, başlayalım.


See Privacy Policy at https://art19.com/privacy and California Privacy Notice at https://art19.com/privacy#do-not-sell-my-info.

13: Bir Son Saniye Golünün Öyküsü - Christian Atsu

Türkiye tarihinde iz bıraksa da geçen zamanda unutulmaya yüz tutan siyasi ve kültürel olaylara sesli bir kapı açıyoruz. Podbee Media yapımı Bilgisel ile hem yakın zaman Türkiye tarihine, hem de toplumsal olayların perde arkasını aralıyoruz.

Podcast'e Soru Sor

Kaydet - Dinle - Gönder

Bildirimler

Bilgisel

Her hafta eklenen yeni bölümleri kaçırma!